bugün

'tabutta rövaşata', 'filler ve çimen' ve 'çamur' gibi beğeni toplayan önemli türk filmlerinin yönetmeni ve aynı zamanda da senaristi...
Bilgi ve bahçeşehir üniversitelerinde halen ders vermekte olan türkiyenin en değerli sinemacılarından biri. Kültürel çalışmalar üzerine yaptığı masterın ardından program yönetmenliğinde pişmiş, Her daim bilgiye açlığı sayesinde yapıtlarının arasını bir hayli açmıştır.Tabutta rövaşata, Filler ve çimen ,Çamur kendisi için tam anlamıyla bir yükselme grafiği çizmektedir. Üçleme olarak tasarladığı cenneti beklerken ve nokta ile devam eden serisinin son filmi gölgeler ve suretler için henüz bir tarih verilememektedir.
(bkz: cenneti beklerken)
bu memlekette sanat yaptığı için kendimizi şanslı hissettiren ender sanatçılardan.
annesi Ruhsar Zaimağaoğlu, kalp yetmezliği nedeniyle 86 yaşında hayatını kaybetmiş.

http://www.hurriyet.com.t...1086414&utm_term=post
babazula'ya tabutta rövaşata attırıp, topu ağlarımıza gönderen yönetmen kişilik.
Bazı insanların ismi, kaderlerini mi belirliyor diye düşünüyorum. Dostoyevski diye çöpçü, shopenhauer diye bakkal olmaz mesela.. derviş zaim de öyle.. kim çocuğuna böyle bir ad-soyad kombini yapar ki? iş bir kere dedede bitiyor, soyadı alırken çavuş, şentürk falan almıyor. Zaim.. kaç kişi biliyor zaim’in anlamını? Söyleyeyim, iki anlamı var:
1. Önder,
2. Tımar sisteminde 20000 akçeden fazla tasarrufu olan tımarlı. Hani has, zeamet, bilmem ne diye öğretirlerdi ya, zeamet’i olan üst derece görevli.

Önder anlamındaysa hadi neyse.. yok, daha muhtemel olmak üzere, dedelerden biri üst düzey bürokratsa ve zeamet sahibiyse; isim derviş, soyad paşazade… ferrari’sini satan bilge gibi.. bu çocuktan tapu tescil memuru çıkmaz mesela, gidip sanat filmi yapar.
kendisiyle ilgili kendinden habersiz bi olay yaşamıştım. iki genç gelmişti turistik yöremize. tanişmiştik. sinema okumaktaydılar. söz sinemadan açildi derviş zaim dedim. onlar o kim dediler. sonra merak ettiler araştirdilar. bu yıl bizim dersimize girecekmiş dedilşer. üzüldüm abi çok üzüldüm.
bir döneme ışık tutacak olan gölgeler ve suretler üçlemenin son filmidir.
13. eskişehir film festivali kapsamında, 6 mayıs cuma günü, sinema anadolu'da saat 15.00'de gösterime girecek olan gölgeler ve suretler adlı filminden sonra söyleşisi olan yönetmendir.

(bkz: ilgilenenlere duyurulur)
cenneti beklerken filmi harikadır. Tam anlamıyla bir sanat eseridir.
cumhurbaşkanlığı kültür ve sanat sinema büyük ödülü kazanmıştır.
istanbul şehir üniversitesin'de screen writing dersi vermekte olan kıbrıs doğumlu türk yönetmen. kendisi 95 sonrası türk sinemasının patlama yapan 4 isminden biridir. diğer 3 ü için : (bkz: nuri bilge ceylan) (bkz: zeki demirkubuz) (bkz: semih kaplanoğlu) filmleri görece kısadır 65-80dk arası,derviş zaim filmlerinde yersiz sahne ve dialog göremezsiniz her şey açık ve net olabildiğince uzarılmamış -yalın- haldedir. kişisel görüşüm türk sinemasında 95 sonrasında gerçeklik akımı vardır ve derviş zaim hayalli gerçek, zeki demirkubuz sokak gerçeği, nuri bilge ceylan elitist gerçek,semih kaplanoğlu ise gerçeküstü gerçek olarak tanımlanabilir.

Filmleri

(bkz: Tabutta Rövaşata) (1996)
(bkz: Filler ve Çimen) (2000)
(bkz: Çamur) (2002)
(bkz: Cenneti Beklerken) (2005)
(bkz: Nokta) (2008)
(bkz: Gölgeler ve Suretler) (2010)
(bkz: Devir) (2012)
(bkz: Balık) (2013)
ilginç konuları işler filmlerinde bir kırıklık vardır hep başrol oyuncularını çizdiği rollerde dışlanılmışlık gibi değil sade şahısları kaleme alır çoğu zaman toplumun gerisinde kalmıs kişileri değişik kılıflara sokarak merak uyandırır .
elleri öpülesi yönetmendir.