bugün

dünyaca ünlü dolandırıcı şirket. ntvde belgeseli yayınlanıyor, biraz baktım bişi anlamadım şirketi. hamuduyla götürmüşler.
uluslararası denetim şirketi arthur andersen'in dünyadaki bütün popülaritesinin sonlanmasına yolaçan skandalın sebebi olan şirket
arthur andersen'i batırmış, iflas ettirmiş, çökertmiş, ali kırca firma.
yimpaş ın amerika daki versiyonu...
adına belgeseller yapılmış,tezler,kitaplar yazılmış ve yazılacak skandaldır.benzer bir olayı parmalat yapmıştır.
şirketin batmasının temel sebebi şirketin iç tüzüğüdür. şirketin iç tüzüğünde ceo maaşını şirketin yıllık kar ından yuzde olarak alır yazıyor. tabi ceo suda devamlı şirketi yuksek kar larda gosterip nemalanınca olay bir yerden sonra patladı.
şirketin batmasından hemen önceki ceo su yıllık 132 milyon dolar maaşla çalışıyomuş. maaş demek bile garip geliyor insana.
insanoğlu'nun en zayıf noktasıyla son bulan şirketti; şehvet! -çok asortik oldu, bu kadar abartılı değil öyküsü-

üst yönetim şirketi inceden inceden yerken, bunları denetleyen arthur andersen da 600 milyon $'cık kadar bunlara katkı sağlar. sonra şirketten kovulan üst düzey bir sekreter, kendisini tokmaklayanlardan intikam almak için birkaç kişiyi ele verir ve gerisi çorap söküğü gibi gelir.
ikinci watergate sayılabilir.
2002 yılında battıktan sonra playboy tarafından soyulan kadın çalışanlara sahip şirket.
ask why* olan şirket sloganını benimsememiş çalışanlarının, şirketin gerek altın dönemini yaşarken, gerekse çöküşü esnasında büyük payı olan geçmişe mazi.

ayrıca,

(bkz: the smartest guys in the room)
(bkz: ask why asshole)
yolsuzluğun dibine vurmuş, zamanında abd'nin büyük şirketlerinden. şirket yöneticileri bencillik yaparak büyük miktarda parayı ceplerine indirebilmiştir. tarihe "enron skandalı" olarak geçen yolsuzluk olayı sadece bir şirketin batışı değildi. bu şirkete yatırım yapanların, şirket bünyesinde çalışanların, bağımsız denetim kurumlarının ve finansal raporlamada güvenilirlğin batışıydı.

bu yolsuzluk sistemi şu şekilde işlemekteydi: şirket yöneticileri ve o zamanların en büyük 5 denetim kurumu arasında olan Arthur Andersen; şirket karını sürekli şişiriyordu. bu durum yöneticilerin işine geliyordu çünkü; kar üzerinden belli pay alan yönetim kademesi mutluydu, şirketin değeri borsada sürekli yükseliyordu, bağımsız denetim şirketi de bu yolsuzluktan yeterince nemalanıyordu. bu yolsuzluk çok büyük boyutlardaydı. şirketin karı son üç sende "yarım milyar dolar" artmıştı.

bu büyük yolsuzluk ortaya çıktıktan sonra enron şirketi; geçmişe dair finansal raporlarında düzenlemeye gitti ve ortaya çıkan sonuç korkutucuydu. 2001 yılındaki düzeltilmiş raporda şirketin öz sermayesi 1.2 milyar dolar azalmış olarak görüldü, net kar da 500 milyon dolar kadar azaldı. düzeltme işlemleri geçmiş yıllara da uygulandı. '97, '98, '99, '00 yıllarındaki veriler de düzeltilince; yolsuzluğun vahim durumu ortaya çıktı.

sonuç olarak dev(!) bir şirket battı, Arthur Andersen firması etkinliğini kaybetti ve piyasalarda muhasebe kayıtlarının güvenilirliği ve şeffaflığı endişeleri meydana geldi. bu olaydan sonra abd'de denetimle ilgili olan Sarbanes-Oxley Yasası yürülüğe girdi.
''ask why'' sloganını kullanan ancak var olduğu süre boyunca kimsenin ''aga nereden geliyor bu değirmenin suyu?'' diye sormadığı ve sonunca 2 aralık 2001'de iflas başvurusu yaparak fiilen sona eren şirket.
hristiyan işidir.

(bkz: #25546710)

(bkz: kayıp trilyon)
Millet paraları götürmüş bizede ders diye izletiyolar amk.
görsel