bugün
- yaşamak için çalışmak zorunda olanlar10
- hindistanda türk malı boykotu12
- makarnayı bir üst noktaya taşıyan küçük detaylar9
- escort kadınla kondomsuz ilişkiye girmek15
- 21-22 mayıs 2025 aykolik masklavi istanbul zirvesi10
- yurt dışına çıkmak iyi mi kötü mü11
- galatasaray taraftarı18
- gazze bombalanırken müslüman ülkeler ne yapıyor14
- dünyanın en iyi sebzesi13
- anın görüntüsü12
- ilk yoğurt nasıl yapıldı26
- en son ne yediniz12
- galatasaray11
- akraba evliliği tehlikeli midir33
- gençlerin evlenmek istememesi14
- şampiyon galatasaray26
- jose mourinho9
- gecenin şarkısı8
- 19 mayıs atatürk'ü anma gençlik ve spor bayramı19
- 19 mayıs 2025 büyük izmir mitingi38
- 18 mayıs 2025 galatasaray kayserispor maçı11
- erdoğan'a belediyeden 466 bin liralık pastırma8
- kayseri'de öz kızına tecavüz eden baba12
- akp atatürk ten neden korkuyor11
- kedi besleyen insan evi17
- linet19
- sarhoş olmak8
- insan olmaya ceyrek kala10
- sari renkli seker12
- ali koç tutuklansın13
- plajda bira içmek8
- cin10
- zıpla zıpla zıplamayan tayyip12
- afganistan10
- chp'lilerin gavs'dan tövbe alması10
- gavs'ın faziletleri19
- atatürk'ün papanın iznik ziyaretine izin vermemesi12


entry'ler (325)
Tuttuğun takim jeneriklik gol yesin de her gördüğünde kahrol e mi!
kesin bir yerlerde bir mallık yapmış olmanın tezahürüdür. farkına varıldığında pişmanlıkla birlikte bir eblehlik de zuhur eder ki... değmeyin işte o vakit.
üst üste bilmem kaç kere dinlendiği halde 'tamam tamam bu son. bi kere daha dinleyeyim sonra uyucam.' dedirten ama bu lafın üstüne yine defalarca dinlenen şarkı.
ritüeli ise şöyle: sigaranın dumanını içine çekiyorsun, ciğerlerde bi süre bekletip 'You show me love, you show me love. You show me everything my heart is capable of' derken bırakıyorsun. sonra 'There my heart goes again
In your arms i' m falling deeper' bölümünde bi nefes daha... bi bakmışsın saat olmuş gecenin bi yarısı.
uyuyabilirsen, buyur uyu artık zaten. neyse bi sigara daha...
ritüeli ise şöyle: sigaranın dumanını içine çekiyorsun, ciğerlerde bi süre bekletip 'You show me love, you show me love. You show me everything my heart is capable of' derken bırakıyorsun. sonra 'There my heart goes again
In your arms i' m falling deeper' bölümünde bi nefes daha... bi bakmışsın saat olmuş gecenin bi yarısı.
uyuyabilirsen, buyur uyu artık zaten. neyse bi sigara daha...
... daha yolun başındasın, değişirsin diyorlar
oysa sana çıkıyor bildiğim bütün yollar...
oysa sana çıkıyor bildiğim bütün yollar...
baharın kiraz ağaçlarına yaptığını yapıyorsun sen bana. ve denize bakan evler gibiyim ben seninle. böyle böyle şeyler işte...
'çok seviyorum ben seni' şeklindeki dizilişi daha vurucu olan tümce.
öğretmen olup 9. sınıfların katında nöbet tutup tükürükle birlikte bi dünya da bonus toz yutma gerçeğinden daha sevilesi gerçek.
'susurluk ayranı içmiş bıyıklı erkek şirinliği'yle baş edemeyecek erkek şirinliği çeşididir. peh!
3. kez baştan başlamak ve 'bu defa kesin bitiriyorum ya' demek kaydıyla yine, yine ve yeniden:
oğuz atay- tutunamayanlar
oğuz atay- tutunamayanlar
teyzenin anne yarısı olduğu bilinmektedir. 5 yıl sonra amca da baba yarısı olacaksa, görümcenin yaşı eltinin kaçta kaçıdır? (dedeyi 3 alınız.) şeklinde bir yaş sorusuyla karşılaşırsam artık şaşırmayacağım problemlerdir.
yaş problemlerinin daha detaylı bir anlatımı için (bkz: ömür törpüsü)
yaş problemlerinin daha detaylı bir anlatımı için (bkz: ömür törpüsü)
teoman'a ait muhteşem ötesi şarkı. insana 'eğer bir şarkı yazsam kesin bunu yazardım' dedirten.
bence sarkının içinde iki dua ve bir de önemli soru gizli. şöyle ki:
tüm kaybolanlar, kaybolmuşlara
rastlarsa zamanın birinde(amin)
yaşam sevincin duruyor mu
hala içinde?(evvet)
bir uyansam, uyansam, uyansam uykumdan(amin)
bence sarkının içinde iki dua ve bir de önemli soru gizli. şöyle ki:
tüm kaybolanlar, kaybolmuşlara
rastlarsa zamanın birinde(amin)
yaşam sevincin duruyor mu
hala içinde?(evvet)
bir uyansam, uyansam, uyansam uykumdan(amin)
kıvanç tatlıtuğ'u her ne kadar hazzetmesem de; mert fırat'ı solda sıfır bırakmış, oyunculuk anlamında çok şahane bi performans ortaya koymuş olduğunu söylemeden duramayacağım. ve fakat film biraz 'garip'. ne olduğunu anlamadan filmin ilk yarısı bitiyor. insan neye ağladığını anlayamadan, 'birazdan film bitçek bi toparlanalım, gözler kıpkırmızı çıkmayalım şimdi burdan' diye düşünmeye fırsat vermeden de bitiyor. hülasa gidip izlenir ama öyle de 'çok bi şey' olmayan film.
felsefenin saçma olduğu pek tabi iddia edilebilirdir. fakat bunu temellendirmek gerekir. neymiş efendim düşünüyorsa varmış demek, felsefeyi saçma bir disipline indirgemek için yeterli değildir. hatta komiktir. ya da daha açıkçası bu düşünme biçimi -ki biçim bile değil- kişinin saçmalığının tescilidir.
felsefe hakkında böyle bir eleştiride bulunabilmek için genelinde 2500 yıllık felsefe tarihine hakim olmak gerektiği gibi, özelde de descartesın kartezyen felsefesini, tıpkı kendi adını soyadını bilir gibi bilmek gereklidir. yani çok kitap okumuş olmak gereklidir. ama gerçekten çok kitaptan bahsediyorum. 10 tane falan değil anlatabiliyor muyum? üstelik bu kitaplar bilmem kaçıncı sınıf aşk romanları falan da değil. ciddi imgelem ve muhayyile gerektiren kitaplardır. bunları okuyup, kavrayıp, hala felsefenin saçmalık olduğunu iddia eden birileri olursa, bu konuyu tartışmak elbette ki zihin açıcı olacaktır. ama ciddi argümanlarla temellendirilmiş bir eleştiriden söz ediyorum. bazen -tıpkı şimdi olduğu gibi- karşılaştığımız cinsten komiklikliklerden değil.
felsefe hakkında böyle bir eleştiride bulunabilmek için genelinde 2500 yıllık felsefe tarihine hakim olmak gerektiği gibi, özelde de descartesın kartezyen felsefesini, tıpkı kendi adını soyadını bilir gibi bilmek gereklidir. yani çok kitap okumuş olmak gereklidir. ama gerçekten çok kitaptan bahsediyorum. 10 tane falan değil anlatabiliyor muyum? üstelik bu kitaplar bilmem kaçıncı sınıf aşk romanları falan da değil. ciddi imgelem ve muhayyile gerektiren kitaplardır. bunları okuyup, kavrayıp, hala felsefenin saçmalık olduğunu iddia eden birileri olursa, bu konuyu tartışmak elbette ki zihin açıcı olacaktır. ama ciddi argümanlarla temellendirilmiş bir eleştiriden söz ediyorum. bazen -tıpkı şimdi olduğu gibi- karşılaştığımız cinsten komiklikliklerden değil.
mesajında ya çok haklı, ya da çok haksız olan kişidir. yani ya gerçekten lafı giydirir, ya da kafa açmaktan öte geçemez.
zopzor bir matematik sorusunu şööle kısaca bir bakış attıktan sonra 'hmm, şimdiii' diyerek çözmeye başlayan ve kaşla göz arasında 'evvet' diyerek doğru cevabı bulan insanlar. bi kere de bulamayın ya. bi kere de toplama hatası, çarpma hatası ne bileyim bikaç işlem hatası neyin yapın ya. bi kerecik...
bazı iddialara göre ikizler burcu olan erkektir. bilemiyoruz tabi. şehir efsanesi olabilitesi de var.
asla bir erdal bakkal olamayacak bakkaldır kendisi.