bugün

asya'dan avrupa'ya her sene sünnet şöleni gibi yapılan geleneksel koşu. asıl koşucular önceden start alırlar, sonra da halk bir gazla depara kalkar, üç yüz metre sonra kesilir. ben bir keresinde mal gibi tek başıma katılmıştım, şuursuzca koşmuştum, hatırlıyorum, utanç verici bir gündü. bir sürü öküz var böyle hayvanlar gibi koşan, sanki ödül veriyorlar. verdikleri de bir osuruktan t-shirt, bir de şampuan. şampuan ne alaka lan?
trt den canlı yayınla evlerimize girer , belirli periyotlarla sünger noktaları vardır , atletler süngere emdirilmiş suyu kafalarına sıkarlar.
spor aş tarafından organize edilmektedir.
28 ekim 2007 pazar günü yapılacak spor şeysidir.aynı zamanda istanbul da pazar günü saat 14 e kadar pek çok yolun kapanmasına neden olacaktır.
yarın katılacağım koşudur. bu sene halk koşusuyla, seneye 15. km koşusu ile, sonraki sene de maraton koşusunda yarışmayı düşünmekteyimdir. ama kayıt olmaya bile gitmeye üşenen bendeniz, nasıl 8 km koşacak o da bir muamma tabii. arka sokaktaki berbere gitmemek için saçları uzattım, herkese de hayata bakış açım böyle diyorum.
uyuya kaldığım için katılamadığım koşudur. ben biliyordum zaten böyle bir şey olacağını. berbere gidem en iyisi.
http://www.istanbulmarathon.org
organizasyonun amacı kesinlikle iyidir fakat biz amacı koşmak olan spor olan bir organizasyonda koşmayı bırakıp neden boğazda piknik yapıyoruz ? nike human race'te böyle bir manzarayla karşılaşmadığım için çok mutlu olmuştum.

(bkz: hanım koş boğazda piknik yapalım)
mis gibi havala dururken, neden ekimin son haftası yapıldıgını anlamadıgım, çok sevdiğim bir organizasyondur.
adının maraton olması beni pek bağlamamaktadır, köprünün ortasında çayımı içerken istanbulu izlemek orada bulunma sebebimdir.
ilgili insanın 14 km koşacağı maratondur. muhtemelen kurukafalı bir bandana taşıması muhtemeldir. tv den seyredeceğiz ne de olsa.
an itibariyle bir yağan yağmura bir de aldığım numaraya bakarak kendimle iç hesaplaşma yapmama neden olan maratondur.

bu hava böyle hava devam edecekse nasıl gideceğiz yahu?
kötü hava şartları nedeniyle çoğu kişinin aldığı numarayı ısınmak için kullandığı koşu. bugün itibariyle bilmem kaçıncısı düzenlenen bu halk koşusu tarihinin en büyük darbeleriden birini yemiştir. çünkü en başta benim gibi koşucudan mahrumdur. mahrumiyet aşama aşama şöyle zuhur etmiştir;

sabah yataktayım, arkadaşım arıyor:

- ne yapıyon lan. uyuyor musun hâla? gelmiyor musun maraton'a?
+ ne maratonu oğlum. bu havada maraton mu olur?

(bkz: 26 ekim 2008 istanbul yağmuru)
an itibariyle startı verilen maraton.

trt 1'den izliyoruz efem.
2009 koşusuna katılımın rekor düzeyde düşük olması beklenmektedir. zira, halk koşusu için bile 15 lira katılım ücreti belirlemiş saygı değer istanbul büyükşehir belediyesi.
bedava kayıt yaptırılabilen maratondur.
tarih ve saat : maraton 18 ekim 2009 pazar 09:00

son başvuru tarihi : maratonun son başvuru tarihi 1 ekim 2009

kayıt ve zamanlama çipi bedeli :

31 temmuz 2009 tarihine kadar 15 lira
1 – 31 ağustos tarihleri arasında 20 lira
1 eylül - 30 eylül tarihleri arasında ise 30 lira’dır

maraton fuarı;

2009 avrasya maratonu fuarı, 15 – 17 ekim tarihlerinde düzenlenecektir. maraton ve 15 km katılımcılarının, göğüs numaralarını, zamanlama çiplerini ve yarış tişörtlerini alabilmeleri için fuarı mutlaka ziyaret etmeleri gerekmektedir.
bu sene 31. yapılacak maraton.

bendeniz da sabah saatlerinde halk koşusu bölümünde yer alacağım. sözlükte yazdığım kadar sportif biriyimdir de aynı zamanda.
bu seneki koşularda bir kişinin köprüden atladığı maratondur.
31.sinin dün yapıldığı ve malesef maraton esnasında boğaz köprüsü üzerinden geçerken bir vatandaşın intahar ettiği organizasyon.
finişe 100 mt.kala etiyopyalı bir koşucunun yorgunluktan düşmesi,tekrar kalkıp bitirmeye çalışması sonra tekrar düşmesi ve tekrar düşmesi, en sonunda da yerden kalkamaması neticesinde kendisi için kötü biten organizasyon.
(bkz: yaşar ölmez)
dün 31.si yapılmış, baya bir eski organizasyon yani. fakat buna rağmen ne yabancıların ne de yabancı basının dikkatini çekti. hatta ülkemizde bile çoğumuz bilmiyordur böyle bir organizasyonun olduğunu. kaldı ki koşunun yapıldığı yer öyle sıradan bir yer de değil, istanbul gibi bir yer. ve diğer koşulardan farklı, bir kıtadan diğer kıtaya koşuyorsunuz, böyle bir şansı diğer koşularda görmek mümkün değil, ama hala daha kendimiz çalıp kendimiz oynuyoruz durumundayız. galiba bu durum 32., 33., 45.de de aynı olacak. istanbul'u marka kent yapıyoruz akp'nin, ankara'dan merkez bankasını taşıyacağına, böyle şeylere önem verseler, hem daha etkili hem de daha ekonomik olur. malum, ankara bazı sebeplerden dolayı itici geliyor bu kesime, istanbul'u tercih ediyorlar ama bari onu da becerseler.
güzel bir olay olmasına rağmen organizasyonu vasattır.

başlangıcı bir karmaşa, bitişi ayrı bir karmaşadır. yetkililerden yaptığı en büyük aktivite otobüs üzerinden el sallamak ve insanlara hediyeler atarak kapıştırmaktır.

(bkz: kadir topbaş)
pekin maratonu ile aynı zamana denk yapılmasını kim düşündüyse madaly takmak istediğim maraton. birmilyon bin dolarlık ödülde komik olmuş.
yarışın favorisi rambo okan dır.
(bkz: rambo nun avrasya kosusunu kazanmasi)