bugün
- aşk kaç beden giyer9
- yazarların kombi dereceleri8
- evliliğin cinsellikten ibaret olması13
- arkadaşlar toplanın bir şey oldu10
- ev fiyatları nasıl düşer11
- mel mel bakan gibson vs masklavi24
- günün sözü11
- hull city18
- yeni çözüm süreci13
- true sessizliği11
- sözlükten sevgiliye laf sokmak9
- beşiktaş ta hırsız yakalandı12
- sözlüğe güzel bir kız bırak26
- emekli aylıklarını nasıl öderiz telaşı içindeyiz50
- müsavat dervişoğlu18
- 2002 2007 arası ak parti8
- starbucks ta bedava oturmanın sona ermesi9
- ankarada gezilecek yerler17
- 12 saatte 1 057 erkekle seks yapan kadın10
- yılmaz özdil15
- soğuk kış günlerinde iç ısıtan şeyler18
- muhafazakar kız için namaza başlayan erkek8
- ev kirası maaştan fazla olan ülke insanları19
- mazbata binali beyefendiye verilecek9
- sushi9
- suşi yiyen erkeğin namusu9
- zeno paradoksu8
- suriyenin türkiyeden ithalata yüzde 500 vergi8
- chp belediyeleri olmasa bu halk ne yiyecek23
- erkeklerdeki körpe kız merakı8
- halkın rahat bir nefes alması8
- sahi bir 2023 hedefi vardı ne oldu ona37
- 15 01 2025 istanbul da toplu ulaşıma 35 zam geldi13
- imamoğlu ve özel'in mücadele edeceği tarih10
- 24 saatte 11 kişinin sahte içkiden dolayı ölmesi9
- müşterilerini ilaçla bayıltıp taciz eden taksici14
- ben hep 50 liralık alıyorum14
- istanbulda sahte içki ölümleri11
- 2025 aile yılı12
- sözlüğün çok sakin olması13
- fakirlere mana bulmak10
- inekler neden kalp krizi geçirmez8
- menzil cemaatinde gerginliğin giderek artması16
- akp'lilerin zamlara itiraz etme eşiği35
- imamoğlu nu yolsuzluktan tutuklamak14
- matlab8
- yağmur8
- pipisi kalkmayan erkekle evlenir misiniz12
- akşam yemeği hazır9
- 32 yaşındayım her gün süt içsem boyum uzar mı8
entry'ler (778)
birkaç ortak tecrübelerle bende tanım girmek isterim;
- ilk safhalarda erkek kişisiyle konuşurken anlamsızca gülmeler görüldü.
-temas isteği var. temas etmiyorsa hoşlanmıyordur yanlış bi önermedir çünkü bu kızın utangaçlığı ile doğru orantılı. bunu da siz temas ederek anlayabilirsiniz. güven verirseniz ve oda teması bir şekilde sıklaştırırsa tamam demektir.
-çoğu zaman hiç farketmediğiniz yerden vururlar. sevgilimle ilk tanışma safhalarında instagramdan video gösteriyodum. alakasız bi videoydu fakat kendisine atmamı istedi. aylar sonra itiraf ettiki hesabımı takip etmek içinmiş.
-uzun vadede görüşme süreci olucaksa en azından 1-2 hafta izlenim edinmek en mantıklısı. bi kız birinden veya sizden hoşlanıyorsa eninde sonunda bunu öğrenirsiniz bu ve benzer entrylerdeki belirtilerden.
-burcunuzu sorması genel itibariyle olumlu yöndedir. benim gibi ikizlerim dediğinizde bile gülerek karşılıyorsa bir sonraki aşamaya geçmiş bulunmaktasınız ;
(bkz: kızların ıslanma belirtileri)
-mesajlaşma safhalarında kadınların yazma sıklıkları ile hoşlanma seviyeleri asgari şartlar dışında doğru orantılıdır.
-en önemlisi, sırf sizin arkadaşınız diye arkadaşınıza muazzam saygı göstermesi, onunla yakın olmaya çalışması.
-kıskanmak elbette vardır fakat kıskanıyor diye damgayı vurmayın. sizi arkadaş olarak kıskandığınu söyleyip yolun başında işinizi patlatabilir.
-size karşı yaptığı bir yanlışı farkedip özür dilemesi. hatta direk farketmesi. özür dilemesede olur. hele birde bidaha yapmıyor veya yapmaktan son anda kaçıp delicesine af diliyorsa nerdeyse tamamdır.
-sanal seks yapan kızdan mütemadiyen uzak durun. gerçekten hoşlanan kız dokunmanın haricinde böyle şeyler istemez. ilişkinin orta-uzun evrelerini saymıyorum.
-en sevdiğim piçlik niteliğinde olan bir taktit ise kendinize fiziksel bir zarar gelmiş gibi davranın. canınızın yandığını belirtin. geçmiş olsun yerine hal hatır sorup yana yakıla yardım etmek istiyorsa vardır bişeyler.
bu anlattıklarım zamanın oyunu. siz siz olun, kendinizle istişare yapıp hoşlandığınıza karar verdiğiniz an gidip açılın. sonuçta hiçbir kadının hareketleri %100 gerçeği yansıtmaz.
edit: tamam mesajınıza cevap vermeye çalışıyorsa en yakın nikah dairesine başvurabilirsiniz.
- ilk safhalarda erkek kişisiyle konuşurken anlamsızca gülmeler görüldü.
-temas isteği var. temas etmiyorsa hoşlanmıyordur yanlış bi önermedir çünkü bu kızın utangaçlığı ile doğru orantılı. bunu da siz temas ederek anlayabilirsiniz. güven verirseniz ve oda teması bir şekilde sıklaştırırsa tamam demektir.
-çoğu zaman hiç farketmediğiniz yerden vururlar. sevgilimle ilk tanışma safhalarında instagramdan video gösteriyodum. alakasız bi videoydu fakat kendisine atmamı istedi. aylar sonra itiraf ettiki hesabımı takip etmek içinmiş.
-uzun vadede görüşme süreci olucaksa en azından 1-2 hafta izlenim edinmek en mantıklısı. bi kız birinden veya sizden hoşlanıyorsa eninde sonunda bunu öğrenirsiniz bu ve benzer entrylerdeki belirtilerden.
-burcunuzu sorması genel itibariyle olumlu yöndedir. benim gibi ikizlerim dediğinizde bile gülerek karşılıyorsa bir sonraki aşamaya geçmiş bulunmaktasınız ;
(bkz: kızların ıslanma belirtileri)
-mesajlaşma safhalarında kadınların yazma sıklıkları ile hoşlanma seviyeleri asgari şartlar dışında doğru orantılıdır.
-en önemlisi, sırf sizin arkadaşınız diye arkadaşınıza muazzam saygı göstermesi, onunla yakın olmaya çalışması.
-kıskanmak elbette vardır fakat kıskanıyor diye damgayı vurmayın. sizi arkadaş olarak kıskandığınu söyleyip yolun başında işinizi patlatabilir.
-size karşı yaptığı bir yanlışı farkedip özür dilemesi. hatta direk farketmesi. özür dilemesede olur. hele birde bidaha yapmıyor veya yapmaktan son anda kaçıp delicesine af diliyorsa nerdeyse tamamdır.
-sanal seks yapan kızdan mütemadiyen uzak durun. gerçekten hoşlanan kız dokunmanın haricinde böyle şeyler istemez. ilişkinin orta-uzun evrelerini saymıyorum.
-en sevdiğim piçlik niteliğinde olan bir taktit ise kendinize fiziksel bir zarar gelmiş gibi davranın. canınızın yandığını belirtin. geçmiş olsun yerine hal hatır sorup yana yakıla yardım etmek istiyorsa vardır bişeyler.
bu anlattıklarım zamanın oyunu. siz siz olun, kendinizle istişare yapıp hoşlandığınıza karar verdiğiniz an gidip açılın. sonuçta hiçbir kadının hareketleri %100 gerçeği yansıtmaz.
edit: tamam mesajınıza cevap vermeye çalışıyorsa en yakın nikah dairesine başvurabilirsiniz.
amına koyduğum partisi hahahahahahhaha.
2 bin kilometre dd250-6c modelini test ettiğim çin menşeili motorsiklet üreticisi. evet dış görünüş itibariyle insanların ilgisini çok kolay çekebiliyor fakat sahibi olunca çıkarttığı sıkıntılar göz ardı edilemeyecek kadar fazla. artı ve eksileri şeklinde sıralayacağım ;
artıları;
görünüş= gittiğiniz her yerde s 1000 rr’ın yanında bile dikkat çekebilirsiniz. motordan çok fazla anlamayan kitle direk başınıza üşüşür, soru yağmuruna tutar.
yakış= 30₺’ye 110 km yol civarı yol gidiyor. (benzin 6.00 lira/litre olarak baz alınmıştır. şehir ise trafik cenneti istanbul)
motor gücü= 250 ve 350 olmak üzere çift kategoride 2 silindir ve 18-25 hp arası güç üreten karbüratörlü ve balansörlü motoru 5 ileri şanzımanla hareket ettirilebiliyor. 250cc kullanan biri olarak, düşük devirlerde tatminkar bir çekiş seviyesi yakaladım. 350 cc kullanmadım fakat 250 cc den geçenler hafife alınmayacak çekiş farklarından bahsediyorlardı. kısacası şehir içinde sıkıntı çekicek veya boğulacak bir motoru yok.
fren = önde 2 disk, arkada tek disk olmak üzere balatadan yoksun sağlam frenler mevcut. işin ilginç tarafı; ön tarafta bin kilometreden sonra farkına vardığım mekanik bir abs mevcut.
egzoz = düzgün bir egzozcu bulunursa, çekilecek 2 düz boru sayesinde alınan ses orgazm sebebi. 5 tane r25’li arkadaşa “acaba” çektirdi.
lastik = ön lastiği çok anlayamadım ama arkada 160 mm genişliğinde markası belli olmayan bir lastikle geliyor ve ıslak zemin hariç tutuşta çok problem yok. görünüşüde baya iyi.
sürüş pozisyonu = cruiser gidon alacak olanlar için söylüyorum gayet keyifli sürüş pozisyonu var, hiç rahatsız etmiyor fakat boyu 1.80 altında olanlar tam tur dönüşlerde büyük sıkıntı yaşarlar.
—————————————
eksileri ;
gösterge = evet arkadaşlar 21. yüzyılının durdurak bilmeden gelişen bu teknoloji günlerinde, bir üretici neden sadece hız göstergesi koyar hala anlamış değilim. evet şaka değil, motorda hali hazırda sadece hız göstergesi ve analog tripmetre var. benzin göstergesi bu tip yol motorlarında çok önemli detaydır, fakat bunda gerek görmemişler. benzin olayını şöyle devir daim ediyorum; depo 11+2 litre yedek depo şeklinde görev görüyor. ana depodaki benzin azalınca motor öksürüyor ve yedek depoya geçip kalan son 30 km hakkımla benzinliğin yolunu tutuyorum.
konfor = o kadar güzel fren sistemlerinden görünüşten mütevellit bok gibi bir süspansiyon sistemi sayesinde civar mahallelerde ki bütün çukurları ezberleyebilirsiniz. hele artçı almak veya artçıyla bir yol yapma fikrindeyseniz aman diyim. dış ülkelerde yüksek oranda single seat yani tek sele üretilen bu motor ülkemizde çift sele geliyor. zor şartlar haricinde artçı almayın.
parça kalitesi = alüminyumdan üretilmiş fren ve vites pedalları çok çabuk soyulup kırılabiliyorlar. 1 senede 3 kere fren pedalı kırdım ve her biri 250 lira civarında. yüksek hızlarda oluşan titreşimden dolayı vidalarıda zırt pırt gevşiyor. orjinal parça bulma sıkıntısıda dolayısıyla mevcut.
son hız = burda maksimum hızı 130 km olmasından şikayetçi değilim ama, max torkun bitip hp’nin devreye girdiği yerlerde sıkıntılar başlıyor. 3. vitesten sonra trip atmaya başladığı tespit edildi.
not; yazlık mont ile binecekseniz, yaz-kış farketmeden içinize bir atlet giyin. oturuş pozisyonu itibariyle bütün havayı göğüsünüze alıyorsunuz, hasta olma ihtimali bir hayli yüksek.
başka bir inceleme’de daha görüşmek üzere.
aylar sonra gelen edit: almayın, almak isteye kolu komşunuzu itinayla dövün.
artıları;
görünüş= gittiğiniz her yerde s 1000 rr’ın yanında bile dikkat çekebilirsiniz. motordan çok fazla anlamayan kitle direk başınıza üşüşür, soru yağmuruna tutar.
yakış= 30₺’ye 110 km yol civarı yol gidiyor. (benzin 6.00 lira/litre olarak baz alınmıştır. şehir ise trafik cenneti istanbul)
motor gücü= 250 ve 350 olmak üzere çift kategoride 2 silindir ve 18-25 hp arası güç üreten karbüratörlü ve balansörlü motoru 5 ileri şanzımanla hareket ettirilebiliyor. 250cc kullanan biri olarak, düşük devirlerde tatminkar bir çekiş seviyesi yakaladım. 350 cc kullanmadım fakat 250 cc den geçenler hafife alınmayacak çekiş farklarından bahsediyorlardı. kısacası şehir içinde sıkıntı çekicek veya boğulacak bir motoru yok.
fren = önde 2 disk, arkada tek disk olmak üzere balatadan yoksun sağlam frenler mevcut. işin ilginç tarafı; ön tarafta bin kilometreden sonra farkına vardığım mekanik bir abs mevcut.
egzoz = düzgün bir egzozcu bulunursa, çekilecek 2 düz boru sayesinde alınan ses orgazm sebebi. 5 tane r25’li arkadaşa “acaba” çektirdi.
lastik = ön lastiği çok anlayamadım ama arkada 160 mm genişliğinde markası belli olmayan bir lastikle geliyor ve ıslak zemin hariç tutuşta çok problem yok. görünüşüde baya iyi.
sürüş pozisyonu = cruiser gidon alacak olanlar için söylüyorum gayet keyifli sürüş pozisyonu var, hiç rahatsız etmiyor fakat boyu 1.80 altında olanlar tam tur dönüşlerde büyük sıkıntı yaşarlar.
—————————————
eksileri ;
gösterge = evet arkadaşlar 21. yüzyılının durdurak bilmeden gelişen bu teknoloji günlerinde, bir üretici neden sadece hız göstergesi koyar hala anlamış değilim. evet şaka değil, motorda hali hazırda sadece hız göstergesi ve analog tripmetre var. benzin göstergesi bu tip yol motorlarında çok önemli detaydır, fakat bunda gerek görmemişler. benzin olayını şöyle devir daim ediyorum; depo 11+2 litre yedek depo şeklinde görev görüyor. ana depodaki benzin azalınca motor öksürüyor ve yedek depoya geçip kalan son 30 km hakkımla benzinliğin yolunu tutuyorum.
konfor = o kadar güzel fren sistemlerinden görünüşten mütevellit bok gibi bir süspansiyon sistemi sayesinde civar mahallelerde ki bütün çukurları ezberleyebilirsiniz. hele artçı almak veya artçıyla bir yol yapma fikrindeyseniz aman diyim. dış ülkelerde yüksek oranda single seat yani tek sele üretilen bu motor ülkemizde çift sele geliyor. zor şartlar haricinde artçı almayın.
parça kalitesi = alüminyumdan üretilmiş fren ve vites pedalları çok çabuk soyulup kırılabiliyorlar. 1 senede 3 kere fren pedalı kırdım ve her biri 250 lira civarında. yüksek hızlarda oluşan titreşimden dolayı vidalarıda zırt pırt gevşiyor. orjinal parça bulma sıkıntısıda dolayısıyla mevcut.
son hız = burda maksimum hızı 130 km olmasından şikayetçi değilim ama, max torkun bitip hp’nin devreye girdiği yerlerde sıkıntılar başlıyor. 3. vitesten sonra trip atmaya başladığı tespit edildi.
not; yazlık mont ile binecekseniz, yaz-kış farketmeden içinize bir atlet giyin. oturuş pozisyonu itibariyle bütün havayı göğüsünüze alıyorsunuz, hasta olma ihtimali bir hayli yüksek.
başka bir inceleme’de daha görüşmek üzere.
aylar sonra gelen edit: almayın, almak isteye kolu komşunuzu itinayla dövün.
hafife alınmaması gereken bir eldir. evvel zaman içinde ehliyet sınavında kendisini kullanmadığımdan ötürü kalmama sebep olmuştur. aşırı kuralcı hoca, iyi bir sürücü olduğumun kanıtı için (biliyorum iyi bir sürücü sadece araba kullanmayı bilen değil, kurallara uyan sürücüdür ayrıca) aracı 4. viteste kaldırmamı bile aldırış etmeden direk bırakmıştır.
fenerbahçeyi taşak oğlanına çeviren beşiktaşın lige tekrar katıldığını gören galatasaray’ın yenmekten başka şansı olmayan maçı.
pepe'siz talisca'siz Beşiktaş'tan 3 yiyen, bayern'den kaç yiyer diye sorduracak bir derbi.
edit:maç sonu mini mini bir kuş konmuştu şarkısı çaldı haahhaahahahahahahhaahahahahah
edit:maç sonu mini mini bir kuş konmuştu şarkısı çaldı haahhaahahahahahahhaahahahahah
“izmirli kızların böyle olmasının sebebi izmirli erkeklerin fos olmasından kaynaklanıyor” demişti izmirli bi arkadaşım.
-spoiler-
diziyi tam izlemeyenler -ben de dahil- kuzey’i sırf kıvanç tatlıtuğ ve başrol olduğu için bilinçaltından haklı bulabilir fakat gerçek bence öyle değil.
Sen git adamın sevdiği kadınla birlikteliğini gör diye köpek gibi iç, seni kendine getirmeye çalışan olan bitenden haberi olmayan abine arabada gider yap, kazaya sebebiyet ol. Sonra sırf direksiyon başında olduğu için suçlu duruma düşen abin için “suçunu üstleniyorum” ayağına hapse gir. Kavga ettikleri bir yerde güney “suçu üstlenmek için değil, kaçmak için girdin hapise” diye bağırmıştı. çok haklıydı bencede. cemreyi sevebilirsin evet ama, hiçbir şekilde içip dağıtıp millete saldırman gerekmiyordu. diziyi karakterleri canladıran kişileri göz önüne almayıp direk mantıken yorumlayanlar kuzeyin sahip olduğu düz adamlığın, cahilliğin, kabalığın aslında çok kötü şeylere sebep olabileceğini anlarlar bence. gerçektende 80 bölüm boyunca kuzey sırf bu tavrı yüzünden neler neler kaybetti. mesela simayın bebeği aldırdım demesine izin vermeden direk evlendi. kız o kadar da söyledi konuşmamız gerek. gerçekten şu an anladım kuzeyin aslında çok haksız bir karakter olduğunu.
-spoiler-
diziyi tam izlemeyenler -ben de dahil- kuzey’i sırf kıvanç tatlıtuğ ve başrol olduğu için bilinçaltından haklı bulabilir fakat gerçek bence öyle değil.
Sen git adamın sevdiği kadınla birlikteliğini gör diye köpek gibi iç, seni kendine getirmeye çalışan olan bitenden haberi olmayan abine arabada gider yap, kazaya sebebiyet ol. Sonra sırf direksiyon başında olduğu için suçlu duruma düşen abin için “suçunu üstleniyorum” ayağına hapse gir. Kavga ettikleri bir yerde güney “suçu üstlenmek için değil, kaçmak için girdin hapise” diye bağırmıştı. çok haklıydı bencede. cemreyi sevebilirsin evet ama, hiçbir şekilde içip dağıtıp millete saldırman gerekmiyordu. diziyi karakterleri canladıran kişileri göz önüne almayıp direk mantıken yorumlayanlar kuzeyin sahip olduğu düz adamlığın, cahilliğin, kabalığın aslında çok kötü şeylere sebep olabileceğini anlarlar bence. gerçektende 80 bölüm boyunca kuzey sırf bu tavrı yüzünden neler neler kaybetti. mesela simayın bebeği aldırdım demesine izin vermeden direk evlendi. kız o kadar da söyledi konuşmamız gerek. gerçekten şu an anladım kuzeyin aslında çok haksız bir karakter olduğunu.
-spoiler-
tahminen 2009-2010 civarlarında geçirdiğim 2 şanssız nöbetten sonra ortalama 4-5 sene kullandığım convulex ilacından sonra doktorun yazdığı ilaç. zaten alışık bünyemde çok büyük farklar yaratmadı fakat gözle görülür farkı iştah açması. lise çağlarıma denk geldiği için kantine ortak edicekti neredeyse. fotosensitif epilepsi olduğum için ilaç tedavisinden sonra hiç nöbet geçirmediğimden ilacı azaltarak kesmişti doktor fakat 3 gün öncesine kadar. kendimi bilgisayar başında otururken bir anda şehir hastanesinde ambulansdan indirilirken buldum. sonuç; depakin chrono 500.
yurtdışı indirimleri hakkında bilgim yok, mesela online oyun platformu steam'da gerçekten almaya değer indirimlere sebep olan gün. mesela gta v 180 türk lirasından, 80'li fiyatlara düşmüş.
Ama; gelgelelim türkiyede büyük online alışveriş sitelerine. Hepsiburada.com gibi büyük bir firmada, daha 1 ayını bile doldurmadan aldığım Samsung UE55MU7000 model numaralı 4K 140 ekran tv'yi garip bir şekilde 5.500 türk lirasından 3.245 türk lirasına indirdiklerini belirtmişler. garip olan ne diye soracak olursanız, 1 ay önce bu tv'yi samsung bayisinden 3.400 liraya aldım. haftaiçi salıydı hatta kara salı falanda değil.*
Ama; gelgelelim türkiyede büyük online alışveriş sitelerine. Hepsiburada.com gibi büyük bir firmada, daha 1 ayını bile doldurmadan aldığım Samsung UE55MU7000 model numaralı 4K 140 ekran tv'yi garip bir şekilde 5.500 türk lirasından 3.245 türk lirasına indirdiklerini belirtmişler. garip olan ne diye soracak olursanız, 1 ay önce bu tv'yi samsung bayisinden 3.400 liraya aldım. haftaiçi salıydı hatta kara salı falanda değil.*
bugün counter strike global offensive için yeni bir başlangıç olabilir mi diye sormak istiyorum kendime.
Az önce bende dahil, 25 bine yakın hesap vac ban yedi. Makro kullananlar, trade veya kumar atanlar, hatta efsane flickshot atanlar bile. şu anda şehir dışında olduğum için konuya çok hakim değilim ama, çoğu sözlük yazarının -hatta üstlerde hileye isyan etmiş bir yazar arkadaşında- bildiği üzere bu oyun kanserin soyut cevabıydı. inşallah düzelmiştir.
aylar sonra gelen edit: ct basede doğan teröristler ile hilede yeni bir boyuta geçilmiş.
Az önce bende dahil, 25 bine yakın hesap vac ban yedi. Makro kullananlar, trade veya kumar atanlar, hatta efsane flickshot atanlar bile. şu anda şehir dışında olduğum için konuya çok hakim değilim ama, çoğu sözlük yazarının -hatta üstlerde hileye isyan etmiş bir yazar arkadaşında- bildiği üzere bu oyun kanserin soyut cevabıydı. inşallah düzelmiştir.
aylar sonra gelen edit: ct basede doğan teröristler ile hilede yeni bir boyuta geçilmiş.
ağız animasyonları gerçekten birebir çekilmiştir. dolayısıyla, karakterlerin psikolojin durumları çok net belirlenebilir.
gabe newell şu an çıksa, "gençler ön sipariş açıyoruz destek verin" dese, kendisi için 3 haftada 1 milyar dolar para toplayacağı oyundur.
birçok entrikaya rağmen, sağlam kaynaklar half-life'ın 1998 de piyasaya çıkmasından tam 20 yıl sonra, yani 2018 de piyasayı darma duman edeceğini söylüyor. Diğer büyük bir dedikodu ise, virtual reality desteği ile geleceği.
2 yıl sonra gelen edit: half-life 3 gibi ağır beklentiye sahip bir isim ile gelmesede beklediğim gibi vr destekli geldi. keşke iddia oynasaydım.
birçok entrikaya rağmen, sağlam kaynaklar half-life'ın 1998 de piyasaya çıkmasından tam 20 yıl sonra, yani 2018 de piyasayı darma duman edeceğini söylüyor. Diğer büyük bir dedikodu ise, virtual reality desteği ile geleceği.
2 yıl sonra gelen edit: half-life 3 gibi ağır beklentiye sahip bir isim ile gelmesede beklediğim gibi vr destekli geldi. keşke iddia oynasaydım.
bayan yazarlardan konuyla ilgili yardım istemekteyim.
tanım; unutmadım, unutamadım, aklımdasın anlamları içeren, ayrılık şekline göre barışma bile vaad edebilen mesajdır.
tanım; unutmadım, unutamadım, aklımdasın anlamları içeren, ayrılık şekline göre barışma bile vaad edebilen mesajdır.
bahsi geçen kişide bu kadar meme yoktur, yalandır.