aylardan hatta yıllardan sonra sözlüğe girme sebebim. önceleri istekli bir şekilde yazsamda zaman içinde ulan bebelerin arasında ne gerek var deyip sözlüğe çok uzun zaman yazmadım. bunlar mal, bunlar apolitik, bunlardan bir bok olmaz dedim. sonra direnişte yanımda gördüğüm bütün gençler bu laflarımı çevirip bir tarafıma soktu. sağolun lan. abbasağa parkında gördüm ki bu ülkede birşeyler değişecekse bunu bu çocuklar değiştirecek.

puhahahahaha. gece gece. ulan ne güldüm. atatürk ün okuduğu kitapların isimlerini buraya bi copy paste etmeye çalış. uzaktan iq testi yapma yeteneğin var , internetten kitapların listesini de bulursun herhal. sonra da bana iki lahmacun bi ayran kap gel. puahhaahha. ulan zamane gençliği ya.

çakma anarşist. adam ekranda incinin mektubunu okuduktan sonra anarşist halimle medyanın içinde olmamı eleştiriyorsunuz ama burada olmazsam sesimi size duyuramam diyor,sanırsın herif her hafta manifesto veriyor ekrandan. bir sevgili kul da kardeşim sesini duyurmak uğruna taviz vererek çıktığın o ekranda neyi duyuruyorsun her hafta diye sormuyor. neyi duyurduğunu ben söyleyeyim ; nihat doğan'ın , tuğba ekinci'nin yeni albümlerini duyuruyor. herif iyi şovmen fakat bunun üstünde bir iddiası olmasın. yeter lan. baydın.

sözüm sana messi kardeşim : işsizsin bu da senin seçimin eyvallah da o internetin parasını kim ödüyor onu da bir açıklasan. memleket çocuk parkına döndü amk.

(bkz: ataturke sallamanın dayanılmaz hafıflıgı)

dünya bir göktaşı tarafından yok edilmiş memati ve abdülhey diğer tarafta muhabbet etmektedirler ;

-ustaya bişey olmuş mu abdülhey?
+yok abi o sırada ayda taş örneği topluyomuş.

- kıçın güzelmiş aşkımmm
- ibne miyim lan ben!

maç ile ilgili en can alıcı yorumu sergen yalçın yapmıştır.

sergen : burada ben bir araya gireyim

ercan taner : kısa bir reklam arası vereceğiz

sergen : bu çok önemli ama

ercan taner : peki

sergen : şimdi maça baktığımız zaman , eee ööö şimdi maçın özeti eee maç 1-0olduktan sonra eeee aslında daum'un biraz sınıfta kaldığı maç olmuştur.

ercan taner : peki kısa bir reklam arası veriyoruz.

12 yıl önce öss ye hazırlanırken dershaneden eve devamsızlık kağıdı geldiğinde :

keriz miyim lan ben?

hiç kimsenin bir açıklama yapmaya zamanının olmadığı dizi.

- jakob dediğin iyi zikici mi ben?
- keşke sana bunu açıklayacak zamanım olsaydı john.

- sen ıraklısın sayid babafingo büyük mü sende?
- biz babadan irlandalıyız ,keşke sana bunu açıklayacak zamanım olsaydı kate.

düşmüşsünüz bi adaya ne iş var ne güç zamandan bol birşeyiniz yok hala artislik hala artislik.

ayn rand'ın hayatın kaynağı adlı romanında gail wynand'ın sahibi olduğu bulvar gazetesinin adı.

Atatürk bunun verdiği ayarın iki katını verirken de diplomatik üsluptan çıkmazdı kanımca. bunun için karşılaştırılması yersiz. ha şöyle de bir durum var illa diplomatik üslup kullanılacak diye birşey yok; chavez'le castro BM kürsüsünden amerika'ya ayar verirken üslubun diplomatik olup olmamasını tartışmıyoruz bu olayda tartışıp tayyip'e haksızlık etmeyelim. dil diplomatik değildi eyvallah ama reklamın iyisi kötüsü olmaz bütün dünya iki gün boyunca türk başbakanını konuştu. tayyibi günahım kadar sevmem oyumu da alamaz seversiniz sevmezsiniz orası ayrı fakat bir şekilde milyonların sesine tercüman olabilmiştir.

-şimon malum yerel seçimler var ben sana davos'ta biraz kayacağım alttan alıver.

-tamam tayyibim çak kankana.

böyle bir olay ülkeler arası ilişkilerde yoktur amk. futbolu, sinemayı çok iyi bildiğiniz gibi diplomasiden de anlıyorsunuz maşallah. ulan ayar verilen kişi bütün dünyada tanınan iyi kötü siyasi duayen addedilen dünyanın en güçlü devletinin cumhurbaşkanı, mahalle muhtarı değil ki.onun da kamuoyu,saygınlığı vs. si var. akp ye yardım etmek için anlaşmalı ayar mı yiyecek? ha en vahim nokta da akp yi sömürge zihniyetine sahip olmakla suçlayan yurdum gençliğinin "israil bunu g.tümüzden fitil fitil getirir" diyerek zihniyetini ortaya koyması. en ala sömürge zihniyeti sizde.

sadece arif'in ders anlattığı sahneye güldüm, sadece rıdvan'ın gol olur dediği sahneye güldüm, sadece şuna güldüm, 8 kez güldüm, 12 kez güldüm, altıma sıçmadım, gözlerim yerinden fırlamadı, maç neden o kadar uzun sürdü. ulan bu ülkede herkes futboldan, siyasetten anladığı gibi sinemadan da anlıyor amk. herif film yapmadan önce anket mi yapacaktı filmde ne görmek istersiniz diye. altı üstü 10 ytl vermişsin midene sıkıntıdan kramplar da girmedi ya filmi izlerken.

iskender büyük polat'ı geçen sefer yakaladığında ( yakaladığını zannettiğinde) nazım'ına " bunu konuşturamayız nazım'ım sık kafasına gitsin" dememişmiydi? bu sefer neden konuşturmaya çalışıyor? adamı öldürmeyecekler diye dizinin anasını s.ktiler, çizgi film gibi oldu.

kalitesi nesilden nesile azalan kitle.
(bkz: nazım hikmet ten okan bayülgen e)

(bkz: mustafa topaloğlu nun günümüz oscar wilde i olması)

ato başkanı. bu adamı hiç öyle eni konu bir tartışmada izlememiştim. ta ki vural öger yiğit bulut gibi şahısların katıldığı AB konulu siyaset meydanına kadar. adam karşısındaki centilmene ( vural öger ) ve her konuyu rasyonellikle ele almaya davet eden tüsiad brüksel temsilcisi çocuğa rağmen program boyunca tartışmayı provake etti. her konudaki bilgisizliğini de bir güzel açık etti. garip adam.

hakkı bulut. *

(bkz: 45 lik grup)

ilk gol scholes 1-0, drogba 1-1. normal süre bu sonuçla biter maç penaltılara gider.

edit : ben demiştim demek istemiyorum ama ben demiştim. golleri atan futbolcuların tutmaması da standart sapma olsun.

kib : kendine iyi bak
kibddskbeshkkkiessbibtsk : kendine iyi bak deme denmez saçma kendime bakarım elbet sen hiç korkma kendine kalıyor insan eninde sonunda sen bize iyi bak tanrım sevdalı kullarına