bugün

bir çok sözlük yazarının en az fatal kadar özlediği günlerdir. bizim kuşakta da çıktı 3-5 garip adam ama 6.neslin tamamı fabrika hatası barındırıyor. kurunun yanında yaşı da yakacaksın diyeceğim ama yaş yok ki aralarında!
yazarların dut ağaçları* altında toplanıp zirve yaptıkları günlermiş diye anlatılır.
(bkz: NEŞELi GÜNLER)
değişik olmayan günlerdir.
nesillerdir yapılan yanlış. doğrusu:
(bkz: beni kategorize etmeyin)
diğer nesiller-o zaman altıncı nesil olmadığı için-uğraşacak bişey bulamadıkları için onlar açısından sıkıcı olduğu tahmin ediliyor.
(bkz: git bak bakalım ben nerdeyim bulda gel)
Kuralları,kodları farklı olan başka bir dünya sanki onların ki.Kıytırık iki entry ile hayatımıza sızan fenomen olmak mı amaç? Mütemadiyen "onlar"ın "biz"lerden ne kadar farklı olduğunun altı çizilip duruyor.Elitler ve avam. Anlaşılan insanlık ötekileştirmekten hiç vazgeçmeyecek denilesi bir yaklaşımdır.
(bkz: giden günlerim oldu)
(bkz: buralar hep çayır idi çimen idi)
kendi aramızda şakalaştığımız, birbirimize inanmayacaksınız ama nickimizin ilk harfi ile hitap ettiğimiz günlerdi. o günlerden geriye kalan ne dersiniz a dostlar... bir parça gözyaşı, bir parça mutluluk şimdi. *
(bkz: nerde o eski gunler)
altıncı nesil gelmeden önce sözlüğü daha bir başka seven yazarların özlediği günlerdir. sözlüğe yazar olmadan önce 8-9 ay sadece okumuşluğum vardır sözlüğü, yazar olduktan sonra pek birşeyin değiştiğini göremedim. * biraz daha fazla anket yapılıyor olabilir, formatı tam öğrenememiş olabiliriz ama bu öğrenmeyeceğimiz anlamına gelmiyor. sonuçta hepimiz yeni geldik sırayla öğreneceğiz hepsini. anketten de sıkılacağız elbet birgün. *
1, 2 , 3 ve 4 nesil boyunca siddetli bir catismaya gerek duyulmamistir. ha olmamis midir? aksine her nesil birbirini ezmis, asagilamis ve belirli bir süre sonra da rayina oturmustur. hatta birinci ve ikinci nesilin ücüncü nesili ezerkenki durumu tamamen geyik halini almis, üc nesil kendi arasinda gayet güzel eglenmistir.

besinci nesilin gelmesiyle, eski nesillerin besinci nesile cullanmasiyla baslamistir hepsi. Besinci nesildeki bir cok yeni yetmenin sözlükte abuk sabuk yazilar yazip, format ihlali sonucu; eski nesillerin de genel olarak besinci nesilleri ezmeye baslamasidir.

ardindan altinci nesil gelmistir. onlarin aralarinda da ayni besinci nesilde oldugu gibi, bir cok harika yazilar yazip, okumaya deger ve hatta gercekten insan gibi yazarlara raslamak mümkündür. bu nesilin iyi ve kötü olma orantisi yari yariyadir. ne yazik ki; altinci nesildeki bir cok degersiz olan yazarlarin cozutmasindan kaynaklanan, gecmise yönelik bir ic gecirme seklidir.
ben gene kız tavlayamamıştım sözlükten, manueldi anlayacağın dostum.
(bkz: pembe panjurlu sözlük)
online yazar sayısının 150yi geçmediği günler olsa gerek.

eski yazarlar hey gidi günler diyip hayıflanadursun giderek hantallaşan ve dinamızmin kaybeden sözlüğe 6. nesil can suyu olmuştur. statükoculuğun sözlüğe sirayetiyle beraber değişim ve dönüşümden korkan dinozor yazar eski günlere özlem duymaktadır.
hiç yaşayamamış olmama rağmen, çok özlediğim günlerdir.
6. nesilden önce buralar hep bağ bahçeydi, bi geldiler sözlükte ne tat kaldı ne huzur adam gibi entry giremez olduk, birbirimizle mesajlaşamaz olduk, bütün haklarımızı elimizden aldılar. bir de aralarında nesilciler var 6. nesil yüce nesildir diğerleri boktur diyenler daha neler neler..
nerden mi biliyorum? götümden atıyorum tabii ki!
önce yaklaş sonra bok at yoksa sadece ellerini kirletirsin

--spoiler--
bizim kuşakta da çıktı 3-5 garip adam ama 6.neslin tamamı fabrika hatası barındırıyor.
--spoiler--

bana garip olmadığını iddia etme!
(bkz: ya lan neyse ben bişey demiyorum)
(bkz: ucuz numaralar bunlar hayri)
4.nesilin 5.nesilden önceki günleri özlemesiyle geçen günlerdir.
beşinci nesile bok atan önceki nesillerle doluydu.
dördüncü nesil ken gördüğüm manzaradan pek farklı olmayan interaktif sözlük günleri.
über günlermiş o günler bre yazarlar. bak nasılmış. dünyada 2 şey rekabet içindeymiş. bunlar new york times gazetesiyle uludağ sözlükmüş. dünya bu iki über kurumun hata yapmamaya programlanmış sofistike yazarlarının dahiyane yazılarının oluşturduğu gündemi konuşurmuş. fakat özellikle uludağ sözlüğün ilk 5 nesilli altın çağında new york times, bu rekabette geride kalmış. ünlüler, sporcular, politikacılar uludağ sözlüğün ultraviole yazarlarının eleştirileri doğrultusunda eksiklerini giderir olmuşlar.

*hatta cristiano ronaldo uludağ sözlüğün ilk 5 nesilinin spor kanadının yaratıcı eleştirileri sayesinde çalım atmayı öğrenmiş,

*florentino perez ronaldo'yu madrid'e almadan önce bizzat sözlüğün ilk 5 neslinin idari kanadından "başkanım alalım" onayını beklemiş,

*bush ırak'a girmeden sözlüğün ilk beş neslinin askeri kanadına danışmış,

*çağan ırmak ıssız adam'ı çekmeden önce sözlüğün ilk beş neslinin sanat kanadına danışmış,

*lebron james ise üçlük atmayı sözlüğün ilk beş neslinin nba kanadı sayesinde öğrenmiş,

*obama "i have a dream" sloganını sözlüğün ilk beş neslinin edebi kanadından almıştır.

böyle günlermiş eski günler. ilk beş nesil zamanında monitörden çiçek kokuları yayılırmış etrafa.
(bkz: ikinci nesilden önceki sözlük günleri)
altıncı nesilden önceki sözlük günlerinde, muhtemelen beşinci nesilden önceki sözlük günleri aranıyordu. birim olarak yıl baz alınıp, süreç geriye sardırıldıkça; aranılan günlerin, mevcut son nesilden önceki günler olduğu görülür.

iş imkanının zaten yetersiz olduğu bir pazara yeni işportacıların alınmasını hazzedemeyen eski işportacıların yeni işportacılara karşı tavır takınmalarını anlarım. yahut, kollektif çalışmanın hakim olduğu bir iş yerine alınan iş yapabilme kabiliyeti düşük elemana sinir olan eski elemanları anlarım. fincanı taştan oyarlar/ iyi yazamayana eksi oyu koyarlar/ noktasından hareketle anlamadığım şu: giren, bana/bize giriyor; size ne giriyor.
aptallar ancak geçmişte yaşamak ister. geçmişte yaşamak isteyen yaşasın. aptal olun ki değerimiz artsın.