bugün

entry'ler (316)

lionel messi

"iddia ediyorum; iki bacağını da kopartın hiçbir şey yapamaz."

hıncal uluç

sana vereceğime çalı çırpıya sürterim

"eskiden buralar hep çalılıktı..."

yatmadan önce 100 çalı darbesi by melissa p.

2007 yılının en beğenilen entry leri

bir umume hizmeti değil, yıllar sonra dönüp baktığımda, 2007 yılında hangi entry'leri beğenmişim, oylamaya veya tebrik etmeye değer bulmuşum diye kendime bir hatırlatma olarak, bir sıradan bağımsız, karışık şekilde...

2007 yılında girilmiş en beğendiğim 50 entry:

(bkz: aşık olunan kadından ayrılmak zorunda olmak/#1495105) *
(bkz: galatasaray/#2771805) *
(bkz: sevgiliyi uyandırma yöntemleri/#1739198) *
(bkz: bir askin israf olmasi/#1113267) *
(bkz: eylül/#3618259) *
(bkz: bir övgü kelimesi olarak piç/#2077853) *
(bkz: 13 aralik 1980 erdal eren idami/#2305805) *
(bkz: sezar salatasi/#2756268) *
(bkz: saçmalamada sınır tanımamak/#1561125) *
(bkz: uludağ sözlük hakkında ne dediler/#2771762) *
(bkz: kıyamet koparken uzayda mahsur kalan astronot/#1865248) *
(bkz: masmavi bir gokyuzu ve hayat duslemek/#1150282) *
(bkz: yavuz sultan selim/#2442470) *
(bkz: bilim icin soyunurum/#2683218) *
(bkz: erdal eren/#2528815) *
(bkz: basligi anlamadan entry girmek/#2092759) *
(bkz: erken secimde akp nin 400 milletvekili cikarmasi/#1615878) *
(bkz: pink floyd/#2174073) *
(bkz: cumhurbaskanini deniz seki secsin/#2131826) *
(bkz: kızla sevişirken duvardaki postere bakan erkek/#2115903) *
(bkz: atlas shrugged/#701562) *
(bkz: 22 temmuz da oy atarken hatirlanasi sozler/#1890094) *
(bkz: ansiklopedinin arasina porno cd saklamak/#1740349) *
(bkz: the beatles/#1423901) *
(bkz: bir dal sigaranin hayattan 15 dakikayi almasi/#1651181) *
(bkz: iz birakanlar hep gidenler oldu/#2540793) *
(bkz: kerhane/#2687773) *
(bkz: oyle bir hayat yasadim ki/#1221810) *
(bkz: ufuk uras/#2595697) *
(bkz: deniz baykal/#1601805) *
(bkz: michael scofield in lost adasina dusmesi/#2086055) *
(bkz: girerken degil cikarken selamun aleykum diyen kisi/#1500056) *
(bkz: romantizmin doruklarinda gezinen aglak yazar/#2186824) *
(bkz: bu bir intihar mektubudur/#1304163) *
(bkz: pkk nin elinde esir olan turk askerleri/#2512815) *
(bkz: apo nun turkiye ye verilmesinin sebebi/#1357321) *
(bkz: sözlük yazarlarınınn otobiyografileri/#1175516) *
(bkz: komik porno dergi basliklari/#2665393) *
(bkz: yurt disi/#1432861) *
(bkz: hrant dink in ayakkabilari/#1179504) *
(bkz: askerlik hizmeti sırasında terörist avlamış insan/#1739924) *
(bkz: ermeni cocugu/#2379374) *
(bkz: hayatindaki herkesin cekip gitmesi/#2233842) *
(bkz: dövme yaptıranların ömür boyu cenabet gezmesi/#1490615) *
(bkz: ben bu yazıyı sana yazdım/#1321982) *
(bkz: erotik hikayeler/#2207657) *
(bkz: ben bu yazıyı sana yazdım/#1443531) *
(bkz: fethullah gülen/#1858916) *
(bkz: sözlük yazarlarınınn otobiyografileri/#1177628) *
(bkz: ikinci cumhuriyet/#2642778) *
bir başka bakınız olarak: (bkz: 2008 yılının en beğenilen entry leri/#4442114) *

nokta konmuş bitmiş en güzel hikayem

noktalar, yeni cümlelerin önüne konur.

balık

'buraya "balık" ile ilgili entry gir'iyorum. peki.

yani, yine de kıyamıyor, yine de aklını başına devşiremiyor insan, bir şekilde deneyiveriyor. arabesk bir ruh hali içinde, mutlu ol yeter'cilik oynuyor. balığın göz yaşı denizde belli olmaz diye avutuyor kendini ama, yalan söylüyor.

"but it's ok to eat fish
cause they haven't any feelings"
kurt cobain. *

"sevmiyordur, ama zamanla sevecektir."

"kızlar ve balıklar arasındaki 24 benzerlikten birisi: ikisi de parlak objelerin cazibesine kapılırlar."
barney stinson. *

e aslında hepimiz aynı bokuz?!

"takıl ağıma canım, tadına bakacağım"
kaan tangöze. *

yaşamak bazen böyle bir şey. çok büyük balık var, çok olta yemi var, hafızan kısıtlı, unutuyorsun. yapamam deyip, en kralını yapıyorsun. zaman geliyor, en iyi balığın oltanın ucundaki olduğunu sanıyorsun. zaman geliyor okyanustan çekiniyor, korkuyorsun, güvenli bir liman arıyorsun. bilmiyorsun ama, gerçekten bilmiyorsun, sen o akvaryuma girdiğinde, yine okyanusun içine konulacak ve eskiden gezdiğin sulara bakacaksın akvaryum camının arkasından.

"afiyetle yenmişim"
fazlı teoman yakupoğlu. *

ve yaşıyoruz güzelce, güya "oh ne rahat". başka türlü bir şey'i her arayan bulacaktır sonunda, bunu da biliyoruz. yine de ki, ben o yine de'nin ağzına sıçayım, gitmek değil, kalmaktan ziyade problemler var, yol uzun, yol meşakatli ama gerçekten yolu seviyorum. gidiyorum da bir yandan, daha doğrusu kalmıyorum.

"why should i stay here?
why should i stay?"
jonny greenwood. *

kıyamıyor ama ulan bir yandan da kızıyorum işte bazı şeylerin böyle adice olmasına. gelmişler, görmüşler, avlanıp, gitmişler. büyük balık, küçük balığı yer demişler, afedersin ama bence bok yemişler.
susmayı beceremiyorum, allah belamı versin. senin için söylüyorum desem yemezsin ama küçük balığı afiyetle yemişsin maşallah. akvaryumunda başarılar, kirli suyunda parıltılar. hadi eyvallah.

"balık hafızaya iyi gelir"
demet dökmeci. *

sevgiliyle duş almak

(bkz: kısırdöngü)

aşkım gelirken kırbaç al diyen kız

işte o insan gelsin benim arkadaşım olsun.

lost hakkındaki asılsız dedikodular

bütün bunlar jack'in havaalanında uçak beklerken gördüğü bir rüyaymış. uyanınca "ne uyumuşum arkadaş" diyecekmiş.

ha bi de sawyer'ın ki bamya kadarmış.

god is love

(bkz: god is gay)

erkeklerden erkeklere tavsiyeler

"be the best
no negativity,
no weakness,
no acquiescence to fear
or disaster,
no errors of ignorance,
no evasion of reality."

jeff

muhteşem üçlüler

"sex drugs and rock n roll" dediydi bir abimiz zamanında.

abimiz* kolon kanserinden öldü sonra, ruhu şad olsun.

20 mayıs 2009 shakhtar donetsk werder bremen maçı

allahım, o ne muhteşem bir geceydi öyle!

bir yanımda ukrayna'lı hanımlar, bir yanımda dünyanın en güzel biralarını içen almanlar. istanbul'da hava muhteşem, sahada futbol inanılmaz. şampanyalar ikram ediyorlar bana tribünde, ortam kopuyor. dans dans disko disko. kafalar bi' milyon olmuş. tribündeki herkes beni çok seviyor. hayatımda hiçbir yerde, hiç eğlenmediğim kadar, hiç eğlenemeyeceğim kadar çok eğleniyorum. lena, sveslana ve elena beni akşam kaldıkları otele davet ediyorlar. meşhur alman birası tucher'ın bremen'li sahibi yanımda, "oğlum" diyor "seni çok sevdim, bütün servetimi ve malvarlığımı sana bırakıyorum". hemen bir yanımda ozan çolakoğlu var, "sizin albümün aranjesini ben almak istiyorum, muhteşem insanlarsınız" diyor. aman allahım, keyiften, mutluluktan ve eğlenceden öleceğim. bu gece hiç bitmesin istiyorum.

yani özetle; verdiğim her kuruş para ve ilk başlarda galatasaray'ımın muhteşem performansı üzerine, "bir umut" diyerek gaza gelerek aldığım dört bilet için "feda olsun" diyorum. muhteşem bir gece oluyor. paramın yüzde kırkının fenerbahçe kasasına girdiğini öğrenmek bile inanılmaz bir mutluluk kaynağı oluyor benim için.

sonra bir "goool" sesiyle uyanıyorum. üstüme dört sarhoş hans atlıyor. boynumda bursaspor atkısı, üzerimde donetsk sahaya çıktığında derin bir "hastir" çektiren ve korkutan turuncu galatasaray formam var. etrafta sarışın görmekten kusacağım. bremen'in golünü kutluyoruz, "das"lar "ayne"ler arasında. bir taraftan fenerbahçe, bir taraftan da galatasaray tezahüratları yükselirken, bir ara gençlik marşını bile söylüyoruz. shakhtar donetsk kupayı alıyor, ben de 55.000 sarhoş sarışının arasında uyuyarak çok büyük bir bok yemiş oluyorum. içeride su 10, kola 20 tl. lucescu kupayı eline aldığında "bunu neyden yapmışlar lan, dökme demirden mi acaba" dermiş gibi inceliyor bi' ara, maziyi hatırlıyorum ve hayat devam ediyor b'olum. ağzımıza sıçayım.

hüzün kovan kuşu

ne şehrin her yanındaki güvercinler, ne vapur güvertesinden simit attığım martılar, ne sesine uyandığım bülbüller, ne de kendi küllerinden doğan anka kuşu. gönlümün favorisi hüzün kovan kuşu'dur. sadece masalda değil, aslında herkesin hayatında mutlaka bir tane vardır. ben ona genelde anne* demeyi tercih ederim.

intihar etmeden önce kafadan geçenler

intihar etmememe sebebiyet verecek düşünceler bütünü.

yok hayır, muhteşem şeyler aklıma gelecek ve "hayat yaşamaya değer be abi" diyeceğimden değil, o kadar uzun sürer ki, bu kafamdan geçireceğim şeyler ve daha önemlisi vedalar, muhtemelen intihar etmeden önce ecelimle ölürüm.

çıktım cama, yahut elimde bir siyanür hapı, ne bileyim bi' revolver falan, başlarım sayıklamaya:

"hoşçakalın sevdiklerim;
dört mevsim, yedi kıta, mavi gök...
bütün doğa hoşçakalın...
hoşçakalın sevdalılar,
çocuklar, üniversiteliler, genç kızlar,
sonsuz uzay, gezegenler ve yıldızlar,
hoşçakalın...
hoşçakalın senfoniler, oyun havaları,
sevda türküleri ve şiirler.
bildirilerimizin ve seslerimizin yankılandığı şehirler.
dağlarında yürüdüğümüz toprak,
yalınayak eylem adımlarıyla geçtiğimiz nehirler hoşçakalın...
hoşçakalın ağız tatlarım;
sıcak çorbam, çayım, sigaram...
kazağımı, eldivenlerimi, ayakkabılarımı,
ve kalemimi, ve saatimi,
ve şarkılarımı bıraktığım sevgili dostlar
hoşçakalın, hoşçakalın.

hoşçakalın anılarımı bıraktığım insanlar,
mutluluğu için dövüştüğüm insanlar,
yedi bölge, dört deniz,
yedi iklim, seksenbir şehir,
okullar, mahalleler, köprüler, tren yolları...
deniz kıyıları, balıkçı motorları, takalar,
asfalt yolu boyu dizilmiş fabrikalar,
ve işçiler ve köylüler...
hoşçakal ülkem
hoşçakal anne, hoşçakal baba, kardeşim,
hoşçakal sevgilim, hoşçakal dünya,
hoşçakalın dünyanın bütün halkları, "

sürer gider bu böyle, intihar nefs-i müdafaa olduğu kadar, hatırlatma sürecidir en nafilesinden.

allah

atmosferin arkasında ne var? uzay boşluğu, gaz bulutları, spiraller, kara delikler, galaksiler, yıldızlar, gezegenler, meteorlar. nereden biliyorum? gördüm. ne zaman? beş yıl oluyordur, teleskopla bakalı. ya değiştiyse?

olabilir bence.

küba diye bir memleket varmış komünizmle yürütülen. vay be!
e ben liberal kapitalist sistemde, sigortasız bir vatandaşım. hiç komünist ülke görmedim henüz. küba'ya da gitmedim. bence mümkün de değil. o yüzden küba'da yok.

neden olmasın.

brian molko geymiş. e biz sevişmedik ki? nereden bileceğim. görmek gerek tabi. tabi tabi. bir parça bok da yemedim ama tadının iyi-kötü nasıl bir şeye benzeyeceğini biliyorum mu dedin? sen de haklısın. ben de haklıyım. bence biz hepimiz haklıyız. haktan gelen, haklıdır. zaten hak nedir ki, kim belirler. adalet mi? adalet kim? ben miyim? değilim. ben miyim.

ey okuyucu, belki de burada böyle satırlar yok, tamam satırlar var diyelim, belki kabloların diğer ucunda ben yokum. tesadüfen dizilmiş harfler dizisi, bilemeyiz değil mi? yazarken gördün mü beni? yok. peki beni böyle sevebilecek misin? sebepsiz ve sonuçsuz.
sevgili mümin kardeşim, umarım ki beni böyle sevebilirsin. umalım ki anlıyorsundur.

inanmak için görmek mi gerekir sence peki görmek için inanmak mı?

pelin batu

...

kız çok güzel, latif, şirin.
hem kitap kurdu, hem bir ahu
venüs mü desem afrodit mi?
eli yüzü düzgün bir içim su.

elbette ki, feminist bir kız, metafiziğe de inanmakta...

bir kusuru var yalnız kızın,
biraz entel takılmakta.
optimist, hem de pesimist bir kız.
idealizmi de savunmakta.

teoride desen zehir gibi.
pratik dersen sallanmakta.
bazen "ben hümanistim" diyor
bazen rasyonalist oluyor.

e tabi, değişik bir psikoloji, bir felsefe, idiotloji, evet.

matmazel anladınız mı, fransızca'ya çevireyim mi?

çocukluk dönemi sanrıları

nefis bir insan olacaktım ben. her şey istediğimiz gibi olacak, büyüdükçe dünya daha da muazzam bir yer haline gelecekti. hayat hani yazın öğle uykusuna yatırıldıktan sonra güneşle uyanmanın mahmurluğu gibi bir şey olmalıydı. bizi çok seven insanlar hep yanımızda olacaktı. hayat esrarlı bir bilinmezlikti...

bilinmezlik büyümemiş suratlarımız, ellerimiz, kollarımız, bacaklarımızdı. tohumduk, ne biçim açacaktık.
her sey kolay ve olması gerektiği gibi olacaktı.

mutlaka acayip maceralar yasayacaktik, dünya bizi bekliyordu, biz büyüdükten sonra çok şaşıracaktı. pişmanlık diye bir sey var mıydı? ünlü bir şarkıcı, astronot, iyi bir dövüşcü olacaktık. filmlerdeki kahramanlar gibi olacaktık. hep arkadaş kalacaktık. bir kisiye aşık olacaktık, o da bize olacaktı, çok mutlu olacaktık. iyi bir futbolcu, uzun boylu bir basketçi, yerlere kadar uzanan süslü elbiseler giyen insanüstü kadınlardan olacaktık.

dünya bizim büyümemizi bekliyordu.

*

gelecek bir sonraki sevgiliden beklentiler

gelirken kendini de getirsin.

aşkım

oysa, ne de güzel bir kelimedir.

freelove

anlayamadığım şarkı.*
not: bu entry'de kullanılan yıldız, hakikaten yıldızdır. parlar falan.