bugün
- ideal duş alma sıklığı14
- 170 boyunda olduğum için hep reddedildim11
- türkiyede çok abartılan arabalar15
- bir kadının yemek ısmarlaması13
- futbolcu ismiyle nick almak10
- alınan en güzel iltifat10
- sözlük erkeklerinin bugünkü kombinleri16
- diyanet işleri başkanına audi 6 tahsis edilmesi15
- icardi190524
- artificialintelligence15
- icardi1905 silik olsun kampanyası28
- bik bik'in balona binmesi26
- kız mı erkek mi belli olmayan yazarlar8
- adanada polisin saldırganın ayağına sıkması14
- icardiyi tokat manyağı yapmak12
- yol bitimindeki kuytu mekan8
- anın görüntüsü18
- kanınıza rengini verir misiniz16
- abır nerede sorunsalı8
- suriyeliler suriye'ye dönsün9
- erkeğe ne hediye alınır31
- sırtınızı bir sözlük kızına dayar mısınız17
- uzağı göremeyen insan15
- vatandaşlık farkı alan otel10
- millet açsa neden kafeler tıklım tıklım28
- 27 nisan 2024 fenerbahçe beşiktaş maçı24
- integralin müfredettan kaldırılması15
- ak partiliyi çok fena döven chp belediye başkanı8
- 26 nisan 2024 adana demirspor galatasaray maçı48
- kültürlü entelektüel alçak gönüllü güzel kadın13
- kekeme olan biri doktor olurmu11
- arkadaşlar cumaya neden gelmediniz14
- nickini google da aratınca çıkan ilk görsel16
- seni seviyoruz insan olmaya çeyrek kala8
- bik bik moderatör olunca bana kız ayarlar mı10
- antalya'ya abartılmış şehir diyen göt11
- istanbul suriyenin başkentidir12
- nervio'nun ellerinde cenneti koklamak9
- cumaya gidenlerin çok azalması13
- pahalılıktan dolayı suriyeye dönen kadın8
- azerileri çok seviyorum ne yapmalıyım13
- genç kızlıktan teyzeliğe geçiş12
- aristoteles'in orta yolu10
kendisi ilk altın palmiye ödülünü kazanan japan yönetmen olan shohei imamura'nın öğrencisidir. Audition (1999), Dead or Alive (1999) filmleri ile 2000'in başında ünlü olmuştur. ünlü olmasının nedeni de yaşattığı dehşet dolu sahneler ve sapkın görüntülerdir. bu kanlı canlı sahneleri de haddinden fazla karikatürize eder, esasen olaylar bazı suçluların etrafında döner bunlara da örnek olarak ''katil ichi'' örnek gösterilebilir. bu anlamda aslında kara bir mizaha da sahiptir, onda pek sınıra dair bişey aranması da yanlıştır. zira filmlerindeki bazı sahnelerin -beynin açılıp çiçek gibi sulanması ya da bir insanın kasap çengelleri tarafından asılıp sırtında karides pişirilmesi- direk görünüp yaşanıması gerekir.
sırf bu filmlerle kalsaydı elime çok iyi bir koz bırakırdı bu sürrealist manyağın (bkz: GOZU) eleştirilmek adına. ama manyak bile diyemiyorum, bu tür fülmlere sahip birisinin aslında bir anlamda çok ilginç filmleri de vardır mesela ''great yokoi war'' isimindeki filmi gerçek anlamda ilginçtir, epik etkiler taşıyan bir japon filmi olarak da addedilebilir ki zaten filmdeki tuhaf yaratıklar da kurosawa nın dreams'ındaki gibi japonların mitolojilerinde bulunmaktadır. bu açıdan çok yönlü diyebiliriz. ama bazı filmlerinin ardındaki felsefi temeller de bir nevi ortaya koyduğu vahşete katlanılabilme gerçekliğini arttırabilir. Masters of Horror'un birinci sezonunda john carpenter, mick garris ve william leone gibi yönetmenlerle birlikte çektikleri kısa korku filmleri yayınlanmıştır. fakat sorun şu ki imprint isimli filmine mick garris bile dayanamamıştır.
bunların dışında reenkarnasyon, aile ve kaos gibi konular ortak konulardır onun filminde bir açıdan onu karakteristik kılar. ama bazı filmlerinde dolayı çok eleştirilmektedir; japonların johnny depp'i olantadanabu asano(ichi'deki kakihara)nın oynadığı ichi'de kadınlara şiddet had safhadadır, hatta filmin başlarında da kadını becerip ağzını burnunu dağıtan adam ichi tarafından öldürülür fakat daha sonra ichi de kadının teşekkürlerine; ''şimdi seni ben döveceğim'' şeklinde bir karşı-teşekür eder. ve daha sonra bu süpermenimiz mübarek elleri ile kadınımızın tanrının en yakın olduğu yerden-ahanda şah damarından-fışkırtır. bu özelliklerinden dolayı-vahşet, kadınlara uygulanan şiddet vs.- film ingilterede yasaklanmıştır. daha sonra da ünlü yönetmenlerle bir araya gelip korku filmleri serisi çektiğinde tekrardan miike bu yasaktan nasibini alacaktır (bkz: masters of horrors).
sırf bu filmlerle kalsaydı elime çok iyi bir koz bırakırdı bu sürrealist manyağın (bkz: GOZU) eleştirilmek adına. ama manyak bile diyemiyorum, bu tür fülmlere sahip birisinin aslında bir anlamda çok ilginç filmleri de vardır mesela ''great yokoi war'' isimindeki filmi gerçek anlamda ilginçtir, epik etkiler taşıyan bir japon filmi olarak da addedilebilir ki zaten filmdeki tuhaf yaratıklar da kurosawa nın dreams'ındaki gibi japonların mitolojilerinde bulunmaktadır. bu açıdan çok yönlü diyebiliriz. ama bazı filmlerinin ardındaki felsefi temeller de bir nevi ortaya koyduğu vahşete katlanılabilme gerçekliğini arttırabilir. Masters of Horror'un birinci sezonunda john carpenter, mick garris ve william leone gibi yönetmenlerle birlikte çektikleri kısa korku filmleri yayınlanmıştır. fakat sorun şu ki imprint isimli filmine mick garris bile dayanamamıştır.
bunların dışında reenkarnasyon, aile ve kaos gibi konular ortak konulardır onun filminde bir açıdan onu karakteristik kılar. ama bazı filmlerinde dolayı çok eleştirilmektedir; japonların johnny depp'i olantadanabu asano(ichi'deki kakihara)nın oynadığı ichi'de kadınlara şiddet had safhadadır, hatta filmin başlarında da kadını becerip ağzını burnunu dağıtan adam ichi tarafından öldürülür fakat daha sonra ichi de kadının teşekkürlerine; ''şimdi seni ben döveceğim'' şeklinde bir karşı-teşekür eder. ve daha sonra bu süpermenimiz mübarek elleri ile kadınımızın tanrının en yakın olduğu yerden-ahanda şah damarından-fışkırtır. bu özelliklerinden dolayı-vahşet, kadınlara uygulanan şiddet vs.- film ingilterede yasaklanmıştır. daha sonra da ünlü yönetmenlerle bir araya gelip korku filmleri serisi çektiğinde tekrardan miike bu yasaktan nasibini alacaktır (bkz: masters of horrors).
Gündemdeki Haberler
güncel Önemli Başlıklar