bugün

(bkz: kemal sunal)
(bkz: gülen adam)
epey zor olsa gerek. zira ağlayınca sıkıntılar bir bir gidiyormuş gibi hissediliyor. tabi aslında bir bok değişmiyor.
"Acı doruğa ulaştığında gözyaşı gelmezmiş gözlerden" sözünü haklı çıkaran durumdur.
burnun direğinin sızlamasıdır.. bir türlü akmaz o damlalar.
ölümüne sulugöz bir insanın belirli olaylar silsilesi sonucunda normalde ağladığından da fazla ağlayarak gerçek anlamda göz pınarlarını kurutmasıyla olabilen kabiliyetsizlik.* ve tabi şartların elvermediği durumlar da olabilir.
iki sene önce o zamanlar gerekli gibi gelen birinden yediğim kazık sonucu, dalga geçilmiş hissi, bunları yakın arkadaşımdan şehrimden uzaktayken öğrenmem gibi olaylar silsilesiyle manyak gibi durmadan, gece uyurken sabah uyanınca ağlamıştım. düzeltilecek bir olay olmadığı için bu ağlama süreci uzun sürdü tabii. zaten yüz yüze olduğum insanlar olmadığından bir süre sonra unutuldu olaylar ancak hissiyat geçmedi. ağlayamadım. yaklaşık bir kaç ay sonra filan bir yüzleşme gerçekleşti, ben kitlendim konuşamadım, uzlaştırmaya çalıştılar arkadaşlarım. ama ben konuşamadım. üstüme gelindi baya. orada onlara rest çeken bir arkadaşım vardı, ilk defa cidden yakın olduğumuzu orada anlamıştım. ilk orada cidden çok ağlamak istememle bir kaç damla düştü gözlerimden, o arkadaşıma sarılırken. daha sonra yine bir kaç ay son tam ağladığımda ise sebep yoktu, pinhani çalıyordu, içimden geldi. sulugöz değilseniz bilmezsiniz, ağlamamak benim hayatımda büyük eksklikti. severek ağlayanlardanım. allah yaşatmasın.
*
Son 5 yildir yasayamadigim sey. Cok yasadik. Uzulduk ama aglayamadik.
insanı robot eden durum.
bi arkadaş anlatmıştı başlık hatırlattı***
bi sevgilim vardi 2-3 yıldır çıkıyoruz seviyor beni belli, bende severdim ama sıktı artık eskisi gibi heyecanlı değilim. sulugoz bisey ne zaman kavga olsa ağlamaklı bi sesle arar. sevince kiyamiyor insan uzuluyor ama son zamanlarda sinirim tepeme çıkıyordu şakayla karisik zirlama diyorum mesajı alsın diye ugrasiyorum. kizi paslicam ama zirlar ağlar diye diye bikac ay neyse deyip geçirdik. o da artık farkında elinde tutmak için çırpınıyor bende biliyorum onun bildiğini. artık cok sıkıldım güçlü güzel bi kız istiyorum yollayacam kızı bu sefer kararliyim aradim soguk bi ses tonuyla konuştum hadi gel bisey konuşacam dedim kız çaktı ama bisey demedi geldi kafeye, konuştum uzunca garanti ağlar diyordum aglamadi bocük ölse gözleri dolar ama hiç aglamadi keşke aglasaydi öyle bi bakıyor ki utanıyorum ayrılacaz deyip kalakacaktim açıklamalar yapıyorum vicdanım bi turlu rahatlamiyor bisey demiyecek misin diyorum hayır bile demedi başını salladı. tamam dedim kendine iyi bak yinede bisey olursa söyle dedim gulumsedi gitti. öyle bi gülümseme değil ama bu öyle acı ki artık hiçbirşey hissetmediğim o kızın o gulusu dağıttı beni. ben guclu bir kizi kaybettim, bir daha beni kimse öyle sevmeyecek.
Yaşanmışlık, kaybediş, hayal kırıklığı gibi durumlarda, göz yaşlarını akıtarak insan oğlunun kendini bir nebze olsun rahatlatamadığı durumdur.

Kimi zaman akacak olan göz yaşlarının, Yaşanmış olan olaya karşı ağır geleceği düşünülerek engellenir. Kimi zamansa duygular izin vermez.
erkek olmaktır yalnız değilsen biraz zor oluyor.
Bir kere ağlamamaya yemin edersen bir daha ağlayamazsın. O düğümle yaşarsın hep.
Erkeklikle alakası olmayandır.

Kötüdür ama.. Rahatlayamıyorsun, içinden atamıyorsun ya amına koyayım.

Bu kez niye uzun sürdü anlamadım. Üst üste geldi diye herhalde.. Değil mi Eren? Evet katılıyorum. Sen de haklısın be! için batsın senin. Beddua etme yahu! Boş ver kim takar? Yanlış zamanda gelmişiz buralara. Şanssızız işte, değişmiyor ve değişmeyecek. Haklısın, sen de haklısın..
bir olay olur. güvendiğin dağlara karlar yağar, canım dediğin sevdiğin gider, ölüm ile yüzleşirsin. ne bileyim daha bir çok şey. olur işte. ilk olduğu anda insan öylesine acı çeker ki, ağlarsın hatta acıdan öleceğim sanırsın. işte insan sanır ki en çok acıyı o zaman çekiyor. halbuki öyle değildir. öyle değildir o mesele. saatler geçer, günler geçer, aylar geçer, yıllar geçer. öyle bir zamanda kalırsın ki ağlayamazsın. acı yakar kavurur içini ama ne anlatmaya halin vardır ne de gözyaşı dökebilirsin. işte en çok canın yandığı zaman bu zaman. acı pusuya yatıp bekler, hatıralar ormanında. sen ormana girdiğin zaman da pusudan çıkar ve tam kalbinin ortasına ulaşır. yutkunursun, ama tek laf edemezsin. tek göz yaşıyla bile yanaklarını ıslatamazsın.
üzerinde çok fazla sinir olan, her şeyi yanlış anlayıp çevresindekileri kıran insandır.
(bkz: kendimden biliyorum)
Bir süre sonra, ne kadar kötü hissetseniz dahi unuttuğunuz ve bir türlü gerçekleşmek bilmeyen eylemdir. Zamanla ağlayamamak acı da olsa alışırsınız.
Ağlamak isterseniz ama olmaz... Ağlayamazsınız. Ne kadarda güçlüsünüzdür öyle!
çoğu durumda başıma gelen o an hüngür hüngür ağlamak geçerken içimden tepkisiz donuk donuk kaldığım durum. insanı bu derece gaddar yapabiliyorlar işte.
depresyonun en büyük belirtisidir.
Pencere pervazında çubuk kraker yedim ben de. Bilirsin, her özleme sigara yakılmaz ya da her kadın sigara içmez.
zamanında çok ağlamış
boş ağlamış değmeyen insanlara ağlamış kişilerin şimdiki halidir.
benim yapamadığımdır.

çok afedersiniz, ota boka ağlayan bir insanım.
oysa ki çok isterdim;
hayır cevabı aldığımda gözlerimin dolmamasını,
sevindiğimde normal insanlar gibi gülmeyi,
her gördüğüme ağlamamayı.
Ağlamak isteyip ağlayamamaktır. Ağlamak kadar çok istediğim başka bişey yok sözlük. Geceye dert olmuş sorundur.
Bir gülmek değildir. Koyar adama. Evet.
Önce Bağırmanıza neden olur bağırarak gülersiniz sinirden sonra kafayı yediğinizi düşünürsünüz. Zor bur durumdur.
Genelde erkeklerde olan bir durumdur. Sürekli içen bir abi vardı mahallede. Derdi ki; "ağlamak istiyorsan mezarlığa git kimse sebebini sormaz rahat rahat ağlarsın"
Dün ölmüş.