bugün

kaliteli yapılmaya çalışılmış ama bi o kadar da sallama dizi... dizide ki ekipte tek bi polis memuru yok... ulan hepsi mi rütbeli olur... kim kime emredecek len.. polis memuru kız gamze komserine arkadaşıymış gibi hitap ediyo falan... tamam hadi buna eyvallah... sonra o başkomiser her bölüm farklı bi rütbeye bürünüyo..bi bölüm müdür bi bölüm amir bi bölüm başkomiser oluyo... adamlar istanbulun her yerinde her türlü olaya müdahele ediyolar... hadi ona da eyvallah... kaçakçılık mısınız istihbarat mı yoksa asayiş mi... narkotik bile olabilirler.. nese başkomiser orta-k lı tamam... eşek kadar müdüre nası devrem diyo... sonra o ilk bölümde ölen amcamız başkomiser olarak ölüyo hatıra resminde amir oluyo..
gerçi bunlar türkiyemdeki bütün polisiye dizilerde aynı... bizim millet nası olsa çakmaz hesabına yazıyolar kafalarına göre...
türk televizyoncuğundaki polisiye dizi furyasının içinde yer alan yapımlardan biridir.

şimdilerde yeni sezon reklamları dönmeye başlamış televizyonda. arada bir ilker inanoğluna rastladım. bir o esikti zaten dizi de o da gelmiş tastamam olmuş dedim içimden.

kendisini rus mafyasına karşı direnen biri sanan, arada ajan, arada dedektif çakması olan; fakat asla iyi rol yapamayan bir polis mi artıkın komiser mi neyimse işte biri var ki dizi de zaten ona hiç lafım yok. adamı bir yarışma programında astral yolculuk yaparken görmüştüm bir ara, şimdi dizilerde oynuyor.
Selami' nin komiser muavini olduğu, Şevket Çoruh' un sayesinde izlenen, erol taş gibi sağlam bir kötü adam karakterine acilen ihtiyacı olan yerli dizi.
emrah ve ekürisi olan şu anda adını hatırlayamadığım cem in oynadığı amerikan taklidi filmlerden biri.
istanbul'daki her olaya aynı ekibin gittiği ve mutlaka hakkından geldiği, emniyet ekipleride aynen böyle süper çalışıyor bakın her işin üstesinden böyle geliyor güvenin diye çekilmiş dizi.
Şevket Çoruh için izlenesi dizi.

--spoiler--
Bu arada yeni bölümlerinde Yeşil Salkım'ın eski esi oynamaktadır.Gözünüzü seveyim çıkarın su adamı diziden,kapatma sebebimdir.
--spoiler--
selami nin korkusuz bir polis rolünde oynadığı, tesadüflerin sıkça olduğu, inandırıcılığı olmayan yerli dizi.
hüsnü çoban ve ailesinin bol bol güldürdüğü dizi. tabi benim izleme sebebim bu değil. ben şevket çoruh için izliyorum o ayrı.
senaryosunu ahmet yurdakul yazmaktadır.
son bölümüne pek anlam veremediğim dizi. sapasağlam çocuk, kan kanseri oldu. ne güzel diziydi. ne gerek var buna? her dizide mutlaka bir kanser mevzusu olmak zorunda mı?
polisiye kurgusu scoby doo'dan kötü olan bazı oyuncuları iyi olmasına rağmen amatörce bir dizi.
takipçisi değilim de nezaman tvyi açsam maşallah hep bu dizi var, evden gel arka sokaklar, her akşam bekstriits falan neyse yaklaşık olarak izler oldum bu diziyi. hadi başrol elemanları geçiyorum, o enstantanelerde oynayan figuran elemanlar tam anlamıyla gerçek kesit tadını bize vermekteler. tam anlamıyla sokaktan toplama.
doktor karakterine hasta olduğum dizi. kalp nakli yapılacaktır, bizim doktor koşar, böbrekler çalışmaz bizim doktor koşar, adam bıçaklanır,gene bu adam, çocuk lösemi hastası olur, gene bu adam konu hakkında brifing verir, galiba, doktorların da kendi içinde ayrıldığını unutmuş dizi. (acaba bu doktor, boş vakitlerinde, hastanede, güvenlikçilik yapıyor mudur?)
geçen gün izlediğim bir bölümde şevket çoruh evinden çıkarken duvarda chick corea afişinin duvarda görüldüğü dizi.
(bkz: based on true story)
bir dizinin kurgusu bu kadar basit, bu kadar sığ olabilir. insan hiç olmazsa diğer polisiye dizileri biraz seyreder, üç beş tane polisiye roman okur. hadi diyelim okudun, izledin böyle bir şeyler, buna rağmen mi bu şekilde dandik dizi yapıyorsunuz? en azından bir otuz senesi var bu ülkenin böyle şeylere.
senaristinin hakkında "gerçekte olmayan polisleri anlattık, çünkü gerçek olanlarını tv'de gösteremeyiz" dediği yerli polis dizisi. bi' de dizide oynayan gamze özçelik'i gördükce yurdum gencinin aklına hemen o otel odası gelmiyorsa neyim.
geçen yıl yurt arkadaşımın yaklaşık 600 ytl kadar bi parası çalınmıştı. neyse ortalık ayağa kalktı falan. polisler geldi. biz de parası çalınan çocuğun kankaları olarak sorguya alındık etüt odasında. şöyle bi diyalog yaşanmıştır polis abilerle aramızda:

polis: şşş. len izmir'li. [bana diyo.] televizyonda bi dizi var, arka sokaklar mıdır nedir. izliyonuz mu lan onu?

ben: yok abi, öle bazen, denk gelirsek, kem küm, kıl tüy...

polis: izlemeyin len zaten. bok gibi dizi. biz öyle mi polisiz?
bugünkü bölümde bir replik dikkat çekmektedir.

komiser rıza baba ile yakın dostu savcı bey birlikte sohbet ediyorlar ve replik arasında şöyle bir olay oldu:

- rıza baba : Hadi bırak şu resmiyeti rıza abi de bana.
- savcı: tamam rıza abi. Kaptırdım kendimi sanırım.
- rıza baba: Ha neyse bak akşama yengenler hep birlikte (beep sesi duyulur)-balık yapıyoruz kaçırma.

Replik tam bu şekilde olmasada aynen beep sesi yapılarak sansürlenen şey "rakı" kelimesi!
Vay vay.. Bu ülkede rakı sözü ne zamandan beridir sansürlenmeye başladı sormak isterim değerli dostlar.
Bugün gelinen noktada bu ülkede özgürlükleri tekrardan acaba ne zaman tartışmaya başlıyacağız. bir dizide bu şekilde bir sansür ile rakı kelimesi bu şekilde engelleniyorsa olacakları tasavvur etmek bile istemiyorum..
(bkz: yasak sokaklar)
suçlu rolü oynayan oyuncuları amatör olan ve seyir zevki sıfır olan dizidir.
polisleri alenen "öküz" gibi gösteren müthiş dizi. en çok sevdiğim sahneler ise, bir durum değerlendirmesi falan yaptıkları durumlarda hepsinin sırayla konuşması, biri bir cümle söyler ve diğer elemana pas atar pası alan da hemen devam eder. müthiş.
hüsnü çoban ve ailesinin gülmekten öldürdüğü dizidir.
günümüzdeki dizi çöplüğünün içinden kendini sıyırarak uzun ömürlü olmayı başarmış nadir dizilerden. polisliğin zor yanlarını yansıttığı ve artık klasikleşmiş konulardan farklı bir tarz (ağalık, aşk ilişkileri) işlediği için çok sevilen dizilerden birisi olmuştur.
kanal d de yanınlanan seneryosu ve oyuncuları cok basit olan bir dizi.
çocuklar duymasın gibi abartılı sosyal mesaj vermeyi marifet sanan dizi.