Bunaltıcı sıcaklarla.
Öp öp bitmeyen akrabalarla.
Bozulan midelerle.
Bazılarını parayla, bazılarını parasızlıkla.
Serçe parmağını sehpanın kenarına çarptığında imanınla.
en çok kendimizle.
akrabalarla sınayabilir. yani olayın özü sabır diyelim.
Yokluk, korku, açlık, rezillik vb...
sanırsam dinciler ve akabeliler.

yaw bir insan ?

20 sene ?

hep maaadur

hep maaadur.

bu bir imtihan olsa gerek.
en sevdiğin, ben bunsuz yapamam dediğin şeyle sınanırız derdi büyüklerimiz. o yüzden hiçbir şeyi tapar gibi sevmemek lazım.
En çok da birbirimizle.

"... Böylece sizi birbirinizle imtihan ediyoruz: bakalım buna sabredebilecek misiniz?.."

[Furkan sûresi, 20]
her konuda sabır ile sınar.
akapelilerle sınar.
iki harfli bir şey...
Sabırla.
Parayla. Şahsen benim maaşım yatmadigi icin sınanıyorum bu ay.
Allah bizi dindar rolü oynayan ve bizi sömüren kesimin gücüyle sınar.
Akp ile son yirmi yıldır.
hicbirseyle sinamaz.
sinama mantigi, basta islam olmak uzere butun dinlerdeki tanri kavramina, kader kavramina ters bir kere.
Bir sinav neden yapilir? Sinav sonucuna gore bir karar verebilmek icin.
E peki herseyi bilen, bilmekle kalmadigi gibi herkesin kaderini onceden belirlemis bir tanrinin sonucunu bildigi( tahmin ettigi demiyorum, bildigi) bir sinavin anlami yoktur.
"Allah insanı iddiasından vurur."
en çok neyin eksikse veya en çok ne ile ilgili sorunun varsa onla sınandığını düşünürsün.
genelde en çok zaafı olan şeyle .
En sevdiklerimizle.
nabza göre şerbet yerine, nabza göre köz enjekte ederek olabilir.
yoklukla- varlıkla- hastalıkla- ölümle .
zaten çıkmaz diye çalışmadığın sınav sorusuyla.