bugün

islamcilar tarafindan kullanilan kaliptir..alevilik hz ali yi sevmek se ben sizden daha alevi yim diye devam eder cogu zaman..rte dahil bircok islamci tarafindan kullanilir bu kalip..
kesinlikle cok adice bir kaliptir..alevilerin kimi ne kadar sevdigini sorgulamak kimseye dusmez..hz ali yi daha cok sevmek gibi salakca bir olcut de ancak gerizekalilarin isidir..kendi dinlerine saygi siteyen sunnilerin en azindan yuzyillarca ezilmis alevilerin inanclarina burunlarini sokmamalari gerekir..yoksa inandiriciliklari kalmaz..
muhtemelen şu şekilde devam edecek cümle başıdır.

alevilik haz ali yi sevmekse ben bu işte yokum arkadaş. çünkü hz ali allaha ve resulune inanıyordu. bedir savaşında resulullah önce kim çıkacak diye sorduğunda "ben ya resulallah" diye bağırıyordu. "gayb perdesi aralansa allah görünse imancımda zerre kadar artma olmaz" diyecek kadar iman sahibiydi. resulullah'ın yatağına yatarak kendi canını ortaya koyacak kadar sadakat ehliydi. çocukluğunda peşine takıldığı resulun arkasından bir ömür gitti ve de bir gün inandığı dava uğrunda şehit edildi. ben ne yapıyorum??? aleviliğin kültür olduğunu iddia ederek islam mezhebi olduğunu unutuyorum. alevilik hz. ali yi sevmekse ben bu sevginin yanından bile geçemiyorum.

(bkz: aleviliği bir kültür sanmak)
(bkz: hz aliyi sevmek alevilikse ben de aleviyim)
(bkz: alevilik sadece hz ali yi sevmek değildir)

(bkz: şeriatcıların uydurması)
hayır değildir.diye bir cevap verilebilir karşındakine.
alevilik hz.ali'yi sevmek değildir. ama aleviler hz. aliyi kuşkusuz sever.
alevilik; ehli-beyt'e yapılan haksızlığın ve kıyımın acısını sonsuza dek yürekte taşımaktır. "alevilik hz ali yi sevmekse ben de aleviyim" gibi bir söz aleviliği en basite indirgeyerek onu asimile etme girişiminin günümüzde aldığı şekildir günümüz yezid lerinin şiarıdır.
"alevilik sadece hz.ali yi sevmektir, o yuzden hz.ali yi seviyorsam ben de aleviyim" diye dusunen insanlarin dustugu yanilgidir. alevilik sadece bir inanis sekli degildir, hayata cok farkli bir bakis acisindan bakar. tabi her dinde oldugu gibi alevilerin de yobazlari vardir, ama geneli hayata cok cagdas bir bakis acisiyla bakarlar.
girilmis olan entrylerden anladigim kadari ile kulaktan duyma bazi bilgiler ile arastirma yapmadan fikir beyaninda bulunulmus,hz.ali ve alevilik hakkinda.asagida bu konuya birazda olsa aciklik getirecek bir yazi mevcuttur vaktini ayiripda okumaya zahmet edenlerde sanirim az da olsa alevik hakkinda daha dogru bir fikir olusacaktir.

Hz. Ali yi tanımak

Yüce bir aşkla bağlı olduğumuz, uğruna nice cefalar çekip, bedeller ödediğimiz, sonsuz sınırsız bir şekilde inandığımız Ali yi ne kadar tanıyoruz?

Hz. Ali ye bağlılığımız, sevgimiz tartışma götürmez. Peki bu kadar sevdiğimiz Ali yi niçin seviyoruz? Ne yapmıştı bu Ali, nasıl bir hayat yaşamıştı, düşünceleri, eylemleri nelerdi, nedir aradan asırlar geçmiş olmasına rağmen hâlâ onu çekici kılan???

Gözlemlediğimiz kadarıyla Hz. Ali yi tanımıyoruz. Tanıyanlarımız ise yeteri kadar tanımıyorlar. Hz. Ali yi yeteri kadar olmasa da asgari düzeyde tanıyan aydın zümreler ise onu topluma tanıtmıyorlar. Doğrusu genel anlamda toplumun da Ali yi tanımak için çaba gösterdiği yok. Seviyoruz, bağlıyız ama tanımıyoruz. Hz. Ali ye bilinçli bir şekilde bağlı olmalıyız. Basit manada Hz. Ali yi sevmek, onun taraftarı bir ALEVi yapmıyor bizi. Eğer basit anlamda sevmek yeterli olsaydı, bütün islam alemi hatta islam olmayan ama Ali yi seven yığınla insan da Alevi olurdu. Hz. Ali yi sevmek tanımaktan geçer. Tanıdıkça sevgimiz sarsılmaz bir bağlılığa dönüşür. Bağlılığımız ise Hz. Ali nin ideallerini yaşama geçirmek demektir. Hz. Ali nin ideallerini, eylemlerini, düşüncelerini bilmek gerekiyor. Hz. Ali yi bir şiirle, iki güzel sözle yad etmek Hz. Ali taraftarlığı, Alevilik değildir. Eğer böyle olsaydı bunca baskıya, yığınla katliama karşın Alevilik yaşamazdı. Oysa Alevilik bütün zıtlıklara rağmen yaşıyor. Nedir Aleviliği yaşatan? Aleviliği yaşatan Hz. Ali nin düşüncesi, eylemidir. Yani Ali nin idealleridir. Bu idealleri bilmek gerekiyor. Bu idealler bilinmeden Hz. Ali gerçekliği anlaşılmaz.

Hz. Ali peygamber değildi. Buna rağmen Hz Ali, günümüzde en popüler şahsiyetlerden biridir. Bizce geçmişte olduğu gibi gelecekte de insanlığın gündeminde sürekli olarak popüler kalacak. Neden? işte can alıcı nokta burası. Neden Hz. Ali peygamber olmadığı halde bu kadar sevildi, kendisine bu kadar bağlanıldı, uğruna nice cefalar çekildi?

Tarih boyunca binlerce komutan, devlet yöneticisi, imparator, padişah yaşamıştır. Bunların ölümüyle -bilemediniz kısa bir dönem sonra- unutulmaları bir oldu. Peki Ali neden unutulmadı. Aksine gittikçe artan ve artacak olan bir şekilde gündemleşti. Unutulmak şurda kalsın, bilakis onun vefatından sonra daha çok aranır oldu. Tarih boyunca ve günümüzde milyonlarca kişi Medet ya Ali diyor. Bunun bilimsel, duygusal, mantıksal, sosyolojik, felsefi, tarihi, antropolojik açıklaması nedir?

Gelişmiş batılı devletlerde 1900 lerden itibaren yığınla aydın Hz. Ali gerçekliğine ilgi duyup araştırmalar yapmıştır. Bunun sonucunda onlarcası Ali takipçisi Aleviler olmuşlardır. Demek ki; Hz. Ali taraftarı bir Alevi olmak için onu tanımamız gerekiyor. Ali yi diğer önemli tarihsel önderlerden ayıran özellikleri bilmemiz gerekiyor. Bu özellikler, mükemmel insanın özellikleridir. Bunları öğrenip, yaşamsal kılmamız gerekiyor. Çünkü Alevi olmanın gereği budur. Yoksa Aleviliğimiz laf düzeyinde kalır. Bununsa hiç bir önemi yoktur. Önemli olan, islam toplumunun kaderini değiştiren düşünceleri, eylemleri yaşam biçimiyle, bütün insanlığa daima önderlik eden Ali gerçekliğini kavramak ve pratikte uygulamaktır. Hz. Ali nin hayatını kaba bir anlamda öğrensek, bu dahi binlerce ders ile doludur. Çünkü Ali nin hayatını sadece Ali yaşamıştır. Benzeri yoktur. Bizlerin belki yığınla hayattaşımız (yani hemen hemen bizlerle aynı ruh hâline ve yaşam koşullarına sahip insanlar) vardır. Oysa Ali, gerek ruh hâliyle olsun gerek düşüncesi ile olsun ve gerekse de dostları ve düşmanları ile olsun tektir. Düşünün ki; Hz. Ali nin kardeşi Akil, Ali yi bırakıp baş düşmanı olan Muaviye ye sığınıyor. Neden? Çünkü Ali, doğruluğu ve hakkaniyeti temsil edip, bunu eylemleri ve yaşamıyla da uyguluyor. Oysa Muaviye bir hilebaz, sahtekâr. Kardeşi Akil Hz. Ali den devlet kasasından (Beytülmal) para istiyor. Ali bunu reddediyor. Kardeşi dahi olsa doğrusu ne ise onu yapıyor. Buna karşın Muaviye ise etrafındaki dalkavuklara para saçıyor. Muaviye halkın parasını çarçur ederken, Ali halkın parasını halka eşit bir şekilde, ne eksik ne fazla dağıtıyor. Fark burada. Ali yi ayıran özelliklerden biri budur. Aynı durum Talha ve Zübeyir için de geçerli. Bunlar kendilerini Hz. Ali taraftarları olarak görüyorlar. Bunlar çok saygın sahabelerdir. Hz. Ali nin hükümet olması için çok çalışıyorlar. Hz. Ali hükümet olunca bunlar valilik istiyor. Çünkü daha dün onların kölesi olan biri ile kendilerinin aldığı maaş aynı. Bunlar bu durumu kabûllenmiyorlar. işte Ali nin eşitlik anlayışı. Neticede kendilerini Hz. Ali nin dostu olarak gören bu iki şahıs valilik alamayınca düşman oluyorlar. Bu düşmanlık Cemel savaşı diye bilinen savaşla doruğa çıkıyor, bu ikisi ve daha onlar gibi niceleri o savaşta yeniliyorlar. Nasıl oluyor bütün bunlar? Nasıl olurda dünün saygın sahabeleri birden düşman olarak karşısına çıkıyorlar Ali nin. Bunların ki insanın karmaşık yapısı, hırsı ve daha benzer olumsuzluklar yüzünden yaşanan bir düşmanlıktır. Yoksa kesinlikle dini bir ayrılık değildir. işte Ali budur. Yıllarca beraber aynı safta mücadele ettiği dostlarını dahi doğruluğu temsil ettiği için kaybediyor. Aslında böyle yığınla örnek ele alınabilir. Hz. Ali gerçekliği, böyle bir gerçekliktir. Yoksa Hz. Ali onları vali yapardı ve böylece düşmanlığı engellerdi. Ama ne pahasına olursa olsun kesinlikle doğru olanı yapıyor. işte ebedi önderlik burada. Hz. Ali bunu yapmasaydı, bunca acı yaşamayacaktı. Evlatları acı yaşamayacaktı. Ama çekilen acılara rağmen, doğru bildiklerini yaptı. Bizler madem ki Ali taraftarıyız, şimdi doğruluk adına kardeşimizi, dostumuzu düşman yapar mıyız, yoksa oportünist mi oluruz? Ali nin önderliği ve yol göstericiliği budur. Asırlar geçmiş, teknoloji, iletişim gelişmiş ama Ali nin tutumu eskisinden daha güçlü bir şekilde karşımızda duruyor. Ali nin bize değil, bizlerin Ali ye ihtiyacı var!

kaynak: alevi konseyi

http://www.alevikonseyi.com/alevi/alevi6.html
başlı başına sadece aliyi sevmek değildir elbette. "yaradılanı sevdik yaradandan ötürü" çünkü yaratan yarattığı her kuluna kendinden tin(ruh) üflemiştir bundan kaynaklı tanrının eserini sevmekle başlar onu sevmek. alevilik bir kültür, bir yaşam tarzı ve bir mezheptir (eline beline diline sahip ol) ama asla bir azınlık değil.neden camii değilde cem evi sorusu ise yavuz sultan selim dönemine bir göz atılması taraftarıyım.
(bkz: senin dinin sana benim dinim bana) *
alevilik insanı sevmektir
aleviliğin sünnilikten ayrı-gayrı olmadığını ifade eden sözdür.
2000 yıldır insanları birbirine düşüren, kan akıtan, sünni, alevi, şafi vs. ayrımcılığının gereksizliği. kapalı kapılar ardında neye inanıyorsan ona dua et. bu kadar basit.

Edit: 2000 yıldırı yuvarlak hesap olarak yazdım. ama uyarıldım. 1400 yıl demek için. ahanda dedim. ama ay, gün ve saati veremicem.
hz muhammed'i seven birinin hz ali'yi es gecmesi mümkün değildir! hz ali hz muhammed'in gönlünde büyük yer edinmiştir ve gelmiş en büyük imamdır müslümanlığı en dogru sekilde bilen kişidir kuran-ı kerimi en iyi ezbere bilen kişidir! okadarki hz muhammed veda haccında hz ali'yi halife göstermiştir... hz ali'yi sevmek alevilikse bende aleviyim...
aksine,hepsi olamsa da, bazı şafi ve sünni arap zihniyetinde olanların alevilere her dem laf sokma girişimlerinden biridir! ! zira herkes biliyor, alevilik sadece hz. ali'yi sevmek değil, hz. ali yanında sunnilikten farklı bir çok erdemi ve öğretiyi de bilmek demektir! sivas'tan sonra eylemsel katliam yapamayanların sözlü katliama geçişini de anlatır bu laf!
"alevilik hz ali yi sevmekse ben de aleviyim " başlığı altına "alevilerin evinde hz. muhammed'in neden resimi yok" diye yazanların savunduğu düşüncedir aynı zamanda!
not: hz. muhammed'in resmi ya da remedilmesi günahtır!

(bkz: dinime küfreden müslüman olsa)
hz ali'yi kendilerinden başka kimsenin sevmediğini sanan bazı garip alevilere ithafen söylenmiş sözdür.
(bkz: madem müslümansın neden oruç tutmuyorsun)
(bkz: madem müslümansın neden namaz kılmıyorsun)
(bkz: madem müslümansın neden cem evine gidiyorsun)
eğer inandığı inanç uğruna öldürülen çok sevdiğim bir insan olsaydı onun yaptıklarını yapmaya devam ederdim ya da daha fazlasını yapmak için uğraşırdım.
hz. ali cami de kur'an-ı kerim okurken öldürüldüğüne göre..* *
aleviliğin bazı kolları, özellikle türkiye de ki versiyonu hz. ali yi hz. muhammed ten üstün gördüğü için islam dininin bir mezhebi değildir. islamda hanefi, şafi, maliki ve hambeli olmak üzere dört mezhep vardır. bunların temeli de kelime-i şehadettir, sadece bazı konularda yorum farkı vardır. alevilikte kelime-i şehadet olmadığı için islam dışı bir mezhep hatta bir din gibi düşünmek daha doğru olur. o yüzden kelime-i şehadet getiren bir alevi ile diğer mezheplerden olan bir müslümanın arasında pek bir fark yoktur.
alevilik bir mezhepten çok yaşam biçimi olarak adlandırılmalıdır. bunu islamın içinde göremeyen, görmeyen, görmek istemeyen zihniyet için, eğer allah'a , hz. muhammed'in peygamberliğine ve kuran'a inanmanın dışında başka bir kriter varsa (bunların içinde yazanlara bunlara inananlar uymakla yükümlüdür) bilemem. ayrıca islamda var olduğu iddia edilen mezhepler islamın neresinde geçiyor. kur anda tek bir surede, ayette falanca mezhep şöyledir deniliyor mu?, deniliyorsa eğer islam peygamberi hangi mezheptendi? a, b,c, mezheplerinden herhangi birindense bu mezheplerin dışındakiler salak mı da hem müslümanım diyor hemde hz. muhammedin yolundan gitmiyor? islama mezhep kavramını sokan geri zihniyet her fırsatta bölücüler şurda, burda diye feryat edip de yaptıklarıyla asıl bölücülük yapanlardan farksızdır.

eğer amaç aleviliği kötülemekse onu zaten alevi halkının yıllarca kendisini gizlemesinden kaynaklı yeterince yaptılar. ama geri zihniyet şunu akıl edemedi ki baskılar isyanı doğurur. alevi halkı türkiye cumhuriyetinin kuruluşunda diğer bütün anadolu halkları ile savaşmıştır, iktidar olarak görünen yobazların yaptığı gibi köşesine sinmemiştir, bu ülkenin temeline karışmış onunla yükselmiştir. şimdi birilerinin kalkıp alevilik islamın bir kolu değildir falandır filandır demeye hiçbir hakkı yoktur ki bunu yapmayı direk islam emrediyor. bunu söyleyenler halife mi şeyhülislam mı?

kısacası alevilik arap islam,iran şii ve orta asya türk kültürlerinin bir harmanıdır. inançları allah, muhammet, ali üçlemesinden gelir. kutsal kitapları kuran-ı kerim'dir. dualarını ibadetlerini bu kitaba göre "türkçe" yapmaya çalışırlar. önceleri gizli bir şekilde evlerinde köylerinde cem(toplantı) halinde ibadet ederlerken son 10 yıldır cem evi olarak kurumsallaşan ibadethanelerde toplanmaktadırlar.
(bkz: cem evi)
alevilik hz. ali yi sevmekse camiye gidip beş vakit namaz kılmak, kur'an-ı kerim okumak da her müslüman * nin ilk görevidir..
Hz Ali yi sevmek tabii ki alevilik olamaz. Sunnilerde Hz Ali'yi sever. Neticede Hz Ali peygamber efendimizin damadıdır, dördüncü halifedir.
bu mantıktan gidersek gelmiş geçmiş bütün peygamberlere iman eden, isa'yı, musa'yı kendi peygamberlerinden ayırt etmediğini söyleyen müslümanlarda aynı zamanda hristiyan veya musevi.
"eşhedü enla ilahe illalah"- "şehadet ederim ki allah tan başka ilah yoktur."
" ve eşhedü enne muhammeden abduhu ve rasuluh." ve yine şehadet ederim ki hz. muhammed onun kulu ve elçisidir.

birinci cümlede sorunu olmayıp ikincisini söyleyemeyen kişi hiçbir şekilde müslüman olamaz. allah inancı bütün dinlerde vardır ama islamın diğerlerinden farkı, temel maddesi olan kelime-i şehadetin ikinci mısrasında yatar. ayrıca mezhep denen şey olmasa, islam alimleri yetişmese islam dini de gelişemez, bu kadar yayılamazdı. elbette kuran da mezhep yoktur, çünkü o zamanki insanların mükemmel bir örnek vardı karşılarında. her akıllarına geleni birinci ağızdan öğrenirlerdi. o da aramızdan ayrılınca önce halifeler, daha sonra çeşitli islam alimleri insanlara yol göstermiştir. mezhep denen bir kavram olmasa güncel olayları nasıl yorumlayabilirdik acaba hiç düşündünüz mü? kuran da direk mezhep demez ama icma ve kıyas denen bir kavram vardır. islam alimlerinin izlediği asıl yol da budur zaten.
aleviliği hz ali'den ayırıp adeta ateistlik yapmaya çalışanları rahatsız eden cümle.

onlar istiyorlar ki alevilik, ateistlik olsun, zerdüştilik olsun; onlar istiyorlar ki alevilik, islam'dan ayrılsın; onlar istiyorlar ki alevilik islam'dan ayrılınca farklı bir din gibi telakki edilsin, aleviler azınlık statüsüne getirilsin..

ama bunların hiç birisi olmayacak. alevilik, hz ali'yi sevenlerin kurduğu bir mezhep olarak kalacak, çocuklarına "muhammed ali" ismini vermeye devam edecekler. ve bu millete hainlik edenler kazdıkları kuyuya düşecekler. (bkz: kendi kazdığı kuyuya itmek)

edit: (bkz: ateistin alevisi sunnisi olmaz)
arapların güzel bir ata sözü vardır ;
'ahmak insana verilecek en güzel yanıt susmaktır' .
güncel Önemli Başlıklar