bugün

entry'ler (456)

geceye bir şarkı bırak

https://youtu.be/8VIm8kaO6Dc?si=0UskxmbCHmdHvilg

veda ederken 2024 e bir not bırak

Bu seneyi ve 2023'ü hiç unutmayacağım. ikisi de benim için çok zordu, ikisi de kendimi ayakta ve hayatta tutmaya çalışmakla geçti, geçmeyen bir yorgunluk ve derin bir boşluk kaldı içimde.

Özellikle 22 Ekim 2023'ü.
Özellikle 8 Şubat 2024'ü.
Bu iki tarihi unutmayacağım, aklımda çakılı kalacak hep. Şuan yazarken bile o iki güne gittim, o derin acıyı hissettim, ölüyorum sanmıştım, yine aynı sıkışmışlık hissi çöktü göğsümün üstüne.
Her hatırladığımda aynı duyguları yaşayacak ve hissedeceğim, tıpkı şuan olduğu gibi.
Bazen sanki 5 dakika geçmiş gibi, bazen sanki asırlar geçmiş gibi, çok zordu, çok zor.

Yeni yıla kaybetmekten korkacağım bir şey olmadan gireceğim, bunu biliyorum.
Zaten 22 Ekim 2023'te kaybettiğim şey fazlasıyla değerliydi.

O yüzden yeni yıldan mutluluk, huzur diye dileklerim yok artık, hayatta kalmaya devam edebilmek bile değil artık beklentim, daha kötüsü olmasın sadece, fazlasını kaldırabileceğimden emin değilim.

unutulmuyor

Çok haklı bir Cem Adrian şarkısı.

Unutulmuyor..
Boyasan da duvarları siyahlara, yine de,
Unutulmuyor...

https://youtu.be/D6ILLBSNPeo?si=Gnb4hM0Fn2kfer3c

Nasıl unutulur ki? Bilmiyorum.
Unutmak istiyor muyum ki zaten?
Hayır.
Umut?
Umut hiç bitmiyor, ne olursa olsun.

geceye bir şarkı bırak

https://youtu.be/GeGs0MIqL3c?si=iuFESTvbRAQtv5eT

"Yenemiyorum ben senin acını,
Silemiyorum bak senin adını."

eski sevgiliyi özlemek

Ölüm gibi bir şey, kalbinin paramparça olduğunu, o çat sesini çok net duyarsın.
Elinden gelen tek şey şarkılarla ağlamaktır.
Daha önce de dediğim gibi özlemek sadece geçiştirilebilen bir şey, geçmiyor.

geceye bir şarkı bırak

https://youtu.be/0Fek_7RRQrI?si=5SdUCl5C3PmNcprV

içimde sönmeyen ateş bıraktın..

yanınızda uyuyan kedi

dünyanın en huzurlu olaylarından biri.

Bundan yaklaşık 10 gün kadar önce sokakta 2-3 aylık bir yavru kedi buldum. Belli ki sokağa atılmış, günlerce dışarıda kalmış, kıyamadım eve götürdüm.
birkaç gün misafir ettik evde kendisini.
O birkaç gün gece yatağıma zıplayıp yanıma geliyordu, canı sıkılınca da gidip ayak ucumda yatıyordu sabaha kadar.
Hayatımın huzurlu nadir gecelerinden birkaçıydı.

Gitmesini pek istemedim ama hiçbir şeyle bağ kurmak istemiyorum açıkçası, o yüzden güzel bir yuva bulduk, şimdi çok mutlu orada da.
Ömrü sağlıklı, güzel olsun.

en etkili içki hangisi

en etkili içki moralin bozukken içtiğin içkidir. Ne olduğu çok fark etmez o zaman.

geceye bir şarkı bırak

https://youtu.be/k8vsjj0BqzE?si=_mG5f5BqabRKROIw

Birkaç gece önce bir rüya gördüm, gecenin saat 3'ü, bir anda uyandım. Işte o gece, bu şarkı çalmaya başladı kafamın içinde.
O geceye bu şarkıyı bırakıyorum.

yazarların ihtiyacı olan şeyler

huzurmuş, mutlulukmuş bunları geçtim artık, öyle bir şey yok. bir tek sağlık istiyorum.
yine hayatımın bir günü yatak döşek, bilinçsiz geçti, pazartesi günüm hiç yok.
bu yıl kaçıncı defa hasta oldum sayamıyorum aw.

gecenin şarkısı

https://youtu.be/0IdXut6oXsA?si=PZEJQIRcep72wsOu

Bugün eski iş yerimden çok uzun zamandır görüşmediğim bir arkadaşımla karşılaştım, o'nu sordu bana.
"Artık hayatımda değil." dedim.
Bu cümleyi kurmak ne kadar zormuş, yaşarken de zor evet, ama kendi sesimden duymak o kadar ağır geldi ki, anlatamam.
"Artık hayatımda değil."

Esasen çok doğru bir cümle de olmadı.
Bir kişinin hayatınızda olmaması için aklınızda, kalbinizde, her anınızda, anılarınızda, her saniyenizde, hemen hemen her gece rüyalarınızda olmaması, bazı geceler bu saatlere kadar o'nu düşünmekten uyuyamama halinin olmaması ya da bazı geceler bilmem kaç defa uyanıp o'nu düşünmemeniz, bazı geceler eski zamanlardaki gibi sadece o'nun bir şeyler anlatmasını ve sadece o'nu dinlemeyi, sesiyle uykuya dalmayı arzulamamanız gerekiyor bence.

Ben hâlâ rüyalarımda gittiğini, o'nu bir anda kaybettiğimi, arayıp arayıp bulamadığımı görüp korkarak ve canım acıyarak uyanıyorum.
Çok saçma.
Gerçekten inanılmaz yoruldum sözlük, çok yoruldum.
Düşünüyorum da, ben sadece hayatta kalıyorum artık, daha fazlası yok.

Sonra işte aklımda birdenbire bu şarkı belirdi. Kaç defa dinledim bugün, bilmiyorum.
Neyse ki çok güzel bir şarkı *

sözlük yazarlarının söylemek istedikleri

Bugün eski bir yöneticimle görüştüm, yaklaşık 2 ay kadar önce Muğla'ya yerleşmişti.
Kendisi 50 küsür yaşlarında, uzun yıllar önce çok aşık olduğu adamla kötü bir evlilik geçirmiş ve yarası çok zor geçmiş, hep anne olmayı ve güzel bir yuva kurmayı istemiş ama kısmet olmamış, bu konuya inanılmaz üzgün, yalnız bir kadın. Muğla'da da kimsesi yok, ailesi farklı bir ilde, kardeşleriyle arası bozuk, çok sevdiği babasını da yıllar önce kanserden kaybetmiş, hayatı çok büyük duygusal zorluklarla geçmiş, psikolojik olarak çok yıpranmış, ama evlenene kadarki süreçte çok çılgın gençlik anıları olan, hayat enerjisi inanılmaz yüksek, acayip renkli, neşeli bir kişilik.

Hazır buraya kadar gelmişken aradım, görüşmek istediğimi söyledim, o kadar mutlu oldu ki, küçük bir çocuk gibi.

Hemen sabahına arabasına atlayıp beni kaldığım yerden aldı.
"Hadi, biraz gezelim, görmek istediğim yerler var, tek başıma canım gitmek istemiyor, birlikte gezelim."dedi.
Birlikte çok güzel bir gün geçirdik.
Gün sonunda otobüsümü beklerken yemek yedik, sohbet ediyoruz.
Sohbetin tam ortasında bir anda bana "yaşamak, hayat çok güzel bir şey ya."dedi, şaşırdım.

'ben pek sevmiyorum.' diye çıkıverdi ağzımdan, gözleri büyüdü.
"Ama sevmiyor olsaydın bu kadar çok gezmezdin. Baksana tek başına tatile bile çıkmışsın, üstüne çok korktuğun bir şeyi deneyimlemişsin ve keyifle anlatıyorsun, bir sürü de gezmişsin tek başına olmana rağmen. Hayatı sevmeyen biri bunları yapmaz."dedi.

Güldüm.
'Hayata alışmaya, hayatta kalmaya çalışıyorum aslında.' dedim.
Sonra neyse ki uzatmadı konuyu daha fazla.

Aslında bu kadar basit.
Alışmaya çalışıyorum.

31 senedir alışamayıp da hâlâ alışmaya çalışmak da çok enteresan gerçi.

Sonra gözüm koluma, sevgili Sisyphus'a ilişti. Ve aklıma Camus amcamızın söyledikleri geldi.

Özetle;
Hayat ve yaşamaya çalışmak zaten bir saçmalık, e zaten sonunda da ölüp gideceksin. Saçmalığa da saçmalıkla cevap vererek başkaldır ve yaşamaya çalış. Gerçek başkaldırı intihar değil, yaşamaktır.

Belki de bu kadar basittir.

cem adrian

80 şarkılık mücevher albümü müthiş olmuş.

Favorilerim;

Fatih Erkoç'un harika sesiyle seslendirdiği, aranjörü Kerem Görsev olan 'ilk ve son kez'
https://youtu.be/4iTsPWAyJRs?si=rTa2Wnd-ZCf33IwV

Hüsnü Arkan'ın seslendirdiği 'yalnız adam'
https://youtu.be/9vgbayTfEh0?si=fwYtuJAdgteYHatG

Birsen Tezer'in seslendirdiği 'bükülüyor zaman'
https://youtu.be/oGXbN7Rf7X8?si=MM_15_NVYrJ-LPEJ

Göksel'in seslendirdiği 'özledim'
https://youtu.be/DSeohFCRfag?si=Ju54uo4zcX3G3ySI

Eylül Ergül'ün seslendirdiği 'beni affet bu gece'
https://youtu.be/iWiP6rHCc3g?si=l3RtMdMmxYr70gzN

Gaye Su Akyol'un seslendirdiği 'yalnızlık senden daha çok seviyor beni'
https://youtu.be/Pv6Ss_pql0I?si=-2Mr9YM7h0oKSdsx

Ayten Alpman'ın seslendirdiği 'hani bazen'
https://youtu.be/JS-ptJxWp58?si=a9IGmd8dp64jLtie

Ve kendisinin seslendirdiği 'unutulmuyor'
https://youtu.be/D6ILLBSNPeo?si=PKpVV5LBI7YGgvM4

Bu sıralamayla dinlediğinizde bütün gece ağlama garantili, test edildi, onaylandı..

yol fotoğrafları

görsel

hayatı sorgulamak

Şuan zifiri karanlığa karşı sorguluyorum.
Ama, karanlık da bir manzara bence.
Böyle kendi kendine renklendirebildiğin bir manzara.
Hoş, bende pek renk yok son zamanlarda, olsun. Alışkınız aw.
Sorgulara dönecek olursak sonu bir yere varmıyor.
Bazı şeyler ne yaparsan yap olmuyor, olacak olanı istemesen de sonunda o oluyor.
Hayat mı?
Çok gereksiz. Umarım tekrarı yoktur.

gecenin şarkısı

https://youtu.be/fkCVjC3i9l8?si=fbvy0jJojJeQr8XK

"Bırakıp da gitmem sanıyordun seni,
Acımasız gerçekler zorladı buna beni."

iki kadın arasında kalmak

"Iki kadın bir adam, aşk çekilir aradan.
ikimiz de severken ya ondan geç ya benden. "
demiş Yıldız ablamız.

gecenin şarkısı

https://youtu.be/LnkirQkc5pE?si=uGDJu30TWpCj2S3x

"Kimsem yok, senin yüzünden."
Yani diyor ki, sen yoksun, kimsem yok.
Geriye kalanlar pek bir şey ifade etmiyor.

Haklı..

sabırsız olmak

Kötüdür, kisiye hayatı zindan eder ama hayat zamanla çok güzel eğitiyor insanı bu konuda.

düşün ki o bunu okuyor

Seni çok seviyorum, hâlâ.
Sana rağmen.
Hoş, ne kadar seversen sev, karşındakinin anlayabildiği kadardır sevgi de.

Ben seni, onca zamana, onca olan bitene rağmen cüzdanımdaki fotoğrafının yerini değiştirmeyecek kadar, çok özlediğim ve dayanamayacak hale geldiğim zamanlarda fotoğrafını göğsüme bastırarak saatlerce ağlayacak kadar çok seviyorum, hâlâ.

"Çok sevmek bana zarar veriyor," derken, hayatımda var olan tüm insanlara, sevginin nankörü olan birçoklarınaydı lafım, sana değil.

Ben seni, tüm kalp kırıklıklarıma rağmen çok seviyorum hâlâ. Yanımda olmayışın, bunca şeyin oluşu ve aramıza bunca zamanın girmesine rağmen.

"Bazı şeylerin düzeleceğine dair umudumu kaybettim," derken hayattan bahsetmiştim oysa ki, sensiz manasız olan hayata, ve geleceğe.
Şarkının da dediği gibi 'gözleri görmeyen birine gökkuşağının renklerini anlatmak kadar manasız' olan hayataydı.

Aslında bir çoğu, sana kavuşamıyor olmanın ve bunların yaşamış olmanın üzüntüsü.
Anlamadın, anlamıyorsun.

Ben hâlâ her anda, her sohbette seni düşünecek kadar, seni anlatacak kadar, senin dışında bir ihtimalden nefret edecek kadar çok seviyorum seni.
Anlamıyorsun.

Canımı daha çok acıtmaksa eğer amacın daha fazlası yok, üzgünüm.
Daha fazla acıtamazsın.

Ben hâlâ çoğu gece rüyamda seni görecek kadar, hâlâ her gece bize ağlayacak kadar çok seviyorum.
Anlamıyorsun.
Olsun, asıl senin canın sağolsun.

Ben mi?
Dediğim gibi, şu sıralar en son umrumda olan şey canımın sağ olması.
Benim canım sağ falan olmasın artık, lütfen.