bugün

çalışmadıktan sonra bir hiçtir.hiç bi işe yaramaz.
Allah'ım uzaksa yakınlaştır; yakınsa da ulaştır...!
bazı dualarımız beddua niteliğindedir diyo mevlana, dikkat etmek lazım.
kesinlikle bir edep adab işi. nasıl doğru dua edilir konusunda belki ciltlerce kitap yazılır. Allah ım bana araba, ev , para vs. ver demek vardır, bir de 'Allah ım senden gelecek her türlü nimete muhtacım' * demek vardır. bu hassasiyete sahip insan nasıl dua edileceğini biliyor demektir. hani duanız olmazsa ne ehemniyetiniz var deniliyor ya yazık ki ettiğimiz duayı bile edepten adaptan yoksun ediyoruz.
yüzsüzlüğümüz, aymazlığımız, gamsızlığımız, günahkarlığımız ne boyutta olursa olsun bırakılacak bir şey değil dua. takdir edersiniz ki bir insan namaz kılmadan, oruç tutmadan vb. vecibeleri yerine getirmeden yaşayabilir. ama duasız? taşa dua etse yine mutlu, huzurlu hisseder kendini...
(bkz: günün anlam ve önemine uygun entry girmek)
müminin silahıdır. derde derman, can, canan, gözbebeği, biricik...
yokluğu, varlığıyla süsleyen, damlaya deryâların vüs'atini bahşeden âlemlerin yaratıcısı allah'a, sonsuz hamd ü sena;
o'nun tarafından kâinata en büyük rehber olarak gönderilen efendimiz hazreti muhammed'e [sas] salât u selâm ederek ellerimizi açıyoruz:
rabbimiz!
rahmetine her zaman muhtaç bu fakir kullarını, mahşer gününün ve amellerin teraziye konulup tartıldığı anın sıkıntı ve kederlerinden yine merhametinle ferahlandır.
bütün varlığı çepeçevre kuşatan şefkâtinle ve bitip tükenmek bilmeyen iyilik hazinenle
bizleri de sarıp sarmala!
â m i n
hayatımızı bölen ve gün içerisinde ki çabalarımıza çelme atan "namazı",tüm birikimlerimizi bir çırpıda çöllerde heba etmemize sebep olan "arap haccını",7'den 70'e hepimizi bir ay boyunca aç suzsuz takatsız bırakan oruç'u üzerimizden kaldıran allah'a şükürler olsun.batıllar defolsun yerine hak olanlar gelsin.ve yüce allah doğrularını yaşatma noktasında bizleride sisteme dahil etsin.
edildiğinde kişide bir rahatlamaya sebep olan, kabul olduğu zaman insanı huzura kavuşturan.
2007 yılında bir gün sultanahmet camiine gittim dışarı çıkarken bir dua okudum kocaman bir sütunun üzerinde çerçevede asılı yazıyordu. peygamber efendimiz in etmiş olduğu dua. okuduğumda çok mutlu olmuştum çünkü ben kendi tasarladığım o zamanlar ettiğim bir dua ile peygamber efendimizin etmiş olduğu duanın aynı olduğunu gördüm.

rabbim sen beni, ailemi, sevdiklerimi ve sevenlerimi koru... bizi doğru yola yönelt, bize bolluk ver hayırlı olanından. ya rabbim şüphesiz sen herşeyi hakkı ile görür ve işitirsin . sen hayırlıların en hayırlısısın . şüphesiz ki en son dönüş ancak sanadır...
insan vücudundaki kan gibidir. hayat verir..
--spoiler--
Buyur kulum!

BiR GECE, CEBRAiL Sidretül-Münteha'daydı. O esnada, Allah'tan sürekli: "Buyur kulum!" sesi geldiğini farketti. Bu sesi duyunca, kendi kendine: "Şimdi yeryüzünde bir kul Allah'ı çağırıyor olmalı. Acaba bu kul kim?" diye düşündü. Sonra da, içinden: "Şunu bir bilsem! Bu kulun kim olduğunu bilmiyorum ama, şurası aşikâr ki bu kul pek yüce bir kul olsa gerek. Nefsi ölmüş, ruhu diri!" diye geçirdi. Cebrail aleyhisselam, bu kulu muhakkak tanıma sevdasına düştü; yeryüzüne indi, denizler aştı, dağlar geçti. Fakat ne dağda böyle bir kimseyi buldu, ne de ovada! Yine melekût âlemine vardı. Allahu Teâlâ'nın hâlâ: "Buyur kulum!" dediğini işitiyordu. Bu kulu mutlaka öğrenmeliydi. Bir kez daha bütün âlemi döndü dolaştı, ama bu kulu yine bir türlü bulamadı. Allahu Teâlâ'ya halini arzedip: "Yâ Rabbi! Buyur kulum! buyurduğunuz o kulu görmek istiyorum. Onu bana buldur, bana bunun yolunu göster!" diye yalvardı. Allahu Teâlâ, Cebrail'e: "Rum ülkesine git, filan kiliseye gir, anlar, bilirsin" buyurdu. Cebrail yeryüzüne inip Rum ülkesine vardı. Allahu Teâlânın tarif buyurduğu kiliseye girdi. Bir de ne görsün? Bir adam, bir putun önünde ağlayıp inlemekte, o puta hitab edip durmakta! Cebrail bu manzarayı şaşırıp kaldı. içi kabardı, coştu, tuhaf bir hale geldi. O coşkunlukla tekrar melekût âlemine vardı. Dedi ki: "Yâ Rabbi! Bu işin içyüzünü anlat bana! O adam kilisede puta hitap ediyor, Sen buradan lutfedip ona cevap veriyorsun." Allahu Teâlâ: "Evet" buyurdu. "Onun gönlü kara; yolu şaşırmış, ama yolunu yanıldığını bile bilmiyor. O anlayışı sakat adam, gafletle yolunu şaşırmış ama, ben biliyorum. Ben yol şaşırmam, yanılmam." Sonra da: "Şimdi ona yol göstereyim de, hak dine girsin. Lutfumuz, onun özür dileyicisi olsun" buyurdu. Allahu Teâlâ bunu der demez, o adam yolunu şaşırdığını anladı, kalbine ve diline hidayet nasip oldu, adam "Yârabbi" diye yalvarıp dua etmeye başladı. Bu işi de, yeryüzünde her kulun O'nun kulu olduğunu bildirmek için yaptı.
--spoiler--
allahım sen konudan haberdarsın amin.
--spoiler--

allahım!
sen'den dünya ve ahirette af ve afiyet diliyoruz. her türlü semavi ve arzi afet ve belaları üzerimizden uzaklaştırmanı istiyoruz.

allahım!
bilerek veya bilmeyerek işlediğimiz hatalarımızı, günahlarımızı bağışla. bizlere merhamet buyur. şüphesiz sen merhametlilerin en merhametlisisin.

allahım!
kalb katılığından, gafletten, dalaletten, zilletten, miskinlikten, küfürden, fısktan, nankörlükten, riyadan, sadece sana sığınırız. sen bizleri koru. güç yetiremeyeceğimiz bela, fitne ve musibetlerle bizi imtihan eyleme allahım!

allahım!
fayda vermeyen ilimden, ürpermeyen kalpten, doyma bilmeyen nefisten, yaşarmayan gözden ve icabet edilmeyen duadan sana sığınırız. bildiğimiz ve bilmediğimiz şeylerin şerrinden sen bizleri koru allahım!

allahım!
ihsan buyurduğun nimetlerini geri almandan, azabının ansızın gelip çatmasından, gazabına sebep olacak şeylerden sana sığınırız.bizlere yol göster allahım!

allahım!
sana itaat edilir, sen karşılığını verirsin; sana isyan edilir, sen bağışlar ve af edersin, darda kalanlara icabet eder, zararı, sıkıntıyı ortadan kaldırıp, hastalara şifa, dertlilere deva verir, günahları bağışlar, tövbeleri kabul edersin. sen bizlerin dualarını kabul buyur allahım!

allahım!
sen ölümlerin en güzeli ile bizi huzuruna al allahım! ölümümüzü her türlü şerden kurtulup rahata erme vesilesi yap ya rabbi! allahım! bizleri sen'i çok zikreden, sana çok şükreden, sen'den çok korkan, sana çok itaat eden, sana karşı saygı ile dopdolu olan, ahu efgan edip dua dua yalvaran ve durmadan sana teveccüh eden kullarından eyle.

allahım!
"kimsesiz kimse yok, herkesin var kimsesi,
kimsesiz kaldık medet ey, kimsesizler kimsesi"

güç ve kuvvet ancak kendisine has olan yüce ve büyük allahım! mahlukatın adedince, zatının rızası, arşının ağırlığı ve kelimelerinin mürekkebince hz. muhammed (sas) ve o'nun ehli ve ashabı üzerine salat eyle.

ey merhametlilerin en merhametlisi! bela ve musibetlerin sağanak sağanak üzerimize yağdığı, ardı arkası kesilmeyen depremlerle inim inim inleyip çaresiz kaldığımız şu günlerde, çaresizlerin yegane çaresi sensin deyip sana yalvarıyor, halimizi sana arz ediyoruz. celalinden cemaline, kahrından lütfuna sığınıyoruz. bizim rabbimiz sensin. sen, bizleri semavi ve arzi musibetlerin eline teslim etmeyecek kadar merhametlisin. bizleri her türlü kötülüklerden muhafaza buyur!

amin..

--spoiler--
allah ile iletişime geçme, huzur bulma yoludur.
Allah'a yakarıştır.."Rahmetim gazabımı geçmiştir. " sözüyle ümitvar olaraktan bol tövbe dilemektir..
"Dua edeyin size cevap vereyim.." mümin suresi/60
sadece zor anlarda değil şükür etme amaçlı da başvurulması gereken manevi olay.
duada rakamlar ve tekrarlarla, hangi derde hangi duanın derman olduğunu bilmek de oldukça önemlidir.
çoğu zaman kabul görmeyendir.

dua: allah'ım bana "şöyle, böyle, öyle" bir sevgili nasip et ya rabbi !

kabul şekli: rüyada "şöyle, böyle, öyle" bir sevgilinin olması, şen dakikalar, koşup, zıplamalar.

kalkınca yorum: "ulan resmen rüyanda görürsün dedi ya" (zıbele kıbele) *
kötü bir olay karşısında okunan en anlamlısı; allah bu acıyı unutturacak başka acı vermesin
unutulmaması gereken bir eylem. fazlasıyla huzur veren, en çıkmaz anınızda sığınabileceğiz bir yer olduğunu hatırlanmasıyla çok fazla rahatlarsınız.
bütün kötülüklerden allaha sığınmak ve allahtan af dilemek.
duanın kabulu dua edilene tamamıyla tevveküldür. hiç kimseyi aracı etmeden sadece ve sadece tüm mülkün sahibi ve dilediğine dilediği kadar veren en zengin olan allah'tan istemekle mümkündür.

zamanın birinde çok fakir bir adam, durmadan allah'a yarabbim bana gökten para yağdır diye dua edermiş. ve hanıma her gün 'göreceksin allah bizim ellerimizi boş çevirmeyecektir, yeter ki sadece ondan isteyelim ve hiç bir sebep kişi araya koymayalım'.
gel zaman git zaman adam yolda giderken bir küp ile karşılaşır ve bir bakar ki içi dolu altın. fakat altınları küp içinde bırakıp gider. evde eşine başına geleni anlatınca eşi ona neden almadığını , allah'ın dua sını kabul ettiğini ona altın verdiğini söyleyince "benim allah'ım bana gökten indirecek çünkü ben dualarımı o şekil ediyorum" der.
yolda komşusu bu durumu görünce bizim fakir gittikten sonra, içi altın olan küpe yanaşır ve sevinçle evine götürür. evde küpü baş aşagı çevirip ailesine gösterince, küpün içinden birden altın yerine yılanlar dökülür. korku ve sinir ile küpün kapagını kapatıp komşusunun ona hile yada sihir yaptığını düşünür. ve komşusundan bunun intikamını almak için küpü alır ve komşusunun bacasından aşagı döker yılanlarla dolu küpü. ama artık yılanlar gökten çil çil altın olarak fakir adamın evine gökten düşer. fakir adam hanımına; bak bana kızıyordun işte sana sölemedim mi ben allaha gökten indir diye dua ettigi mi? allah'ta dualarımı kabul edip gökten altın indirdi.

dipnot:inanırsın inanmassın ama denemeye değer, her gün patronların müdürlerin kendi amirlerimizin yanında el pençe duran insan, mülkün asıl sahibinin yanında el pençe durup derdini anlatması derdine çare bulmasından çok kendi gibi bir insana tamamıyla muhtaç olmadıgı hissi verir ki bu satın alınmaz.

duanız olmasaydı, rabbiniz size ne diye değer versin(furkan77)
3 kuluvallah bi elham akla getiren 3 harfli sözcük.
nam-ı diğer huzur verendir. herkesin duası kendine hastır.
güncel Önemli Başlıklar