bugün

(bkz: burj el arab)
son zamanlarda, bir zamanlar tatil cenneti olarak görülen hawai'nin tahtını sallayan, yaşanası, olmadı gidip görülesi zenginlik ülkesi.
arabın amerikalısı
Birleşik Arap Emirliklerinin para nelere kadir dedirten muhteşem şehri. Adamlar parayı ne yapacaklarını şaşırmışlar artık gelinlere çeyiz parası veriyorlar evlenirken. Birkaç yıl önce her yer çölken adamlar parayı bastırıp cennete çevirmişler. Ayrıca alışveriş merkezleriyle ve çok ucuza satılan elektronik eşyalarıyla ünlü. Ancak şunu da belirteyim ki bazı eşyalar da sorun olabiliyor. Bunun dışında safarisiyle (midesi dayananlar için) Burj Al Arab'ıyla Emirates Mall'ıyla görülmesi gereken bir yer.
arkadaşın yalancısıyım, geçen hafta ordaydı, hala ve ısrarla yemeği elleriyle yiyorlarmış. ekmek kullanmıyor yerine pilav yiyolarmış vs vs....
çölün ortasında bir nevi las vegas tarzı yerleşim yerleri imar ederek köklü bir tarihlerinin olmayışının acısını,insanların gözlerini sahte güzelliklerle boyayarak çıkarabileceğini düşünen petrol babalarının yönettiği bir arap ülkesi.
en(tek) gelismis arap sehri kadinlar yanlarinda erkek olmadan lokantalara girebilliyor diger arap sehirlerinden farkli olarak.. ayrica birsure ayni homestayde kaldigim arap bir arkadasimin dogdugu sehir
-birleşik arap emirliklerinin 7 emirliğinden en populeri ve zenginidir.
-zenginliğinin temeli petrol değil ticarettir. zira petrolun yüzde doksanı abu dhabi de bulunur.
-tam bir vergi cennetidir, cin ali serilerinden birini andıran küçücük bi vergi kanunu kitapçığı vardır okadar.
-nüfusunun sadece yüzde yirmisi araptır, onlarda yağı bol bulup şeylerine süren tiplerdir hep, silme zenginlerdir.
-işçi kısımının büyük çoğunluğu pakistanlı ve hindistanlıdır, çok cüzi rakamlara geçinir giderler.
-dünyada suç oranının en düşük olduğu bölgelerden biridir.
-20 sene önce büyük çoğunluğu çöl olan Dubai, globalleşmeye inanılmaz şekilde ayak uydurmuştur ve binlerce gökdeleni ticaret merkeziyle birlikte, halen 24 saat aktif kocaman bir şantiye gibidir şehir.
-tabi ki toprak mahsulu ve hayvan ürünleri hep ithaldir. sadece deniz mahsulleri zengindir.
-iyidir hoştırda kültürel anlamda pek bir ruhu yoktur. birde sıcaktan nefes aldırmaz, hep iç mekanlarda klimanın sahte rüzgarlarıyla avunursunuz.
şükraan
(bkz: sharjah)
(bkz: abu dhabi)
nedense ulkemizde dubaiye giden herkes burj el araba gitmiş sanılmaktadır. halbuki cogu bu otelin yanına bile yaklasamamıstır.
yaygın kanının aksine, ülke, sadece gelirinin yüzde 6'sını petrolden kazanıyor. geri kalanını ise ticaretten elde ediyor. *
kurgusal şehir.
fazlasıyla harikalar diyarı.
3 aydir yasadigim, ustgecitlerine merdiven yerine asansorle cikilan, Hintliler'den dolayi illahlah dedirten, yasanasi mevsimi kis olan, dunyadaki tum "en"lerin bulundugu veya su anda bulunmasa da en kisa zamanda bulunacak olan, colun ortasinda kurulmus olan, Birlesik Arap Emirlikleri'nin 7 emirliginden birisi.
insanlarin sahip olduklari uber otesi paralarla ne yapacaklarini sasirip her tarafa korkunc plazalar, alisveris merkezleri yaptiklari bir sehir. alisveris merkezleri o kadar buyuk ki, birini ancak yarim gunde gezebiliyorsunuz ve yinede mekanin tamamini gezememis oluyorsunuz. gece sokaklarda, cimlerde yatip uyuyan hintlileri her kose basinda gorebilirsiniz. yollar 5-6 seritli (ama hic bir yol bizdeki gibi ucretli degil). gece heryerde kamuya acik park yerlerine arabanizi rahatca park edebiliyorsunuz kimse sizden gelip "buraya ben bakiyorum 15 ytl alayim" demiyor. etrafta trafik polisi veya herhangi bir kamu guvenlik gorevlisi goremiyorsunuz. buna ragmen hic bir yerde kavga gurultu yok.
araba kiralarken ferrari, lamborghini gibi arabalari kiralayabiliyorsunuz. off-road yapmak gibi bir zevkiniz varsa özel parkurlarda yüzlerce arazi araci ile birlikte çöl kumunun ustunde yardirabiliyorsunuz.
an itibarıyla her yerde inşaatlar devam ettiği için, dev bir şantiye havası veren, gökdelenler ve yollardan ibaret olan, sıcak sebebiyle sokaklarında gezilemeyen, ancak kapalı mekanlarda soluk alabildiğiniz, yapış sıcağa sahip, dünyanın ticaret merkezi olmaya aday, bir arap emirliği.

o kadar abartılacak bir güzelliğinin olduğunu düşünmüyorum. özellikle bu mevsimde, sokakta yürümenizin imkanı yok, bir an önce kapalı bir mekana girmek için can atıyorsunuz. hatta otoparktan binaya gidene kadar bile sauna etkisinden kurtulamıyorsunuz.

sonuçta arapların, çene yoran paralarının verdiği güçle, amerikan tarzını özenerek; herşeyi king size* yaptığı yer. mesela o kadar çok gökdelen (en az 30-40 katlı) var ki, 15-20 katlı binalar gözünüze 2-3 katmış gibi görünmeye başlıyor. hatta adamlar, dev bir alışveriş merkezinin içine kar kayağı tesisi bile yapmışlar.

Ayrıca dünyanın en yüksek (830 metre) gökdeleninin (bkz: burj dubai) inşaatının devam ettiği yer.

uzun lafın kısası;
(bkz: arap yağı bol bulunca bir tarafına sürermiş)
arap görgüsüzlüğünün , inşaatın ve sıcaklığın dünya standartlarının üzerine çıktığı şehir.taksiyle gezilmesi , hintlilerden ve hintli pazarlarından uzak durulması , hızlıca alışverişin bitirilip geri dönülmesi tavsiye edilir.kıyafet alışverişi ayrıca uzak durulması gereken bir konudur zira kıyafetlerin marka etiketindeki "made in turkey" yazısı acı koyar...

para birimi dirhemdir ki 3 tanesi 1 dolara karşılık gelir.vergiler yüzde 1-2 civarında olduğu için genel olarak ucuz bir şehir ve de deniz ürünlerini saymazsak
en pahalı market ürünü şişe sudur.Oda türkiyeyle aynı fiyattadır.*

gezilip , görülüp , alıverişin bitmesi en fazla 3 günü alır içinde kayak merkezi olan alışveriş merkezinin yarattığı etki ise biraz daha uzun sürer (bkz: mall of the emirates)
son 20 senede en büyük gelişmeyi sağlayan yerdir. dünyadaki vinçlerin 3'de biri burada çalışır. 20 sene içinde küçük bir balıkçı kasabasından çok uluslu bir finans merkezine dönüşmüştür.

Ancak petrol rezervleri azalmıştır, dubai gelişimini sürdürmek istiyorsa sadece petrol gelirlerine güvenmeyi bırakıp turizme ağırlık vermelidir.
en son çıkan global mali kriz ile iflasın eşiğine gelmiş emirliktir.
http://www.haberturk.com/...bai-iflasin-esiginde.aspx
otelleriyle tanıdığım yer.
Ekonomisi neredeyse tamamen dışarı bagımlı olan yapay bir rüya şehri. Tabi arka planda hizmet sektöründe çalışan fakir yabancı işcileri görmezden gelmek lazım. Lakin nüfüsün yarısını onlar oluşturur.
Krizin teget geçmedigi ama yaşaması bir zevk olan emirliktik.
ordaki ince ayrıntılar; bahşiş vermemek gerektigi, zaten hesabın %10 u bahşiş.
vede ilginçtir marketlerde faturaya bakıyorsunuz poşet parasını kesmişler.

(bkz: #4687529)
bu aralar bir suru insanin ekonomik krizden dolayi arabalarini havaalaninda birakip ,bankalara bir suru borc takip ulkelerine kactigi, gidisatin hicde iyi olmadigi arap emirligidir...
akıllı arapların yaşadığı tek arap şehridir. petrolün bitmek üzere olduğunu fark eden ve umudu kesen, bu nedenden dolayı turizme atılmanın zamanının geldiğini ve yatırımlarını bu yöne yapan, b.a.e.nin yedi emirliğinden biridir.
turistik seyahat için gidildiğinde hayal kırıklığı yaratan bir şehirdir. teknoloji harikası binalar, çölün üzerine kondurulmuş yapılar ilginç gelebilir ama sadece 5 dakikalığına filan.en büyük espirisi elektronik eşyaların ucuzluğudur.
Kısacası; tatil yapmak için gitmeyi planlıyorsanız son alternatifiniz olsun.
borçlarını altı ay ötelemek istemesi ile teknik olarak battığı söylenen, batmanın eşiğindeki yer..

http://www.hurriyet.com.t...onet/13055629.asp?gid=229
batması mümkün olmayan yerdir. 1990lardan bu yana, ortadoğudaki en güçlü serbest piyasa ekonomisidir. bir gün batarsa, batılı medeniyetler bu misyonu üstlenecek başka bir yer bulmuş demektir.
http://www.economist.com/...;source=features_box_main