bugün

görsel
kökleri eski türk törelerine dayanan ve anadolu'da yüksek bir gelişim gösteren esnaf, zanaatçı, çiftçi vb. bütün çalışma kollarını içine alan ocak.

Günümüzde kaybedilen bir değer.

"ahi'nin kelime anlamı kardeştir. bir şekilde masonik bir oluşum olarak değerlendirilebilir. insanın yaptığı işe, aynı işi yapan diğer insanlara, çevresine, ustalarına ve kendisine duyduğu saygı ile anlam kazanır.

ulusunun neler yapmaya muktedir olduğunu bilmeyen ve unutturulanlar bugünlerde batının insan kişiliğini yok sayarak sadece sistemin bekaasını sağlamaya yönelik geliştirdiği toplam kalite yönetimi gibi sistemleri "win&win" stratejilerini yüceltirler.

iş'in insanın yaşam biçiminin bir parçası olduğunu unutmayan, herşeyin temelinin temiz ve edepli insan olmaktan geçtiğini bilen sistemdir. liberalizm, serbest girişim ve rekabet kelimeleriyle aynı cümle içinde kullanılamaz."
13.yüzyılda ilk defa Ahi Evran tarafından kurum haline getirilmiştir."fütuvvet" teşkilatı ile bir bağlantısı olduğu bilinmektedir. isminin anlamı olarak arapçada "kardeşim" anlamındaki "ahi" kelimesinden türediği söylensede eski türkçede "cömert" anlamındandaki "akı" kelimesinden türediğide söylenmektedir. Ahi teşkilatı Anadoluda yaşayan halkın ticaret, ekonomi gibi işlerde ustalaşmasını sağlayan ve yetiştiren bir teşkilattır. Ahi teşkilatına yeni girenlere aşağıdaki öğütler verilmektedir; Elini açık tut, sofranı açık tut, kapını açık tut, gözünü bağlı tut, dilini bağlı tut, belini bağlı tut.
Zor iştir. Karnın açken, başka bir aç insana ekmek verebilmektir ahilik. Bu dediğim şey zordur gerçekten. Sonra ahi insanda kibir olmaz. Kimseye düşman olmaz. Evet.
Selçuklu dönemi Anadolu'da yaşayan Türkmenler'in bulundukları her yerde (Şehir, kasaba, köy) bulunurlardı.
Bulundukları yere gelen ziyaretçileri karşılamak, ilgilenmek, yiyecek - içecek - yatacak yer sağlamak, çeşitli ihtiyaçlarını gidermek onların görevleriydi.
Bir diğer görevleri arasında da : iti -uğursuzu, edepsizi - ahlâksızı ve bunlara katılanları ortalıktan temizlemek vardı (yeryüzünden sonsuza kadar kaldırmak).

Ahî'liğin başka bir örneği dünyanın başka hiç bir yerinde görülmemiştir.

Türkmenlere selâm olsun.
Evvel zamanın en gizemli teşkilatlanmalarından biridir.
Bugün dahi tam olarak çözümlenememiş olağanüstü bir organizasyon yapısı vardır.
Gerçekleri kadar efsanevi yönleri de vardır.

ilgili kısa bir video:
http://www.tarih.im/osmanli-devletinde-ahilik.html
ahi tarikatının bünyesi çok zengindir. osmanlı döneminde var olmuş bir tarikattır. ahi ler hem esnaf hem kılıç tutan hem de ilim zengini insanlardı. tarihten bir alıntı yapacak olursak.

ahiler bir çarpışma haline girecekler... kılıçlarını çekiyorlar fakat karşıdaki 5000 kişilik ordu baygın halde bakımsız ve açlar. ahiler kılıçlarını kınlarına sokup az önceki düşmanı kucaklar ve yedirir içirir ve iyileştirirler. o beşbin kişinin 4000 i müslüman olmuştur 1000 kişisi ise selametle memleketlerine dönmüştür... hırpalanmamışlardır.

atalarımızı "osmanlıyı" barbar olarak nitelendiren karalamaya çalışanlara çok iyi bir tarih dersidir.

istiklal marşımızın 5. kıtasında Mehmet Akif ersoy un da bahsetmiş olduğu gibi

"Arkadaş, yurduma alçakları uğratma sakın;
Siper et gövdeni, dursun bu hayâsızca akın.
Doğacaktır sana va'dettiği günler Hakk'ın,
Kim bilir, belki yarın, belki yarından da yakın"

osmanlı tarihi boyunca türkler hiç bir şekilde hayasızca savaşmamıştır. çocukları katledip kadınlara tecavüzde bulunmamıştır. hatta gittikleri yerleri geliştirerek eserler bırakmışlardır.

Türk islam tarihinde osmanlıda kesinlikle hayasızca savaş olmamıştır.

yakın tarihimizde tvlerde de gündeme gelen bir haber.

çanakkale de savaşıp yaralanan bir düşman askerini savaşamayacak halde olduğundan bizim şu "sözde barbar" türk yaralarını iyileştirir ve sığınmasına yardımcı olur. sonra memleketine döner bu asker.

işte bu düşman asker memleketinde herkese tabiki anlatmıştır olayı . ve torunları yakın zamanda bizim bu yaraları saran türk ün köyüne dozerler tarım araçları ve kamyonlar iş makineleri hiğbe etmiştir bir teşekkür niteliğinde.

ahilik, ahiler ve osmanlının öz anlayışı illaki kazanç çıkarıyor ortaya.
kırşehir'in bu akımı temsil ettiği bilinir. ancak ironik şekilde kırşehir'de esnaflardan en büyük kazığı yersiniz. örnek mi? sene 2012 ben maaşa geçmişim ve anacağıma bir bulaşık makinesi almaya karar vermişim. gidilir makine beğenilir ve satın alınır. makinenin tesisat altyapısı olmadığı için 2 ay makine ambalajından çıkarılmaz. gün gelir makineyi kurmak istersiniz. gün boyunca evde tesisatçılar çalışır. ve o an gelir makineyi ambalajdan çıkarıp kurmak üzeresinizdir. ancak daha ambalajı açmayla kapaktaki derince ve paslanmış çiziği görürsünüz. anlarsınız firmanın size defolu ürünü kakalamak istediğini. yarın görüşmeler yapılacak makinenin değişmesi için. sonucun ne olacağını söyleyeyim mi? sonuç: kullanıcı hatası. firmama mı dediğiniz? aşağı yukarı hepsi aynı. mahkeme, tüketici hakları mı?

devamı yarına...
avrupanın "masonluk" mefhumuna karşılık gelen bir türk anlayışıdır.
günümüzde yeni kamu yönetimi vizyonunda olan yöneticilerimiz ahilik teşkilatını devletin kurumsal yapısında "ombudsmanlık" adıyla tekrar diriltmiştir. helal olsundur.
13. yüzyılda ortaya çıkan esnaf ve yardımlaşma örgütlenmesi-anlayışıdır.
izmir kemeraltı çarşısında hala bazı esnaflar tarafından devam ettirildiğini söylüyorlar.

siftah yapmayan dükkana yönlendirme mevzusunun yanı sıra,
fırıncılar arasında dönen bir olay da şöyleymiş: ekmek almaya giden bazı vatandaşlar bir ekmek alıyorsa iki ekmek, iki ekmek alıyorsa üç ekmek parası veriyorlarmış. ve bu fazladan verilen paraların hesabı fırıncı tarafından tutuluyormuş, yoksul vatandaşlar da para vermeden ekmeklerini alıyorlarmış fazladan verilen ücretlerin karşılığında.
kemeraltında ahilik sürdürülüyormuş diyorum ama şimdi gitsen bir fırıncıya "abi bana beleşinden bir ekmek" desen siktir çeker. zamanında böyle bir felsefenin benimsenmesi hakikaten harika.

ayrıca (bkz: faili meçhul kıyak)
günümüzde kaybedilen bir değer. bir ustanın yanında işe başlarsın. hak ettiğin yövmiyeyi, çalıştığın kadar alırsın. ustan sana işin bütün tekniklerini en ince ayrıntısına kadar anlatır. sen oranın sahibiymiş gibi kabullenir, sahiplenirsin işini. kazandığın paralarla aynı dükkandan bir tane daha açabilecek düzeye gelirsin. sana yardım eder bu ustan ve diğer dükkanı açarsın.

sana bu yolda her zaman destekçi olur ustan. sen de artık bir usta yetiştirmek için bir çırak alırsın yanına ve bu böyle sürüp gider.

şimdi ise en iyi ilk öğretimi, anadolu lisesini *, üniversiteyi bitir, mühendis ol, bir işe başla, krizdi, işsizlikti carttı curttu, * bir öğretmenden, polisten az maaş al, sigortan okur-yazardan yatsın, rakip olama bile. bilgi bir anda değil yudum yudum zar zor edinilsin.

yok abi yok. sadece efsanelerde kalmış bir uygulamadır bu. ya da ütopyadır geleceğe dair.
(bkz: ahiler)
- Kökleri eski Türk törelerine dayanan ve Anadolu'da yüksek bir gelişim gösteren esnaf, zanaatçı, çiftçi vb. bütün çalışma kollarını içine alan ocak.

- Cömertlik. *

(bkz: ahi)
ekimin 8'i ile başlayan hafta 'ahilik kültürü haftası' olarak kutlanır.
ahiler birbirlerine o kadar güvenirdi ki aynı keseye paralarını koyar aynı keseden harcarlardı. ahilik inisiyasyonu da melamilikte olduğu gibi yazılı değil sözel geleneğe bağlı yürütülürdü. bu yüzden günümüze de ahilik hakkında bildiklerimiz anlatılan hikayelerden ibarettir.
anadolu'da islam inançları çerçevesinde oluşmuş üretici yardımlaşma birliği.
anadolu selcukluları ve osmanlı devleti'nin kurulusu arasındaki dönemde varlıgı belirginlesen , ahi evran tarafından kurulan esnaf örgütüdür. ahilik geleneksel toplumlara özgü esnaf kültürünün türk_islam kültüründeki tasıyıcılıgını yapmıstır. ahi evran örgütün sürekliligini saglamak icin örgütü tekke ve zaviyelere baglamıstır ve herhangi bir meslekte calısabilmek icin o meslegin ahi zaviyesine baglanmıs olması gerekmektedir.örgütün temelinde yardımlaşma ve topluluk düzenini koruma ilkeleri yatmaktadır. 15.yüzyıldan sonra zanaatcıların resmi kurulusu haline gelen ve osmanlı devleti döneminde cok önemli bir yer tutan ahi birlikleri 1925'te resmen kapatılmıstır.
kırşehirli esnaf arasında halen devam ettirilmekte olduğu öne sürülen, esnafa dayanışmayı, güzel ahlakı öğreten teşkilatlanma.
kurucusu ahi evran'dır.
her kötü şeyi türk olmakla bağdaştıran bünyelerin anlamakta güçlük çekeceği, büyük ihtimalle varlığından haberdar olmadıkları, çalışma hayatını düzenleyen edep, ahlak kurallarının tümünü belirleyen sistem.

ahi'nin kelime anlamı kardeştir. bir şekilde masonik bir oluşum olarak değerlendirilebilir. insanın yaptığı işe, aynı işi yapan diğer insanlara, çevresine, ustalarına ve kendisine duyduğu saygı ile anlam kazanır.

ulusunun neler yapmaya muktedir olduğunu bilmeyen ve unutturulanlar bugünlerde batının insan kişiliğini yok sayarak sadece sistemin bekaasını sağlamaya yönelik geliştirdiği toplam kalite yönetimi gibi sistemleri "win&win" stratejilerini yüceltirler.

iş'in insanın yaşam biçiminin bir parçası olduğunu unutmayan, herşeyin temelinin temiz ve edepli insan olmaktan geçtiğini bilen sistemdir. liberalizm, serbest girişim ve rekabet kelimeleriyle aynı cümle içinde kullanılamaz.