bugün

kol düğmesi aldım tam bulaşacağım arkadaşa rastladım;

- elinde ki ne?
+ kol düğmesi kız arkadaşıma aldım,
- olm kız ne yapacak kol düğmesini,
+ ne biliyim olm kol düğmeleri, barış manço, piyano romantizm filan.

zibidi ye verilir kol düğmesi ve yol sütünden başka bir hediye alınır.
sevgilinin siyah beyaz yapılmış portresi.

bu kadar mı saçma olur bu kadar mı geri zekalı bir hediye. kendisinin fotosunu neden verirsin mi ne yapcak kendi kendine bakıp ne kdar güzelim mi dicek. olm saçmalamayın siktirin gidin asabımı bozmayın durduk yere.
çerçeve, yanyana resmimiz bile yok olm
ayıyı anlamış değilim. hele bir de kızın o anki tepkisi yok mu.. görülmemeye değer.
resmini cizdirip dogum gununde vermek. allah belami versin.
gazete belkide bir gazete aboneliği.
kutlu doğum haftasında sokakta dağıtılan gülü hazır beleşe gül kıstırmışken diyip sevgiliye vermek.
üzerinde "senin anketini sikerim liseli" yazan siyah bir gecelik.
metal kupa.

her şeyin böyle olması dileğiyle yazısı, onun üstünde doğum günüm(10.10.10)
bu yazıların bulunduğu yer bir metal kupanın alt bölümü. üst kısmında ise (yuvarlak çerçeve bölümünde)resmim var. bildiğin kupa yaptırmış yani.

bişey de diyemedim, 2 ay bekledim doğum günüm geçtiği halde, hediyeni yetiştiremedim dediği için. çok beğendim*.
spor ayakkabı*.
doğum günü yaklaşıyordu, ne alayım ne alayım diye düşünüyordum.
hediyelik eşya satan yerlere girip çıktım.
bir türlü bir şey yakıştıramadım.
sonra internette bakmaya başladım.
gene beğenmiyorum hiçbir şeyi.
gün geldi ben hala hediye alacağım.
''acaba hiçbir şey almayıp bugün yanındayım yetmez mi" gibi abuk sabuk şeyler mi söylesem diye düşünüyorum.
arkadaşlara soruyorum, kızlar şunu beğenir ben yok diyorum, bunu beğenir ben gene olmaz diyorum.
sonra şehiri dolanmaya tekrar başladım. bir gelinlikçinin önünde durdum.
camekana baktım.
güldüm.
sonra yürümeye devam ettim. bir anlık neşe mi tekrar kaybettim.
vakit daralıyor ben bi şey bulamıyorum.
bir pastahanenin önünden geçerken pastaları gördüm.
pastayı hallederiz o kolay diye geçirdim.
üç beş adım atmıştım ki " bu gidişle hiç birşey alamayaksın en iyisi pasta güzel olsun" diye iç geçirdim.
geri döndüm.
tezgahta bir kadın "buyur etti".
"doğum günü pastası alacağım ama nasıl bir şey alacağıma henüz karar vermedim."dedim.
şekilleri gösteriyor ben inatla hiç birini beğenmiyordum.
"ismi ne?" diye sordu.
bir an durdum. aradığımı bulmuştum sanki. "yağmur! yağmur!" dedim.
"evet. ismini yazmayın pastanın üstünde yağmur damlacıkları olsun. yapabilir misiniz?" diye ekledim.
kadın gülümsedi. "tabii ki." dedi.
sevindim. "peki siz hazırlayın ben hediyesini almaya gidiyorum."
hızlı adımlarla pastahaneden ayrıldım.
içimden "görünce ne kadar da çok şaşıracak... belkide suratı asılacak... vazgeç istiyorsan ya bozulursa... ama hediyenin iyisi kötüsü olmaz ki... klasik birşey al geç... riske atma falan diyor öteki ben... kafaya koymuştum... bir mağaza ya girdim.
mağazadaki kızlardan biri yanıma yaklaştı... "kadın şemsiyeleri...renkli..." dedim.
kız telaşamı görünce şaşırdı. "yağmur mevsimide geçti ama..." diye hayretle sordu.
gülümsedim...
"yağmur... benim için mevsimi yok..."
istediğim gibi bir şemsiye buldum. hediye paketi yapmalarını istedim.
murun kırın etselerde ısrar edip kabul ettirdim.
sonra pastaheneye gidip pastayi aldım ve tramvayla eve döndüm.

*****
o günden sonra bir yağmurluk, yağmur botu, paratoner, 1 yıllık tukcell hava durumu paketi, içinde yağmurla alakalı şarkıların olduğu bir cd ve kovulmadan önce 33 lük ya sabır tesbihi hediye etmişliğim var.
*****
Herkesin birbirine alabileceği hediyelerdir.
Biraz yaratıcı ol di mi kolaya kaçma gömleği, parfümü, ayakkabıyı herkes alır mesela.
Özel olsun.
Bir öpücük,
ya da gizlice çantasına bırakılan bir not
pırlantadan çok daha değerlidir.
Tabi bunu anlayabilene.

Bir de yakınmazlar mı yok kızlar parayı seviyormuş...
yıllarca özenle saklanmış, steril koşullarda depolanmış yaklaşık 30 gramlık kuru ve eliptik yapıda sümük.

(bkz: emeğine sağlık kardeş)
ayıcık, kalbten minder, 18 vites bisiklet, çalar saat.
karpuz.
Ne kadar saçma olursa olsun yine de karşısındaki seven kişiyi sevindirebilen hediyelerdir. emek var onda da .
(bkz: parfüm)
aşkım çok pis kokuyorsun al da şunu sık mesajı verir.
Peluş ayıcık .
Oyuncak ayı. Yani yuf artik 21.yy'dayiz oyuncak ayı mı kaldı? Oyuncak mı ayı!?
*makyaj malzemesi
biri bana böyle bir hediye alsaydı doğal halimi beğenmiyorda makyaj yap güzelleşmi diyor diye düşünürdüm.
hediyenin saçması mı olurmuş? diye düşündüren başlık. hediye hediyedir. dün dündür bugün de bugündür.
banyodaki süs niyetine duran deniz kabukları olabilir. kızın birisine siyah torbaya koymuş götürüp vermiştim bu deniz kabuklarını doğum günü hediyesi olarak. vermedim çaktırmadan koltuğun arkasına bıraktım.
Saçma olması ile birlikte en çok gerekli olan (bkz: permatik)
doğum gününde masa örtüsü alan hıyar var.
(bkz: tost makinesi)

aldım, evlenince bol bol tost yapacakmış.