bugün

felsefenin saçmalığı

felsefenin saçma olduğu pek tabi iddia edilebilirdir. fakat bunu temellendirmek gerekir. neymiş efendim düşünüyorsa varmış demek, felsefeyi saçma bir disipline indirgemek için yeterli değildir. hatta komiktir. ya da daha açıkçası bu düşünme biçimi -ki biçim bile değil- kişinin saçmalığının tescilidir.

felsefe hakkında böyle bir eleştiride bulunabilmek için genelinde 2500 yıllık felsefe tarihine hakim olmak gerektiği gibi, özelde de descartesın kartezyen felsefesini, tıpkı kendi adını soyadını bilir gibi bilmek gereklidir. yani çok kitap okumuş olmak gereklidir. ama gerçekten çok kitaptan bahsediyorum. 10 tane falan değil anlatabiliyor muyum? üstelik bu kitaplar bilmem kaçıncı sınıf aşk romanları falan da değil. ciddi imgelem ve muhayyile gerektiren kitaplardır. bunları okuyup, kavrayıp, hala felsefenin saçmalık olduğunu iddia eden birileri olursa, bu konuyu tartışmak elbette ki zihin açıcı olacaktır. ama ciddi argümanlarla temellendirilmiş bir eleştiriden söz ediyorum. bazen -tıpkı şimdi olduğu gibi- karşılaştığımız cinsten komiklikliklerden değil.