aha da yazıyorum, birşey olmayacak maçtır. gelecekler, maç oynanacak ve rahatlıkla gidecekler.

biz sahne arkasından konuşmayı seven halkız. ancak olay icraate gelince hiç bir şey yapılmaz. hırçın çarşı susar, ultraslan ses çıkarmaz, genç fenerbahçe ortalarda görünmez. bu işler böyle, adamlar çatır çatır heryerde olmayan birşeyi oldu gibi gösterirler, ve biz de hepimiz ermeniyiz diye ortalarda pankartlarla dolaşırız.

roma da galatasaraylı futbolcuları dövdüler, aha dedim ultraslan ağzına sıçacak, yok. adamlar geldi oynadı gitti.

yunanistan da ciritler atıldı kafalarımıza, su şişeleri patladı önlerimizde, adamlar türkiyeye geldi, rahat rahat oynadı ve gitti.

ermenistan maçı da aynısı olacak, herkesin yaptıklarını yanına kar bırakıyoruz. ha şiddete karşımıyız; karşıyız kardeşim.

ama orda benim halkıma sövecekler, pet şişe atacaklar, sövecekler, üstlerine yürüyecekler, adamın iflağını sikerim!

maddi durumum olursa gideceğim maçtır, gidip ekmek yedikleri çanağa sıçtıkları ülkede öyle rahat rahat dolaşamayacaklarını suratlarına tükürerek anlatacağım maçtır! kim adını ne koyarsa koysun, ister faşist, ister milliyetçi, ister komunist, ben buyum daha azı yada daha fazlası değil.
top ile soykırım yapacağımız maçtır. !
iddiası olmayan iki ekip arasında oynanacak maçtır.

(bkz: göte girmesi istenen entryler)
ne diye böyle büyütüldüğünü anlamadığım maç. anladık akp hükumeti, kardeşlerimiz azerbaycanlıları siklemiyor, gidiyor "soykırım soykırım" diye ağlayan, "karabağ'dan bahsederseniz biz kaçar siz kaşar" diyen heriflerin götünü yalıyor. e tamam da bize ne lan? bizi geçtim sporla, futbolla ne alakası var? niye ermenilere gidip çiçek veriyorsunuz? bu göt yalama eylemi neden bitmiyor, bu heriflerin türk halkına yararı nedir? artı fifa hangi gerekçeyle yasaklıyor azeri bayrağını?

hakikaten, alıcaksın azeri bayrağını, yanında türk bayrağıyla açacaksın orda, bir de pankart yapacaksın, "çık karabağ'dan dışarı, s.ktiğimin kaşarı" diye. ama kimin seçtiği belli olmayan "başımızdakiler" sağolsun, böyle bir uygulama, hiç de kolay değil. sokayım böyle işe. sinirlendim yine.
(bkz: spor vs siyaset)

hepimiz hrantız hepim... yok lan bu o değildi.
türkiyenin ne yazık ki başarılı olamadığı, hatta yüzüne gözüne bulaştırdığı, "komşularla sıfır sorun politikası" ve "ermeni meselesininn çözümü" konuları nedeni ile azerbaycan bayraklarının stada alınmadığı maçtır.
gerçi o günlerde azerilerde bize pek bayılmıyordu şimdiki gibi.
oha lan emre hakeme ne küfretti öyle dediğim maç. herhangi bir zevki olmayan, siyasi bir başarı(!) sayılabilcek düzeyde sakin geçen maçtır ayrıca.

ekstra yorumlar için;

(bkz: ömer üründül)
türkiye'de kaç ermeni yaşadığına bakarsak, ermenistan'da kaç türk yaşadığına bakarsak, ermenistan'daki türklere bakışla Türklerdeki ermenilere bakışı kıyaslarsak birşeyler çıkarabiliriz. hatırlayın, türkiye'deki ermeni aydınlar ermenistan'a gitmişlerdi de oradaki türk düşmanlığının boyutlarını gördüklerinde buna şaşırdıklarını itiraf etmişlerdi. ben şahsen bu güne kadar birkaç ermeni hasta baktım ve bizim devlet kurumlarımızda da ermenilere karşı normal vatandaştan farklı hiçbir tavır takınılmadığına kendim şahit oldum.

önce ermeniler insan olmayı öğrenmeli. batı tarafından peçete gibi kullanılıp atılmak da onları akıllandırmadı.

giymeye donu yok ermeni hala gelmiş soykırım yalanının peşinde koşuyor. önce aç karnını doyur sen. biraz adam ol, türk'ün affediciliği, dostluğu hemen arkasından gelir.

tanım: formalite maçtır.
fatih terimin hatırına rahat alacağımız maç olacaktır.

bir özür borçları var bu gençlerin... tabi bu özrü ermenistan maçıyla sunmak ne kadar doğru ayrı mesele.

o değil de özür deyince bir düşündüm: dünya kupasına gidemiyoruz amk. ermenistana 10 atsan ne olacak?!
türkiyemizin, acımadan, atabildiği kadar çok gol atmasını sabırsızlıkla beklediğimiz maç.
Azerbaycan bayrakları stada girebilecek.
http://www.haberturk.com/...cat=160&dt=2009/10/13
6. dakikada ankaragücümüze tezahüratte bulunulan maçtır. helal olsun be teksas.
platini nin manityaya mesaj çekerek siklemediği maçtır.
bizim takımın kaptanının hakeme maçın başında "yaa hoca şu maçı hükmen 0-0 ilan et de, ne sen yorul ne de biz, bak bizim haftasonu lig maçlarımız var, gidelim dinlenelim, şimdi sakatlık makatlık olur ondan sonra uğraş dur, hadi beeaa hakemciğim beea sen bilirsin işini, bak bursa iskerdercisine götürelim seni bir güzel iskender ısmarlayalım, bir de gemlik e götürürüz deniz de görürsün, hatta evin için inegöl e götürelim mobilya bak, onun da ücretini biz vericez, olmadı uludağ da ailenle bir hafta tatil de ayarlarız, sen yeter ki uğraştırma bizi..." diyeceği maç olacaktır.

tabii şu maçlardan mucize skorlar gerçekleşmezse:

(bkz: 10 ekim 2009 estonya bosna hersek maçı)
(bkz: 10 ekim 2009 belçika türkiye maçı)
türkiye'nin tecavüz ettiği maç. 10 kişi oynayıp koşmadan bir takımı bu kadar küçük düşürebilirlerdi. hatta rüştü de volkan yerine değil de defansa falan geçseydi son 5 dakika, tv karşısında erir giderdim zevkten.
hollandalar, almanyalar geldi gitti bursa'dan. bu mavili takım tabiki yenilerek gidecekti ve öyle de oldu. yine de liboşlar kızmasın dostluk rüzgarları da esmedi değil. balkona bir çıktım efil efil dostluk rüzgarı, üstüme hırka aldım hemen.