bugün

Tanıştığım ilk birinci nesil yazar.kahve konusunda tercihleri hem zevkli, hem bilgili olduğunun işaretçisi.
takipteyim.
dostoyevski, ezilmiş ve aşağılanmışlar romanında ki bir köpeğin ismidir.
ölümü, sahibinin de üzüntüden ölmesine sebep olmuştur.
romanın bu kısmında göz yaşlarımı tutamamıştım.
bir gün köpeğim olursa adı kesinlikle azorka olacaktır. romanda ki azorka köpekten ve bir hayvandan çok en yakın dosttur. ki zaten hayvanların insanlardan daha çıkarsız ve gerçek dost olduğunu da gösterir azorka ve sahibinin ilişkisi.
artık başbakanı düşünce, ağzındaki köpükleri, aceleyle nereye sileceğini şaşıracak olan zattır.
yazılarını beğendiğim yazardır.

aynen devam
kendini bilmez dilinin ipinin ucunu kaçırmış, burnunu karıştırırken yanlışlıkla beynini çıkartmış yazar.
hemen hemen *bütün konularda bilgi sahibi ve dolayısıyla da fikir sahibi olan*, sıcak kanlı, lumpen düşmanı, açık görüşlü birinci nesil yazar.
muhalifliği de optimuma ulaşma arzusunun gereği olabilir, ne de olsa mühendistir kendileri.
vatani görevi için *vandadır mayıs ortasına kadar, hayırlı tezkereler dilerim
kendisiyle ayni bolumden mezun oldugum muhalefet insani. zira uzmanlik alani yenilenebilir enerji olan bir hocaya bile muhalif olabilir kendisi. bu ülkenin muhalif seslere her zaman ihtiyaci vardir. simdilerde askerligini yapmak uzere vana gitmistir, kolay gelsin, tez gelsin...
kendisini özletecek kadar uzak kalmayacak asker yazar. sabır 5,5 ayın ilacı.
sürekli çakıştığım, inatlaştığım yazar. ama ben onu bu haliyle tanıdım ve alıştım. çekişmelerimizi özleyeceğim.
kendisini tanımadığım yazar. yarın askere gidecekmiş. güle güle dostum. vatan borcu namus borcudur. güle güle
'immanuel tolstoyevski' için girdiği entry ile dikkatimi çeken uuser.

buralarda da gerici olduğu söylenmiş, pek entrysine rastlamadığım için ne desem yalan olur.
ancak şunu söyleyebilirim ki: "Sahip olduğunuz tek şey çekiç ise, herkesi çivi olarak görürsünüz." *
ayrıyeten karadenizli bir yazarmış.
29 ekim 2006 ata nın huzurundayız zirvesine baş konuk olarak beklediğim yazar.
gelsin de tapmak neymiş görsün.
beyin hücrelerinin hızla gerçekleşen toplu ölümleri neticesinde yazdıklarında meydana gelen abukluğu görüp acil şifalar dilediğim yazar. Anıtkabir'e gitmenin mustafa Kemal Atatürk'e tapmak olduğunu söyleyecek kadar aciz. Sanırım vefat etmiş büyüklerinin mezarına gidip onlara dua etmiyor. Anneler gününde (sağ ise beni affetsin) ölen annesi için dua etmeyi de ölüyetapan zihniyet sayıyor. Nutuk gibi tarihi değer taşıyan bir kitabı kutsal kitap olarak gördüğümüzü sanıyor, çünkü hayatını kutsal kitapların dogmaları arasında yaşamayı öğrenmiş. Bilmiyor ki kutsal kitaplar devletlerin nasıl yönetileceğini anlatmaz, bilmiyor ki kutsal kitaplar da ülkelerin nasıl korunacağı yazmaz. Bilmiyor ki mustafa kemal atatürk gibi bir insan cihanda bir tanedir, şeyhler şıhlar için boş laflar yerini dolduramaz.
sözlükteki başlıkları ayırırken * nerden feyz aldığı anlaşılamayan tepkisel yazar
sözlüğün gerekli ve gereksiz olan başlıklarını tayin eden, haftanın şık ve rüküşlerini seçen, istanbul takımı'nın ilk yedisini belirleyen, zirvelerin nerede yapılacağını karar veren, yeni kayıt olarak kullanıcıların seçecekleri nicki söyleyen vs.. yetkilere sahip olan yazar. * *
gerçek kimliğinin Mehmet Barlas olduğundan ciddi şekilde şüphelendiğim yazar.
müthiş komik bir insandır. zira cumhuriyetçilere faşist kelimesini yakıştırmakla bana kahkaha attırmayı başarabilmiştir.

kendisine sözlük hayatında başarılar, felce uğramış düşünce sistemine ise acil şifalar dilerim.
Azorka Dostoyevski'nin Ezilenler ve Aşağılananlar isimli romanındaki bir karakterin köpeğinin adıdır..
insanların yazı yazma ozgurlugune mudahale edecek kadar duyarlı bır yazar.. duyarlı omak bu mudur sorusunu dusunduruyor acıkcası..
bu gün ilk entrysini öz türkçe başlığına giren yazardır.
her ne kadar girdiğim bi entry den sebep fırca yemişsemde kendisinden *, severek okuduğum nadide entry lerin sahibi yazar. *
birinci nesil bir yazarımız.
duyarlı bir yazar.