bugün

bozkır havasının ciğerleri açtığı gerçeğine bakınırsa yaşamak için iyi bir yer.
griydi. şu saatler sarı. hala güzel.
Artık ona sadece gri ,sarı, kapalı,kasvetli denmesini istemediğim şehirdir. Oysa mavi bir güneşle ne de güzel oluyor,biraz fark etmeye başlayınca.

Mutluluğu,hava durumuna baglamak, ne kadar acı aslında..!
griden sarıya dönen şehrimiz. öyle bir fırtına var ki, karşı apartmanın çatısından parça kopartıp onu da evin camına isabet ettirip cam parçalayan cinsten. seni sever her bahtı kara, ankara.
şu an kamerayı koyup, hiçbir görsel efekt eklemeden korku filmi çekebileceğiniz şehir.
kapalı havasının yanında, güneşsiz ama mavi bir gökyüzüne de sahipse, sevilir işte zaman zaman..
dünya çocuklarının başgenti.
hamamönüne gittiğinizde sanki az ötede deniz varmış hissi verir insana.
ankara adı kara her haliyle güzel'dir.
Ankara'ya ne zaman gitsem güzel bi kız gördüğümde;
"ankaranın taşına bak" diye espri yaparım.
hoş mu ? bence hoş değil. espri bayat bi kere.
saçını düzelt artık ankara, bahar geldi.
cumhuriyetle birlikte yeni bir kimlik bulmus, kara ikliminin alasini yasandigi denizi olmayan sehir.
bir insan neden sever ki boyle bir sehri?
anlatilmaz yasanir b ask ent aski.
baharın bir türlü gelmediği, bu gün kuvvetli rüzgara ve yağmura esir düşmüş şehirdir. hala ısınamadım arkadaş.
sokaklarında ayak izlerimin olup olmadığını çok merak ediyorum şu sıralar. öyle böyle bir şehir değil ankara.

portofino'dan daha romantik.

ı found my love in...
bugün yine basık bir havası olan şehir, yağmur yağacak gibi duruyor. bu basıklığın ardından yağmur biraz serinletir bizi belki.
fena esmeye başladı. 10 gün önceki fırtınanın ayak sesleri değildir umarım.
gevur camı gibi yanan şehir.

gök gürlüyor bir yandan da vay amağa goyum.
Türkiye' nin başkenti. iç anadolu bölgedinde bulunur. Anıtkabir Ankara'da dır.
Bende egeliyim ama kıyaslanamaz bile egeyle ama Ankara'da şu dikkatimi çekti çok lüks arabalarda gencecik insanlar var nasıl o yaşta o arabalara sahip oluyorlar tartışılması gerekir gibi.
bana her zaman ilk duyduğumda kasvet, sıkıntı ve buna benzer olumsuzlar yükleyen şehir. namı diğer boşkent.
yaz gelmeden sıcağının geldiği şu ayda, kızların tayt -evet, bildiğin tayt- giydikleri şehir. moda/trend ayağına pişik olacaklar, haberleri yok.
aşık olduğum şehir. kurtuluş parkı nda oturup bakla falı baktırabilirsiniz, sonbaharda çınar ağaçları yapraklarını dökerken cinnahtan kuğuluya doğru , ağzında bir şarkı yürüyüş yapabilirsiniz, kuğuluda çimenlere oturup simit yiyip çay içebilirsiniz. çıkrıkçılar yokuşunda eski ankaranın içinde kendinizi kaybedip, kalede herhangi bir konakta gözleme yiyebilirsiniz. hacettepenin ankaraya hakim tepesinde oturup şehre karşı bir kadeh içebilirsiniz. bahçelinin arka sokaklarında sakin sessiz yürüyüşler yapıp kendinizi dinleyebilirsiniz, şehrin göbeğindeki papazın bağına gidip elinizde bir kitap ve semaver dolusu çayla kendinizi ağaçların gölgeliklerine bırakabilirsiniz, kocatepe kahvecisinde bir fincan türk kahvesi içip etrafı izleyebilirsiniz, vs. vs. vs.
ankara sadece kendine sadık olanlara gösterir sırlarını. sakin, ciddi, sadık bir yardir ankara, sizi sürekli şaşırtacak, heyecanlandıracak süprizleri yoktur belki ama ona güvenebilirsiniz, değişmeyeceğine , orda olacağına.
evet kesinlikle aşığım ona, seni seviyorum ankara, denizin, ormanın, nehrin olmasa da seni seviyorum.
belediye başkanı meşhur olmuş şehir.
Çorumlu: bizim oraların leblebisi meşhur. Ya sizin neyiniz meşhur?
Ankaralı: belediye başkanımız.
ankara kadar banel bir şehir görmedim. fakat ankara kadar düzenli sessiz sakin bir şehirde görmedim. insan bunda yaşayınca başka şehirlere gidemiyor.
ilginç manzaraları olan şehir. yolda giderken bakarsınız: yol gri, binalar gri, gökyüzü gri. sanki her şey siyah beyaz ya da doygunluğu azaltılmış gibi. ama yol kenarlarına bakarsınız, yeşilin en yeşiline doymuş çimler ve ağaçlar... işte ankara böyle bir şehir, soluk gri ile doygun yeşilin harmanı. hani olur ya kliplerde falan, her şey siyah beyaz ama kadının ruju muju kırmızı? işte bu da öyle bir şey, anladınız siz onu.