bugün

Allah hiç kimsenin göğsünde iki kalp yaratmamıştır(ahzab 4)
"o'dur ki, sizi karanlıklardan nura çıkarmak için size rahmet etmekte; melekleri de (size dua etmektedir). o, mü'minleri çok esirgeyicidir" ahzab-43.
(#2928198)
allahın pek sevdiği peygamberi adına diğer müminlerine açıkça "muhammed biraz içine kapanıktır, sizin çağrılmadan evine gelmenizi istemiyor, hadi geldiniz yemekten sonra uykusu geliyor uyumak istiyor ama siz car car konuşurken uyuyamıyor. ama bunları da açıkça söyleyebilecek kadar terbiyesiz değil. ama ben öyleyim. dediğimi yapın adamı rahatsız etmeyin" dediği

53 : ey iman edenler! siz zamanını gözetlemeksizin, bir yemeğe davet edilmedikçe, peygamber'in evlerine girmeyin. ancak davet edildiğiniz vakit girin. yemeği yediğinizde hemen dağılın, sohbete dalmayın. çünkü bu hareketiniz peygamber'i üzmekte, fakat o (size bunu söylemekten) utanmaktadır. ama allah, hakkı söylemekten çekinmez. (ahzab/53)

peygamber hepinizin eşlerini canı ne zaman isterse koynuna alabilir ama siz onunkileri o öldükten sonra bile alamazsınız dediği :

peygamber'in hanımlarından bir şey istediğiniz zaman perde arkasından isteyin. bu, hem sizin kalpleriniz, hem de onların kalpleri için daha temiz bir davranıştır. sizin allah'ın resûlünü üzmeniz ve kendisinden sonra onun hanımlarını nikâhlamanız asla caiz olamaz. çünkü bu, allah katında büyük (bir günah) tır. (ahzab/53)

o zamanki bilinen dünya üzerindeki bütün kadınlar helal olsun sana, evliyse de helal olsun yiğidim dediği :

ey peygamber! mehirlerini verdiğin hanımlarını, allah'ın sana ganimet olarak verdiği ve elinin altında bulunan cariyeleri, amcanın, halanın, dayının ve teyzenin seninle beraber göç eden kızlarını sana helâl kıldık. bir de peygamber kendisiyle evlenmek istediği takdirde, kendisini peygambere hibe eden mümin kadını, diğer müminlere değil, sırf sana mahsus olmak üzere (helâl kıldık). kuşkusuz biz, hanımları ve ellerinin altında bulunan cariyeleri hakkında müminlere neyi farz kıldığımızı biliriz. (bu hususta ne yapmaları lâzım geldiğini onlara açıkladık) ki, sana bir zorluk olmasın. allah bağışlayandır, merhamet edendir. (ahzab/50)

hadi diyelim ki bir kadından sıkıldın kafanı bozdu içerledin kırıldın boşadın, ama gene yatağına alasın var. hiiç bak aramızda böyle şeyler sorun olmaz. istediğin gibi istediğin yerde ve zamanda dediği:

onlardan dilediğini geriye bırakır, dilediğini de yanına alırsın. boşadığın hanımlarından arzu ettiğini tekrar yanına almanda, senin üzerine bir günah yoktur. böyle yapman onların mutlu olmalarına, üzülmemelerine ve hepsinin, senin verdiklerine razı olmalarına daha uygundur. allah, kalplerinizde olanı bilir. allah hakkıyle bilendir, halîmdir. (ahzab/51)

muhammed kendi evlatlığının karısına göz koyduğunda da sorun çıkmaması için gerekli ayarlamayı zaten önceden yapıp kadını muahmmed için baştan çıkacak şekilde kalbine düşürdüğü şimdi de muhammedin dilerse evli hem de kendi evlatlık ona belki de baba diyen adamın karısına göz koyup yatağına alabilmesi için uygunluk ve izin verdiği:

37. (resûlüm!) hani allah'ın nimet verdiği, senin de kendisine iyilik ettiğin kimseye: eşini yanında tut, allah'tan kork! diyordun. allah'ın açığa vuracağı şeyi, insanlardan çekinerek içinde gizliyordun. oysa asıl korkmana lâyık olan allah'tır. zeyd, o kadından ilişiğini kesince biz onu sana nikâhladık ki evlâtlıkları, karılarıyla ilişkilerini kestiklerinde (o kadınlarla evlenmek isterlerse) müminlere bir güçlük olmasın. allah'ın emri yerine getirilmiştir. (ahzab/37)

suredir.

ki bu 37nci ayet 53 nolu ayetteki gibi sen içine düşürdün kadını yatağına alasın var ama belli edemiyorsun ben senin yerine edeyim beni bağlayan bir şey yok nasılsa demektedir.

hatta ayşe isimli eşi de bu surenin gelmesi ile birlikte :

"Bakıyorum da, senin Efendi Tanrın , yalnızca senin şeyinin keyfini (hevanı) yerine getirmek için koşuyor." demiştir.
(bkz: ateist yapan sureler)
onlardan dilediğini geriye bırakır, dilediğini de yanına alırsın. boşadığın hanımlarından arzu ettiğini tekrar yanına almanda, senin üzerine bir günah yoktur. böyle yapman onların mutlu olmalarına, üzülmemelerine ve hepsinin, senin verdiklerine razı olmalarına daha uygundur. allah, kalplerinizde olanı bilir. allah hakkıyle bilendir, halîmdir. (ahzab/51)

koskoca allahın bütün işi gücü bırakıp muhammedin karılarıyla yatak sırasını düzenlediği ayettir bu ayet.

ve bu ayet islamın o dönemdeki arap kültürüyle yoğrulmuş oldugunun ve sadece o deneme hitap ettiğinin kanıtıdır.

kim ne derse desin ne kadar kendinizi yırtsanız da örtbas etseniz de islam sadece o dönemde yaşanmıştır ve bitmiştir.

herşeyin değiştiği bir dünyada bir arabın o dönemdeki kendi toplumunun ihtiyaçlarını göz önüne alarak yazdığı bir kitabı 'ahanda işte budur,bu kitap herşeyi açıklar' diyip bunu toplumlara uyarlayamassınız.

koskoca allahı ne ilgilendirir muhammedin yatak sırası?

hayır arap toplumunu biliyoruz.Çölde kadından yoksun,ataerkil...ne istedikleri belli yani

ee cennet tasvirleri de ona göre yapılmış..gölgelik,sulak,kadının şarabın bol oldugu..

ne bekliyordunuz ki?
53. ayeti favori ayetim olan suredir. okumaya doyamıyorum şerefsizim.
ahzab 50: 50. ey peygamber! mehirlerini verdiğin hanımlarını, allah'ın sana ganimet olarak verdiği ve elinin altında bulunan cariyeleri, amcanın, halanın, dayının ve teyzenin seninle beraber göç eden kızlarını sana helâl kıldık. bir de peygamber kendisiyle evlenmek istediği takdirde, kendisini peygambere hibe eden mümin kadını, diğer müminlere değil, sırf sana mahsus olmak üzere (helâl kıldık). kuşkusuz biz, hanımları ve ellerinin altında bulunan cariyeleri hakkında müminlere neyi farz kıldığımızı biliriz. (bu hususta ne yapmaları lâzım geldiğini onlara açıkladık) ki, sana bir zorluk olmasın. allah bağışlayandır, merhamet edendir.

--spoiler--
ey peygamber! mehirlerini verdiğin hanımlarını, allah'ın sana ganimet olarak verdiği ve elinin altında bulunan cariyeleri, amcanın, halanın, dayının ve teyzenin seninle beraber göç eden kızlarını sana helâl kıldık.
--spoiler--

yüce allah sağolsun bütün sülaleyi peygambere helal kılmıştır. muhammed uçkuruna düşkün biri değildi, sırf allah istedi diye şeetti.
çok hoşuma giden ve en çok odaklanılması gerektiğini düşündüğüm ayetlere sahip suredir. hayatımı derinden etkileyen feyz aldığım mükemmel ayetleri vardır. kendimce meallerim, fikirlerim ve de yorumlarım aşağıdaki gibidir. lütfen ilerde referans almayınız, ünlü islam düşünürü pompiş böyle söylüyor falan demeyiniz.

50- içinde adımın geçmemesinden mutluluk duyduğum ayettir.
51- sıra çok önemli sıra. sırayı bozmayacan.
52- "bu güzelmiş, bu da fena değil, abovv şunun memelere bak hey maşşallah" tarzında düşüncelere dalıyorsun yapma etme o kadar verdik sana, elindekilerle yetinmeyi bil.
53- ee yettiniz ulan! hassiktirin gidin evimden ne yüzsüz adamlarsınız be! yüz verdik astarını istiyonuz oğlum ayıptır ya! iyi ki eve çağırdık yani. anca homini gırtlak amınakoyim bırak la bırak, hurmayı bari bırak şerefsiz!

yani şu güzel ayetler üzerinden saldırmaya çalışan ateist, dinsizler görüyorum, ne var oğlum şu ayetlerde ya?
50 numaralı ayette peygambere açıkça kıyak geçilmiştir. sana gönlü olanlar, sen de istersen sana varabilir denmiştir. bu kısmı açıklamak her "ben müslümanım" diyenin harcı değildir, onu belirteyim. ciddi sıkıntı.
(bkz: ahzab suresi 53 üncü ayet/#16511475)
50. ayetinde adım geçmediği için mutlu olduğum suredir.

50. ayet şu;

ey peygamber! mehirlerini verdiğin hanımlarını, allah'ın sana ganimet olarak verdiği ve elinin altında bulunan cariyeleri, amcanın, halanın, dayının ve teyzenin seninle beraber göç eden kızlarını sana helâl kıldık. bir de peygamber kendisiyle evlenmek istediği takdirde, kendisini peygambere hibe eden mümin kadını, diğer müminlere değil, sırf sana mahsus olmak üzere (helâl kıldık). kuşkusuz biz, hanımları ve ellerinin altında bulunan cariyeleri hakkında müminlere neyi farz kıldığımızı biliriz. (bu hususta ne yapmaları lâzım geldiğini onlara açıkladık) ki, sana bir zorluk olmasın. allah bağışlayandır, merhamet edendir.
allah'ın peygamberin cinsel hayatı ile baya bir içli dışlı olduğunu gösteren ayetlerdir.
"birleşik ordular" demekmiş.

görsel
bir yaratan düşünün ki yolladığı peygamberin uçkurunun peşine düşsün, kime yapıştırıp yapıştıramayacağı (ki yapıştıramadığı kimse yok önüne gelene vurabilir) ile ilgili ayet göndersin.

işte bu surenin 50. ayetinde gayet net bir şekilde görülendir.

yine bir yaratan düşünün ki yolladığı aracının evine yapılacak misafirlik ile öldükten sonra onunun yapıştırdıklarına bir daha kimse yapıştırmasın diye ayet yollasın.

bu surenin 53-55 ayetlerinde de bunlarla haşır neşir olabilirsiniz.

daha 9 yaşındayken ateist olmama vesile olan suredir ahzab suresi.

iyi ki hemen okumuşum ve iyi ki okuduğunu iyi analiz edebilecek güzel bir zekâya sahibim.