bugün

çocuk dengesizliklerini yitiremeyen adamlardır. yaşlandıkça sarsıldığını düşündükleri otoritenin acısını içte çözmeye çalışarak aile içi baskılara sebep olurlar. dışarıdan gayet havai, yumuşak karakterli görünseler dahi yanlış yaptığını anlatmaya çalıştığınızda üstünüze gelebilirler. tek kelimeleri kafanızı yıllarca kemirebilir, aranızda mesafeden kaynaklanan uçurumlarla yaşayarak gözlerine bakamama kendinizi suçlama sendromlarına yakalanabilirsiniz.
yaşlandıkça çocuklaşan varlık. ha severiz orası ayrı.
kardeşlerinizi ve kendizi imal ederken %50 hissesi bulunan kimse
biz evlatlarını ölene kadar çaylak olarak görecek olandır baba; saygıdan çok sevgi duyacak, kızdığı her an bütün saygısını yitirecek, dağıtacak - dökecek - saçmalayacak ama her defasında hoş görü bekleyecek, bazen baba olduğunu unutacak çocuklaşacak ama her anında başınızda duracak ve şükredeceksiniz.
geceleri yorgan örtmekten çok daha öte tapılası varlık. ah bide sabah erken kaldırmasalar.
bütün evlerin en mükemmel hatası. (bkz: seyyidhan kömürcü-sinem)
nereden bilebilirdim ki bundan tam 3 yıl önce beraber aynı evde son gecemiz son birbirimize iyi geceler deyişimiz olduğunu.hem bilsem o gece uyurmuydum zannediyosun baba. ah be babam sen gittin gideli hiç birşeyin tadı yok sen gittikten sonra bir çok iyi dosta,arkadaşa sahip oldum sen gittiğinden beri bir çok iyi insanla tanıştım. ama hiç biri senin eksikliğini gidermedi gidermeyecekte. 1095 günde bir gün bile aklımdan çıkmadın be baba hep bir yerlerde bir şekilde aklıma düşüyorsun.

keşke sen gitmeseydin ömrümün hepsi senin olsaydı keşke bugün sahip olduğum değerleri görebilseydin be baba yada keşke bugün sahip olduklarımın hiç biri olmasaydı da sen olsaydın. inan hiç isyan etmiyorum baba aksine şükür ediyorum. sen gittiğinde insancıkların bazıları bizim bittiğimizi tükendiğimizi düşündüler inanırmısın alay edip dalga bile geçtiler. Ama ALLAH büyük onlara en iyi cevabı o verdi zamanında adam mı olur lan bundan itin,serserinin teki bi bok olmaz bundan diyenler bugün deyim yerindeyse parmakla gösterir oldu. bu insancıklar o kadar aşağlık insancıklar ki insan bunları duyduğunda ikinci kez yıkılıyor ikinci kez bitiyor. ama ALLAH'a çok şükür bana altın gibi arkadaş ve dostlar verdi onların sayesinde çabuk toparlandım haksızlık edemem onların hakkını hiç bir şekilde de ödeyemem bir insan ancak bu kadar değerli olabilirdi benim hayatımda şimdi bu ender insanlar benim DOSTUM diyebileceğim insanlar. üzgünüz,buruğuz acı çekiyoruz ama yeri geldiğinde mutlu bile olabiliyoruz be baba ama asla ve asla unutulmuyorsun, dualarımız seninle.
benim sözlüğümdeki karşılığı fikret olandır. hayatımın yol haritasının, davranışlarımın ve duruşumun sahibi olan, tanıdığım en adam gibi adam...
1.madde; daima haklı olan
2.madde; haksız olduğunda 1. madde devreye giren.
Her ne kadar zorluk olursa olsun evlatları karşısında yüzü gülen güçlü duran yegane insan.

Çok değil, 1.5 sene önce kısmen beyazlık bulundurduğu saçlarında artık kısmen var siyahlık... Girdiği tellerin ardından göremediği çocukları için hala içerden çabalayan ancak oradan eli geldiğince durumu idare ettirmeye çalışandır. Her gece ağladığını bildiğim ama gözleri yaşlı görmeye kabullenmediğim kişidir.

Özledim baba seni. Bir gün çıkacaksın elbet nedeni belli olmadan "tutuklu yargılandığın" hapishaneden.
En güzel arkadaştır baba. Söz konusu çocuğu olunca eli kolu her yere uzanan, varlığını bilmenin dünyadaki en büyük güven olduğu, seninle tekrar çocukluğunu yaşayan, attığın adımdan haberi olup her çıkmazın başında seni çekip alan, canını senin yoluna adadığını bildiğin adamdır baba. ilk aşktır. Kingdir. Sana aşığım koca adam. iyiki varsın!

ve babam!
çocuk ellerimle silemediğim burnumu
cebinden çıkarttığı mendille silen
hem de dağ kadar boyunu hiçe sayıp
önümde diz çöken, kocaman babam! *
Bir cogu icin buyuk anlamlar guzel anilar tasir.. ama bazilari icin ole degil..
Senin yuzunden arkamdan sarhosun kizi diye bagirdilar..
Nerde diye sorduklarinda bilmiyorum dedigimde hangi kariyladir diye pis pis gulduler..
Hep senin yuzunden Sevmiyorum seni hic sevmiyorum.. benim gunahim neydi bunlari yasamayanlardan ne eksigim vardi bende allahin yaratigi degilmiydim.. artik kara haberin gelsin amin..
sevgimi belli edemediğim için pişmanlık duyduğum tek kişi. Sesimin tonu biraz yükselip titremeye başlaması ve 'özür dilerim' lerin bir solukta çıkmasıyla odayı terk edişlerim daha çoktur ona sarılmalarımdan. Resmi konuşmalarımdan dolayı tdk sözlüğüm gel bakayım demelerını sevdiğimdir. Western filmlerine özenip clint eastwoodun silah çekişlerinden etkilenip ellerimizi silah şeklinde yapıp birbirimize uzatmalarımız gelir bazen aklıma. Fenerbahçe beşiktaş maçlarında beşiktaşlıyım diye gollerine sevinmeyişi. Fen okumayacağım baba dediğimde genetik mühendisliği hayalini bırakacak mısın? Demesini unutamam. Yaşadıklarımı geçtim hayallerimin bile farkında olan ama belli etmeyendir o. ilkokulda okuma yazmayı öğrendiğimde ağustos böceği ile karınca masalını yıllarca ben sana okudum şimdi sıra sende başla bakalım demesi ve iğrenç okumalarımı bıkmadan her akşam dinlemesi..

Geçen gün baharlık montunu dolaptan çıkardığımda ceplerini temizle dediğinde yamuk yumuk yazımı buldum. O zaman anladım biz birbırımızı hep gizli sevmişiz be baba..
http://www.facebook.com/p...hp?fbid=10150407242671579
"her şey bir tarafa,babanın gücü,mutluluğu,ailesinin asla suratına bakmadan öpmektir,bu onun şiiridir. "

gecenin sonuna yolculuk
louis-ferdinand celine .
güven duymaktır. beni herşeyden koruyacağına inandığım tek adamdır. küçükken gece korktuğumda horlama sesinin bile güven vermesidir. Sonra bir gün babanın başka bir kadınla görüştüğünü öğrenip yıkılmaktır. Hayata var olanın güvenin temelinin yıkılmasıdır. Bir kızın hayata güveni babanın attığı temeller üzerine kurulmuştur. Ve o aslan gibi adam dediğiniz babanıza üzülmesin diye kıyamayarak onun haksızlığının, yanlışının içini nasıl acıttığını söyleyemeden ağlamaktır.
babaların türleri vardır: ılımlı, umursamaz ve baskıcı olarak üçe ayrılır. bu üç tür içinde de kız babası ve erkek babası olarak kollar ve kardeşlerle birlikte etkileşimli yeni dallar oluşur.

yazarın babasından yakınışını okumak üzeresiniz vazgeçme ihtimaliniz mevcuttur.

baskıcı babalardan kurtulalım diye Nuh'un bir gemi daha yapması olası mıdır abi. daraltıcıdır çocuğu isyana sürükletiyor. adriana lima'nın babası* bir türk olsaydı evinden dışarı çıkması mesele olurdu sanırım.

tüm saçma ve kötü olaylar baskıcı ve pimpirikli babaların kızlarına gelmesi de gülünesi.
babayı mutlu etmek adına evde oturmayı görev edinen bir hatun düşünülebilir mi..
sitem üzerine sitem. cinsiyetin bazı getirileri sinir bozucudur.
anatomisini siktiğim diyesi içten gelmiyor değil.
bir tür liman. lakin bazen ona sığınmanız gereken yerde, o size muhtaç bir durumdaysa, üzülmekten ziyade acıyorsunuz. veya ikisini birden hissediyorsunuz, bilemedim tam. hani böyle her daim güçlü, kararlı, kale gibi yıkılmaz olarak gördüğünüz adamın gözünüzün önünde eriyip bitmesi hayatı on kata kadar daha fazla sorgulamanıza neden oluyor. "baba lan bu, baba!" diyorsunuz içten içe. söylemesi bile bu kadar güven verirken insana, o hayatımda olduğu sürece işler bir şekilde yoluna girer diye düşünüyorsunuz. ah ah, şu sanrılar yok mu ama? yeminle felç ediyor kalbi.

ha bir de bu "baba adam" umursamamayı öğretiyor size, hem de hiç farkında olmadan. madem kendisini seçme şansına sahip değilsiniz, klişe timi bir an önce devreye girip, "onu olduğu gibi kabul etme" oyununu oynuyor size. çaresiz, en çocuk halinizle kabul ediyorsunuz. sizi tüm kötülüklerden koruyacağını sandığınız insan, birdenbire buharlaşıp uçuyor. tabi, olayı dramatize etmenin de reytingleri arttırmada pek bir etkisi yok, biliyorunuz. ee o zaman, "benim babam toyota gibi adam" diye bir ses duyunca yalnızca gülümsüyorsunuz.

ama yine de;

benim babam sizin babanızı döver lan!
hiç düşmeyeceğini sanmaktır.
ta ki elinizi bırakana kadar. hayatta hiç bir an o kadar yalnız hissettirmez insana kendisini.
ne okul/iş, ne aşk, ne para... hiç biri elinizden tuttuğu hissedilen bir baba yoksa, mutluluk vermez insana.
güç? hiç vermez.
mutlulukla arasında kaleler var gibidir. yanında pelerinli süper baba olmayan kişi, ne yapsa aşamaz o kaleleri.
aşılmaz kaleler... hiç bir kale zorlamaz insanı yalnızlık gibi.
kralsız ülkeler gibidir, babasız insan. gelen ne demokrasi doyurabilir, ne de mutlu eder kominizm.
orda bir baba var uzakta,
o baba bizim babamızdır,
görmesek de öpmesek de
o baba bizim babamızdır...
artık kendisiyle tek ilişkimin aman ilerde bir gün ölür, üzerimde hakkı var ne de olsa, vicdan azabı çekmiyim o zaman diye düşünüp fazla arıza çıkmaması için çabalamak olduğu kişi. elimden geleni yapmak yani arıza çıkmaması için. onun dışında bir muhabbetimiz bile yok gerçekten!
evin direği.
baba=güven hissi
evin direğidir ama yinede iktidar annedir.
annenin iradesinde olan kişidir.iyidir,hoştur,öğüt vermeyi seven kişidir.