bugün

prof. olup an itibariyle anayasa komisyonu baskanıdır. çiçek yerine gelecek adalet bakanı arasında ismi gecmektedir.
2002 yılına dek istanbu üniversitesi'nde anayasa hukuku kürsüsünde bulunmuş; profesörlüğü ancak kürsünün ağır topları * istanbul hukuk'tan ayrıldıktan sonra elde edebilmiş olan; 2001-02 dönemi bitiminde milletvekilliği seçimi nedneiyle okuldan ayrılan, seçimler öncesinde adalet bakanı olma beklentisindeyken anayasa komisyonu başkanlığıyla yetinmek durumunda kalan, milletvekili olduğu andan itibaren eskinin acısını çıkarırcasına bolca televizyon ekranlarında gözükmeye başlayan ve böylelikle kendisini istanbul hukuk amfilerinin dışında kalan insnalara da tanıtan kayserili komik zat ı muhterem.
performansıyla kendisine hayran bıraktıran şahsiyet , şöyle ki ; gün itibarıyle kemal anadol ile birlikte sabah 10'dan akşamın körüne kadar o televizyon senin bu televizyon benim canlı yayın konuğu olmuş ve aynı şeyleri 40 defa heyecanlı heyecanlı konuşmuş zat.
kendisinin ismini ilk kez bir anayasa hukuku dersinde duymuştum. şöyle ki anayasa hocamız gelir kalemini bulmak için çantasını karıştırır ve eline bir kartvizit gelir.*
h:(hafif sesli):kiminmiş bu kart? burhan kuzu. at gitsin *
23.dönem istanbul milletvekili.

(bkz: adalet ve kalkınma partisi)
fikriyatı benimsenmeyebilir ama çok tatlı bi adam.yani ortana alıcaksın sabaha kadar o konuşsacak sen dinlicen o konuşacak sen dinlicen.. o biçim yani..
akepe'nin kuzu görünümlü kurt milletvekili. siyaset meydanının programının başında şu açıklaması dikkat çekmiştir.

A. Kırca: Sayın Kuzu, başbakanın madrid açıklamasını nasıl buluyorsunuz?
B. Kuzu: Sayın Başbakanım söylemişse doğru söylemiştir!

(bkz: koru koruna baglilik)
(bkz: ağız ishali)
başbakan tarafından seçilmiş kişilerden birisidir. kısaca başbakan klonudur. bu sebeble başbakandan bağımsız düşünmesi ve mantıklı cümleler kurabilmesi imkansızdır. hatta kendisi yaşar büyükanıt'ın türban açıklaması için ' genelkurmay başkanının şahsi kanaatidir.' diyebilecek kadar bilinçsizdir.
kadın sesli antipatik insan.
"kurda kuzu teslim etmek" deyimini tersine cevirip "burhan kuzu'ya bozkurt (mhp) teslim etmek"e donusturen anayasa komisyonu baskani.
kuzu postuna burunmus, kurt. sinirleri cok zayif, tez sinirleniyor. yuzunde huzursuz bir ifadeyle geziyor hep, sanirim migdesinde asit problemi var. o yuzdeki eksimikligin baska aciklamasi olamaz cunku.
Kendisine " (bkz: sayın kuzu) " diye hitap edilen şahıs. TBMM anayasa komisyou başkanı.
her konuşmasında "ben anayasa profesörüyüm" cümlesini mutlaka kullanan, kendini beğenmiş, konuşurken komik bir üslup kullanan, karşıdaki kişiye aşağılayıcı bakışlar atan akp milletvekilidir.

kendisinin yazdığı kitaplara veya makalelere okuduğum herhangi bir kaynakta atıfta bulunulduğuna şahit olmamışımdır, sözlüğün özellikle hukukçu yazarlarına sadece bilgi sahibi olmak için soruyorum, hangi kaynakta (burhan kuzu, çevre ve hukuk, 2002 istanbul) -bu kısım tamamn uydurmadır çünkü netteki araştırmalarımın hiçbir yerinde burhan kuzu'ya ait bir eserin adını bulamadım- şeklinde bir kaynak gösterimi vardır?
zamanında "Her talebi karşılamak durumunda değiliz. Eşcinsellerden de eşitlik ve evlilik hakkı tanınması için yoğun talep geldi. istiyorlar diye verecek miyiz?" şeklinde bir açıklama yaparak ne kadar boş ve "hak", "özgürlük" kelimelerini kendi kafasına, ahlak anlayışına göre yorumladığını gösteren gereksiz insan.
değişik bi adam bu. akp'li bir milletvekili. niyeyse bana çok sempatik geliyor. bi de o taraftan olduğunu belli etmeme ski var ya. çok feci. akp'li değilim, solcu da değilim, hiç bi siyasi görüşüm yok. yemişim siyaseti ayrıca. o kadar başımıza kaktınız ki apoltikliğimizi apolitik oldum çıktım. bin çeşit dert varken siyaset ne be? hep aynı saçma şeyler zaten. ama tartışma olsun yine izlerim. çok zevkli verilen ayarlar falan. geçen gün habertürk'te. kemal kılıçdaroğlu -ki kendisine de süper bi sempatim var- ve mhp'den bi yetkili vardı. işte her şeyi tartıştılar. bu burhan kuzu isimli prof'un çok net bi mantığı var. sadece akp mi kötü, sanki bu sorunlar bizim zamanımızda çıktı, oysaki hep vardı. işte hep bu görüş çerçevesinde savundu partisini. çok güzel bu tavır bu bence. normal olduğunu kanıtlama çabası. sevdim bu insanı.
zeki, espritüel, sempatik, polemik konusunda uzman ve en az nasrettin hoca derecesinde hazır cevap bir kişilik.
garip bir insan. koskoca adam, profesör hatta milletvekilli olmuş fakat hala karşısındaki konuşurken susulup dinlenmesi, cevap verilecekse sonra konuşulması gerektiğini öğrenememiş sanırım.
an itibar ile habertürk'te öfle ile, kavga gürültü ile klasik akp zihniyetini yansıtan kişidir.
akp zihniyetinde şu son zamanlardaki bu öfke ve sinir epey düşündürücü.
ayrıca chp ve mhp'li vekillerin sorularına genelde cevap veremeyen, veremeyince demogoji yapan klasik akp'li şahıstır.
fikir yok, düşünce yok. varsa yoksa öfke, kavga ve demogoji.
katıldığı bir panelde anayasa'nın değiştirilmeyeceğini ima eden meclis anayasa komisyonu başkanı.

kendisi, anayasanın değişmesi için ya yeni bir devletin kurulması gerektiğini ya da darbe olması gerektiğini söylemiş "darbe duasına bari çıkalım" demiştir.

ergun özbudun'a çuvalla para verip anayasa taslağı hazırlatılır sonra "anayasa değişikliği gündemimizde yok" denir, sonra "anayasa değiştirilmesi için hazırlıklarımız sürüyor" dersin, sonra yine "anayasa değişikliği gündemimizde yok" dersin sonunda çıkar "anayasa değişikliği için ya yeni bir devlet kurulması lazım ya da darbe olması lazım" dersin.

anayasa'ya dokunmazlar, hadi anayasayı geçtim darbecilerin hazırladığı siyasi partiler kanunu'na dokunmazlar, bu kanuna tabi siyasi partilerin tüzüklerinin antidemokratik olması sorun olmaz, darbecilerin hazırladığı seçim kanunu aynen durur hiç bulaşılmaz, dokunulmazlıklara hiç dokunulmaz, ondan sonra "7 senede çok demokratik olduk" edebiyatları havada uçuşur.

siz darbecilerin koyduğu kuralların hiçbirine dokunamazsınız, etrafta darbeci ararsınız. adına da "demokrasi hareketi" dersiniz.

süpersiniz.

durumun somut halini görmeyip şakşaklayanlar da daha bir süper.
an itibariyle tv8 ekranlarındaki sağduyu programında akp'nin seçim politikası olan mağdur edebiyatı ve ajitasyonu layıkıyla yerine getiren milletvekilidir. o değil de masum türker ne biçim ayar veriyor lan kendisine!
ankara büyükşehir başkanı akp'li melih gökçek ile yasa pazarlıkları yapan anayasa komisyonu başkanıdır...

adam kendine uygun yasa yaptırmaya çalışıyor, anayasa komisyonu başkanı da çanak tutuyor!
bir belediye başkanı, milletvekillerini "fitillemekten" söz ediyor.

acınacak haldeki yasama'nın parodisidir bunlar...

http://tinyurl.com/y6vloft
kendisini yasalar için "maydanoz gibi, ot gibi" filan ifadeleri kullanarak işini ne kadar ciddiye alan bir insan olduğunu görüyoruz.anayasa profesörü ha..

"abi şu cezayı şu kadardan şu kadara indirebilir misiniz ya.. gözünüzün yağını yiyim be ne olur"
"üç aydan altı aya kadar diyosun..valla olur bakalım.. önümde 140 dane dosya var"

http://metinozkanvadisi.com/sitevid/sitevid070.html
akepeyasa profesörü . yasaları akapeye ve menfaatine uyarlamaya çalışan hocamsı ya da hoca titri ile ortada dolaşan şey.
son derece bilgili bir abimizdir. cemaat sohbetlerinde de denk geldim. birkaç sohbet etme fırsatı da buldum kendisiyle. her dediğine "evet abi haklısın" demekten yorulmuştum o gün. öyle doğruları söyleyen biri düşünün yani. yalnız biraz sesi ince olduğu için kulak tırmalayabiliyor bir süre sonra. onun dışında ak parti'nin demokrasi neferlerinden birisidir..