bugün
- hayvanların melek olması8
- ülke ekonomisini kurtaracak uygulama10
- karı kız meraklısı olmayan erkek16
- dünyanın en kötü hissi21
- avrupa da garson olmak vs türkiye de doktor olmak16
- sözlük yazarlarından aforizmalar8
- sevgiliyle bitmek bilmeyen tartışmalar10
- kuran dünya düz diyor13
- balıkesir de kahve içmek10
- atatürk havalimanı nın millet bahçesi yapılması16
- sözlük erkeklerinin döş dekolteli fotoğrafları22
- aslolan fenerbahce dir'e doğum gününde kupa almak8
- 15 yıllık sevgiliye gay olduğunu itiraf etmek10
- günün sözü14
- ulucuların 2023 te tercih mührünü basacağı parti27
- ecevit dönemindeki aylık 80 lira net asgari maaşı32
- bozuk paraların kenarları niçin tırtıllıdır11
- üstteki yazarın ne mezunu olduğunu tahmin etmek28
- türkiye den siktir olup gitmek14
- istanbul da lamborghini görülebilecek yerler13
- finlandiya ve isveç'in türkiye öfkesi17
- türkiye de her şeyin çok ucuz olması9
- meme ucunun sızlaması9
- kadıköy belediyesi ne rüşvet operasyonu10
- eski sevgiliyle karşılaşmak10
- ümit özdağ'ın fethullah'a sayın demesi8
- sekiz kadınla aynı anda evli olan adam16
- atatürk havalimanı16
- alım gücü14
- psikolojik ihtiyaçlar15
- ümit özdağ8
- türkiye de yaşayan surilerin dönmesini istemiyoruz10
- hayatta yapmayı en sevdiğiniz eylem20
- sözlük hanımlarının bugünkü kıyafetleri51
- z kuşağı londra da itaat etmeye hazır16
- sözlük hanımlarının bu akşamki kıyafetleri10
- kadir mısıroğlu8
- birine gıcık kapmanıza neden olan haraketler14
- hadi metrobüs duraklarını yazalım13
- anın görüntüsü20
- recep tayyip erdoğan bir aydındır14
- hiç sevgilisi olmadan ölmek13
- türkiye nin kanseri8
- bir şehit olarak adnan menderes9
- zengin solcular13
- kötü niyetli yazarların türemesi8
- soyunma odasının giyinme odası diye değiştirilmesi21
- sözlükte göbek dekolteli fotoğraf paylaşmak17
- enflasyonu yüreğimizle halledeceğiz16
- doctor jekyll reunion11


entry'ler (374)
onlardan seni (kur’an okurken) dinleyenler de vardır. fakat onu anlamalarına engel olmak için kalplerinin üstüne örtüler çektik, kulaklarına da ağırlık verdik. onlar her türlü mûcizeyi görseler bile yine de ona inanmazlar. hatta o kâfirler sana geldiklerinde, “bu kur’an eskilerin masallarından başka bir şey değildir” diyerek seninle tartışırlar.
- enam suresi, 25.
- enam suresi, 25.
dua etmenin en güzel neticesi nedir?
üzerindeki ağır hayat yükünü bırakmak isteyenlere..
buyrun okuyalım;
"duanın en güzel, en latîf, en leziz, en hazır meyvesi, neticesi şudur ki: dua eden adam bilir ki, birisi var ki; onun sesini dinler, derdine derman yetiştirir, ona merhamet eder. onun kudret eli herşey'e yetişir. bu büyük dünya hanında o yalnız değil; bir kerim zât var, ona bakar, ünsiyet verir. hem onun hadsiz ihtiyacatını yerine getirebilir ve onun hadsiz düşmanlarını def'edebilir bir zâtın huzurunda kendini tasavvur ederek, bir ferah, bir inşirah duyup, dünya kadar ağır bir yükü üzerinden atıp (elhamdülillahi rabbil alemin) der."
-mektubat, rnk.
üzerindeki ağır hayat yükünü bırakmak isteyenlere..
buyrun okuyalım;
"duanın en güzel, en latîf, en leziz, en hazır meyvesi, neticesi şudur ki: dua eden adam bilir ki, birisi var ki; onun sesini dinler, derdine derman yetiştirir, ona merhamet eder. onun kudret eli herşey'e yetişir. bu büyük dünya hanında o yalnız değil; bir kerim zât var, ona bakar, ünsiyet verir. hem onun hadsiz ihtiyacatını yerine getirebilir ve onun hadsiz düşmanlarını def'edebilir bir zâtın huzurunda kendini tasavvur ederek, bir ferah, bir inşirah duyup, dünya kadar ağır bir yükü üzerinden atıp (elhamdülillahi rabbil alemin) der."
-mektubat, rnk.
şualar isimli eserden herbirimizin yiyeceği rızkın belli olması fakat tesadüfe bağlı gibi gözükmesi ile ilgili bir bölüm.
‘’rızık ise hayattan sonra nimetlerin en büyük bir hazinesi ve şükür ve hamdin en zengin bir menbaı ve ubudiyet ve dua ve ricaların en cem'iyetli bir madeni olmasından, suret-i zahirede mübhem ve tesadüfe bağlı gibi gösterilmiş. tâ her vakit rezzak-ı kerîm'in dergâhına iltica ve rica ve yalvarmak ve hamd ve şükür şefaatiyle rızık istemek kapısı kapanmasın. yoksa muayyen olsa idi mahiyeti bütün bütün değişecekti. şâkirane, minnettarane ricalar, dualar belki mütezellilane ubudiyet kapıları kapanırdı.’’
menba:kaynak
suret-i zahire: dış görünüş
mübhem:belirsiz
muayyen:belirli
şakirane:şükreder gibi
mütezellilane: kendi kusur ve aczini bilerek.
ubudiyet:kulluk
+plus isteyenlere;
"rızkın aşka lâyık bir sureti var; o da, şükür ile o suret görünür. yoksa ehl-i gaflet ve dalaletin rızka aşkları bir hayvanlıktır." (-mektubat, rnk.)
‘’rızık ise hayattan sonra nimetlerin en büyük bir hazinesi ve şükür ve hamdin en zengin bir menbaı ve ubudiyet ve dua ve ricaların en cem'iyetli bir madeni olmasından, suret-i zahirede mübhem ve tesadüfe bağlı gibi gösterilmiş. tâ her vakit rezzak-ı kerîm'in dergâhına iltica ve rica ve yalvarmak ve hamd ve şükür şefaatiyle rızık istemek kapısı kapanmasın. yoksa muayyen olsa idi mahiyeti bütün bütün değişecekti. şâkirane, minnettarane ricalar, dualar belki mütezellilane ubudiyet kapıları kapanırdı.’’
menba:kaynak
suret-i zahire: dış görünüş
mübhem:belirsiz
muayyen:belirli
şakirane:şükreder gibi
mütezellilane: kendi kusur ve aczini bilerek.
ubudiyet:kulluk
+plus isteyenlere;
"rızkın aşka lâyık bir sureti var; o da, şükür ile o suret görünür. yoksa ehl-i gaflet ve dalaletin rızka aşkları bir hayvanlıktır." (-mektubat, rnk.)
vefatının seneyi devriyesinde rahmetle andığımız kişi.
"ey üçyüz seneden sonraki yüksek asrın arkasında gizlenmiş ve sâkitane nur'un sözünü dinleyen ve bir nazar-ı hafî-i gaybî ile bizi temaşa eden said'ler, hamza'lar, ömer'ler, osman'lar, tahir'ler, yusuf'lar, ahmed'ler vesaireler!.. sizlere hitab ediyorum. başlarınızı kaldırınız, "sadakte" deyiniz. ve böyle demek sizlere borç olsun. şu muasırlarım, varsın beni dinlemesinler. tarih denilen mazi derelerinden sizin yüksek istikbalinize uzanan telsiz telgrafla sizin ile konuşuyorum. ne yapayım, acele ettim, kışta geldim; sizler cennet-âsâ bir baharda geleceksiniz. şimdi ekilen nur tohumları, zemininizde çiçek açacaktır..."
tarihçe-i hayat, risale-i nur.
edit: üçyüz seneden sonraki' den kasıt hicri 1300 dür.
ek bilgi: şuan hicri 1442 yılındayız.
"ey üçyüz seneden sonraki yüksek asrın arkasında gizlenmiş ve sâkitane nur'un sözünü dinleyen ve bir nazar-ı hafî-i gaybî ile bizi temaşa eden said'ler, hamza'lar, ömer'ler, osman'lar, tahir'ler, yusuf'lar, ahmed'ler vesaireler!.. sizlere hitab ediyorum. başlarınızı kaldırınız, "sadakte" deyiniz. ve böyle demek sizlere borç olsun. şu muasırlarım, varsın beni dinlemesinler. tarih denilen mazi derelerinden sizin yüksek istikbalinize uzanan telsiz telgrafla sizin ile konuşuyorum. ne yapayım, acele ettim, kışta geldim; sizler cennet-âsâ bir baharda geleceksiniz. şimdi ekilen nur tohumları, zemininizde çiçek açacaktır..."
tarihçe-i hayat, risale-i nur.
edit: üçyüz seneden sonraki' den kasıt hicri 1300 dür.
ek bilgi: şuan hicri 1442 yılındayız.
ekl ve şürb ve muâmele-i zevciye gerçi bu dünyada bir ihtiyaçtan gelir, bir vazifeye gider; fakat, o vazifeye bir ücret-i muâccele olarak öyle mütenevvi’ leziz lezzet içlerine bırakılmıştır ki, sâir lezâize tereccüh ediyor.
mâdem bu dâr-ı elemde bu kadar acîb ve ayrı ayrı lezzetlere medâr, ekl ve nikâhtır; elbette, dâr-ı lezzet ve saadet olan cennette, o lezzetler, o kadar ulvî bir sûret alıp ve vazife-i dünyeviyenin uhrevî ücretini de lezzet olarak ona katarak ve dünyevî ihtiyacı dahi uhrevî bir hoş iştihâ sûretinde ilâve ederek, cennete lâyık ve ebediyete münâsip, en câmi’ hayattar bir mâden-i lezzet olur.
ekl: yeme.
şürb: içme.
muamele-i zevciye: karı koca ilişkisi.
ücret-i muaccele: peşin ücret.
tereccüh: üstün olmak.
dar-ı lezzet: lezzet yeri.
cami’: toplayıcı, kapsayıcı.
maden-i lezzet: lezzet kaynağı.
-sözler, rnk.
mâdem bu dâr-ı elemde bu kadar acîb ve ayrı ayrı lezzetlere medâr, ekl ve nikâhtır; elbette, dâr-ı lezzet ve saadet olan cennette, o lezzetler, o kadar ulvî bir sûret alıp ve vazife-i dünyeviyenin uhrevî ücretini de lezzet olarak ona katarak ve dünyevî ihtiyacı dahi uhrevî bir hoş iştihâ sûretinde ilâve ederek, cennete lâyık ve ebediyete münâsip, en câmi’ hayattar bir mâden-i lezzet olur.
ekl: yeme.
şürb: içme.
muamele-i zevciye: karı koca ilişkisi.
ücret-i muaccele: peşin ücret.
tereccüh: üstün olmak.
dar-ı lezzet: lezzet yeri.
cami’: toplayıcı, kapsayıcı.
maden-i lezzet: lezzet kaynağı.
-sözler, rnk.
sanılanın aksine;
"içtimaî hayatta yer alan süslenmek, vücudlarını teşhir etmek olmayıp, terbiye-i islâmiye dairesinde âdâb-ı kur'aniye zînetidir."
"içtimaî hayatta yer alan süslenmek, vücudlarını teşhir etmek olmayıp, terbiye-i islâmiye dairesinde âdâb-ı kur'aniye zînetidir."
Âkıl odur ki ferahlı ve güzel şeylerle meşgul olup çirkin, sıkıntılı şeylere ehemmiyet vermez, şekva ve merak yerinde şükreder, sevinir.
-Şuâlar, rnk.
-Şuâlar, rnk.
insanın kuvve-i ruhiyesi tahdid edilmemiştir.
Enaniyet ile o kadar aşağı düşerler ki, zerreye müsavi olur.
Ubudiyet ile de o kadar yükseğe çıkıyor ki, iki cihanın güneşi olur.
-Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm gibi.-
-Mesnevi-i Nuriye, rnk.
Enaniyet ile o kadar aşağı düşerler ki, zerreye müsavi olur.
Ubudiyet ile de o kadar yükseğe çıkıyor ki, iki cihanın güneşi olur.
-Hazret-i Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm gibi.-
-Mesnevi-i Nuriye, rnk.
''Onlar mukaddesatını feda ettikleri dünya malı, nazarımızda hiç ehemmiyeti yok ...''
-Risale-i Nur
-Risale-i Nur
çirkinlik,
çirkinlik için kâinata girmemiş;
belki güzelliğin bir hakikatı çok hakikatlara inkılab etmek için çirkinlik bir vâhid-i kıyasî olarak hilkate girmiş.
-hutbe-i Şamiye, rnk
çirkinlik için kâinata girmemiş;
belki güzelliğin bir hakikatı çok hakikatlara inkılab etmek için çirkinlik bir vâhid-i kıyasî olarak hilkate girmiş.
-hutbe-i Şamiye, rnk
risaleler aynı zamanda erkân-ı imaniyeden bahsetmekle hem iman, hem ilim, hem marifetullah, hem zikir olduğundan; okuması dahi bir nevi ibadettir.
-Mesnevi-i Nuriye, rnk.
-Mesnevi-i Nuriye, rnk.
parayla alacağınız her şey yalandır, çünkü hepsi fanidir.
ahiretin mezrasıdır. Burada ek orada sonuçlarını bekle.. vakit ilerliyor, hazırlanınız!
o yüzden ''kalbin bâtınına, başka muhabbetlerin girmesine meydan verme.
Çünki bâtın-ı kalb, âyine-i Samed'dir ve ona mahsustur.''
''ayine-i Samed olan kalp'' üzerinde bir ömür boyu düşünülür.
Çünki bâtın-ı kalb, âyine-i Samed'dir ve ona mahsustur.''
''ayine-i Samed olan kalp'' üzerinde bir ömür boyu düşünülür.
varlığından şüphe duymadığımız alem ve hakiki hayata başlayacağımız mekan.
o yüzden hazırlanınız!
o yüzden hazırlanınız!
''Allah kalbin bâtınını(içini) iman ve marifet ve muhabbeti için yaratmıştır.
Kalbin zahirini(dışını), sair(başka) şeylere müheyya etmiştir.
Cinayetkâr hırs kalbi deler, sanemleri(putları) içine idhal eder.
Allah darılır, maksudunun aksiyle mücazat eder(cezalandırır).''
-Said Nursi
Evet bu put her şey olabilir; kadın, makam, para, dost.
Kalbin zahirini(dışını), sair(başka) şeylere müheyya etmiştir.
Cinayetkâr hırs kalbi deler, sanemleri(putları) içine idhal eder.
Allah darılır, maksudunun aksiyle mücazat eder(cezalandırır).''
-Said Nursi
Evet bu put her şey olabilir; kadın, makam, para, dost.
''Kadere iman eden kederden emin olur'' sözünü hatırlatır.
Ey insan! Aklını başına al.
Hiç mümkün müdür ki: Bütün enva'-ı mahlukatı sana müteveccihen muavenet ellerini uzattıran ve senin hâcetlerine "Lebbeyk! dedirten Zât-ı Zülcelal seni bilmesin, tanımasın, görmesin?
Madem seni biliyor, rahmetiyle bildiğini bildiriyor. Sen de onu bil, hürmetle bildiğini bildir.
| Lem'alar
Hiç mümkün müdür ki: Bütün enva'-ı mahlukatı sana müteveccihen muavenet ellerini uzattıran ve senin hâcetlerine "Lebbeyk! dedirten Zât-ı Zülcelal seni bilmesin, tanımasın, görmesin?
Madem seni biliyor, rahmetiyle bildiğini bildiriyor. Sen de onu bil, hürmetle bildiğini bildir.
| Lem'alar
kaderini önceden bilip yazması, senin iradene müdahele ettiği anlamına gelmiyor.
Şöhret ayn-ı riyâdır ve kalbi öldüren zehirli bir baldır. Ve insanı insanlara abd ve köle yapar.
-Said Nursi.
-Said Nursi.