bugün

entry'ler (16)

hamdi aslan

kış geldi; pazar öğleden sonrası... havanın aydınlık derecesi, ışık yakmaya zorluyor insanı. fakat bu sefer de florsanın şeytanî aurası, dışarıdaki loş havayla birlikte iyice karamsarlığa sürükleyecek insanı. yakmıyorum şimdilik.

dışarıda serseri bir yağmur, pencerelerde zikzaklar yaparak inen su damlaları. magazin programlarının son demlerinde, ailesinin bile tanımakta zorluk çektiği reytingi düşük zavallı ünlülerin biz zavallı ünsüzlerle fark yaratmaya çalışan çabaları. önümde kahvaltıdan kalma çay bardağı. çer-çöp türk filmlerinin, manasız dizi tekrarlarının duyulan ve hatta türkçe olduğu anlaşılan ama bir anlam oluşturmayan sesleri ile, sokaktan geçen sucu minibüsünün zortlak eksozu birbirine giriyor. nafile bir bilyoner ekranı. maçkolikten kadro bildirimleri, ptt 1. lig sonuçları telefonun ekranına akıyor.

galatasaray dün puan kaybetmiş. dahası kötü oynamış. yarın işte sıkıcı toplantılar, anlamsız koşuşturmalar var. aslında geç yaptı değişikleri hoca. daha önce yapsa çevirirdik maçı. müdür neden şimdi durduk yere böyle dedi ki? bence gereği yoktu. zaten müdürler de bunun için yok mu: gereği olmayan şeyleri gereği varmış gibi söylemek. orta sınıfın birbirini sikme mücadelesi tatsız geçiyor. sakal tıraşı da olmak gerekiyor. aslında forveti 3'lese, doldur boşalta dönebilirdi hoca. al 1 puanı götüne sok demek geliyor içimden. 1 puanlık hayat zaten. berabere bitmesin bir şey. ne olacaksa olsun. saçlar da yağlanmış amına koyayım.

sokmuşum erkan petekkaya'sına da ece erken'ine de. alışkanlık, el 7 ve tekrardan 7 tuşuna basıyor. kapitalizm her şeyi düşünüyor. en pahalı kanalı, en kolay ulaşılabilecek en ergonomik tuşa endeksliyor: 77. mesela tgrt'yi açmak için değil iki elin parmakları, başka birinden yardım alman gerekiyor. tgrt bedava çünkü.

trabzon'da hava çoktan kararmış. olanca yakışıklılığıyla coğrafyacı muharrem hoca aklıma geliyor. bugün de haklı çıktı, doğuda yine erken karardı hava. hem yakışıklı hem haklı. avni aker'de yağmur var. bu sefer de haklı, doğu karadeniz iklimi bu yıl da yaz-kış yağmurlu. coğrafyacılar haklı olur arkadaşlar. izohipslerden de anlaşılır, meridyen ve dönencelerden de. coğrafyacılar bu zamana kadar şimdiye kadar dünyayı yorumlamaya çalıştılar. önemli olan onu çok da skine takmamaktdır. sakallı haksız galiba.

avni aker'de yağmur var ve taraftarlar her zamanki gibi laylom poşetleri giymiş. kloroplast battal boy çöp poşetinin, onlarca yıllık şampiyonluk hasretiyle birleştiği kent: trabzon. bu laylom kutsaldır, nasip olmaz herkese!

avni aker'de yağmur var ve kel bi adam konuşuyor, ben böyle düşünüyorum diyor. bence diyor. şahsımca diyor. yani biri "hoca yanlış diyorsun" dese; "senin düşüncendir saygı duyarım, ben zaten kendi fikrimi ifade ediyorum" diyecek. yemin ederim ki bunu diyecek. coğrafyacı muharrem hoca keşke burda olsaydı, kanıtlardı böyle olacağını. bu bir varsayım değil yani. hata yapmaktan korkan bu adam, her tedbirli, rizikodan kaçan adam gibi hiçbir şey anlatmıyor. dese ki "sana göresi bana göresi yok arkadaşım, trabzon bu akşam erciyesin sülalesini susuz siker. ne suat kalır ne inşaat", açılacak ruhunun kapıları, yırtacak etrafını saran bu anlamsız hürmet debdebesini. ama demiyor işte. konuşması gereğinden fazla saygılı. kıllandırıyor insanı bu kadar saygı. muhtemelen karısına lezzetsiz bir yemekten dolayı kızıyor. evde bu kadar tedbirli değil. rizikolar alıyor, al ver yapıyor yani. tv'de skemediği erciyes'in acısını evde karısından alıyor. gökler şahidim olsun ki alıyor. muharrem hoca bu sefer hak vermeyebilir bana. günahı benim boynuma, doğrusuyla yanlışıyla bir hayat yaşıyoruz.

"bizim takım helelele, bizim takım helelele, hep beraber türbüne" çağıran tezahurat bitmek üzere. hidroelektrik termik santralle futbol takımının ne alakası var? hamdi hoca'ya değerli yorumları için teşekkür ediyor, melihlerden olmayan lig tv spikeri. ama içinden "ya bu da fena kafa sikiyor" diyor. ant içerim ki bunu diyor.

inanılmaz haluk bilginer ercan taner benzerliği

ercan taner, haluk bilginer'in baba tarafından akrabasıdır. ercan taner'in eşi ile haluk bilginer'in eniştesi kardeş torunlarıdır.

bu kan bağını çok iyi bildiğim için, pek de şaşırmadım açıkçası.

dizi takip com

Dizi takibi asırlardır sorun. ilk olarak sümerler tabletlere kaydetmişler. Daha sonra almanlar ha keza. Sanayi devrimi sonrası buharlı motor ile hatılatgaçlar icat etmişler.

Ama bu site kadar kolaylığı hiçbir ırk ve millet sağlamamış, sağlayamamış. Yeni tasarımı da cabası.

türban

etimolojik köken olarak fransızcadan geçmiştir. kökü tourlbané'dir. farsça'ya dulban olarak, türkçeye tülbent veya türban olarak geçmiştir.

tülbent diyenler, batıdaki haliyle takerken;
türban diyenler, daha çok doğulu stilde takarlar bu örtüyü.

yani dil, stile etki eder.

herkül

roma mitolojisinde herkül, yunan mitolojisinde heraklestir.

aynı kendisi gibi 12 adet görevi ve bu misyonları gerçekleştirmek için tanrısal güçleri olan; türk ve ortadoğu mitlerindeki karşılığı ise hıdır ilyastır.

yani, herkül = herakles = hıdırellez'dir.

menderes

menderes yunancadaki maindros'tan türemiştir. esas yol, doğru yol demektir. aynı zamanda yunan mitolojisinde menderos isimli bir doğru yol tanrısı da vardır.

inanışa göre, zeus'un düzene hakim olmak için gerçekleştirdiği toplu yıkım sonrasında menderos, bazı diğer tanrılarla birlikte mikonos adasına hapsedilmiştir. ve o günden sonra zeus'un emri ile menderos ismi lanetlenmiş ve dümdüz yolların aksine kıvrımlı yollara menderos denmiştir.

bilinmese de,
bilinse bile dillendirilmese de;
belki de "bir adada hapis olmak", "darbe ile yıkılmak", "doğru yol" gibi anahtar kelimeler düzeyinde; tanrı menderos ile, adnan menderes arasındaki analoji çılgınlık düzeyindedir.

tarih, tekrardan değil; takrirden ibarettir. farkını anlayana işarettir.

antrikot

eski türkçedeki sırt anlamına gelen entari ve lezzetli et atlamına gelen got'tan (entari-got) türemiştir.

ayrıca entari, kadınların sırta taktıkları ince aba kumaşının da adıdır.

regl

regülasyonun kısaltmasından dolayı regl denir.
menstürasyonun kısa hali olan mens de denebilir.
peki adet neyin kısaltılmasıdır? aded-i mükerrer(adetimükerrer)'in kısa halidir. adetimükerrer terim olarak ilk ibn-i sina'nın tıp notlarında geçmiştir.

kadınların bu dönemde uzun kelimelere tahammülü yok galiba.

passiflora

passiflora çiçeklerle(flora) örtülü bir okyanusya adasıdır. misafirlerini huzura erdirmesiyle ünlüdür.

dr dre

isminin hikayesi çok ilginç olan sanatçı.

world class wreckin' cru grubundan ayrılıp, tek başına ilk albümü olan detox'u çıkarmak istediğinde bir müddet kendine rap dünyasında namzet olacak ismi bulamaz. o ensada da, sindirim sistemi problmeleri ve uzun süren kabızlık nöbetleri çeker. artık patlayacak hale gelmek üzere olan bağırsaklarını ve hayatını genel cerrah uzman dr marcelius plats'a borçludur. namzetinin dr kısmı buradan gelir.

doktorun kendisin yaptığı işlem ise anüs drenajı'dır. o gün dr ardına dre eklenir.

bosna hersek

bosnia & herzegovina yerine, izzetbegovic'in islam manifestosu'nda hep böyle yazılışmıştır: bosnarsek.

altıpas

sanıldığı gibi ingilizce'deki six-box yard kelimesinden türkçemize geçmemiştir.
altıpas terimi ilk olarak kadıköy'de kullanılmıştır. nasıl mı?

istanbul'u işgal eden ingiliz askerlerinin futbol oynadıkları kale direkleri paslanıp, 3 ingiliz askerini tetonostan öldürünce, askerler kaleye çok yaklaşmasın diye, bir tür güvenli alan çizgilerle belirlenmiştir. artık bu alana sadece eldiven, eşofman (uzun don) ve lastik çizme giydikleri için, cildi paslı direğe temas etmeyecek kaleciler girebilecektir. hatta kalecilerin eldiven takması, ilk olarak bu yıllara rastlar.

peki bu isim nasıl ortaya çıkmıştır?

bir kere bu yeni güvenli alan kuralı, oyunu zevksizleştirmiştir. ikinci olarak, eldiven ve eşofman ve hatta lastik çizme dahi olsa kimse kaleci olmak istemez. dolayısıyla askerler daha az futbol oynamaya ve kadıköy halkına hayatı daha çok zehir etmeye başlar.

bunu gören ve bir boyacı olan ismayil bey, ingilizlerin direklerini altın rengine boyar ve pas gider. artık tetanos olmayacak ingilizler buraya altınpas alanı verir. altınpas - altımpas - altpas olarak da adlandırılagelmiştir.

tarih bunu unutmuştur belki. hatırlatmak lazım.

futbola kattıklarından haberdar mıdır bilinmez ama, soyadı kanunundan sonra artık adı ismayil altınpas olan bu futbolun ve kadıköy halkının gizli kahramanı, bu günlerde ebedi dinlenme tesisi karacaahmet mezarlığında ikamet etmektedir.

tarih, tekrardan değil; takrirden ibarettir. farkını anlayana işarettir.

jaws

jaws isminin etimolojik olarak osmanlıca'daki cav (cav'i sü) kelimesinden geldiğini biliyor musunuz?

peki cav'i sü (suların korkusu) terimi, ilk olarak nerede geçer? piri reis'in keşifnamesinde!
piri reis'in, 47 yaşında çıktığı 1512 yılındaki seferinde cebelitarık'ı geçtikten sonra köpek balıklarının saldırısına uğradığı biliniyor.

vampir

gerçekten var olan bir tür. hem de filmlerde gösterildiği, romanlarda anlatıldığı gibi!

17. yüzyılda avrupa'da yayılan sverista bakterisi, ilk olarak kan yoluyla girdiği insanın hipotalamusuna saldırıp, vücudun kan ihtiyacı olduğu sanrısına düşürür. daha sonra, bilinç anlık veya daha uzun periyotta kaybolduğunda, omurilik saldırı ve dehşet refleksleri geliştirir ve bu kan ihtiyacını doyurmak ister. fiziksel olarak merkezi ve çevre sinir sistemi çalışır durumda olduğu için, hasta hala ayaktadır ve beyin düşünsel faaliyetlerini gerçekleştirebilir.

sverista bakterisinin çoğalmasını sağlayan ortamın özellikleri nedir peki? karanlık ve basıncı düşük yüksek tepeler!
sverista bakterisi, son 2 yüzyıldır kaybolmuş durumda.
bir tür antibiyotiğin keşfi bunu sağladı. peki bu antibiyotiğin etkin maddesi ne? sarımsak!

beyaz ırk

popülasyon olarak sıralamada 1.liği sadece 17. ve 18. yüzyıl arasında sürdürmüştür.
17. yüzyıla kadar siyah ırk birinci sıradayken;
18. yüzyılın başlangıcında sarı ırk birinci sıradadır.

tarih, tekrardan değil; takrirden ibarettir. farkını anlayana işarettir.

tilki

dişi bir tilkinin gözleri termal kamera gibidir; gece bile canlıyı tespit edebilecek kapasiteye sahip bir görüş sağlar. bunu burnunun yakınındaki tüylerde, mutasyona uğramış 3 kromozoma borçludur.