bugün

(bkz: yer yarılsa da içine girsem denilen anlar)
ağzına sağlık...

mikrofonu, şahsıma vermemiş olsa da aylin aslım'ın afallamasına sebebiyet vermiş konuşmacı kişilik. hugolina demiş kimi aklıevvel arkadaşlar kendisi için ama değil. "cadı sila'dır." derim kendi açımdan bakarak.

gel gelelim ilgili konuşmasına yazarımızın... öncelikle link vermek gerekli diye düşünmekteyim, buyrunuz:
http://www.youtube.com/watch?v=GNL-45cus6A

ilgili videonun "05:28" kısmında aylin hanım öyle bir afallıyor ki bu yazarımızın "sanatından taviz vermemek" konusundaki tutarlı ve karakter sahibi konuşmasından sonra "ben kurban'la aynı dönemden, hepsi arkadaşlarımız." gibi komplike ve saçma bir cümle ile dalıyor lafa... oysa ki uzun süre boyunca gidip geldiğim stüdyo la'da, deniz yılmaz'ın, bir döşek, birkaç kitap ve bir bilgisayarı arasında görememiştim ben kendisini. o kadar sıkı kankalar ki açıklamanın devamında "aynı evlerde sabahladık" muhabbetleri dönüyor. doğrudur, yalandır... orası aylin hanımı ilgilendiren kısmı işin. dedektiflik ne haddim, ne vazifem...

ancak; ilgili konuşmada dikkatimi çeken bir noktadır aylin aslım üniversitede kitabını satmaya çalışan akademisyenleri andırdı ilgili diyalogda... genel bir akademisyen geyiği vardır "iki paket sigara parana alırsın kitabı" kalıbında, 50 liralık kitap için... heh işte aylin'inki de o hesap oldu biraz. "cebinizde bir milyarlık cep telefonları var." diyerek pazarlamacı kimliğini kullanmayı tercih etti sağolsun. oysa önceden bu işlerle yapımcılar uğraşırdı daha çok. yakışmıyor "müzisyen" kimliklere "pazarlama" kaygıları...

hem hangi şarkıcı, türkücü potansiyel dinleyici kitlesine "cebinize bir milyarlık telefon koyacağınıza albümümü satın alın." deme hakkını görebilir kendisinde? bak demir demirkan'a... küstü adam albüm yapmıyor. arada bir single çıkartıyor, onu da sitesinden ücretsiz indirebiliyor dinleyicileri. ama pes etti mi? çıkıp da "bir milyarlık telefon" sofistikliklerine girişti mi?

uludağ sözlük'ü hakkı ve layığı ile temsil ettiğini düşünüyorum kısaca(gerçi bu anlamda emin değilim. zira temsil konusunda sözlükteki potansiyelin çok daha üzerindeydi kendisi...).

ağzına sağlık...

edit'ül kıskançlık kerizleri: kıskanmayın topaçlar. biraz egzersizle siz de birgün bgielle gibi düzgün konuşabilirsiniz. hem böylece insan içine de çıkmanız daha bir mümkün olur. surat yoksunları sizi...
Örnekler konusunda, sığ bir kısır döngünün içerisine düşmüş yazardır. Oradan kurtulsaydı neler anlatacaktı oysa.
öncelikle nerden baksan zalldan iyi konustum * sonrasında ise bütün sözlük ahalisinden özür dilemeyi bir borç bilirim nedenine gelince evet arkadaşlar söylememiz gereken çok başka şeyler vardı söyleyemedik çünkü birden bize hitapla soru yönelttiğinde sayın bayulgen o kısa sürede ve heyecanda tam toparlayamadık cok daha farklı olabilirdi o zamanda bambaska bir muhabbet dönerdi şuan sözlükte, çünkü kendim için söylemesemde farkındalık düzeyi çok yüksek arkadaşlarla yapılan bir zirveydi. özel olarak ben şunu dinliyorum dediğimizde bütün sözlüğüde kaplamış olduk bu da bir hatadır evet, ama ben orda tam olarak ben bireysel olarak bunu söylüyorum ama herkesi bağlamaz da demiştim sesim gelmedi mi? *
aylin aslımı sanatım dinlendiği için mutlu olamıyorum çünkü parayı konserlerden milyarlar kazandığımdan da çok seviyorum olarak algıladım ben bu şekilde de konuştum fikrimde zikrimde hala aynıdır. bunu yapan adam da benim için sanatçı değildir tüccardır artık bu konuda çok uzun konuşulur orda anlayana bu işin sektörünü anlatan belgesellerden de bahsettim ama okan hariç anlayan olmadı konuklardan ne yazık ki. kurban konusu için ise şunu söyleyebilirim bu konuyu zaten kendileri de konuşan bir gruptur, sevdiğim bir gruptur ayrıca çoğu yazar inanmasada kendi ağızlarından ilk albüm zamanlarında stüdyolarda, arkadaşlarda falan yatarak yaşıyorduk cümlelerini ve bu konuyla ilgili bir çok şey duymuşumdur. * onlar da albümlerine devam edecek kadar para ki hatta her insan gibi daha fazlasını isteyen sanatçılardır ama bunun uğruna müziklerini satmamışlardır bu konuda da türkiyede verilebilecek nadir örneklerdendirler tek olmasalarda.

özetle, önceden birkaç dakika düşünülmüş olsa bambaşka yorumlar yapabileceğimiz bir konuda küçük düştüğünü hisseden arkadaşlardan özür dilerim ancak söylediğim hiçbirşeyden vazgeçmeyeceğim.

dipnot: eleştirilerin çogunu takdir ediyorum arkadaslar eyvallah, ama bıcırık rocker tadında cıkmışım evet o konuda hiçbirşey diyemem, lanet olsun *
"acep ben konuştuktan sonra neler değişti/gelişti" diye kendisini kemiren bir iç ses sebebiyle sabaha karşı yatmasına rağmen, uyku tutmamış bir kaç saat sonra kalkmış kişidir. günaydın...şekersiz bir kahve iç, baş ağrısını engeller.

edit; yeni gelen bir habere göre hiç yatmamış kişidir. ama iç ses, uyusa da uyumasa da durur insanın yüreciğinde ta şuracığında.
konuşur gibi yazan dolayısıyla okurken soluksuz bırakan ve anlamlı cümle yaratma çabası içine sokan yazar. "virgül" gerek o cümlelerin aralarına, hatta bazen "nokta".
herşeye rağmen yerin dibine batırılmaması gerekilen yazar arkadaşımızdır. evet 5 kelamın 3.5uğunda saçmalamıştır lakin spontane gelişen olaylarda herkes kıvrak zekalı ve olaya odak davranamayabilir. çok güzel bir kız size yolda tarif sorarken ne kadar afallıyorsak, tarif sonrası aslında şöyle de anlatabilirdim, şu espiriyle onu etkileyebilirdim belki de bir yerde çay kaave içmek isterdi formatında hayallere gark olabiliyosak, ezcümle sonradan farkındalıkla fark yarattığımığımızı düşünüyorsak, motoru çalıştırabiliyosak, bu arkadaşımız da bence oldukça fazla konuşma süresinde belki heyecandan belki çok izlenilen bir tv showunda ekranı kaplıyor olduğunu bildiğinden, backgroundu çok sağlam olmayan bir kısır döngü içinde kafesteki fare gibi dönüp durmuştur.kurban dediğimiz grubun yaptığının sanat olduğuna kim karar veriyor. üzerinden gerçeklemeye çalıştığımız fikrin konu mankeni şebnem ferah, cem karaca, sezen aksu falan değilki. kurbanın yalan şarkısını ya da lambaya püf deşarkısını dinleyelim bakalım. bu mudur sanat.bunların yaptığı mıdır sanat.sözleri ismail yekadan dinlesek tam onun tarzı diyeceğimiz türden.asi, sistemi her röportajda eleştiriyor olmak ve bir sanat dalıyla meşgale olmak sanatçı olmak için yeterli değil.adamların yaptığı müziği beğenmiyor olmamdan kelli değil yaptıkları işe bok atışım.demem o ki yanlış örnek üzerinden gerçekleme, anlatılmak istenen doğruysa bile yanlışa çıkabiliyor ki bgielle böyle birşeydi.Yine de özgüveni ve kuyruğu dik duruşu takdir edilesidir.
güzel kızmış. Sanatın ne için yapıldığını diye başlanan konuşma insanların eğitim seviyeleri, yaşadıkları ortamlar ve edebi ve siyasi birikimlerine bağlanmış daha sonra buna örnek olarak Kurban grubunu göstermiştir.

tabi ki kurban grubunu sevebilir. Ama verecek zilyon tane örnek var iken neden kurban...

Örnek mi?

sanat ve grup,

Karagüneş
gül gül öldük yazarı,

ya ben
ya ben toplumun kültür seviyesi ile düşünüyorum açıkcası, bizim sözlük olarak da tarıştığımız bir konu, sözlükte de tartışıyoruz,
sanatın ne için yapılmasını gerektiğini tartışıyoruz zirvede

küresel ısınma, nükleer silahlanma, global kriz, kapitalizmin çöküp çökmeyeceği de zirveler de tartıştığımız diğer gündem maddeleri.

yok yok, olmadığın biri gibi gözükme kuzum.

edit:yanlış nick altına yazmışım.
'hop sen' denilip konuşması istenildiğinde, her insanın yaşayabileceği 'kem küm' durumuna girmiş, ama anlatmak istediğini kolayca anlatabilmiş, kurban benzetmesiyle takdir edilesi bıcır kişi.
programı izlemedim, yalnız bir yerlerden birkaç dakikalık bölümünü izledim. o kadar da kötü konuşmamış kızcağız yaww. bu kadar yargılamanın bir alemi yok; sonuçta bir canlı yayın. insan hata yapabilir.
canlı yayında bir hatasını görmediğim yazar. rahat, içten ve akıcı konuştu. uludağ sözlük gibiydi yani. amacı kırıp dökmek değildi. normal olanda bu zaten.
lan gören de arkadaşları far görmüş tavşan gibi kalmış sanırlar kamera karşısında. adamlar çıkmış takır takır konuşmuş. hiç de öyle osuruktan filan değil. ciddi ciddi vasatın üzerinde. ben seyretmediğim için "harbi sıçmışlar lan demek ki" diyordum az önce seyredene kadar.

ulan eleştiren götcükler, az önce çoğunuzun en beğenilen entrylerine göz gerdizdim de, hahaha allahtan bu arkadaşlar çıkmışlar lan oraya. hahaha am bitleri sizi.

bir de ekşi sözlğe amortiden yazar olmuş tayfanın ekşi sözlükte "hehehe sıçtılar" minvlli entryleri var. onlar daha komik. lan labunya sen oraya zekisin, delişmensin filan diye alınmadın, amortiden alındın, bir sabah kaltığında yazardın. allahtan 100 tane yazar var lan ekşide. başka hiçbir yerde yenmez bu kadar kaymak. neymiş? "ekşi'de yasıyoss bisss:("... yarrak yazıyorsun amına koyim. sen sadece "az önce osmanın golüyle 2-1 olan maç" yazıyorsun göt lalesi. ekşideki 100 tane adam gibi yazan adamın ekmeğini yiyorsunuz hepiniz.
abi içimde kalacak, çatlarım, uludağ sözlük yazarıyız lan açılın...

şimdi dün gece "bgielle" nick'li bu yazar ulusal bir kanalın canlı yayında "sanat ve sanatçı" bağlamlı çeşitli söylemlerde bulunmuş, hazırlıksız bir konuşmayla kendince fikir beyan etmiş ve hatta ötesinde bir sanatçıyla tartışma sınırları dahilinde bulunmuştur. gerek baktığımız kadarıyla canlı, gerekse de online ortama düşen video'lardan gördük, takip ettik. bu fikirlerin tamamına yakınını benim de saçma bulmam konusuna hiç girmeden bir şeyler söyleyeceğim tamam mı? hiç girmedim! şu anlık bu yazarın o gün orada ne söylediği, ne ettiği önemli değil benim bahsedeceğim konu dahilinde. anlaştık bence.

gelgelelim, bu bazı ortamcı zirve elemanları(malum!) yine sahnelerde işte... paragraflar dolusu yazılarla gerek bu başlık altında gerekse de ilgili diğer başlıklarda kraldan çok kralcı olma yoluna yine gitmişler, yine beklentileri boşa çıkarmamışlar görüldüğü gibi. öyle ki; kimisini okurken doğrudan, birinci şahıs bgielle'le muhatap olmuş hissine kapılıyorsun hatta. "sen konuşaydın, seni göreydik?!" falan... uvv... argümanını siktirtme lan zirve şöforü! sen ne ayaksın da bi' aynı ortamda bulundun diye bgielle nick'i adına cevap verme yetisini kendinde görüyorsun asıl?

öte yandan asıl muhatabımız bgielle de, tüm bunların akabinde, zirvenin hemen ardından yazdığı entry'sinde oldukça naif bir üslupla "tüm eleştirilere eyvallah arkadaşlar", "canlı yayında mikrofon elde konuşmak zor anlarsınız ki...", "bıcırık rocker gibi gözükmüşüm maalesef" minvalli açıklamalarla bence haddinden fazla yumuşak tavırlar sergilemiş, hakarete varacak eleştirilere bile eyvallah'ını eksik etmemiştir.(ben olsam dağıtırım ortalığı, o ayrı. kimsin ki oğlum sonuçta, aynı sözlükte yazı yazıyoruz diye kişiliğim üzerine ağzına gelen lafı sarfetmeyi kendine hak olarak görüyorsun?) uludağ sözlük adına hiçbir temsil vasfı ya da sorumluluğu olmamasına rağmen yine de üzgün olduğunu açıkça belirtmiş bi' de. böyleyken, hala, bu ortamcı sözlük mahlukları mevzubahis şahsa getirilen her eleştiriye umarsızca kendilerini siper etmekte, bu hususta nick altı çalışmalarına ve doyumsuz ortam muhabbetlerine kaldığı yerden devam etmekteler, aha görüyoruz. ben tiksindim, siz tiksinmezsiniz. neticede, yazar herkese "eyvallah"ını çekmiş, hadiseyi bir devlet meselesi haline getirmeden yeterli ciddiyetle gerekli izahatı yapmış, olayın üstünü kapatmış diyorum; sana daha ne bok yemek düşer ki bu noktada a ortamcı 'yazar kişisi'? de bi'!
dün akşamla yıldızı parlamış yazardır. buna ihtyacı var mıydı yok muydu bilemem.

dünki konuşmasına ilişkin olarak ise; beni gururlandırandır. ulusözlük olarak orada okanın attığı topu gösünde iyi karşılayan female demon sonrasında söz alarak çok güzel bir şekilde geri göndermiştir kanımca ki bunu aylin aslımın kendisi karşısında konuşurken hebele hübele olmasından çok rahat anlayabilirsiniz sayın sözlük yazarları.

hugolina sözlük olmuş, kendisi hugo olmuştur o an için. e hugolinayı kurtarma görevini de çok güzel bir şekilde başarmıştır.

selamlar olsun.
buradaki tüm ergenlerin güzel şeyler yazması için tek tek herkese ayar mı vermesi lazımdı anlamadı ben.

arkasına seyirciyi alıp "abi", "koyuyor size" gibi "ben rocker'ım" tadında konuşan ayli aslım'dan bile daha düzgün konuşmuştur bence.

ha düşüncelerini tam olarak ifade edememiştir ki sıkışık bir yerde, hiç beklemediği bir anda, bir yandan okan'ın bir yandan aslım'ın cümlelerine cevap vermeye çalıştı ve bence o anki duruma göre de gayet başarılı oldu.
izledim, gördüm. esasında güzel devam ediyordu. kurban'a kadar iyiydi yani. kurban da kendi görüşüdür sonuçta ama başarılıydı. olduğu gibiydi hem de.
n'olursa olsun kendi fikirlerini güzel bir şekilde açıklayabilmiş ve hem de * çok da cana yakın bir insan olan, kral çıplak hem de diskoda zirvesinde tanıştığım yazar.*
ayrıca kurban hayranı olduğunu 69.999.999 kişiye ve bana bildirmiş yazardır.*
cesaretinden dolayı tebrik ettiğim yazar.

bende dediği şeyleri beğenmedim biraz fazla bilmişti. birde sanat ın tanımını piyasa olmamak olarak yapması fakir gruplar gerçek sanat yapıyor gibi bir fikir teatrisi getirmesi kendisini biraz komik duruma düşürdü ama bence konuşacak kadar özgüvenli olması bile takdire değer.
dün geceki programda gayet düzgün ve mantıklı konuştuğunu düşündüğüm fakat birazcık heycanlandığından dolayı yanlış anlaşılan tatlı yazar.
öne bir adım atana 'ahanda hacı malzeme çıktı' deyü keyfiyetlen giri$izlenen cağnım sözlüğümün nörd'lerine ve idiotlarına en güzel cevabı vermi$, cici ve güzel yazar. daha vakti olsa idi aylin'i ağlatıp bir daha albüm çıkarmamasına sebebiyet vererek türk müziğinin geli$imine de büyük katkıları olacağı $üphe götürmez.

ayrıca konu$ması boyunca salt heyecandan ve konunun dallanıp budaklanıp farklı zihinlerde farklı imgeler yaratmasından kaynaklı kendini tam ifade edememe sorunsalına da takılan siz mallar: $u kızın konu$masındaki subliminal mesajları alamadığınız için $u an pikabımdaki leonard cohen'in o ince bariton sekansı ve parmak uçlarımla özenle tutuverdiğim bir kadeh chateau'm dahi götüyle güldü size. ahaha, çok fena hacı..
söylemek istedikleri yanlış anlaşılan yazar. medeni cesareti sebebiyle kutluyoruz yazarı. gayet mantıklı konuşuyor ki okan da bunu belirtti... başarılarının devamını diliyoruzdur...
(bkz: konu medeni cesaret olsaydı ajdar en iyisi olurdu)
şahsen, neden ya da niye konuştuğunu sorgulamak gibi bir düşüncem olamaz..

ama

bilinmesi gereken bir şey var ki, bir konuşmaya kültür seviyesi ile başlayıp, "x grubu bilen var mı?" sorusuyla devam ederseniz duruma sadece kendi çerçevenizden bakmış olursunuz.. kolaya kaçıyorsunuz.. işin temelinden bahsetmiyorsunuz.. ve evet takındığınız tavır ve söylemlerinizle karşınızdakini aşağılıyorsunuz.. tabii bunu siz fark edemezsiniz çünkü çevrenizdeki sizinle aynı zevkleri paylaşanların da tutumu böyle.. tabii ki bunların hepsi zamanla değişir.. işin daha da derin olduğunu fark edip daha geniş bakmaya çalışırsınız olaylara bu sorun değil..

tabii bir de bu işi sen ben seviyesine indirmemek gerekli.. benim yazdıklarım sadece sana ya da direkt sana değildir.. olmaz olsa mesaj atabilirdim "bak arkadaş haksızsın" diye..

herkes hakkımda ne der bilemem.. beni kimden dinlediğiniz önemli sanırım.. bizimkisi iyi niyetli bir yaklaşımdır.. hakkımdaki düşüncen değişecek diye bildiklerimi es geçemem.. bir de sabahın 5'inde gözümden uyku akarken gelip sana orada bişiler anlatmaya kalkışmam.. böyle bir zorunluluğum da yok..

son olarak, karşılaştığın(ız) tepkinin değişik versinyonları ile ben 3 farklı zaman diliminde karşılaştım.. sizi iyi anlayabiliyorum. bu yüzden yaptıklarınızı değil düşüncenizi eleştiriyorum.. tarafımdan eleştirilmek canınızı sıktı ise kusura bakmayın ama bir şey yapamam..

hadi kolay gele..

o değil de;

--spoiler--
herkesin söylediği gibiymişsin. bambaşkaymışsın fatal.
--spoiler--

bu mu sanat hakkında derin fikir sahibi sizin düşüncenize karşı yapılan eleştiriyle değişen fikriniz.. bir ihtimal seninle karşılaştığımız bir yerde uzun uza bana bir şey anlatmaya kalksan umursanır mısın?

senden epey büyüğüm ufak bir tavsiyem olsun ister alırsın ister atar; düşünceni eleştiren bir kişinin kişiliğini, tutumunu ya da tavrını eleştirme, yargılama.. kaybedersin.. kendini küçültürsün..
o an ters bir uslupla konusmus, ıtıcı bır rocker ımajı cızmıs oldugumu kabul eder, sankı metal muzık harıc hersey sanat dısıdır demişim, lafı muzıkten baska sanat dalı yoktur a getirmişim, ben soylersem butun uludag bunun altına ımzasını cakar hacı gibi bir havaya girmişim sananları da boşlukları dolduruşundaki hayal güçlerinin enginliğinden dolayı tebrik eder, ama boyle bır sey yok olsaydı ayarın kralını kendıme verırdım once ben derim. * *

elestiri yazanlarla karsılıklı konusup derdımı anlatıyorum hatta hakaretı yardırmıs adama bıle yazıyorum kı bakalım nedır derdı bır bısey mı bılıyor bızım farketmedıgımız yoksa da anlayayım kalıtesını dıye ama bunları hep ozelden yapıyorum.

tek bır yazıyı yazmıslıgım var acık olarak o da kişinin yazısına lafım olmadıgı ıcın acıktan yapılmıstır. yazıda haklılık oldugu ıcın ben ordan bıseyler aldım hatta hak verdım ama şakayla bıle olsa oglum keske konusmasaydınız lan bıle demeyıp yanımızdan gecıp gıdıp burda yazılmasını ıkıyuzluluk almıstım. oyle değilse diyecek lafım yoktur. tekrar sevıyelı olarak elestırı yapan herkese de tesekkur ederim.
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar