bugün

entry'ler (335)

öğretmene aşık olmak

bu zamanlarda tam tersi olan durumun revaçta olmasıdır.

bir şiir seç kendine

enis batur dedim ya aferin dedim ya (bkz: sessiz sinema) dedim ya :

yordu bütün yıl bizi işler
ve ilişkiler: buraya ondan geldik.
korkmuştuk korkularımızdan,
coşkularımızdan bıkmıştık,
ne yavaşlıyor ne de hızlanıyordu
çarklar, kimseye rastlamıyorduk,
kendimize bile: buraya ondan
gelmiştik.

bulduk aradığımız yeni oyuncuları,
öğrendik ve öğrettik basit ve karmaşık
kuralları, neden böyle oldu pek
anlayamadık: kağıtlar ve zarlar,
pullar ve kibrit çöpleri atıldı
tek tek bir köşeye: bir gençlik
oyunuydu, benimsedik birden.

kamera kontrol, döndü makaralar
geceden geceye: rolden role girdik
gördüğümüz, görmediğimiz filmlerle;
güldük beceriksiz bir anlatıma, usta
bir kavrayışı içtenlikle alkışladık,
mimikler ve jestler arasında başka
durumlara ve kişilere öykündük:
buraya ondan gelmiştik.

kimbilir kim hatırladı piyanoyu
içimizden: bıkmıştık sinemadaki
sessizlikten. biraz buruk, çokça
esrik, kendimizden koparak yattık
sonra o gece. buraya ondan mı
gelmiştik: uyandık erkenden,
yeniden seslendirdiğimiz filimde:
yabancıydik şimdi giyindiğimiz
kişiye, tıpkı gelmeden önce.

aşk ve gurur

eskiden startv de nejat işler ile başak köklükaya'nın oynadığı saçma salak bir dizidir.

eski sevgiliyle karşılaşmak

genellikle anlıktır. selam verme süresi bile olmaz.

türkiye de sansür isviçre gündeminde

gerek basın yayın organlarında gerekse, internet sitelerinde uygulanacak internet kelime yasaklaması isviçre'de trajik komik olarak değerlendirildi.

"çin, küba, iran ve afrika'daki diktatörlükler gibi türkiye'de internet'e sansür koyacak" şeklinde verilen haberlerde konunun kelimelere kadar indirgenmiş olması tuhaf olarak nitelendirildi. 138 kelimenin yasaklanmış olmasının, tıpkı 1967-1974 yıllarında yunanistan'daki askeri cuntanın z harfini yasaklamasına benzediği söylendi.

isviçre'nin önde gelen gazetelerinden baslerzeitung jan keetman imzasıyla verdiği haberde, konuya çok geniş yer ayırdı. haberde, türkiye'de türkiye'deki basının bağımsız olmadığı vurgulanarak, hapishanelerde 60 kadar gazetecinin bulunduğuna dikkat çekildi.özellikle nedim şener ve ahmet şık'ın tutuklanmalarının fetullah gülen hareketine muhalefetle ilişkilendiren haberde özetle şu görüşlere yer verildi: "türkiye, tıpkı , çin, küba ve iran gibi büyük bir internet sansürüne gidiyor. aileyi ve çocukları korumak adına yapılan sansürde, internet sürücülerinde belli kelimelerin bulunması halinde kullanıcılar o siteye giremeyecekler. bundan önce de türkiye'de uzun süre youtube giriş çeşitli nedenlerle yasaklanmıştı.

"basın özgürlüğü yalnızca bu anlamda sınırlı değil. bunun yanı sıra 60 gazeteci halen çoğu tutuklu olarak hapishanelerde bulunuyor. ayrıca iki sene önce büyük gazetelerden sabah, başbakan erdoğan'a yakınlığı ile bilinen çalık grubuna geçti. bunu şu sıra yapılan, milliyet ve vatan gazetelerinin satışı izledi. hürriyet gazetesinin de sırada olduğu bildiriliyor."

kedilere pisi pisi diyen bebek

acınası beyin yapısı olduğunu sandığım ve aksine dair hiçbir gösterge göremediğim vasıfsız bir yazardır.

gecenin tek şarkılık özeti

seni düşünmek güzel şey.

vücuda dövmesi yapılabilecek sözler

hazardous (tehlikeli)
le troisième événement de l'impossibilité (üçüncü halin imkansızlığı)

yanlış anlaşılmış şarkı sözleri

(bkz: rockçı serpil)
sweet dreams a aummbubnmmmmmm

sevgilinin kolları

gözler kapalı olduğunda nefesi nefese verme hissini hissettirir.tanımlanamayan karın hoşluğuyla mayhoşluğu bir arada yaşatan uzuvlardır kendileri. özlenesidir. kolay alışılandır.

tek kelime ile şehirler

eskişehir = aşk

internette tanışılan birine aşık olmak

dangalaklığın daniskasıdır.tecrübeyle sabitlenmiş acınası bir salaklıktır.

sevgiliden mesaj beklemek

an itibariyle gerçek kesit gibi yaşanan takıntılı bir olaydır.

1 bardak kola ya 2 5 tl vermek

50cl biraya 7 lira vermekle eşdeğerdir.
salaklığın daniskası olsa da vazgeçilmez mekan enayiliklerindendir.

kaybedenler kulübü

sinema mantalisinde türkiye için oldukça yüksek bir basamak atlatan bir film bu. kesinlikle tavsiye ederim.

filmden :
hiç birisinin sana sahip olduğunu düşündüğün oluyor mu yada bir şeyin?
evet evet farkettim bunu...
her farkettiğimde de gitmek istedim. bazı insanlar aile kurmaya önem verirler yani buna değer verirler. bazılarıysa başka bir takım şeylere değer verirler bunların değer verirken niye değer verdiğini düşünmez bile toplumun içinde erimiş olan birey. toplum koleje girmeyi bir değer olarak sunduğu için artık o kişiliğini yok sayma halidir. koleje girmek için yarışır, üniversiteye girmek için yarışır,iyi bir işe girmek için yarışır, güzel bir kadınla evlenmek için yarışır devamlı bir yarış ve kazanma zorunluluğu
aslında kazanmak nedir ki. en büyük zaferi kazandığında bir antonius olduğunu düşün. paris'e geldiğini ve otakın altında ve bütün insanların senin altında olduğunu düşün. ve gücün en üstünde olduğunu. yalnız kaldığın o anda n'oldu be şimdi n'olacak diyorsan kaybedensin sen, kaybetmişsin. yani o anda en büyük zaferin içinde kaybetmişsin.
peki bunun farkında olmak ıııı yaşlı bir kızıl derilinin dediği gibi;" hayatın bize sunamadıklarını mı sunar" yoksa bir radyo dinleyicisinin dediği gibi " sanat diğer tüm şeyler gibi seks için midir".
yaşlı bir kızıl derili ne kadar yanılabilir?
bazen yanılabilir
bazen susar
bazen konuşmak ister
bazen dinlemek ister
bazen yalnız kalmak ister
bazen arkadaş ister
bazen gitmek ister
bazen gider bazen
bazen gidemez
bazen hiç gidememekten korkar
bazıları sonsuz neşeye doğar
bazıları sonsuz geceye
bazen ölürsün
bazen ölemezsin
bazen bütün koşullar uygunken bile ölemezsin
bazen kendinden uzaklaşmak ister insan
bazen gidersin sırf dönebilmek için
bazen ağlarsın baya
bazen ağlayamıyorsun baya baya
bazen içiyorsun
bazen çok ama çok fazla içmek istiyorsun da
bazen sen zaten içmeye gidiyorsun
bazen acıbademden taksiye biniyorsun kadıköye diyorsun
bazen yüzüne bile bakmıyor
bazen bi kadın geliyor oturuyor karşına ve ağlıyor
kadınlar hep ağlıyor
bazen bi kadın sana "en çok korktuğum şey bir kadının gözyaşıdır" diyor. kendi adına eğer çok sevdiysen diyor eğer çok sevdiysen oysa bilmiyor ki sevmekte bir an'a ait.
herşeyin başı su.
felsefeninde...

oğuz atay

post yazalım mı olric ?
yazalım efendimiz..
ne yazalım olric.?
yazdınız bile efendimiz ..
olric benimle kafa bulma ağzını burnunu kırarım .
kırdınız bile efendimiz .. (bkz: tutunamayanlar)

anarşizm

er ya da geç bu ülkenin insanları fark edecekler ki hükümetleri onları s.kine takmıyor. hükümet sizi, çocuklarınızı, haklarınızı, refahınızı ya da güvenliğinizi umursamıyor. kısaca sizi takmıyor. gözü kendi gücünde. mümkün olan her yolla koruyup genişletmeye çalıştığı tek şey bu. bana göre, mevzu haklar olduğunda ikisinden biri doğrudur: ya sınırsız hakkımız vardır ya da tek bir hakkımız bile yoktur.

kişisel tercihim sınırsız haklardan yana. diyorum ki, mesela, canımın istediği her şeyi yapmaya hakkım vardır. fakat eğer benim sevdiğim bir şeyden hazzetmiyorsanız beni öldürmeye hakkınız var. yani bir dahaki sefere puştun biri gelip 'böyle düşünmek için hakkım var' dediğinde, 'hadi ya! benim de hakkım olan bir düşüncem var ve bu da senin böyle düşünmeye hakkın olmadığıdır.' deyin

her şey güzel olacak

(bkz: zira aşık zat-ı ali)

ben bu yazıyı sana yazdım

23:23
11.02.2011
eskişehir

en olmadık yerimden günaha boyanıyorum. sormasınlar "neden?" diye. yanıtsızlık aldı başını yürüdü;bense bendeki ağrıya sarılıp uyumakla mükellefim.
sarktığım gün dönümlerimle sana doğmak için hadım ediyorum duygularımı,benliğimi beceren hislerimi. aşk geliyorum demez,geldiğinde de gitmek bilmez.geceden özür diliyorum işte ! birin ikinin hesabı olmazmış.
kurumuş aslında yeşeren sevişmeler. susmak;kalbimi kesip kesip yerine yağmuru saplamak gibi...

"senli susuşlarımın gölgesinde serinlemeden yanışım.
yığılıyorum göz önünde tırnaklarımın üstünde,
i;çimden avaz avaz konuşuyorum da
göz rengini hatırlamıyorum çağrı."

sana kendimi satın aldım oyalamak için yalanı.zafer çığlıklarının en yeniğini atıyorum gecelere de bir adam çiziyorum aynalara artık. şimdi bana bir yalan sakla ve oyalansın satılmış ruhlarım. saçma sapan esaretim olsun diye beslemedim ben göğüslerimden seni.
bir kadın bulma kendine ansızın. kimse bakamaz sana ben gibi içine. gözlerimdeki aşkı naylon havaya üfledim belki sana gelir. sen anlarsın ya adi nefesleri...
kötü adama iyilik yaparsan maraz doğarmış. ben sana ne mi iyilik yaptım? tuttum sana aşık oldum. ama olmayacaklarla başlayarak sonun başlangıcına kısa metrajlı bir film ve farkında olmadan sonsuz bir bağ ile biten bir son...
(bkz: ecesara)

irlanda

irlanda... perilerin ülkesi... üzerinde fazla düşünemediğim, sanırım doğasına fazla el değmemiş, gri - beyaz bulutlarla örtülmüş, çoğu zaman yağmurlu, beyaz tenli, çilli ve hatta sarı kirpikli insanların ülkesi... bir de ira tabii.
(bkz: kiss me i m irish)
(bkz: aşığıyım)