bugün

doğru yazımı tek l harfiyle olan fransızca asıllı bilim, teknik ve kültürün, değişik dallarında özel öğrenim görmüş (kimse), aydın, münevver anlamındaki kelime.
http://www.tdk.gov.tr
kısaca entel olarak ta kullanılır
kendisini entelektuel sananlar vardir, bir de gercekten entelektueller vardir.
kendisini bir bok sananlar ukaladirlar, kucuk daglari ben yarattim, ben her seyi bilirim edasinda calim atarlar, (sozde) entelektuel olduklarini hep belirtme cabasi icindedirler ama osuruklarini tutmaktan acizdirler.
ama gercek entelektueller hic kimseye bir seyler ispat etme cabasi icinde degildirler, bir seyler bilirler ve firsat buldukca bunlari insanlarla paylasirlar, samimi olurlar, elleri opulesidir.
birçok konuda az çok bilgisi olanlar için kullanılır günümüzde.
üstüne vazife olmadığı halde,canının istediği konuda,kendi tamamen kendi kanaatini açıklayan kimse.
(bkz: hıncal uluc)
(bkz: cetin altan)
(bkz: entelektüel sermaye)
gerçek aydın demektir bu kelime.zira entel ile karıştılmamalıdır çünkü o kavram bir yalandır,entellektüele özenen demektir.yapmayınız beyler,karıştırmayınız sonra iş işten geçebilir. (bkz: ne dedim ben simdi)
türkçemizde aydın gibi güzel bir kelimemiz varken neden entelektüel kelimesine ihtiyac duyarız ki sorusu ; aklıma gelir gelmez yanıtını, aklıma gelen iki isimle bulmuştur. Hem Attilâ ilhan'a hem Cetin Altan'a nasıl aynı sıfatı yakıstırabiliriz ki.
zihinsel faliyette bulunan her insan entellektüeldir. santra praogramında özellikle ahmet çakarın anladığı gibi her konuda yorum yapan, toplumu yönlendirmeye çalışan, bilgili insana entellektüel denmez ona entelijasya denir.
sozluk ahalisine sevgilerle arz ederim.
(bkz: entelektuel surgun marjinal yabanci)
kolay kolay elde edilemeyecek sıfat. hele sadece gazete okuyarak ve televizyon izlenerek miş gibi bile yapılmayacağı bariz olan sıfat. aksi şekilde davranıldığında ayarı çok kolay alabilirsiniz.
'entelektüeller, somut olayların üstüne yükselebilip soyut kademede düsünebilen, toplumun temel yapısı, meseleleri ve deger yapısıyla mesgul olup baslıca sosyal, ekonomik ve politik gelismeleri elestirebilen , genellikle kabul edilmiş görüşleri, izah tarzlarını , varsayımları tahlil ve tenkit edebilme , bunlara birşeyler katabilme veya hiç olmazsa bu görüşleri , izah tarzlarını veya faraziyeleri yorumlayabilme gücüne sahip kimselerdir. entelektüel sayılabilmek icin formel bir ögrenim görmüş olmak sart degildir. edebi uslup , mesleki sıfat ve roller , siyasi veya idari sorumluluklar , entelektüel sıfatından ayrı tutulmalıdır.' (dereli 1975)
biligiyi elerinde barindiran insanlara denir. aslinda entelektueller her ulkede turkiyedeki gibi halktan kopuk degilerdir. ama turkiye de bu insanlarin bu kadar halktan kopuk olmasinin nedeni halkin buyuk bir kisminin bilgisiz ve cahil olmasi.
halk arasında gerçek anlamından uzakta kullanılan kamil kelimesinin modern versiyonudur. 3-5 tane kitap okuyup, 2 tane köşe yazarı çizenlerin kendini bilim adamı gibi gösterme çabaları yüzünden anlam kaymaları olabilir bu dogaldır.
çift 'l' ile her alanda yazılarak en çok yazım yanlışı yapılan kelimelerden birisi olan, her türlü konuda toplumun diğer bireylerine göre kendisini daha çok geliştirmiş bireyler için kullanılabilecek; günümüzde de, olup olmayan her kişinin 'ben entel'im' diye kıvırıp içine sığınmadığı çalıştığı sıfat.
Gramscian terminolojide, dilimize çoğunlukla "aydın" olarak çevrilen, toplumsal rolleri olan sınıftır.

detaylı bilgi için Aydınlar ve Toplum - A. Gramsci
nedense bu kelimedeki fazladan "l" harfi herkese batar. tamam, yazım yanlışı falan da bu kadar böğüre böğüre "ulaaaaaaan tek 'l' var tek şerefsiz adi pezevenk" demenin ne alemi var.

hayır, amerikalı falansan söyle anlarız. onlarda pek sevmezler ve kullanmazlar çift "l" yi.
tek "l" ile yazıldığını öğrenince, önce pek bi yavan geldi. sanki çift "l" ile daha bir entellektüel duruyordu!
Sıcak bir yaz günü arkadaşlarla kafeye girip,herkes soğuk bişeyler isterken;kuşburnu,ada çayı veya nescafe istemek.
Entelektüel, Edward Said'in ifadesiyle topluma yabancı, marjinal bir kişiliği temsil eder. Bu yabancılık ve marjinallik aslında geniş yığınları tutsak alan düşünce kalıplarına mesafeli olabilme anlamında bir seçkinlik olarak da ifadelendirilebilir. Gerçekten de entelektüel, yığınların inançlarına, kanaatlerine, düşüncelerine tabi olmamak anlamında seçkin bir insandır.**
ilk defa Fransa'da Dreyfus davasıyla ilgili yayımlanan bir bildirinin adında (Manifeste des Intellectuels)geçen sözcüktür. Türkçede "aydın" Osmanlıcada "münevver" sözcüğü ile karşılanır. Bolşevik devrimi öncesinde Rusya'da kullanılan "intelligentsia" sözcüğünden gelme olasılığı olduğu söylenir. Kol emeğinden farklı olarak zihinsel emek sürecine katılan kişiler için kullanılır.
değişik argo tabirlere maruz kalarak sıfatlandırılan kişiler.

(bkz: entel-dantel)
(bkz: entel-kuntel)
bilgi ve kültür düzeyi yüksek, aydın kişiler için kullanılır.
entelektüel, bilgi birikimini kullanarak, sağlıklı bir düşünce yapısıyla kural ve dogmalardaki yanlışlıkları tespit eden, bu tespitleri sağlam delillere ve mantığa dayanarak topluma sunan kişidir.