bugün

Bir şehir veya bir bölge avukatlarının bağlı oldukları meslek kuruluşu.
avukat olarak çalışabilek için kayıtlı olmanın zorunlu olduğu meslek kuruluşu. türkiye'deki tüm il baroları da türkiye barolar birliğine bağlı olarak görev yaparlar. istanbul barosu, kayıtlı avukat sayısı bakımından dünyanın en büyük ikinci barosu durumundadır. ancak bu büyüklüğün kimseye hayrı olmamakta, bu büyüklüğü besleyecek kadar iş yoğunluğu olmadığından gün geçtikçe istanbul'da bir avukat olarak yaşam sürdürebilmek zorlaşmaktadır.
kelime kökeni olarak bar kelimesi mahkemelerde bulunana demir parmaklık anlamına gelir.
gözaltında alındığınızda ücretsiz avukat isteyebileceğiniz yer...
(bkz: adaletin bu mu baro)
argoda abi, kardeş, erkek eleman.
Bir şehir ya da bölgenin avukatlarını içinde toplayan birlik. Baronun amacı, kanunlara ve nizamlara dayanarak avukatlık mesleğinin adalete uygun bir şekilde bilgi, doğruluk ve şerefle yapılmasını sağlamak ve kar ve onurunu korumak, mensuplarının meslek borçlarına saygı göstermelerini kontrol altında tutmaktır.

Bir kamu müessesesi olan Baro, Türkiye'de ilk defa 1873 yılında istanbul'da kurulmuştur. Bugün birçok il merkezlerinde barolar vardır.
avukatların mesleklerini icra edebilmeleri için kayıtlı olmaları gereken teşkilatlanma.
roman dilinde erkek anlamına gelen sözcüktür.
ingilizce, 'bar association'* tanımının kısaltılmış halidir.
Bölgesi içinde en az on beş avukat bulunan her il merkezinde kurulan avukatlara ilişkin kurum.
(bkz: Savunmanlar Kurumu)
çad'a ait 22 idari bölgeden biri olan guera bölgesinin guera aynı adlı departmanında bir şehir.
http://www.youtube.com/wa...amp;feature=youtube_gdata

şöylede bir süper videosu vardır.
Kim 1 milyon ister yarışmasında kelime anlamı sorulmuştur. Demir parmaklık demekmiş.
mecvut yönetimin aleyhine bir şeyler söylediğinizde hakkınızda disiplin soruşturmasını patlatıveren kuruluş. onca emek onca çaba, okul sıralarında harcanan yıllar, harcanan paralar; hepsi dört tane vicdansız bir kağıt parçasına imza atıp bir avukatın sicilini kirletsin diye. yazık.
Özellikle akademisi bulunan baroların (mersin, istanbul, ankara gibi), stajyerlerin gelecek ve geçim kaygısını ortadan da kaldıracak çalışmalar yapması gerek. Zira stajyer avukatlar, haklı olarak, anne babalarına bu dönemde de yük olmamak adına komik ücretlere hukuk bürolarında günde en az 10 saat mesai ile çalışıyor. Eve gittiğinde sadece uyumayı düşünebilecek ve buna ihtiyacı olan insanlara bir de ödev yükü yükleniyor. Dersler, ödevler, stajyerin yetişmesi önemli tabi beyefendiler, hanımefendiler de 20 yaşında genç bir insanın mesleğine ilk adımını attığı 1 yılda hayatını kendi kendine idame ettirebilmesi de önemli. Yoksa önümüzdeki günlerde “dersler, ödevler savsaklanıyor, yetişmiş avukat yok” şikâyetinde bulunurken ikiyüzlü duruma düşeceğiz. Avukatlık Kanununun 27. Maddesinden çok daha gerçekçi, çıkarsız, karşılıksız ve mertçe, cömertçe bir çözüme ihtiyaç var. Yoksa haftada x liraya icralarda toz yutan, bir de icra kaleminden mahkeme kalemine kadar insanların kompleksleriyle mücadele eden tüm stajyerlerin vebali boynunuzadır, boynumuzadır.
Romanca'da delikanlı demek.

Barolar siksin amını derler.
Avukatların serbest meslek makbuzu kesebilmeleri için ruhsatları aldıkları ve hemen hemen bütün illerde başkanlığı olan ve Adliyellerde de odaları olan , avukatlardan aidat alıp baro pulu satan kuruluş.
görsel