bugün

tüm ateistlerin zeki olması

"Sayın inançlı,
Hiç, kendi kendine, neden inandığın şeye inandığını sordun mu?
seçmiş olduğun dini neden seçtiğini hiç düşündün mü?
Sonsuz kurtuluşun tek çaresi gibi gördüğün isa Mesih'e neden inanıyorsun, Karma yada Re-enkarnasyon yerine?
Neden Allah;ın tek gerçek yaratan olduğuna ve Muhammed'in onun peygamberi olduğuna inanıyorsun, Buda'nın "dört asil gerçekleri" yerine?
Tanrı'nın tek gerçek sözleriymiş gibi Neden Tevrat'a tutunuyorsun, Bhagavad Gita yerine?

Sayın inançlı,
neden senin cennetinin ütopik bir Dünyaya benzediğini, ve neden bu gezegendeki aynı temel elementlere sahip olduğunu, hiç merak ettin mi?
Neden senin yaratıcının uzay ve zamana benzer bir şekilde bir güç yapısı içerisinde hükmedip, kutsal sözlerini yazdığını, hiç merak ettin mi?
Neden senin yaratıcının senin görüntünde ya da bu gezegende beraber yaşadığın hayvanların görünümünde olmadığını, hiç merak ettin mi?

Sayın inançlı,
inandığın din, senin kültüründe en dominant olan mıdır?
Azıcık da olsa, inançlı olan kişilerin çoğunluğunun doğdukları toplumun inancına sahip olduklarını ve kendilerini -tek gerçek inanca sahip olmakla- şanslı hissetmeleri konusunda biraz şüpheci olmadın mı hiç?

herkesin belli bir inanca sahip olması; erdemleri, destekleyen kanıtları, ahlaki kodları, ibadetin ifade şekli yüzünden değil, ama o inancın içerisinde doğdukları yüzünden...
bu seni biraz da olsa kaygılandırmıyor mu?

Neden onca seçilebilir din arasında, dünyadaki her inançlı kişi hemen yanındaki inancı seçer?
Amerika ya da Avrupa'da doğduğun için mi Hristiyansın?
Arabistan ya da Endonezya da doğduğun için mi Müslümansın?
Japonya ya da Çin'de doğduğun için mi Budistsin?
Hindistan'da doğduğun için mi Hindusun?

inanç seçmenin; her durumda sadece coğrafi bir rastlantı sonucu olduğu, söylenemez midir?
Gerçekten başka bir ülkede doğsaydın, kuşkusuz bir şekilde, şu an bağlı olduğun aynı inanca sahip olur muydun?

Sayın inançlı,
Bağlı olduğun din, anne ve babanın ve onlarında anne ve babalarının inancı mıdır? Sana tanıtılan ilk din o mudur?
Kendini dine adayan her kişinin ailelerinden öğrendikleri dine sahip olduklarını biliyor muydun?

"bir çocuğu Cumhuriyetçi, komünist, Marksist, Keynesyen olarak etiketleme fikri"ni; onların entelektüel ayrımcılığı anlayamadıkları, hayat tecrübeleri olmadan böylesine karışık bir seçimi yapabilecek bilgelikte olmadıkları halde saçma buluruz.
Fakat buna rağmen neden inanç konusunda çocuklara yapıştırılan etiketlere garip bakmıyoruz?
Mesela Hristiyan; bir çocuk gibi?.. Ki bu da basit bir seçim değildir sonuçta.
Müslüman bir çocuğun olmadığı, ama sadece Müslüman bir ailenin çocuğu olduğu söylenemez mi?

Sayın inançlı,
inancın konusunda inanılmaz derecede eminsin, çünkü senin doğru ve diğerlerinin yanlış olduğunu bildiğini söylüyorsun.
Sonsuz ruhun ile bunda ısrarcı olursun.
Ama yine de, iki düzine kadar dinin bulunduğunu ve Dünya üzerinde binlerce başka inancın olduğunu hiç düşündün mü?

Sadece Hristiyanlık içerisinde, 45,000 mezhepin olduğunu, ve her birinin diğerlerinden mutlak gerçeki daha iyi anladığını iddia ettiğini biliyor muydunuz?

Her inancın, her bir üyesinin gerçekten sadık, gerçekten samimi ve senin kadar haklı olduklarını düşündüklerini biliyor muydun?
Onların da yanlışlanamaz kitaplar okuduklarını, dinlerini sıkıca savunan insanların olduklarını, mucizeler yaşadıklarını, tanrının varlığını hissettiklerini, onun sesini algılayabildiklerini, hayatları için olan "mükemmel" dileğine uyduklarını, anlatılamaz bir şekilde onu sevdiklerini, ve inançlarını senin kadar savunduklarını biliyor muydun? ölmek pahasına!

Yine de, dünya üzerindeki bu özel dinlerin -küçük ya da büyük mevzularla birbirleriyle çeliştikleri halde- hepsi doğru olamaz, değil mi?

Bildiğini söylüyorsun, gerçektenbildiğini söylüyorsun, diyorsun ki senin dinin bir istisnadır. Ve tüm bunlara rağmen, diğer inançlardaki insanlar da senin gibi hissediyorsa, senin haklı çıkma olasılığın nedir?

Sayın inançlı,

inançsızlığım konusunda sıkça cennet gibi bir yere gitme şansını kaçıracağım söyleniyor. Ve bunun yerine cehennemde yer alacakmışım. Ama kimin cenneti? Kimin cehennemi? hangi dinin?..

Bazen güvende olmak için tanrıyı kabul etmem söyleniyor. Yani sonuçta, ne kaybedebilirim ki?
Ama hangi tanrıya? Onca seçenek arasında, yanlış olanı seçme şansım daha olası değil midir?
yanlış tanrıyı seçmek yerine, Bir tanrıya inanmamak daha iyi olmaz mıydı?

Bana soruyorsun "Ya yanılıyorsan?" diye... Ama ya sen yanılıyorsan?
Ya Yahveh yerine, doğru olan Allah olsaydı? Ya da Şiva, ya da Wooten? Ya da adını hiç duymadığın bir tanrı?

Gerçek şudur ki, kendi dinin dışında başka bir inanç için bir ateist olmanın ne demek olduğunu zaten biliyorsun. Diğer inançların taraftarları senin için yanlıştır, sapmıştır, aldatılmıştır. Ama onlar da aynısını senin için düşünüyorlar. Onlar seni, senin onları gördüğün gibi görüyorlar.

Her dindar Hindu kendi dinini, tıpkı senin kendi dinini kucakladığın gibi kucaklıyor. Ama yine de sen onları inandırıcı bulmuyorsun, akşamları uyurken huzursuz olup, öldüğünde onun cehenneminde uyanabileceğini düşünmüyorsun.
Bununla beraber, bazılarımızın sizden bir tanrı eksik olup bir adım daha ileriye atarak neden ateist olduğu anlaşılmıyor mu?

Sayın inançlı,
Dinlerin antik yapılar olup olmadığını, ve eski insanların etrafındaki kaotik dünyaya hem hakim olmak hem de onun varoluş sebebini açıklayabilmek için ilk denemelerin olup olmadığını merak etmekteyim.
içerik olarak irrasyonel(mantıksız) olsa da, dinlerin çıkması mantıksız değildir.
Atalarımızı dinleri icat ettikleri için suçlamıyoruz.

Kör birinin düşmesi, ya da karanlıkta bir yapbozu düzgünce bitiremememizde utanılacak bir şey yoktur.

Ama artık karanlıkta yaşamıyoruz. Bilim günümüzde ışıl ışıl parlıyor ve yolumuzu aydınlatıyor. gölgeleri yok ediyor, ve en derin yarıkları bile açığa çıkarıyor. Artık mağaralarda yaşamıyoruz. Vadileri geçtik, dağları aştık, ve diğer taraftaki harika manzaraları görebilmeye başladık.
Artık güvende ve değerli olduğumuzu anlatacak rahatlatıcı hikayelere ihtiyacımız yok.
Artık inançlarımızı buluşlarımızla kıyaslamanın zamanı gelmedi mi? Artık düşüncelerimizin yeni perspektiflerimizi yansıtmasının zamanı gelmedi mi?

Realitede, Kurgularda olmayan, eşit bir huşu vardır.
Artık kendimize evrenin bizim için olduğunu, bizim kültürümüzün diğer kültürlerden daha iyi olduğunu, bizim kabilemizin diğer kabilelerden daha iyi olduğunu söylemeyi bırakmalıyız.
Artık evrenin gerçekte nasıl olduğunu öğrenmemiz gerekir;
Bizim hoş bulduğumuz şeyleri, gururumuzu yok etse bile, bakış açımızı değiştirse bile, ve tüm cevapların bizim elimizde olmadığını itiraf ettirse bile...

Sayın inanan,
eğer gerçekleri önemsiyorsan, iddia ettiğin her şeye rağmen, bu temel sorularla karşı karşıya gelmen gerekir.

Hatta daha da iyisi Carl Sagan'ın da dediği gibi; Güven verici bir yalan yerine, zor bir gerçeği kucaklamaktır.

Son söz de Mark Twain'den gelsin: "Bir başka insanın sahip olduğu inancının delilik olduğunu bilmem ile duyduğum rahatlık, benimde kendi inancım hakkında şüphe etmemi öğretiyor." "

Üstteki gibi; tüm insanlığı mantıklı düşünmeye, sorgulamaya iten insanlar olmalarının temel sebebidir.

edit: imla