(bkz: uludağ sözlük hatun düşürme aparatı)

var böyle bir şey. çok gizli bir sistemle öyle her yazara gösterilmeyen istatistiki bilgilerle doğrulanan olay. mesela her hafta bülten şeklinde seçkin yazarların mail adreslerine gönderiliyor. titizlikle hazırlanmış grafikler, hatun sayısındaki günlük ve haftalık değişimler vs. bilgileri görülebiliyor. hatta; burası kasıyor msn var mı'dan tut, msn kasıyor bize gelsene'ye kadar mesaj taslakları bile var. her şey hazır. mükkemmel bir sistem. pörfek.

teşekkürler uludağ sözlük! ıstırırım bıyıklarından.

"içkiyi yasaklıyorum arkadaş"'ın yasallaşmış halidir bu. biraz daha yumuşatılmışı. seve seve bırakmazsan sike sike bıracaksınız olum demek isteniyor işte var mı başka açıklaması.

kimse çıkıp da içki içenle içmeyen aynı vergiyi vermemeli demesin. yok içki içenler daha çok kaza yapıyormuş, yok ilerde sağlık için daha çok harcama yapıyormuş. onun masraflarını neden ben yükleneyimmiş. komikleşmeyin, şebekleşmeyin gözüme görünmeyin mümkünse.

sigara zammından sonra ne oldu? sigara içenler azaldı mı, insanlar sigarayı bıraktı mı? hayır! insanlar kaçak sigaraya yöneldi vergisiz satılan sigaralardı bunlar. içenle aynı vergiyi vermem arkadaş diyerek 3-5 kuruşun hesabını yapanlar baksınlar bakalım sokaklarda her köşe başında tezgahta kaçak sigara satanlara. içki zammından sonra ne olacak? yine kaçak içkiler el altından satılacak vergisi verilmeden. bu sefer millete giren kazık daha büyük olacak.

e sonra ne olacak? merdiven altında metil alkolle üretilen içkiden dolayı bir sürü insan ölecek sakat kalacak.

sen daha "içki içmeyen kişiyle içen kişinin aynı vergiyi ödemesi vergi adaletine ters" diyip dur amuğago.

beynini öpeyim senin.
sçs. kib. bye.

ne yapıp ne ettikleri tam olarak açıklanmıyor. çok gizemli bir pozisyonda bu adamlar. yetkili! hımm vay be. yüksek yerlerde olsa gerek.

neyse asıl diyeceğim o değil zaten. genellikle içinde bulunduğu sisteme karşı çıkan birisine orta düzey görev verildiğinde o sistem karşıtı insan bir anda sistemin bir parçası olur. sistem onu ve eski düşüncelerini yutar.

uludağ sözlük sistemi de görüldüğü üzere vasat bir durumda admin çözüm üretmiyor, moderatörler öylesine. yani bunlar sistemin kendisi olmuş artık.

ne yaptığını bilmesek de yetkili kişisi; moderatörler gibi sistemin parçası olacağına; sistemi değiştirmeye daha iyi bir sistem oluşturmaya çabalamalıdır. dik durmalıdır ki yüzlerce yazarın sözlükteki seviye düşüklüğü eleştirilerini dikkate alıp daha iyi bir sözlük ortamı oluşturmalıdır.

en azından moderatörlere admine baskı yapmalıdır, dürtmelidir. yoksa uykudan uyanmayacaklar.

şimdilik düzelme adına gelişme yok ama umarız en yakın zamanda somut bir şeyler yapılır.

(bkz: parliament pazar gecesi)*
(bkz: parliament sinema kulubu)

nasıl açılıyor lan bu?

aparat filan diyorlar da nasıl açıldığını söyleyen yok. bön bön bakıyoruz işte güya yedeklediğimiz garip dosyaya.

ha ayrıca; uludağ sözlük moderasyonu böyle bir şey yapıyorsa ve götü yiyorsa silinen yazarların tüm entrylerini siler. o entryleri de sözlüğe üye olurken verdiği mail adresine gönderir. silinen yazar da istediği sözlükte kullanır o emek emek yazdığı entrylerini.

var mı böyle bir uygulama?

bence yok.

yine her şey göte geliyor galiba her zamanki gibi.

mesela ben saybır diyorum. sabri gibi ama değil baktım da alakası yokmuş zaten saybır vs. sabri!! cıks olmadı lan çok uygunsuz sakıncalı bir karşılaştırma.

mesela diyelim ki sarhoşum bu saatte sonra da kalkıp dertli bişeyler karalamak istedim. olabilir neden olmasın. olmayabilir neden olsun. öyle ama dokunmuyor şimdi zaten yer zaman bu bünyeye yok lan sarhoş da değilim e peki neyim? bari sarhoş olaydım gidiyim kapıyım tekelci tükkanında 2 bira.

önceden gözlerim bağlıydı sadece. şimdi ellerim de bağlı kulaklarım tıkalı beynim bomboş.

neyse.

hadi ben kaçtım.

gittim...

(bkz: where the wild roses grow)

unutmadım ki doğum gününü *, iyi ki doğmuş. her şey yoluna girince rahat rahat hayvanlar gibi kutlarız artık. *

kimseyi sigara bırakmaya özendirmemek gerekir. la yeşil aycılar, duman avcıları durun iki dakka hemen vurmayın hanuna goyim açıklıcam işte sebebini. sigara bırakma işi hagaten de ciddi bir şey hacım. bak kaç senedir içen adam bırakmış ben de deniyim gibi özentilik sigarayı bıraktırmıyor işte. hatta sağlığa zararlı olması filan da hikaye. sigara içenlerin hepsi de it gibi biliyor sigaranın zararlarını eşşek değiller ya.

alışkanlık olmuş işte. öyle planlı programlı ilaçlı bırakma yöntemleri de fıss. benim anladığım; olayı kafanda bitircen aga bir gün pat diye bırakıyım şunu diyeceksin sonra da aklına bile getirmeyeceksin. spontane gelişecek olay. sonra da birazcık azim kattın mı işin içine ahanda bıraktın cugarayı.

çok sayılmaz ama 5 senedir içiyordum böyle bırakıverdim bir anda. parayı, sağlığımı falan düşünmedim. onları düşünseydim sigarayı bırakıp alkolü artırmazdım heral.

az önce fark ettiğime göre; çocukluğum çoktan geçmiş gitmiş. yine az önce açtım nesquik corn flakesimi bir kaç avuç çiğ çiğ yedim sütsüz. sonra bir baktım üstünde yarış aracı hediyeli filan yazıyor. daldırdım elimi içine karıştırdım buldum o "yarış aracı"nı. plastik dandik bir arabaymış meğerse. hatta o plastik arabaya yapıştırmak için çıkartmalar bile çıktı. belki o eski günlere dönerim diye yapıştırdım arabanın üstüne ama zevk almadan hatta saçma sapan yere zamanımı harcadığımı düşünerek. ama kalmamıştı o çocukluktaki heyecan, çıkartmaları yapıştırırken farkına vardım durumun.

sorunlar karşısında b planımın olmasına rağmen her zamankinin aksine; bu sefer bir çıkış yolu bulamadım. zamanda geriye dönüş yokmuş a.kü.

attım o plastik "yarış aracı"nı çöpe. hatırlatmasın eski güzel günleri diye.

hiphop'ın amerikan kökenli olduğu iddialarına yanıt olarak; hiphop'un asıl kökeninin afrika olduğunu savunan ve hiphop müziğinin geçmişi hakkında araştırmalar sonucu oluşturulmuş kitap. iligli olanlar için fikir edinmek adına faydalı olabilir efendim.

http://www.hiphopamerikankulturudegildir.com

bilen bilir ama şu olay düzelmeyecek derecede beynime kazınmış bir moderasyon hatasıdır:

(bkz: 21 ocak 2010 uludağ sözlük reklam rezaleti)

moderasyonla ne alakası var diyen olursa kalbini kırarım. reklam alıp sözlüğü ben mi kapattım a.kü.

871.
hey be aşk-ı memnu sen nelere kadirsin!

neyy yalnız mıymış hadi ordan!
vay a.kü 1 sene önce bugün yine doğum gününü kutlamışım. ee yine kutlarım. yılda bir sefer sonuçta. ıstırırım, hadi bakalım.

(bkz: liseli detected)

stüdyodaki izleyicilerin çoğunluğu lise öğrencisi. bu ne lan, komedi. okan adamları susturmakta zorlanıyor. eh alırsan bu kadar çocuğu yayına böyle olur.

teoride ve pratikte olabilecek bir durumdur. nasıl mı? anlatalım.

şimdi bilindiği karma olayları her günün sabahı 6'da filan yenileniyor. mesela diyelim ki şu anda benim 250 karmam var ve 1000 küsür entry'im var ve canım sıkılıyor sözlükten yazmak istemiyorum artık. tüm entrylerimi tek tek siliyorum. ne oluyor entry sayım 4-5'e düşüyor. ama karmam aynı kalıyor çünkü; karma istatistiğim bir sonraki günün sabahında güncelleniyor. kapiş?? yarın sabah görmek gerek asıl karmanın ne halde olduğunu.

eğer böyle bir durum varsa yazarın çaylak yapılması saçmalıktır. kime ne istersem silerim entrylerimi, sırf bir günde bir sürü entry sildim diye çaylak olmak mantık dışı bir ceza.

züdüt: ceza değilmiş lan o tamam sustum. otomatik olarak çaylak oluyormuşsun 10 entryinin altına düşünce. ahanda burda uzun uzun açıklanmış. (#8349165)

ama yok eğer işin içinde bi pislik varsa, bir yolunu bulup da karmamı aldığım oylarla değil de sözlükteki bir açıktan faydalanarak artırmışsam çaylaklık cezası az gelir. direkt silinmesi gerekir. *

dunya delikanli olsaydi yuvarlak olmazdi mottosuyla pehlivanlar gibi zirvebox'ta yer alması gereken zirve diyolla ama bilemedim.

(bkz: olursa gelirim olmazsa gelmem)

modernde bir ss altına tam da kamcuk topsun olm yazacağım anda silik olduğunu görünce hakkaten üzüldüm. silinme sebebini bilmiyorum ama keşke böyle olmasaydı. hay mikiyim! keşkeli cümlelerden hiç hazzetmedim zaten.

çoğunluğunu sorunlu insanların oluşturduğu topluluk. olum sürpriz misiniz, şaka mısınız, neyin kafasını yaşıyorsunuz anlamadım gitti. adamın biri fotoğraflarını sözlüğe yüklüyor hatun kaldırmaya çalışıyor, biri her an birilerini hoplatıyor, diğeri dolarohaha euroahaha diye gülüyor vs. vs. tımarhane gibi şerefsizim, elini sallasan bir çılgına çarpıyor mutlaka. o bir şey değil de; azınlıkta olan aklı başında yazarları da delirteceksiniz. evet; o olacak sonunda.