bugün

Peter Spierig'in yönettiği 2017 yılından geçen bir bilim kurgu. başrollerde Ethan Hawke, Willem Dafoe, Sam neill ve isabel lucas gibi isimler var.
filmin ilginç ve sıradışı yanı, insaların azınlık vampirlerin çoğunluk olmasıdır.
merakla bekleniyor.
bilimkurgu-korku karışımı film.
http://www.youtube.com/watch?v=W9roxtugaUo
vampirlerin vampir olduğui gay olmadığı, kendi başıan yaratılmış vampir konseptinden değil direk biline gelen orijinal konseptten alındığı film.
pek güzel bir vampir filmi.

özellikle tüm toplumun vampir olması ve insanların çok az sayıda kalması şeklinde oldukça ilginç bir konsepte sahip.

camları karartıp yolu kamera-ekran şeklinde takip etmeye izin veren daytime driving moduna sahip arabalar, dışarıda güneş varken açılınca "uv warning" uyarısı veren araba kapıları, şehrin altını tamamen sarmış metro benzeri "daywalk" sistemi, insanların yetiştirildiği vampir kan bankaları.

orjinal.

ki hak vermelisiniz, bu devirde artık orjinal film yapmak zor. hele konu vampir ise.

ethan hawke da güzel iş çıkarmış.

izlenmeli.
konu itibariyle oldukca orjinal; nufusun yüzde 95'ini vampirlerin oluşturduğu bir dunyada ortaya cıkan "kuresel kan krizi" ve buna bağlı gelişen olayların anlatıldığı yeni nesil vampir filmi. ayrıca ethan hawke, willem dafoe gibi tanıdık oyuncular yer almakta. vampir filmlerini sevenlere tavsiye edilir.
beklediğimden çok daha kötü çıkan bir gerilim filmi. vasat altı diyebilirim yani. konusu klişe bir konu aslında. vampir-insan savaşını anlatmakta ama bu filmde diğer vampirli filmlerden farklı olarak birkaç tane hoş ve ilginç şey var ;

---spoiler---

mesela bu filmde insanlar vampirleri değil, vampirler insanları avlıyor. çünkü vampirlerin nüfusu çok daha fazla. insanlar toplumun küçük bir kısmını oluşturuyor ve hatta vampirlerden kaçıp saklanıyor. birçok kesim de vampirliğin sağladığı ölümsüzlük için vampirliği tercih ediyor. klonlanmış insanlar kullanılarak ya da hala varolan insanlar yakalanıp kanlarından yararlanılarak kan stokları yaratılmaya çalışılıyor. fakat vampirlerin insana dönüşmesini sağlayacak tedavi bir türlü bulunamıyor.

bir başka farklılık, bir sahne'de göze çarpıyor ki bu da çok hoş ve şaşırtıcı ; bir insan (başroldeki kadın) bir vampirin evine elinde ok ile geliyor. onu kendilerine katılması için ikna etmeye çalışıyor. sonrasında vampir şöyle bir arkasına bakıyor ve bir saniye sonra döndüğinde kadın gitmiş oluyor. bunun tersini bütün vampirli filmlerden görüyoruz. hep vampirlerin yaptığı buharlaşma karizmasını bu sefer bir insan gerçekleştiriyor!

ayrıca filmde diğer yapımlarda olmayacak şekilde vampir dünyası ayrıntılı tasvir ediliyor. bu dünyada vampirlerin hegamonyası olduğu için şehirleri kendileri düzenlemekteler. mesela gündüz vakti dışarı çkabilmeleri için tüm şehir altına tüneller (bir nevi altgeçitler) açmışlardır. arabalarını kendilerine göre dizayn etmişlerdir. gündüz moduna geçtiğinde dışarıdan ışık almayan ve kapısını açtığında, dışarıdan ışık girdiğinde ultraviole uyarısı veren, içerisindeki ekranlar sayesinde dışarıyı görmeyi sağlayan arabalara sahiplerdir yani.
dışarıda kafeler vardır ve kan satmaktadırlar. genellikle bunlar yapay kan olmaktadır. hatta dilenciler bile kan dilenmektedirler. yani vampir dünyasını iyi tasvir etmişler. ama maalesef bunlar filmi kutarmıyor.

filmin vasatın altına düşmesini sağlayacak olan birçok şey var. en büyüğü en sonda, bizimkileri kurtardıktan sonra okuyla poz veren Willem Dafoe'nun sahnesiydi. çok klişe sahneler var bunun (mesela ethan hawke'nin insana dönüştükten sonra, üç tane vampiri, hem'de ısırılmış bir şekilde haklayabilmesi gibi) gibi. film süresi boyunca nedense beni hiç saramadı. ethan hawke haricinde güzel bir oyunculuk da yoktu. insanların nasıl olup da vampirlere dönüştüğünü göstermediler. en sonlara doğru askerler gurup yaparcasına birbirlerinin kanını vakumladığı sahne haricinde çok ilginç bir sahne de yoktu. bence bütün bunlar filmi vasatın altına itiyor.

---spoiler---

zaman geçirmek için izlenebilecek bir film. tabi o zamanınız tamamiyle boşsa. değilse gidin dışarıda gezin daha iyi.
türkçe adı Vampir imparatorluğu olan film.

büyük beklentiler ile gidenleri hayal kırıklığına uğratabilir. iyinin kötüsü bir yapım. vampir hadisesine farklı bir boyut getirmiş. konusu kurtarıyor filmi. konusunun arkasına sığınılmış , özenilmeden çekilmiş bir film.

--spoiler--
Daybreakers, seyirciye vampir soslu distopik bir gelecek sunuyor. 2019 yılında yaşanan bir veba salgını dünyadaki insanların çok büyük bir bölümünü vampire dönüştürmüştür. Artık kimse yaşlanmamaktadır. Fakat ortada büyük bir sorun vardır; sayıları iyice azalan insanlar artık vampir ırkına yeterli miktarda kan sağlayamamaktadır. Bu sırada insanlardan oluşan bir direniş gücü de vampirleri tekrar insana dönüştürmek için bir tedavi aramaktadır. Direnişçiler bunun için üst düzey bir vampir olan hematolog Edward Dalton’ı (Ethan Hawke) kaçırırlar.
--spoiler--
yeni nesil vampir filmi; güzel,inandırıcılık sorununu nispeten aşmış,izleyip memnun ayrılabilceğiniz bir film.
konusu gerçekten de çok hoş ve orjinal olan film. ama yönetmen, bu avantajı iyi kullanamamış, tabiri caizse sıçıp batırmıştır.
iki kardeşin yazıp yönettiği, filmin sonunda bu kadar güzel sıçabilecekleri başkada filmi yoktur.

http://info.break.com/sta...breakers/daybreakers.html * *
(bkz: vasat)
sağlam senaryoya sahip film. vampirlerin insanlığa hakim olması durumunda olası sorunları vurgunlamış. insanların vampir olduğunda da "para para para" çıkmazına girdikleri anlatılmış ve yıkıcı kapitelizme de değdirmiştir. willem dafoe bilge insan rölüne bürünmüş, bir sahnede;
-`Vampirlerle dolu dünyada
insan olmak`...
-...kondom kullanmadan 5 dolarlık
fahişeyi götten sikmek kadar güvenlidir.
ayrıca dr. ed'in damıtılmamış insan kanı içmem havalarıda onun mallığına işarettir, lan açlıktan ölecen hala işlenmiş bilmem ne ! köye gidip aç kalan şehirli torun hesabı doğal gıda tüketememe durumu.* **
gelelim daybreakers'a, şimdi hacı en baştan bi basitlik var ki beni deli etti. ''önce yıkan sonra verek gün ışığını vampirlikten kurtul'' nası bi basitliktir ya. bırak allasen. sonra ordunun insanlara karşı olmasının sebepleri de tam olarak verilmiyor. herkes vampir ya, insan sevmiyolar demekki dememiz bekleniyor sanırım. artılara gelecek olursak bir çok kişiye nazaran o evrim geçirmiş kanatlı vampiri çok beğendim. arabaylan kovalamaca sahneside iyi action oldu kendime geldim. herkesin vampir olduğu düstopyasıyla hafiften blade'e benzettim. haa laboratuvardaki deney vardı ya orda adam kustu sonra patladı felan baya iyi yapmış adamlar, aferim lan. finale doğru vampir filmi zombi filmine dönüştü gibi oldu sanki askerler birbirini yedi felan, o olmadı bak. vampir dediğin biraz asil olur olm. tom cruise'un vampirliğini ne çabuk unuttunuz. ethan hawke'da çok yakışıklı çocuk. hakkını yemeyelim harbi karizmatik lan adam. bu arada yazı spoiler doluydu, keşke izlemeden okumasaydın. finalde de o kötü başkanı öldürdüler iyi mi!
fragmanında running up that hill in çaldığı film.

(bkz: it dosen t hurt me)
vasat bir filmdir , zaman kaybıdır.
michael spierig ve peter spierig kardeşlerin 2009 yılı yapımı vampirli ecinnili filmi. imdb sitesinde filmin 6.6 puanda olduğunu görünce, bir hevesle oturdum izledim ama bir buçuk saatim boşuna gitti. ne lan bu film mi? kutsal damacana daha mantıklı ve daha eğlenceliydi vallahi. sen vampir ol, sonra güneş ışığı gör hooop tekrar insan ol, sonra seni diğer vampirler seni ısırsın onlar da insan olsun...haydaaaaaaa....

tamam alt metinde kapitalizm eleştirisi var buna lafımız yok da, ortada film de yok ki birader.

sondan bir önceki not: filmden sonra ethan hawke içtiği sigaralar sebebiyle kanser olmuş mudur?
son not: tv'de yayınlanırsa sakın izlemeyin, hemen her karede elinde sigara olduğu için blurlayacaklarından dolayı hiç bir şey anlamayacaksınız.
bu film kısaca bugünün dünyasını anlatmaktadır. kan yerine, parayı koyun, petrolü koyun.. insanlar birbirlerini yiyor bu ikisi için. bunlar kimde varsa gücü yeten çullanıyor üstüne. bunları da düşünerek izlerseniz bu ne yeaa bok gibi demekten kendinizi alıkorsunuz belki. beyin bedava nede olsa.
(bkz: diyarbakırs)

(bkz: diyarbakırlar)

(bkz: diyarbakırlılar)

(bkz: serbest çağrışım)
2009 yapımı 98 dakikalık aksiyon/korku/bilim-kurgu gibi safi yalan olan, berbat film. 6.5 değil, anca 4.5 puanlama yeterli olur. O da erdemli vampir ethan hawke hatrına görsel
Klasik vampir filmlerinden farklı bir konu ve konsepti olan ortalama bir film.