bugün
- anın görüntüsü19
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı39
- ali erbaş10
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın9
- türkiyede çok abartılan arabalar18
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel13
- avrupanın yarrağı yemesi yakındır20
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt10
- uzağı göremeyen insan10
- istanbul suriyenin başkentidir9
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- almanya8
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım11
- boşuna yaşıyorum hissi19
- icardi1905 silik olsun kampanyası38
- kekeme olan biri doktor olurmu8
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş13
- yakışıklı erkeği çirkin gösterecek şeyler8
- sözlük kızlarının don renkleri20
- kanınıza rengini verir misiniz15
- aristoteles'in orta yolu10
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz12
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri15
- patiswiss14
- integralin müfredettan kaldırılması12
- bir sözlük kızı ile yakınlaşmak16
- manyak olmaya karar verdim silik olsun kampanyası14
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı18
- bik bik moderatör olsun15
- 22 şubat 2024 sparta prag galatasaray maçı14
- birini donuzlayarak ceza vermek9
- kalbin sadece bir kişiyi seveceği saçmalığı10
- arkadaşlar biri var18
- karınıza range rover alır mısınız25
- kent lokantası niye bedava değil demek22
- evlilik17
- escort fiyatlarının güncellenmesi12
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi11
- modern kadinin ucuz ve kolay ulasilabilir olmasi17
- nervio'ya aşık olmak10
- balayını italyada yapmak isteyen nişanlı14
- futbolcu ismiyle nick almak14
- chp'li o tekin'in öcalan'ın fotosu ile pozu16
- demet akalın'ın zeka seviyesi12
- gina carano9
- icardi19059
- türkiye işçi partisi9
druidlerin kökeni anadolu'dur.
hiçbir zaman ne müslümanlığı, ne hristiyanlığı kabul etmemişlerdir.
anadolu'nun en büyük tanrıçası kybele'nin tapınaklarında "arkigallos" denilen rahipler bulunurdu.
bu arkigallos'lar simyayı iyi bilirler, küçük mucizeler yaratırlar ve halkı etkisi altına alırlardı.
anadolu'nun roma imparatorluğu tarafından ele geçirilmesi ile roma burada kendi patrikyal dinlerini ve tanrılarını dayatmaya başladı.
ana tanrıçaya inanan ve onun temsilcisi olan matrikyal arkigallos rahipleri ise romalılar tarafından ortadan kaldırılmaya başlandı.
işte bu arkigallos'lar, anadolu'da yaşayan galatların arasında gizlendiler.
galatlılar onlara "meşe ağacı" anlamına gelen "duridee" dediler.
ve ankara yakınlarındaki ilk druid tapınağı olan Drunemeton'u inşa ettiler.
ne var ki roma, galatlar'ı da hakimiyeti altına almak istiyordu.
bir kısım galatlılar roma hakimiyetini kabul ettiler ve roma'nın galatya eyaletini oluşturdular ve dahi dinlerinden döndüler ve jupiter'in penisi üzerine iman yemini ettiler.
lakin bazı galatlılar, yani kelt kabileleri, özellikle kızılırmak havzasında yaşayanlar roma hakimiyeti altına girmeyi reddetti.
pek çoğu katledildi.
tabi katledilenler arasında arkigallos rahipleri yani druidler de vardı.
roma baskısından kurtulmak için anadolu'dan kaçtılar.
galya'ya(fransa) geldiler.
burada anadolu'dan geldikleri yer olan kızılırmak nehrine (galat dilinde: alis ırmağı) benzeyen bir yere yerleştiler ve burada yerleşim kurdular.
kurdukları bu yerleşime de anadolu'dan geldikleri yerin adını verdiler ve camp alis dediler.
işte o camp alis, bugün bildiğimiz champs elysees'tir. (bağcılar'daki şanzelize ile karıştırmayalım)
neyse, nereden nereye, konu konuyu açtı...
tabi roma bizim galatlıları galya'da da barındırmadı.
sezar'ın galya'yı fethetmesinden sonra bizim anadolu'dan gelen galatlılar ve druidler "bir daha romalı görmemek ve jupiter'in çükü için yemin etmeye zorlanmamak için" daha uzağa gittiler.
denizi geçerek britanya'ya yerleştiler.
anadolu'dan ta britanya'ya, hatta galler'e gelen kybele rahipleri olan arkigallos'lar yani druidler işte burada efsanevi avalon kültü'nü oluşturdular.
o meşhur kral arthur'un efsanevi kılıcı excalibur işte burada, yani avalon'da dövülmüştür.
o çağlarda kılıcın sırrına akıl erdiremeyen britanyalılar bilmiyorlardı ki anadolu'da hititler, truvalılar, amazonlar çeliğe su veriyor ve yenilmez kılıçlar yapabiliyorlardı.
işte kral arthur'un efsane kılıcı excalibur'da anadolu'nun turani halklarının çeliğe hayat vermesinin britanya mitolojisinde efsanelere konu olmuş yansımasıdır...
(bkz: avalon/#42715192)
(bkz: glastonbury tarlalarındaki zodyak haritası/#42711207)
konu nereden nereye geldi...
bağlıyorum.
tabi aradan yüzyıllar geçti.
insanları jupiter'in çükü üzerine yemin ettiren roma, hristiyanlığı resmi din olarak kabul etti.
bu arada britanya da roma tarafından fethedildi.
yani bizim druidler roma'dan bir türlü kurtulamadı.
eskiden jupiter'in çükü için yemin ettiren romalılar, artık isa'nın eti kemiği için yemin ettiriyorlardı.
oysa ki druidler kendi dinlerini, tanrıça kybele'nin dinini yaşamak istiyorlardı.
olmadı...
onlar da baktı ki olmuyor.
sırra kadem bastılar.
gizlendiler.
belki bugün hala biryerlerde ana tanrıçaya dua eden bir druid vardır...
ha...
anadolu'dan göç eden arkigallos rahipleri druid oldular...peki ya anadolu'da kalanlar?
onlar da aynı göç edenler gibi, önce romalılarla, sonra bizansla, sonra selçuklu, osmanlı ile mücadele ettiler.
onlar ne jupiter'e, ne isa'ya, ne muhammed'e yemin etmeyi reddettiler.
onlar doğaya, ağaca, yeşile, ateşe, evrene, yıldızlara iman ediyorlardı.
anadolu'da kalanlar da kam ana-şaman baba olmayı seçtiler.
eh, bu kadar yazdık. yazıyı bir bursa türküsü ile bitirelim.
https://www.youtube.com/watch?v=tFxzQsGHHJA
"seviler baştan gitmiyor ah kamana, sarılıp yatmayınca..."
#tarih
#mitoloji
#din
hiçbir zaman ne müslümanlığı, ne hristiyanlığı kabul etmemişlerdir.
anadolu'nun en büyük tanrıçası kybele'nin tapınaklarında "arkigallos" denilen rahipler bulunurdu.
bu arkigallos'lar simyayı iyi bilirler, küçük mucizeler yaratırlar ve halkı etkisi altına alırlardı.
anadolu'nun roma imparatorluğu tarafından ele geçirilmesi ile roma burada kendi patrikyal dinlerini ve tanrılarını dayatmaya başladı.
ana tanrıçaya inanan ve onun temsilcisi olan matrikyal arkigallos rahipleri ise romalılar tarafından ortadan kaldırılmaya başlandı.
işte bu arkigallos'lar, anadolu'da yaşayan galatların arasında gizlendiler.
galatlılar onlara "meşe ağacı" anlamına gelen "duridee" dediler.
ve ankara yakınlarındaki ilk druid tapınağı olan Drunemeton'u inşa ettiler.
ne var ki roma, galatlar'ı da hakimiyeti altına almak istiyordu.
bir kısım galatlılar roma hakimiyetini kabul ettiler ve roma'nın galatya eyaletini oluşturdular ve dahi dinlerinden döndüler ve jupiter'in penisi üzerine iman yemini ettiler.
lakin bazı galatlılar, yani kelt kabileleri, özellikle kızılırmak havzasında yaşayanlar roma hakimiyeti altına girmeyi reddetti.
pek çoğu katledildi.
tabi katledilenler arasında arkigallos rahipleri yani druidler de vardı.
roma baskısından kurtulmak için anadolu'dan kaçtılar.
galya'ya(fransa) geldiler.
burada anadolu'dan geldikleri yer olan kızılırmak nehrine (galat dilinde: alis ırmağı) benzeyen bir yere yerleştiler ve burada yerleşim kurdular.
kurdukları bu yerleşime de anadolu'dan geldikleri yerin adını verdiler ve camp alis dediler.
işte o camp alis, bugün bildiğimiz champs elysees'tir. (bağcılar'daki şanzelize ile karıştırmayalım)
neyse, nereden nereye, konu konuyu açtı...
tabi roma bizim galatlıları galya'da da barındırmadı.
sezar'ın galya'yı fethetmesinden sonra bizim anadolu'dan gelen galatlılar ve druidler "bir daha romalı görmemek ve jupiter'in çükü için yemin etmeye zorlanmamak için" daha uzağa gittiler.
denizi geçerek britanya'ya yerleştiler.
anadolu'dan ta britanya'ya, hatta galler'e gelen kybele rahipleri olan arkigallos'lar yani druidler işte burada efsanevi avalon kültü'nü oluşturdular.
o meşhur kral arthur'un efsanevi kılıcı excalibur işte burada, yani avalon'da dövülmüştür.
o çağlarda kılıcın sırrına akıl erdiremeyen britanyalılar bilmiyorlardı ki anadolu'da hititler, truvalılar, amazonlar çeliğe su veriyor ve yenilmez kılıçlar yapabiliyorlardı.
işte kral arthur'un efsane kılıcı excalibur'da anadolu'nun turani halklarının çeliğe hayat vermesinin britanya mitolojisinde efsanelere konu olmuş yansımasıdır...
(bkz: avalon/#42715192)
(bkz: glastonbury tarlalarındaki zodyak haritası/#42711207)
konu nereden nereye geldi...
bağlıyorum.
tabi aradan yüzyıllar geçti.
insanları jupiter'in çükü üzerine yemin ettiren roma, hristiyanlığı resmi din olarak kabul etti.
bu arada britanya da roma tarafından fethedildi.
yani bizim druidler roma'dan bir türlü kurtulamadı.
eskiden jupiter'in çükü için yemin ettiren romalılar, artık isa'nın eti kemiği için yemin ettiriyorlardı.
oysa ki druidler kendi dinlerini, tanrıça kybele'nin dinini yaşamak istiyorlardı.
olmadı...
onlar da baktı ki olmuyor.
sırra kadem bastılar.
gizlendiler.
belki bugün hala biryerlerde ana tanrıçaya dua eden bir druid vardır...
ha...
anadolu'dan göç eden arkigallos rahipleri druid oldular...peki ya anadolu'da kalanlar?
onlar da aynı göç edenler gibi, önce romalılarla, sonra bizansla, sonra selçuklu, osmanlı ile mücadele ettiler.
onlar ne jupiter'e, ne isa'ya, ne muhammed'e yemin etmeyi reddettiler.
onlar doğaya, ağaca, yeşile, ateşe, evrene, yıldızlara iman ediyorlardı.
anadolu'da kalanlar da kam ana-şaman baba olmayı seçtiler.
eh, bu kadar yazdık. yazıyı bir bursa türküsü ile bitirelim.
https://www.youtube.com/watch?v=tFxzQsGHHJA
"seviler baştan gitmiyor ah kamana, sarılıp yatmayınca..."
#tarih
#mitoloji
#din
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar