entry'ler (21)

uludağ sözlük bira içmelik arkadaş veritabanı

Belki beşiktaş çıkar diye umduğum veri tabanı.

connected2 me

Hâlâ daha ne olduğunu anlamadığım sosyal medya platformu.

melancholic man

Sözlüğün on ikinci nesil yazarı olan bir değişik ben.

bozorg alevi

iran'ın en önemli entelektüellerinden olan yazar.

--spoiler--

"Beni yanardağın yanına kadar çekiyordu fakat soğukluğuyla donduruyordu. Ömrüm boyunca esir düştüğüm ve hâlâ da devam eden facia bu işte. Ne demek istediğimi anlıyor musunuz? Öpücüklerime hasret olduğunu biliyordum, sıcak parmaklarının tenimi yakmaya hazır olduğunu bildiğim gibi. Teninin tenimin ağırlığını beklediğini de. Dünyada onu bir anlığına olsa bile mutlu edebilen tek kişinin ben olduğumu da biliyordum. Ben de tenini, güçlü ellerini vücudumun derinliklerinde hissetmeyi çok isterdim. Vücudunun vücudumda erimesini, benimle birleşmesini isterdim. Dalgalı, perişan saçlarıyla oynamak isterdim. Dudaklarının hararetini dudaklarımla emmek isterdim. Ruhunu, yanıp tutuşan o ruhu, çırılçıplak, güncel sıkıntıların ve diktatör baskısının yarattığı sorunlardan, polis korkusundan üzerine çektiği o koruyucu kalkan olmadan görmek isterdim."

--spoiler--

edit: imlâ

sadık hidayet

bütün eserlerini birkaç defa çok severek okuduğum iranlı yazar.

yakın dostu bozorg alevi ise son günlerini şu şekilde anlatıyor:

"Paris`te günlerce, havagazlı bir apartman aradı, Championnet caddesinde buldu aradığını. 9 Nisan 1951 günü dairesine kapandı ve bütün delikleri tıkadıktan sonra gaz musluğunu açtı. Ertesi gün ziyaretine gelen bir dostu, onu mutfakta yerde yatar buldu. Tertemiz giyinmiş, güzelce tıraş olmuştu ve cebinde parası vardı. Yakılmış müsveddelerin kalıntıları, yanıbaşında yerde duruyordu."

intihar

aklıma önce sadık hidayet'i sonra da mehmet pişkin'i getiren eylem.

gecenin şiiri

tüm varlığım benim, karanlık bir ayettir

seni, kendinde tekrarlayarak

çiçeklenmenin ve yeşermenin sonsuz seherine götürecek.

ben bu ayette seni ah çektim, ah

ben bu ayette seni

ağaca ve suya ve ateşe aşıladım!

yaşam belki

uzun bir caddedir, her gün filesiyle bir kadının geçtiği,

yaşam belki

bir urgandır, bir adamın daldan kendini astığı,

yaşam belki okuldan dönen bir çocuktur,

yaşam belki, iki sevişme arası rehavetinde yakılan bir sigaradır,

ya da birinin şaşkınca yoldan geçişi,

şapkasını kaldırarak,

başka bir yoldan geçene anlamsız gülümsemeyle ‘günaydın’ diyen.

yaşam belki de o tıkalı andır,

benim bakışımın senin buğulu gözlerinde kendini paramparça yıktığı

ve bir duyumsama var bunda

benim ay ve karanlığın algısıyla birleştireceğim.

yalnızlık boyutlarındaki bir odada,

aşk boyutlarındaki yüreğim,

kendi mutluluğunun sade bahanelerini seyreder,

saksıda çiçeklerin güzelim yok oluşunu

ve senin bahçemize diktiğin fidanı

ve bir pencere boyutlarında öten

kanarya ötüşlerini.

ah..

budur benim payıma düşen,

budur benim payıma düşen,

benim payıma düşen,

bir perde asılmasının benden aldığı gökyüzüdür,

benim payıma düşen, terk edilmiş merdivenlerden inmektir

ve ulaşmaktır bir şeylere çürüyüşte ve gurbette,

benim payıma düşen anılar bahçesinde hüzünlü gezintidir.

ve ‘ellerini

seviyorum’ diyen

sesin hüznünde ölmektir..

ellerimi bahçeye dikiyorum,

yeşereceğim, biliyorum, biliyorum, biliyorum

ve kırlangıçlar mürekkepli parmaklarımın çukurunda

yumurtlayacaklardır..

küpeler takacağım kulaklarıma

ikiz iki kızıl kirazdan

ve tırnaklarımı papatya çiçekyaprağıyla süsleyeceğim.

bir sokak var orada,

aynı karışık saçları, ince boyunları ve sıska bacaklarıyla

küçük bir kızın masum gülüşlerini düşünüyorlar

bir gece

rüzgarın alıp götürdüğü.

bir sokak var benim yüreğimin

çocukluk mahallesinden çaldığı,

zaman çizgisinde bir oylumun yolculuğu

ve bir oylumla gebe bırakmak zamanın kuru çizgisini

bilinçli bir imgenin oylumu

aynanın konukluğundan dönen.

ve böylecedir,

birisi ölür

ve birisi yaşar.

hiçbir avcı,

çukura dökülen hor bir arkta inci avlamayacaktır.

ben hüzünlü küçük bir periyi biliyorum

okyanusta yaşayan

ve yüreğini tahta bir kavalda

usul usul çalan

küçük hüzünlü bir peri

geceleri bir öpücükle ölen

ve sabahları bir öpücükle yeniden doğacak olan..

(bkz: furüğ ferruhzad)

sexting

elektronik cihazlardaki mesajlaşma aplikasyonları ile insan kişilerinin birbirlerine müstehcen içerikli mesaj göndermesi veya alması durumu.

tüfek

aklıma aşağıdaki videoyu getiren uzun namlulu ateşli silah.

https://www.youtube.com/watch?v=j1EhlCdM7jc

gezgin sözlük

birkaç ay önce yazar olduğum ve sürekli yenilikler yaparak kendini geliştirmeye çalışan sözlük.

gezgin temalı olması ve rehber olacak bazı entryleri çok hoşuma gitti. çoğu sözlükte olduğu gibi anket başlıkları revaçta ama faydalı bilgiler de fazlasıyla mevcut.

kitap alıntıları

--spoiler--

“Düşünceleri aydınlatan parlak ve kof cümlelerden iğreniyorum. Hırsızların, kaçakçıların, para düşkünü ahmak yaratıkların arzularına göre düzenlenip yönetilen bu yaşamın kirli ihtiyaçları uğruna kişiliğimi yitirmek istemiyorum.”

--spoiler--

(bkz: sadık hidayet)
(bkz: aylak köpek)

yeliz yeşilmen

Aşkım aşkım dizisinde gösterdiği performanla zamanında ergenlerin rüyasını süslemiş eski oyuncu, model.

tiamat

entrylerini okuduktan sonra eskilerin büyük fetöcüsü, çomarların bayrak taşıyanı olduğunu gördüğüm, boş yazar.

sarhoşken yapılan saçmalıklar

20 yıllık bir brendi'den üç shot alıp aralarda da su gibi bira içtikten sonra neredeyse hiç tanımadığın bir kadına ilan-ı aşk etmek bu saçmalıkların en büyüğüdür.

şarj

yükleme anlamına gelen fransızca kökenli kelime.

tinder

premium olanını da denediğim ve bir türlü eşleşme yakalayamadığım uygulama.

artık ne kadar çirkinsem hiçbir kadın beni beğenmiyor bunu anladım.

1 50 boya sahip kız

bacak boyumla aynı boyda olan kadın kişisidir.

görüntü

insanların izleyebilmesi için kamera gibi araçlar aracılığıyla oluşturulan görünümdür.

ismet özel

fikirlerini olmasa da şiirlerini çok beğendiğim türk şair ve yazar.

uludağ sözlük

uzun yıllardır takip ettiğim ve birkaç hafta önce yazar olmak için kayıt olduğum interaktif sözlük.