bugün

savaşa ve toplumsal düzensizliğe karşı bir başkaldırıdır.
Edebiyat 1916'da dil ve estetik kurallarını tanımayan,kelimelerin anlamlarına değer vermeyen,anlatımda başıboş ve alabildiğine çağrışımlara dayanan bir yol izleyen,bile bile kapalılığa sapan bir çığır.
dadaizm başlangıçta teknolojiye ve savaşa muhalefet bir düşünce ile yola çıkmıştır. Dada savaşa sebep verenin insan olması ve insanın güzel sanatlarla yüzünü örtmesi ve vicdan temizliği sağlaması düşüncesinden yola çıkarak sanatı suçlu bulur, dadaya göre sanat kirlidir, var olanı yansıtmak haricinde yapılan sanatlarda, sanatçı duygu yoğunluğu içinde eserini diğer insanlara sunar, bu diğer insanlar için değildir, sanatçı kendi hisleriyle oynamaktan zevk alır, aynı zevk diğer insanlara yansıdığında, histeri yayılır bu insani histeriye ortak olmaktan suçluluk duyarak kendini diğer insanlardan soyutlar ve kendini olmayan, bilinmeyen bir alana taşır.. bu yaşanılan dünyadan bir sürgündür.. onun kabul ettiği yerde mantık sınırları yoktur. insan mantık sınırları içine sıkışmış, zaman ve yer kavramları ile ampirik bir düşüncede yol alırken dada tam tersine insani olanı kabül etmez, insanda olan ampirik düşünceye (merak, algılama, çözümleme) asla sapmaz. varolmayan yer dadaizim kabüllenme ve mantığın bitiş noktasından başlar. bu kabüllenme mantığın sınırlarını aşan bir kabüllenmedir. yokluk ve sınırsızlık mümkündür.. bu dada düşüncesine sınırsız bir güç verir. dada bu gücü kullanmaz onunla yaşar. sanatın ve dolayısı ile insanın suçlarına ortak olmaz ve sanatın verdiği haz ile yüzünü saklamaz.. meraktan ve çözümlemeden uzak bir düşünce olarak ilerlemesi olanaksız görünen dadaizm tam tersine bir çok akım ve meslek gurubuna öncülük etmiş, bu fikirden esinlenen bir çok fikre temel olmuştur. reklamcılık, grafik tasarım gibi meslekler ve sürrealizm, karikatür gibi sanatlar örnek olarak gösterilebilir. örneğin reklamcılık üzerine düşünecek olursak, büyük bir ilaç kutusu ile yapılmış giyim mağazası vitrini, insanın çözümleme doğası gereği dikkat çekecek ve bilinç altında olan ve farkında olmadığımız öğrenme hissi ile mağazadan içeri girmeye meyil vermemizi sağlayacaktır. reklamcı bu fikir ile işini başarı ile tamamlamış olur.. fakat düşünce dada ile ortak paydayı paylaşsa bile bir amaç içerdiği için dadaizmden ayrılır, sürrealizm sanat akımında ise dadaizmin etkisi ile doğmuş olsa bile sanatsal histeri ile çalışması özelliği bu akımı dadaist düşünceden ayırır..
dada fikrini en iyi kelimenin kendi anlamı anlatabilir. dada, henüz düşünme çağına gelmemiş bebeklerin çıkardığı sesten esinlenerek bu adı almıştır, herhangi bir anlam içermeyen bu kelime dadanın temel düşüncesini ortaya koymaktadır. yazılı sanatlarda ise gerçeklik ve anlam yotur, görsel sanatlarda aynı şekilde hiç bir anlam içermemektedir, fakat bu eserler yaratılırken insan mantık sınırlarından çıktığı için bilinçaltı kendisini tam olarak ifade eder.
dadaizmin teknikleri ise çoğunlukla hür fikirlerdir. dadaist şiir yazmak için herhangi bir yerden alınan kelimeler (örn:gazeteler) veya o anda hiç bir anlam ifade etmeden akla gelen kelimeler herhangi bir sıralama yapılmadan şans eseri denilebilecek yöntemlerle sıralanır..ortaya çıkan yazı içinde ki birbirinden bağımsız kelimeler birbirleri ile çağrıştıracakları düşünceleri ortaya koyacaktır.. bu her insanda farklı angılanabilir
ismini fransızca tahta oyuncak at' tan alan, savaşın şiddetine ve sanat alanındaki entellektüel katılığa bir tepki olarak 1916 yılında zürih'te doğmuş ve insanın mantıklı anlamsızlıklarını, mantıksız saçmalıklarla değiştirmeyi, böylece düşünce gücüne konulan tüm sınırları ortadan kaldırmayı amaçlamış kültürel ve sanatsal bir akımımızdır.
dethkrüsh'ün türkiyedeki temsilciliğini üstlendiği tükürdüğüne bile sanat deme anlayışı...
teknolojik dadaizme örnek olarak:
asfşfqdaghweşgreıpgoıergbmnsdlkguew5poyvlkhgwqeruşoıgyrweyjreıg4uht93gy8ws8gyu4gl4ıhg94
(bkz: dadaist manifesto)
Dil ve estetik kuralları tanımayan, anlatımda başı boş bir yol izleyen akımdır.Kurucusu Tristian Tzara dır.o Dadaizm i şöyle açıklar: "Kağıt parçaları üzerine sözcükler yazın. Bunları bir şapkanın içine atın. Sonra teker teker çekip çıkarın. Kağıdın üzerine sıralayın.işte, Dadaizm" Dadaizm de kural, kuralsızlıktır.
herşeye kuşkuyla bakan, aklın hiçbir değerinin olmadığını öne süren, dil ve estetik kurallarını bir yana iten akımdır...
karşıtı olduğu düşünülen akım için;
(bkz: fluxus)
bunuyazarkenardınasığınılanakımolabilir.
(evet yazıda kural tanınmamış olabilir , ama tanım işte.)
II. dünya savaşının edebiyat dünyasına kazandırdığı bir akım, pek üstünde durulmaz ama.
adlarını bir torbaya attıkları harfleri rastgele çekerek seçecek kadar kural tanımaz , boşvermiş akım..

hey yavrum hey.
Tristan Tzara ve arkadaşları tarafından Fransız edebiyatında 20. yüzyılda geliştirilen bu akım, savaşın hemen ardından doğduğu için umutsuzluk ve güvensizliği içinde barındırır.
dada akımı 1. dünya savaşının atmosferi içinde ortaya çıkmış, özünde savaşa ve şiddete karşı olan bir akımdır.

çok sağlam elemanları vardır ve prensip olarak kendisine de karşıdır.

dada' nın oyuncak at anlamına geldiği iddaaları olmakla birlikte , hiç bir bok demek olmadığı konusunda da fikirler mevcuttur.
insan aklına, ideallerine, pozitif bilime, güzel duygulara ve güzel sanatlara karşı duyulan yüksek inanç, 1. dünya savaşı'nın bombardımanıyla altüst olmuştu. doğa bilimlerinin ve sosyal bilimlerin hegemonyası altına giren insan düşüncesi, bilgi dağarcını genişleterek kendi varoluş gerçeğini bulacağına dair naif rüyadan sert bir tokatla uyanmıştı. bu yanılsamanın fark edilmesiyle 20. yüzyıl batı düşüncesi büyük bir bunalımın eşiğine gelmişti. yaşanan korkunç savaşların doğal bir sonucu olarak tüm bu vahşetin mimarı olan insan aklının sağlığı sorgulanmaya başlanmıştı. bu sorgulamanın uzantılarından biri de güzel sanatlar algısını tersine çeviren bir anti-sanat hareketi olan dadaizm idi. daha sonra bu anarşik çalkantıdan sağlam bir ekole dönüşebilmeyi başaran gerçeküstücülük sürrealizm doğdu.

dadaistler o güne değin geçerliliğini korumuş tüm değerleri bilinçli olarak saçmalaştırarak ve herkesin sanattan anladığını tersyüz ederek insanoğlunun çokbilmişliğinin altında yatan şuursuzluğu protesto etmek istemişlerdi. geleneksel burjuva değerlerine karşı bir silah olarak akıldışını, şoku, saçmayı, rastlantısallığı savundular. sanatı yıkıp üzerine anti-sanatı inşa etmeyi denediler.

dadaistlerin çabası sanat olmayanı sanat yapmaktı. tabii bunu yaparken her fırsatta toplumsal göndermelerle dolu tuzaklar kurmayı da ihmal etmediler. bu akımın en ilginç isimlerinden biri, pisuar eseriyle ünlenen fransız sanatçı marcel duchamp'tı.

(bkz: Tristan Tzara)
DADA HiÇBiR ANLAMA GELMEZ

"Ya onu önemsiz bulurlarsa, ya hiçbir anlam taşımayan bir sözcükle zaman harcamak istemezlerse... Bu insanların kafalarında dönüp duran ilk düşünce bakteriyolojik türdendir. Sözcüğün en azından etimolojik, tarihsel ya da psikolojik kökenini bulma düşüncesidir.

Gazetelerden Krou zencilerinin kutsal bir ineğin kuyruğunu Dada olarak adlandırdıklarını öğreniyoruz. italya'nın kimi bölgelerinde anneye ve kübe dada denir. Rusça'da ve Rumencede de dada tahta at ve sütanne (dadı) anlamlarında kullanılır. Bilgiç gazeteciler dada sözcüğünde bebekler için yaratılmış bir sanat görür, günün "Küçük Çocuklarını Çağıran isa Kılıklı" hazretler, Dada'da kuru ve gürültücü, gürültücü ve monoton bir ilkelliğe dönüşü bulurlar. Duyarlık, bir tek sözcük üstüne kurulmaz...

Bir sanat yapıtı hiçbir zaman nesnel olarak herkes için karar yoluyla güzel olamaz. Öyleyse eleştiri yararsızdır, her kişi için öznel olarak ve en küçük bir genellik izi taşımaksızın vardır. Bütün insanlığa ilişkin ortak psişik temelin bulunmuş olduğuna mı inanmaktadır?... "Yakınını sev" ilkesi bir aldatmacadır.

"Kendini tanı" bir ütopyadır ama daha kabul edilebilir bir şeydir, çünkü kötülüğü içerir. Acımak yok. Katliamdan sonra bize arınmış bir insanlık umudu kalır. Ben hep kendimden söz ediyorum çünkü ikna etmek istemiyorum, başkalarını da kendi ırmağıma sürüklemeye hiç hakkım yok; kimseyi beni izlemeye zorlamam ben ve herkes sanatını kendi bildiği gibi yapar... Dada toplumdan bağımsız olma, toplu karşı güvensizlik olma gereksiniminden doğdu. Bize ait olanlar özgürlüklerini koruyorlar. Hiçbir kuram tanımayız biz. Biçimse fikir laboratuarları olan kübist ve fütürist akademilerden bıktık artık. Para kazanmak ve kibar burjuvaları okşamak için mi sanat yapılır? ...

Düzen=düzensizlik ; ben=ben olmayan, doğrulama=yadsıma: Bir mutlak sanatın yüce parıltılarıdır bunlar...

Ailenin bir yadsıması durumuna gelmeye elverişli olan her tiksinti ürünü Dada'dır... ;yaratıklar arasından güçsüzlerin dansı olan mantığın ortadan kaldırılması Dada'dır; her hiyerarşinin ve uşaklarımız tarafından, değerler için kurulan her toplumsal denklemin ortadan kaldırılması Dada'dır; her nesne, bütün nesneler, duygular ve karanlıklar, hortlaklar ve paralel çizgilerin kesin şoku savaşmak için araçtır: işte bu da Dada'dır; belleğin ortadan kaldırılması Dada'dır; arkeolojinin ortadan kaldırılması Dada'dır; yalvaçların ortadan kaldırılması Dada'dır; geleceğin ortadan kaldırılması Dada'dır; doğallığın dolaysız ürünü olan her tanrıdaki tartışmasız mutlak inanç Dada'dır... "

Tristan Tzara

Modernizmin Serüveni
1998, Hazırlayan, Enis Batur, istanbul:YKY, çev. Sema Rıfat
http://www.felsefeekibi.c...=35244&PN=1&TPN=1
dadaizm aslında başkaldırı bile değil. dada bebek lisanını temsil eder. tzara burda artık anarşist tavırdan da sıkılmış, bırakmış kendini.dadaist menifesto bile havada kalmış. aslında bu akım bile olmayan akımı gerizekalılar diye bir avrupa filmi var en iyi orda anlarsınız. orjinal adını ya da hangi ülkeye ait olduğunu hatırlamıyorum.fransız ya da italyan yapımı olabilir.
burada, bir kelime platformunda onları kelimelerle mi anlatacağım? a a hayır!
gebeş'lere şiir:

dividurzuop pipirik
yeşil başlı gövel ördek
divibip pipirik
kubağa çömlek

gibi
Jean Arp, Richard Hülsenbeck, Tristan Tzara, Marcel Janco ve Emmy Hennings'in aralarında bulunduğu bir grup genç sanatçı ve savaş karşıtı 1916 yılında Zürih'te Hugo Ball'in açtığı cafede toplandı.
Fransızca'da oyuncak tahta at anlamına gelen "Dada" akımın ismi olarak seçildi. Bildirisi de burada açıklandı. Bu akım; dünyanın, insanların yıkılışından umutsuzluğa düşmüş, hiçbir şeyin sağlam ve sürekli olduğuna inanmayan bir felsefi yapıdan etkilenir.
1. Dünya Savaşı'nın ardından gelen boğuntu ve dengesizliğin akımıdır. Dada'cı yazarlar, kamuoyunu şaşkınlığa düşürmek ve sarsmak istiyorlardı. Yapıtlarında alışılmış estetikçiliğe karşı çıkıyor, burjuva değerlerinin tiksinçliğini vurguluyorlardı.

Toplumda yerleşmiş anlam ve düzen kavramlarına karşı çıkarak dil ve biçimde yeni deneylere giriştiler. Çıkardıkları çok sayıda derginin içinde en önemlisi 1919-1924 arasında yayınlanan ve Andre Breton, Louis Aragon, Philippe Soupauld, Paul Eluard ile Georges Ribemont-Dessaignes'in yazılarının yer aldığı Litterature'dü. Dadacılık 1922 sonrasında etkinliğini yitirmeye başladı. Dadacılar gerçeküstücülüğe yöneldi.
1916 doğmuş bir sanat akımıdır. marcel duchamp, tristan tzara, jean arp bu akımın en bilinen sanatçılarındandır. akımın özelliklerinden biri de doğa da bir anlam olmamasıydı yani onlar için doğa da bir anlam yoksa sanatta da anlam olmamalıydı. o yüzden 'kolaj' kelimesini ve özelliğini bu akımın sanatçıları oluşturmuşlardır. birbirinden farklı anlamı olmayan gazetelerden kesilen parçalar, resimler bir araya getirilerek kolaj çalışmaları yapmışlardır. hatta da vinci'nin monalisa'sına bıyık resmi çizerek onunla dalga geçmişlerdir. * * *
sdfjharuufuaer kadfmğ kj kaejfgkjae
gaefügo ae*rıog jü
rpg aerlgkr tga *
edebiyati tiyatro ve görsel sanatlar alanlarında etkili olan uluslararası akım. 1916'da zürih'de kuruldu. new york, almanya ve paris te de kolları oluştu. dada gününün geçerli tüm eğilimlerine güçlü bir karşı çıkış olarak belirir. bir anlamda dadacılar yeni bir sanat yaratmaktan çok, onaylanmış tüm sanat anlayışlarını yıkmayı amaçlamışlardır. geleneksel resim ve heykelin yerine kolaj ve ready made'i getirmişler, betimleme sorununu sanat yaratmasının gündeminden tamamen çıkarmayı denemişlerdir. hem kolaj hem de ready made, sanatsal nitelikte olmayan nesneleri yeni bir dizge içerisinde yerleştirmeyi öngörür. böylece sanat eylemi yalnızca bir dizge değiştirme uğraşına indirgenmiş olmaktadır. dada'nın betimlemeyi sanat alanından uzaklaştırışı en yetkin biçimiyle şiirlerde görülür. dadacı şiir, anlamlı sözcük ve cümleleri kullanmaksızın, tümüyle uydurma bir sözcük hazinesi ve söz dizilimiyle yazılmıştır.

dolayısıyla, dadacı sanat yapıtı hiç birşey anlatmayan, buna karşılık tarih boyunca bugüne dek tartışılmadan süregelen anlayışları tartışma zorunluluğunu hatırlatan bir ürün olarak belirmiştir.
Gelenekleşmiş sanat yasalarından bağımsız olarak, mantık dışı ve saçma olanı öne çıkaran sanat akımıdır. Dada akımı alaycı ve aşşağılayıdır. Sonra Dadaistler, sürrealizm hareketini başlatarak dadaizmi kendileri öldürmüşlerdir.
Dadaizm öldü, yaşasın dadaizm!