bugün

kuran ı kerim

kurgusu hatalı bir kitaptır. tamamiyle insan ürünüdür. tanrı sık sık görüş değiştirir ki baştan sona çelişkiler ile doludur. konu bütünlüğü yoktur.

furkan suresinin 4. ve 5. ayetleri aslında bu kitabın gerçek durumunu ve aslında ne olduğunu ortaya koymaktadır.

furkan suresi 4. ayet: "...inkâr edenler: bu (kur'an), olsa olsa onun (muhammed'in) uydurduğu bir yalandır. başka bir zümre de bu hususta kendisine yardım etmiştir, dediler."
furkan suresi 5. ayet: "...yine onlar dediler ki: (bu ayetler), onun (muhammed'in), başkasına yazdırıp da kendisine sabah-akşam okunmakta olan, öncekilere ait masallardır."

evet kuran eski devirlerde yaşayan milletlerin efsanelerinden oluşan masallar kitabıdır. okuyan bunu hemen farkeder.

Asağıdaki ayetler de, miras hukuku ile ilgilidir. Bu ayetlere göre hesap yapıldığında, ki yapmamak daha iyidir, mirasçılarda sona kalan dona kalmakta çünkü miras mirasçılara yetmemekte, paylar toplandığında ana toplam mirastan fazla olmaktadır!
inanmıyor musunuz? okuyun bakın.

Önce ayetlere gözatalım, peşinde bu ayetlere göre iki ayrı örnek üzerinde mirası paylaştıralım:

--------------------------------------------------------------------------
Nisa suresi 11. ayet: "allah size, çocuklarınız hakkında, erkeğe, kadının payının iki misli (miras vermenizi) emreder. (çocuklar) ikiden fazla kadın iseler, ölünün bıraktığının üçte ikisi onlarındır. eğer yalnız bir kadınsa yarısı onundur. ölenin çocuğu varsa, ana-babasından her birinin mirastan altıda bir hissesi vardır. eğer çocuğu yok da ana-babası ona vâris olmuş ise, anasına üçte bir (düşer). eğer ölenin kardeşleri varsa, anasına altıda bir (düşer. bütün bu paylar ölenin) yapacağı vasiyetten ve borçtan sonradır. babalarınız ve oğullarınızdan hangisinin size, fayda bakımından daha yakın olduğunu bilemezsiniz. bunlar allah tarafından konmuş farzlardır (paylardır). şüphesiz allah ilim ve hikmet sahibidir."

Nisa suresi 12. ayet: "yapacakları vasiyetten ve borçtan sonra eşlerinizin, eğer çocukları yoksa, bıraktıklarının yarısı sizindir. çocukları varsa bıraktıklarının dörtte biri sizindir. çocuğunuz yoksa, sizin de, yapacağınız vasiyetten ve borçtan sonra, bıraktığınızın dörtte biri onlarındır (zevcelerinizindir). çocuğunuz varsa, bıraktığınızın sekizde biri onlarındır. eğer bir erkek veya kadının, anababası ve çocukları bulunmadığı halde (kelâle şeklinde) malı mirasçılara kalırsa ve bir erkek yahut bir kızkardeşi varsa, her birine altıda bir düşer. bundan fazla iseler üçte bire ortaktırlar. (bu taksim) yapılacak vasiyetten ve borçtan sonra, kimse zarara uğramaksızın (yapılacak)tır. bunlar allah'tan size vasiyettir. allah her şeyi hakkıyle bilendir, halimdir."

Nisa suresi 176. ayet: "senden fetva isterler. de ki: "allah, babası ve çocuğu olmayan kimsenin mirası hakkındaki hükmü şöyle açıklıyor: eğer çocuğu olmayan bir kimse ölür de onun bir kızkardeşi bulunursa, bıraktığının yarısı bunundur. kızkardeş ölüp çocuğu olmazsa erkek kardeş de ona vâris olur. kızkardeşler iki tane olursa (erkek kardeşlerinin) bıraktığının üçte ikisi onlarındır. eğer erkekli kadınlı daha fazla kardeş mevcut ise erkeğin hakkı, iki kadın payı kadardır. şaşırmamanız için allah size açıklama yapıyor. allah her şeyi bilmektedir."
--------------------------------------------------------------------------

Şimdi bu ayetlerin ışığında miras paylaştırıyoruz.

ÖRNEK 1
Varsayalım ki, bir adam öldü ve geriye üç kız çocuğunu, kendi anne - babasını ve hanımını bıraktı.
Yukarıdaki ayetlere göre miras paylaşımı şöyle olacaktır:
Üç kız çocuğuna mirasın 2/3'ü, anne ve babasının her birine 1/6, karısına 1/8 kalacaktır.
Bu durumda, hesap yapalım: (2/3)+(1/6)+(1/6)+(1/8)= 27/24 = 1,125 bulunur! (1,0 yani tam olması gerekirdi)
Yani, miras paylaşıldığında her bir mirasçının aldığının toplamı, mirastan fazla çıkmaktadır!

Bir diger örnek verelim:
ÖRNEK 2
Bir adam ölür ve geride annnesi, hanımı ve iki kızkardeşi kalır. Kuran'ın ilgili miras ayetlerine göre; anne'ye mirasin 1/3'ü, hanımına mirasın 1/4'ü, iki kızkardeşine de mirasın 2/3'ü kalacaktır:
Hesap yapalım: (1/3)+(1/4)+(2/3)= 15/12= 1,25. (Bunun da 1,0 yani tam olması gerekirdi)
Burada da, miras paylaşılıyor ve paylar toplanınca mirastan daha büyük, mirastan %25 daha büyük çıkıyor!

Allah, miras paylaşımında böyle büyük bir hesap hatası yapamayacağına göre, ayet Allah'a ait olamaz.
Allah bu kadar hesap bilmez olabilir mi? her şeyi yaratan tanrı böyle bir hata yapar mı?
Bu yanlış paylaşım oranları ve tutarsız hesaplar ile dolu ayetleri Allah gönderemeyeceğine göre, bu durumu nasıl açıklayabiliriz sizce?

enam suresi 125. ayet: allah kimi doğru yola iletmek isterse onun kalbini islâm'a açar; kimi de saptırmak isterse göğe çıkıyormuş gibi kalbini iyice daraltır. allah inanmayanların üstüne işte böyle murdarlık verir.
yunus suresi 99. ayet: (resûlüm!) eğer rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin hepsi elbette iman ederlerdi.
nahl suresi 93. ayet: allah dileseydi hepinizi bir tek ümmet kılardı; fakat o, dilediğini saptırır, dilediğini de doğru yola iletir.

şimdi bunlara bakınca da allah'ın kullarından bazılarını doğru yoldan saptırmak için kalbini daralttığını ve bütün kullarının iman etmesini istemediğini, bu amaçla da kullarından arzu ettiğini saptırdığını, yine arzu ettiğini de doğru yola koyduğunu görüyoruz.

işte bunlara benzer çelişkilerle ve tutarsızlıklarla dolu bir kitaptır kuran ı kerim. aklıyla yolalan, akıl ile sorgulayarak yaşamını idame ettiren herkes, kuran'ın türkçesini mutlaka okumalı ve bunları görebilmelidir.

nisa suresi 78. ayet çok ilginçtir: nerede olursanız olun ölüm size ulaşır; sarp ve sağlam kalelerde olsanız bile! kendilerine bir iyilik dokunsa 'bu allah'tan' derler; başlarına bir kötülük gelince de 'bu senden' derler. 'hepsi allah'tandır' de. bu adamlara ne oluyor ki bir türlü laf anlamıyorlar!

tebbet suresi daha da ilginçtir: 1. ebu leheb'in iki eli kurusun! kurudu da. 2. malı ve kazandıkları ona fayda vermedi. 3. o, alevli bir ateşte yanacak. 4. odun taşıyıcı olarak karısı da (ateşe girecek). 5. ve boynunda hurma lifinden bükülmüş bir ip olduğu halde.

neymiş? "bu adamlara ne oluyor ki bir türlü laf anlamıyorlar!" ve "elleri kurusun hatta içinde yanacağı ateşin odununu karısı taşıyacak ve sonra hanımı da yanacak!"

yahu tanrı böyle nefret ve kin dolu sözler eder mi? yeri göğü, evreni velhasıl her şeyi yaratan bir tanrı, sinirden eli ayağı titreyen öfke dolu - aciz bir insan konumuna düşer mi?

hz Muhammed kuran surelerini günlük olaylara ve yaşantısına göre düzenletmiştir benim anladığım. Kuran sureleri, arabistan'ın o dönemki sorunları temelinde biçimlenmiştir. bir tanrısallığı, ilahiliği ve evrenselliği yoktur.

hz Muhammed, hanımlarıyla arasındaki bir dargınlık olduğunda Tahrim suresini, bir kadın ile aralarında bir tartışma geçmesi üzerine Mücadele suresini, bağıra çağıra konuşan arapların gürültüsünden rahatsız olması ve onların sükunete çağırmak için Hucurat suresini yazdırmıştır. furkan suresinin 4 ve 5. ayetlerinde geçen yardımcı topluluk bu işle görevlendirilmiştir.

hele ki bir ahzab suresi vardır ki evlere şenlik. bu surede peygamberin evine ziyarete gidilmemesini, gidilse bile oturup muhabbet edilmemesi gerektiği ifade edilir. hatta bunu peygamber söyleyemediği için doğrudan allah'ın söylediği belirtilir.

son olarak kuran'ın çelişkilerle dolu olmadığı, eğer öyle olsaydı bu çelişkilerin kuran'ın tanrıdan gelmediğinin bir işareti olacağı söylenir ve allahın sözlerinin değişmeyeceği, tanrı'nın nezdinde sözün değiştirilmeyeceği açık bir şekilde ifade edilir.

Nisa suresi 82. ayet: "...Eğer Kuran Allah'tan başkası tarafından indirilmiş olsaydı onda birbirine zıt olan birçok şey bulurlardı"
yunus suresi 64. ayet: "...Allah'ın sözleri asla değişmez"
kaf suresi 29. ayet: "...Benim nezdimde söz değiştirilmez"

sonra ne olur biliyor musunuz? allah'ın asla değiştirilmediğini söylediği o sözleri ve yine allah'ın nezdinde değişmediği belirtilen o sözler birden değişir ki hakikaten inanamazsınız:

nahl suresi 101. ayet: "biz bir ayetin yerine başka bir ayeti getirdiğimiz zaman -ki allah, neyi indireceğini çok iyi bilir- 'sen ancak bir iftiracısın' dediler. hayır; onların çoğu bilmezler."

şimdi bu çelişki değil midir? ayet allah'ın sözüdür ve değişmez denmektedir. ama tanrı bir konuda fikir değiştirdiğinde bir ayetin yerine başka bir ayet geldiğinde önceki sözün hükmü kalmamakta, allah'ın sözü değişmektedir.

Nisa suresi 82. ayeti bir daha okuyun lütfen: "...Eğer Kuran Allah'tan başkası tarafından indirilmiş olsaydı onda birbirine zıt olan birçok şey bulurlardı"