bugün

aslen "savaş ahlakı" için türetilmiş mitolojik karakter. aşil ahlaksız pisliğin tekidir, savaş anlayışı da öyledir. oysa priam'ın filmdeki repliğinde de dediği gibi düşmanlar bile birbirine karşı saygılı olabilirler. aşil gibi uzmanı olduğu bir şeyin zalimi olmuş şerefsizin sonu dahi aslında hiç de olması muhtemel olmayan bir vitaminsiz tarafından öldürülmekle gelmiştir. değirmenin üstü her gün yel olmuyor işte aşil piçi. yaşasın truva, yaşasın hector!
hikayesi yüzyıllarca anlatılan ve anlatılacak olan efsane savaşçı ve yarı tanrıdır.

fakat hikayenin devamında, anlatılan bir efsaneye göre öldükten sonra cehennemde yaşamaktansa adsız ve sıradan biri olmayı seçerdim demiştir.
ama biz onu cesur kişiliğiyle efsanevi oluşuyla bileceğiz.
karizmanın karşılığı olan efsanevi savaşçı.
Yunan mitolojisinin en önemli kahramanlarından bîridir. De­niz perilerinden Thetis ile Myrmidon (ka­rıncadan insana çevrilmiş varlıklar) ın kralı Peleus’un oğludur. Sonradan babası­nın yerine kral oldu. Efsaneye göre, ölece­ğini bildiğij halde Truva savaşına katıldı ve büyük yararlıklar gösterdi. Hektor’u
öldürdü. Sonunda da Truva Prensi Paris’ in attığı zehirli okla topuğundan vurula­rak öldü.

Kaynak: http://www.yeniansikloped.../akhilleus/#ixzz2OQ8s31C8
hırsı, egosu ve ölümsüzsüzlüğe ulaşma adına kan akıtmaya çekinmeyen kişiliği ile truva filminin kötü oğlanı olmasına karşın, homeros'un ilyada'sında iyi tasfir edilen karakterdir.
mezarı çorum-osmancık'ta olup kalıntıları mevcuttur. dünyanın en büyük savaşçısının ülkemizde bulunması şüphesiz ki kültürümüzün büyüklüğünü göstermektedir.
William Shakespeare' in troilos ile kressida eserinde farklı bir şekilde ele alınmıştır. O mert savaşçı akhilleus gitmiş yerine arkadan iş çeviren bir adam gelmiştir.
çok cesur bir savaşçıymış. kılıcını kaptığı gibi, korkusuzca düşmanıyla, göğüs göğüse çarpışırmış. ama çok da kibirliymiş. yöneticilerini, kararlarını sorgularmış. truva seferi başladığında gitmez akhilleus, ' benim kavgam değil ' der. ancak kendisine çok benzeyen kuzeni savaşırken öldürülünce, içi intikam ateşiyle yanıp tutuşarak kuşatma birliklerine dahil olur. kuzenini öldüren paristir ancak hektor, karşısına çıkar. oldukça uzun süren bir dövüşü takiben, galip akhilleus, ' ibret olsun ' diye düşünerekten hektor' u arabasına bağlar ve koca truva' nın çevresinde dolaştırır. onunla ilgili homeros, meşhur truva atı, sarhoş ve baygın truva halkının orta yerinde hareketlenip, askerleri içinden attıktan çok sonra söze girer.

--spoiler--
kin doluydu paris' in yüreği, ustalıkla hedefi tarttı, okunu atıp akhilleus' u topuğundan vurdu. kahraman truva' da öldü.
--spoiler--

edit: bazı kaynaklarda, akhilleus' un kuzenini hektor' un öldürdüğü anlatılır.
anarşist bi abimiz.
(bkz: brad pitt)
ünlü bir mitoloji kahramanı. homeros'un ilyada adlı eserinde adı geçer.

mitolojiye göre, oğlu yarı ölümlü olduğu için annesi achilles'i alır ölümsüzlük ırmağına götürür. bir topuğundan tutup daldırır bebeği suya. achilles'in artık tam bir ölümsüz olduğunu düşünen saf anası topuğu ıslatmayı unutmuştur. bu yüzden achilles yarı ölümlü kalmıştır. sadece ölmesi biraz zorlaşmıştır.

savaş meydanlarında destanlar yazan achilles'in kaderini değiştiren olay, truva savaşı olmuştur. bu savaşta paris, achilles'in korkutma amaçlı topuğuna sıkmış ve achilles topuğunda oluşan ufak bir sıyrık yüzünden kanlar içinde kalarak can vermiştir.
yeni bir altıncı nesil yazar. koştursun efenim sözlükte. *
annesi bir deniz nypmhası(thetis), babası ise bir ölümlü(peleus) olan bir yarıtanrıydı. Efsaneye göre, thetis onu, sularında yıkananların yaralanmaz hale geldiği styx nehrinde yıkayarak ona ölümsüzlük vermek istedi; ancak onu suya daldırırken topuğundan tuttuğu için o kısım suya girmedi. Akhilleus annesinden duyduğu kehanetle hektor'u öldürdüğünde bunun sonunda kendi ölümüne neden olacağını bilmekteydi. Buna rağmen hektor'u öldürüp şerefini hayatından daha üstün tuttuğunu göstermiştir.
(bkz: achilles)

2004 yılında çekilen Troy adlı filmde brad pitt tarafından canlandırılan yunan kahramanı ve pythia prensidir. peleus ve thetis in oğlu olan achilles, annesi tarafından styx ırmağına sokulur fakat annesi onu topuklarından tuttuğu için topukları bu suya değmemiştir ve bu yüzden topukları dışında hiçbir yerinden öldürülemez bir savaşçı olmuştur.

hakkında yapılan kehanetten ötürü annesi onu sikyos adasına yollar fakat achilles i bulma işiyle görevlendirilen odysseus un akıllı planı sayesinde achilles bulunur ve savaşa dahil edilir.

achilles konusunda homer in subjektif davrandığı varsayılır; hakkında godlike, mighty gibi sıfatlar kullanılır. halbuki aynı sıfatlar diomedes, ajax (telamon un oğlu, salamis prensi), odysseus, pandarus, hector ve sarpedon için de kullanılmıştır. homer in yaptığı bir diğer yanlışlık da verilen tarihlerdir. çünkü verilen tarihlere göre achillesin oğlu neoptolemos achilles öldükten sonra savaşa katılmıştır fakat achilles savaşa on yıl önce gitmiştir. bu durumda neoptolemosun on yaşında olması gerekir. bu ve muadili bir çok durumda bu tarihsel paradoksları görmek mümkündür.

ayrıca sanılanın aksine, thetisoğlunu ateşe tutarak değil; styx ırmağına batırarak ölümsüz yapar. ateşe tutarak yaptığını düşünen tarih eleştirmenleri demeter in hikayesiyle bunu karıştırıyor olmalılardır. zira bu yöntem demeter tarafından uygulanan bir yöntemdir. su nymphe leri bu yöntemi kullanmazlar, kendi elementlerini kullanırlar.
sevgilisi patrokles' in hektor tarafından öldürülmesiyle iyicene dellenen, troy filminde çizilen portreyle hiç bir alakası olmayan duygusuz, kaba saba, katil bir biseksüeldir.
hector'Un katili.
Yunanlıların en ünlü kahramanlarından biri. Kral Peleus ile deniz tanrıçası Phetis'in oğludur. Tanrılar soyundan olan annesi, onu ölümsüz kılmak için tılsımlı bir suya batırmıştı. Yalnız bir ayağının topuğundan aşağısı bu sudan dışarıda kalmıştı. Onu geceleri ateşte saklar, gündüzleri temizlerdi. Fakat bir gece babası bunu gördü ve oğlunu ateşten aldı. Bundan sonra Ilerion adındaki bir terbiyecinin yanma verdi. Henüz altı yaşında iken ahularla yarış edebiliyor, aslanları yakalayıp yere seriyor, bir tuzak kurmadan geyikleri ve karacaları tutabiliyordu.

Nihayet büyüdü, ünlü bir kahraman oldu. Troia savaşında Hector'u öldürerek savaşın Yunanlılar tarafından kazanılmasında büyük hizmetleri dokundu.

Fakat Troia kapısı önünde Paris tarafından atılan bir okla, tılsımlı suya dokunmayan tek yeri olan topuğundan vurulmak suretiyle öldürüldü.

Anatomide adı geçen ve topuğumuzda bulunan Asil kirişi, onun adından kalma bir deyimdir.
aşil adının binlerce yıl yaşaması uğruna canından olmayı yeğlemiş bir kişidir. tarihin ilk medya starıdır. megalomanın önde gidenidir. kahramanlığı bu ismini yaşatmak sevdasından gelmektedir.
(bkz: tuber calcanei)
peleus un olan ve başka kimsenin kullanamadığı uzun ve enli kargısını kullanan yiğit. akhilleus savaşlara katılan yiğitler için bir idoldür ki bunun en büyük örneği büyük iskender dir. tüm hayatı boyunca yaptığı fetihlerle aslında adının akhilleus gibi tüm dünya tarafındna bilinmesini istemiştir büyük iskender ve bunda da başarılı olmuştur.

savaştan önce annesi kendisine iki seçim sunar. birincisi evinde kalıp sevdikleri ve oğlu neoptolemos ile beraber uzun yıllar boyunca yaşamk diğeri ise truva ya gidip orda ölmek ama sonsuz bir üne kavuşmak. akhilleus içi savaşla yanan bir yiğit olduğu için durmaz yerinde savaşa gider.

ilk 9 yılı hakkında pek bilgi olmasa da sonraki zamanlarında bilinir ki truva savaşında agamemnon akhilleus ın ganimeti olan al yanaklı briseis i elinden aldığı için savaşmamaya karar verir. bu noktada savaşın rengi değişir. bütün yunanlı kahramanlar teker teker yaralanmaya başlar. ne akıllı odysseus ne hırslı diomedes ne de okçu teukros dayanır. agamemnon da gemilerde yaralı yatar. akhilleus u savaşa çağırır. ama o girmez. kendisini yıllar boyunca eğiten abisi ve babası gibi sevdiği patroklosa "git de truvalıları kov şu sınırdan yunanlılar biraz nefes alsın" der. öğütlemeyi de unutmaz; "truva surlarına geldiğin anda sakın hektor la karşılaşma. geri dön."

patroklos akhilleus un zırhını giyer ve savaşa girer. tüm truvalılar akhilleus un savaşa girdiğini zanneder ve kaçmaya başlar. hektor bile duramaz. çünkü o sırada tanrıça athena tüm truvalıların içine bir korku salıverir. patroklos önüne geleni devirir. en son hektor la karşılaşır. akhilleus un dediğini unutur. hektor a saldırır. tanrılar patroklosu yalnız bırakır. çünkü hektor un ölümü patroklosun değil akhilleus un elinden olacaktır. kaderde böle yazar.

patroklos un öldüğünü öğrenen akhilleus çılgına döner. saçlarını küllere batırır. kendini harab eder. çığlığına tüm deniz kızları ve annesi tethis gelir. neler olduğunu sorar. akhilleus un içi yanmaktadır. annesinden zırh ister çünkü hektor akhilleus un zırhını patroklos tan almıştır ve savaşta kendisi giymektedir.

tethis ida dağına çıkar, orda hephaistos u bulur. ondan zırh ister. hephaistos 2 günde öyle bir zırh yapar ki herhangi bir ölümlünün alt edebileceği bir zırh değildir bu. bu zırh daha sonra nice ölümlere sebep olucaktır. odysseus ile telamon oğlu aias ın savaşına ve aias ın ölümüne kadar gidecektir sonu.

akhilleus zırhı giyip savaşa gider daha sonra. önüne gelen hiçbir truvalıya acımaz. hektor u da athenanın yardımı ile haklar. savaş anında athena hektor un kardeşi deiphobos un kılıüğına girip hektor u kandırır. hektor da şerefimle öleyim deyip akhilleus a saldırır ve ölür.

daha sonra hektor un kardeşi aleksandros un attığı bir okla yaralanan akhilleus gemisinde 3 gün yattıktan sonra can verir.

akhilleus un ölümü ile oğlu neoptolemos yunanistandan gelir ve savaşa katılır.priamos u elleri ile öldürür. en sonunda da savaş bitince hektor un karısı andromakhe yi ganimet olarak alır.

hiçbir zaman unutulmayacak asil ve yiğit bir savaş tanrısıdır akhilleus.
peleus ile tethys'in oğlu olan yunan mitolojisi kahramanıdır.
efsaneye göre annesi tethys çok güzel bir kızdır. güzelliğinin farkında olduğu için kimseyi kendine layık görmez. ona göre onu hakedecek iki kişi vardır. biri tanrılar tanrısı zeus biri denizler tanrısı poseidon.
aslında zeus ve poseidon tethys ile evlenmek istemektedir. ama prometeus'un kehaneti yüzünden bunu göze alamazlar. kehanete göre tethys'ten doğacak çocuk babasından güçlü olacaktır. ne kendilerinden güçlü bir oğul isterler ne de babası başka bir tanrı olan güçlü bir rakip. bu yüzden tethys'i bir ölümlüyle, phthia kralı peleus ile evlendirirler.
tethys buna çok üzülür ve hırslanır. zeus'a ve poseidon'a inat doğacak oğlunun bir tanrı olmasını ister. akhilleus doğduktan sonra onu vücundaki ölümlülük tohumlarını yakmak için ateşe tutar. tam bu sırada onun oğlunu öldüreceğini sana peleus yetişir ve ayin yarım kalır. tethys'in topuklarından tutup ateşe tuttuğu akhilleus'un vücudu ölümsüzdür. tek zayıf noktası ayin yarım kaldığı için ateşe tutulamayan topuklarıdır.
aradan yıllar geçer. akhilleus büyür gelişir, iyi bir savaşçı olur. akhilleus'un kaderi ile ilgili yeni bir kehanettte bulunulur. kehanete göre akhilleus ya uzun yıllar kendi halinde bir yaşam sürecektir ya da dünyanın en büyük savaşlarından birine katılıp gelmiş geçmiş en ünlü savaşçı olarak genç yaşta ölecektir.
annesi onun genç yaşta ölmesini istemez. bu yüzden troya savaşı için hazırlık yapılmaya başladığında onu skyros adasına gönderir. akhilleus, kral lykomedes'in sarayına saklanır.
ama son yapılan kehanette akhilleus katılmazsa troya'nın fethedilmeyeceği söylenir. bunun üzerine kayıp akhilleus'u bulması için odysseus görevlendirilir.
odysseus çok zeki bir adamdır. skyros adasında akhilleus'u arar. sraya konuk olur ama bir türlü bulamaz. derken haremdeki iri yarı bir genç kız dikkatini çeker. ülkesinden armağan olarak getirdiği eşyaları gösterme bahanesi ile kızları bir araya toplar. sandıktan gümüş bir ayna ile altın bir mızrak çıkarıp kızlara doğru fırlatır. tüm kızlar aynayı yakalamaya uğraşırken sadece bir tanesi öne atılıp mızrağı yakalar. odysseus ustaca planı sayesinde kız kılığına girip ondan saklanan akhilleus'u bulmuştur.
akhilleus orduyla birlikte troya'ya ulaşır. savaş 10 yıl sürer. tam ordudaki komutanlara küsüp eve dönmeye hazırlandığı anda arkadaşı patroklos'un öldürülmesi yüzünden eve dönmekten vazgeçer. troya prensi hektor'u öldürür. yine odysseus'un düşündüğü troya atı planı sayesinde troya'nın fethedilişini görür. ama aynı kehanetteki gibi fetih gerçekleştikten bir kaç dakika sonra topuğundan bir okla vurularak öldürülür.
ne kadar büyük bir kahraman olursa olsun, ne kadar güçlü ve yenilmez olursa olsun, topuğuna sıkılmış karakterdir, hep böyle bilinecektir.
başarıyla sonuçlanan truva kuşatması sonrası, düelloda öldürdüğü hektor' un kardeşi paris' in, topuğundan okla vurup öldürdüğü mitolojik kahraman. truva' ya gitmemesi için delphoi kahinleri tarafından uyarıldığı söylenir.
(bkz: achilleus)
annesi tarafından ölümsüzlük nehrinde suya batırılıp cıkarılmıs ama annesının asil'i ayak bileginden tutması sonucu ayak bilegi savunmasız kalan yarı tanrı.