bugün

entry'ler (405)

nasıl hissediyorsun

Büyümüş.

erkeklerin daha dedikoducu olması

bazı konularda cidden doğruluk payı vardır. kızların saçlarını başlarını, giyim kuşamlarını ve özellikle yağlı boya gibi makyajlarını aralarında oturup seyrederek eleştirmeye bayılırlar. hatta bir gün onların arasında oturursun, unuturlar yanlarında olduğunu ve acımasızca dedikoduya başlarlar. o günden sonra tırnağının uzunluğundan tut giydiğin iç çamaşırının askısına kadar dikkat edersin.

erkeklere yakışmayan şeyler

fön çekilmiş uzun saçlar hatta daha da beteri at kuyruğu.

bencillik

seven birine "çok yorgunum kalbim de kırık beni iyileştir" demektir bencillik.

seksi şarkılar

the xx - night time

http://www.youtube.com/watch?v=ItX2cntpWtE&feature=youtu.be&feature=share

güvenmek

nadiren yaşadığım güzel duygu. eksikliği, çoğu özelimi en yakınımdakine bile çok zaman sonra açmama ve bazı şeylerin altında ezilmeme sebebiyet verir. hatta çoğu şeyi kendime saklamama ve bunun doğrultusunda yanlış anlaşılmama neden olur bu duyguya sahip olmamak. sonu nereye gider bilmiyorum.

aşk

aşk adaletsizliktir. en derin aşkını sadece bir kişide yaşarsın 'o' seni öldürür ve gider... düşünürsün yine bu kadar sevebilir miyim diye ve daha az sevdiğine razı olursun...

eski sevgili

eğer bu eski sevgili hem sizi durduk yere terkeden hem de sonrasında sizin mutluluğunuzu görüp orada burada yazık yakıştıramadım nidalari atan türdense soyu kurumalı.

ben bu yazıyı sana yazdım

bir sen kaybetmemek adına kaç ben kaybettim

artık sayamıyorum

her gelişin bir öncekinden acı

her gidişin bir sonrakinden sancılı oldu

giderken dilime düşmeyen sözler

ardından kurşun olup yüreğime düştü

her bir ayrı adresten ayrı yaralar açtı

yarin kaçak gidişlerine vurgun yüreğimde

kaç yara var artık sayamıyorum…

yıllardan sonra bugün karşıma çıktın

tellerine bahar rüzgarı estirdiğim saçların

hazan rüzgarı yemiş gibi darmadağın

gülüşüne bin can adadığım gamzelerin

boran yemiş kumsal misali hüzünbaz

ve kuytusunda kaybolduğum gözlerin

bir orman kadar sessiz , bir deniz kadar hırçın

ben sana

sen unutmaya sevdalı bir yürekle

öylece gittin

sadece gittin

aynı yıllar önce yaptığın gibi

ardına bakmadan için acımadan

sadece gittin…..

koşmak istedim ardından

yaralı bir yavru ceylanın

annesine koştuğu gibi

sığınmak istedim

fırtınadan çıkmış bir gemi gibi

kollarının limanına

sövmek istedim seni bana hasret

beni sana gurbet koyanların

dinine imanına...

ama yapmadım

yapamadım…

yıllar önce özleme açılan kollarımı

hasrete saran

vuslata çıkan rüyalarımı

gurbete yoran

seni seviyorum diyen dilime

özledim sözlerini düşüren

sevgi makamında duygularıma

hicazdan beste yapan

sen değil miydin...

koşmak istedim ardından

yaralı bir yavru ceylanın

annesine koştuğu gibi

yapmadım yapamadım

oysa ben yıllar yılı

ellere diken iken

tek sana gül açandım

bir canım deyişine

bin canımı katandım

sevmeler hafif kalır

haşa sana tapandım...

sen ise geçip gittin

sadece gittin.

ardına bakmadan ; için acımadan

ben sana

sen unutmaya sevdalı bir yürekle

sadece gittin..

şimdi artık sana gel demeyeceğim

özledim , yar demeyeceğim

kollarına al demeyeceğim

yanımda kal demeyeceğim

üzülme ;

artık adını anmam

ilk gidişin gibi yanmam

merak etme!

sana şiirler yazmam artık

sana türküler yakmam

bir eylül akşamı sırılsıklam sokağından geçip

seni ağlatmam...

dedim ya

bir sen kaybetmemek adına

kaç ben kaybettim artık sayamıyorum

ama şunu unutma

artık seni kazanmak adına

benliğimden bir an dahi kaybetmeye

tahammülüm kalmadı.. *

nefret edilesi hitap şekilleri

(bkz: balım) ve (bkz: tatlım)
özellikle erkekler kullanınca cinlerim tepeme çıkıyor. erkek önüne gelene balım der mi ya erkek olun biraz.

kişinin ilkokuldaki haline tavsiyesi

git kaşını aldır.

aşk

en zor bulunan en zor başlayan en zor biten, katlanilmasi en zor acidir aşk. aşk zordur.

terk eden sevgili

daha sonra paşa paşa arar pişman olur gurursuzlaşır iyice dibe düşer.

bir erkeğin en çaresiz olduğu an

kendisi terk etmiş olduğu halde eski sevgilisini aradığı ve pişmanlıktan kıvrandığı an.

eski sevgili

aylar sonra durduk yere gecenin bir yarısı arayıp can sıkan huzur kaçıran adi şerefsiz karaktersiz bir şey.

eski sevgiliye karşılıksız aşık olmak

uzun yıllar yalnız kalmaya itecek olandır. *

nothing else matters

hiçbir zaman dinlemekten bıkmayacağım, sözleri net bir şekilde içime işleyen parça.

ders programı

benimki mükemmel olandır. cuma'm boş, salı çarşamba 1 er ders, pazartesi perşembe 2 şer oh mis.

birine inanmanın bedeli

yalnızlıktır.
hüzündür.
güvensizliktir.
inanamamaktır.
bencilliktir.

marc anthony

kendisini ilk defa bu sezonki 'rain over me' parçasıyla dikkate aldığım ve sevdiğim kişidir. ilişkimiz bundan ibarettir kendisiyle.