entry'ler (32)

ön direğe korner atmayan galatasaray futbolcusu

henüz galatasaraya gelmemiştir. geldikten sonra itinayla her korneri ön direğe kullanacaktır.

(bkz: caner erkin)

acun ılıcalı

bu adam ne zaman sözlükler hakkında birşeyler söylese bilimum sözlüklerde fırtınalar kopar. geçen sene uludağ sözlük'ü takip ediyorum demişti de, isminin altına ne methiyeler düzülmüştü. şimdi gidin bakın aynı adamlar sövüyordur kendisine.

bu adamın söylediklerini sürekli üzerine alınıp ayar vermeye çabalayan kitleyi bir türlü anlayamadım. ben gitsem uludağ sözlük başlığının altına sözlük yazarlarının yarısı amaçsız aptallardan oluşur yazsam kimse çıkıp da sallamaz yazdığımı. cevap bile gelmez belki. ama ünlü biri söyleyince hemen koruma mekanizmasına geçiliyor.

hayır neyi savunuyorsun bir anlasam, ebedi istirahatgahın mı burası senin, ciddi mi düşünüyorsun sözlükle ilgili? bir de sözlük üzerinden prim yapıyor diyen bir kitle var ki neremle güleceğimi şaşırıyorum. adam televizyonda nerden baksan 15-20 milyon insanın izlediği bir program yapıyor, sen burada sözlüğü reklam aracı olarak kullanıyor diyorsun. sözlük ne lan?

insanların kafasında şöyle bir düşünce oluşmuş. ben özel ve farklı birisiyim, kültürlüyüm, entellektüelim. ben başkalarına eleştirel gözle bakıp burada eleştiriyorum, zekice ironi yapıyorum, olaylara farklı açılardan bakıyorum. dolayısıyla benim bulunduğum yer de özel bir yer. kimse beni eleştiremez, çapları yetmez.

ben size söyleyeyim, kendinizi boşa bu palavralarla kandırmayın. hiçbir halt yaptığınız yok burada, kimsenin sizi salladığı falan da yok.

musique

theatre of tragedy grubunun eski gothic tarzından uzaklaşıp elektronik müziğe kaydığı albümüdür. bu albümü dinleyen daha eski tot dinleyicisi grubun kendisini bozduğunu ve rezalet bir albüm yaptığını söyler, tot ile ilk defa tanışan dinleyici ise çok şahane bir albüm olduğunu söyler. tarz olarak eski haliyle kıyaslanmayacak olsa da kaliteli bir albümdür.

gathering of the storm

It's so cold outside, can't you feel it?
I'll remain inside, within the warmth.
It's so dark outside, can't you see it?
I'll reamain within the light.
There is a storm outside, can't you feel it?
There is a storm outside, can't you feel it?

ışığın ve sıcaklığın kayboluşunu anlatır arcana şarkısı.

zall

kendisi demiş ki burası sözlük, başkalarına faydalı birşeyler biliyorsanız yazın, bilmiyorsanız da susun yazmayın. güzel fikirler vermiş. madem böyle birşey yapmış, ben de bir fikir vermek istiyorum ve bu sevgili arkadaşa demek istiyorum ki;

senin faydalı olacağını düşündüğün şeylerin bulunabileceği çok güzel bir yer var. http://www.google.com
senin faydalı olacağını düşündüğün bu sözlüğün orjinali, bilgi vereni, ve halihazırda yapılmışı da var. http://sozluk.sourtimes.org

madem bu sözlükte amaca hizmet etmeyen durumlar var, yazarlara örnek olmak adına ilk adımı sen atmalısın, ve sözlüğünü kapatmalısın. sözlüğünü diyorum, çünkü burası uludağsözlük adında bir sözlük uygulaması değil, zall rumuzunu kullanan bir insanın kendini otorite ve patron hissetmek amacıyla yaptığı bir internet sitesi.

gaahl

"everyone has born to be king becomes king,
everyone has born to be enslaved doesn't know satan"

şeklinde müthiş bir sözü vardır.

shroud of frost

anathema'yı anathema, doom metali doom metal yapan şarkı bu şarkıdır.

de mysteriis dom sathanas

bu albümdeki şarkıların birçoğunun 1992 yılında kaydedilmiş, sözleri olmayan ve melodisi daha net anlaşılan stüdyo kayıtları vardır.

grey heavens

summoning'in lugburz albümünün ilk parçası. bir giriş parçası nasıl hem sade, hem basit, hem güzel olabilir sorularının açıklaması.

march to the black holocaust

belketre ile vlad tepes 'in 1995 yılında çıkardıkları split albüm. iki grubun da 8 şarkısı vardır. en iyi black metal atmosferine sahip şarkılarından olan vlad tepes'in Drink the Poetry of the Celtic Disciple şarkısı bu albümdedir.

les legions noires

les légions noires, bugün metal müzik üreten, dinleyen ve pazarlayan topluluklarla uzaktan yakından bir bağlantısı olmayan, ve olma amacında da olmamış bir oluşumdur.

metal müzik dünyasında sadece düzen vardır; para ve şöhret üzerine kurulmuş adi bir düzen. cd alırken bu düzenin içindesindir, tişört alırken de, ve konserlere giderken de. bilekliklerini takıp siyah tişörtünün altına deri pantolununu giydiğin anda da düzenin içindesindir.

düzenin içine girersin, çünkü bu hem hoşuna gider, hem de işine gelir. farklı olmak istersin çünkü farklılık dikkat çekicidir. ve farklı bir insan olmasan bile içine girdiğin düzen kendi yapısıyla seni farklı yapabilir!

sokakta yürürken yanından geçen insanların kuşkulu bakışları seni tatmin eder. demek ki yeterince dikkat çekmeyi başarabilmişsindir! sana bakan her insan kanında dolaşan adrenalin miktarını biraz daha artırır. onları güçsüz ve basit, kendini ise güçlü ve farklı görürsün. halbuki onlar sadece zayıf ve basittir, sen ise doğanın getirdiği zayıflığın içinde hapsolmuş ve kaybolmuşsundur!

siyahlara bürünüp gittiğin o konserde bir karşı cinsle tanışıp gece beraber olma çabasından öteye gidemez davranışların. çünkü senin için bundan daha fazlası yoktur, hayallerinin en uç noktasındasındır, zayıf bedenini tatmin etmek!

güneşin varlığıdır kendini değerli sanma yanılgısının sebebi. ışığın olmadığı bir kainatta sadece sesleri duyabilecek, karanlığın içinde saflığın ve gerçekliğin rengi olan siyahı görebilecektin.

les légions noires tam da senin asla göremeyeceğin bu gerçek dünyanın ortasındadır işte. para, şöhret, zayıflık gibi insan doğasına ait defolardan uzak bir yerde, kendi karanlığı içinde, sonu olan herşey gibi sahte olan bu hayattan uzak kalmıştır.

aaaarrghh

daha önce anthrocksion'da çok güzel bir röpörtajı olan ama anthrocksion kapandığı için bu röpörtajına ulaşılamayan black metal grubu.

merak edenler için röpörtajı aşağıdadır;

Anthrocksion - Biyografinizde grubun kuruluşunun 1994 yılına uzandığını görüyoruz fakat isminizin yeni yeni duyulmaya / yayılmaya başladığını düşünüyorum. Bu süre içerisinde kaydedilmiş demolarınız olmasına rağmen piyasaya sürmemişsiniz. Ne tür aksilikler yaşadınız da 11 sene beklemek durumunda kaldınız?

aaaarrghh... - Death Metal yaptığımız dönemlerdeki çalışmalarımız açıkçası bizi çok da tatmin etmemişti. Ardından zaten grup dağıldı. Sonraki dönemde de birkaç defa dağılmanın eşiğine geldi. Beklememizin asıl sebebi ise çevreden aldığımız yorumlarda ortak noktanın klavye ve bayan vokalin eksik olmasıydı. Black Metal'den vazgeçip gothic, atmospheric, bombastic, majestic vs. zırvalıklar yapacağımıza kendimiz yapar yine kendimiz dinleriz dedik.

Sonra parçaları internet üzerinden yayınlamaya karar verdik. Böylece albümün çıkmasını engelleyecek trend diye tutturanlardan kurtulmuş olduk. Doğrusunu söylemek gerekirse, albümü kendimiz finanse ettiğimizden maddi açıdan da batmadık. Bu yüzden adımız yeni yeni duyulmaya başladı.

Anthrocksion - Grup şu anda 2 kişilik ve kim olduğunuzu bilmiyorum, kimliklerinizi saklıyorsunuz, bu ayrı bir soru olacak birazdan ama şimdi öğrenmek istediğim şu anda grupta 94 yılındaki kurucu elemanlardan birinin olup olmadığı... Bir de death metal yapmak üzere kurulmuş grup neden tarzını black metale çevirdi?

aaaarrghh... - Birimiz 94'den kalma kurucu eleman, diğeri ise gruba 96'da girdi. Türle ilgili soruna gelince de grup hiçbir aşamada belli bir tür yapmak için kurulmadı, ilk önce yaptığımız şey Death Metal'di, grubu tekrar kurduğumuzda da Black Metal. O dönemlerde içimizden ne geldiyse onu yaptık, hala da öyle yapıyoruz.

Anthrocksion - Gene biyografinize göre söylüyorum, 2 kere isim değişikliği yapmışsınız. Bu isim değişikliklerine neden ihtiyaç duydunuz, isimden mi sıkıldınız, yeni bir başlangıç olsun mu dediniz yoksa.. Niye değiştirdiniz?

aaaarrghh... - Aeon bir Death Metal grubuydu ve öyle kalmasını istedik. Sözlerimiz Türkçe olduğu için de zaten Türkçe bir isim bulmayı düşünüyorduk ama Sagansara Göktürkçeydi ve faşizmi benimsemiş olan siyasi bir grupmuşuz izlenimi veriyordu.

Anthrocksion - ...aaaarrghh... ilginç bir isim, bize ilk mail attığınızda da çok şaşırmıştım, açıkçası nasıl söyleneceğini bile bilmiyorum.. Bir anlamı var mı? Neden bu ismi seçtiniz?

aaaarrghh... - Bunu sorduğun iyi oldu, çoğu kişi anlamamıştı zaten ne olduğunu. Black Metali kendisini tatmin etmek, piyasa yapmak ya da ticari amaçlar için kullanan, insanlara beğendirme kaygısı güden, erotizmi ön plana çıkaran, siyah giyinip suratını boyadığında Black Metalci olduğunu sananlara hitaben grubun adını "...aaaarrghh..." koyduk. Umarım insanlar için yeterince açıklayıcı olmuştur.

Anthrocksion - Web sitenizden yaptığınız son iki kayıt download edilebiliyor. Neden satışa sunmak yerine internet ortamından insanlara ulaşmayı tercih ettiniz? Bundan sonraki kayıtlarınız için de planlarınız bu şekilde mi? Plak şirketleriyle görüşmek niyetinde değil misiniz?

aaaarrghh... - Bunun cevabı aslında ilk soruda var. Bu şekilde devam etmeyi planlıyoruz. Zaten gerçek Black Metal yayınlamak isteyen bir şirketle anlaşmanın bir anlamı yok, iki türlü de underground kalıyoruz. Sadece kendimize bağımlı kalmak daha iyi. Derdimiz zaten bu işten para kazanmak değil, müzik yapmak. Ama bu plak şirketlerine karşı olduğumuz anlamına gelmiyor, yeter ki müziğimizi berbat etmeye kalkmasınlar.

Anthrocksion - Türkiye'de, aslına bakarsan dünyada, grupların büyük bir çoğunluğu sözleri kendi dilinde değil de ingilizce yazıyorlar. Sizin tercihiniz niye Türkçe oldu?

aaaarrghh... - Çünkü Türkçe yazıp söylemek hoşumuza gidiyor. Gün gelir ispanyolca da yapabiliriz.

Anthrocksion - Açıkçası Ruhlar Fısıldıyor'daki ritimlerin biraz tekdüze olduğunu düşünüyorum. Sevdiğiniz için mi böyle yaptınız yoksa 2 kişi olmanın dezavantajı mı bu?

aaaarrghh... - Yirmi iki kişi de olsak, müziğimizde aynı tekdüzelik görülürdü. Parçaları yaparken kendimize "insanlar beğenir mi, klavye mi eksik, göbek havası mı yoksa pornografi mi?" gibi sorular sormuyoruz. içimizden geleni çalıyoruz, zaten Black Metal süslenecek bir müzik değil.

Bize gelen yorumların bir kısmı da orijinal olmadığımızdı. insanların beklentisi doğrultusunda orijinallik adına müzik yapsaydık, pop yapardık. Kesinlikle yenilikler getirmek gibi amaçlarımız yok, bu işi geçmişte yapıldığı gibi yapıyoruz.

Anthrocksion - Genelde black metal grupları müziklerindeki trash tabanını pek kabul etmez, neden sence? Ben Ruhlar Fısıldıyor'da da trash tabanı olduğunu söyleyeceğim ama sen ne dersin?

aaaarrghh... - Oryantal Dani & Saz Arkadaşları ile takipçileri melancholic, gothic, vampiric, erotic vs. yapacağız diye gerçekten taban falan bırakmadılar. Kabul edilmemesinin sebebi bu. Biz bu işi ilk haliyle yapıyoruz, doğal olarak da Venom, Hellhammer, Bathory ve "The True" Mayhem gibi gruplardan etkileniyoruz. Tabanının adını siz koyun. Bizim illa trash tabanı kullanacağız ya da bunu reddedeceğiz diye bir takıntımız yok.

Anthrocksion - ...aaaarrghh.. isimli demonuzun arka kapağında "Sagansara kimseye teşekkür etmiyor" yazıyor. Teşekkürle ilgili hiçbir şey yazmasaydınız "niye kimseye teşekkür etmediniz?" diye sormayacaktım tabii ki ama o cümlenin birisine ya da birilerine karşı bir tepki olarak yazıldığını düşünüyorum. Kime / kimlere bu tepki?

aaaarrghh... - Orada kimseye bir tepki yok. Ama teşekkür edilecek kimse de yok.

Anthrocksion - Gruba neden 2 kişi devam etme kararı aldınız? Bu sizin arkadaşlığınızla alakalı bir şey mi yoksa malum sözdeki gibi nerde çokluk orda bokluk meselesi mi?

aaaarrghh... - Grubu tekrar kurduktan sonra bizim kafamızda kimseyi bulamadık. Zaten en iyisi de buymuş, iki kişiyle işler tıkır tıkır ilerliyor.

Anthrocksion - Biraz sonra soracağım demiştim ya; kimliklerinizi neden saklıyorsunuz?

aaaarrghh... - Kendi adımızı kullanmamamızın sebebi gruplarının adıyla popülerlik peşinde koşanlar. Bunun Black Metalle alakası yok. Takma isim de kullanabilirdik ama ortalığa Lord Azaghtamoth gibi palavra isimlerle çıkan ve böylece kendisini adam sanmaya başlayanlarla karıştırılmak istemedik. Bizce önemli olan müzik ve grubun adıdır. Derdimiz bunu anlatmak. Kim olduğumuz nasıl olsa bir yerden öğrenilecektir.

Anthrocksion - 2 kişi olmanız ve özellikle de kimliklerinizi saklamanız konser açısından durumu bayağı zorlaştırıyor. Konserlere çıkma isteğiniz yok mu?

aaaarrghh... - Konsere çıkmak istedikten sonra sahnede çalacak adam bulmak çok da zor değil. Kimlik saklama konusuna gelince de gerekirse arkamızı döner çalarız. Ama sorun şu: beraber konser verebileceğimiz bir grup bilmiyoruz, piyasadaki Black Metali yozlaştıran heriflerle çalmak anlamsız, bizim oluşturmak istediğimiz dinleyici kitlemiz zaten o konserde olmayacak. Şimdilik konser düşünmüyoruz.

Anthrocksion - Kayıtlarınızı en azından şimdilik satışa sunmuyorsunuz, kim olduğunuzu bilmiyoruz, konserlere de çıkmayacaksınız diyelim.. insanların "abi böyle de bir grup vardı.." diye sizden bahsetmesini mi istiyorsunuz yani amaç farklı olmak mı kült olmak mı? Yoksa hiçbir şeyi takmıyorsunuz da sadece müzik mi yapıyorsunuz?

aaaarrghh... - Amaç ne farklı ne de kült olmak, sadece Black Metal yapmak.

Anthrocksion - Röportaj için çok teşekkür ediyorum!

lomboz

eteration şirketinin geliştirdiği, içinde entegre liferay server desteği olan ücretsiz bir ide.

weblogic

java uygulamaları için yazılmış iyi bir application server.

jboss

java uygulamaları için geliştirilmiş ücretsiz bir application server.

junit

java'da kod test işlemleri için kullanılan bir uygulama.

subversion

java'da source kontrol için kullanılan en popüler sistem.

maven

java'da proje yönetimini kolaylaştırmak için kullanılan, dependency mantığı ile çalışan bir teknoloji. projelerin birbirinden kolayca ayrılması ve birbirine bağlanması için kullanılır.

spring framework

en popüler j2ee frameworklerinden, belki de en popüleri. sahip olduğu servis hiyerarşisi enterprise uygulamalar için vazgeçilemeyecek bir öneme sahiptir. stabilitesi çok yüksek, bug sayısı çok düşüktür.

inter portlet communication

bir portal üzerindeki portletler arasında parametre alışverişi için kullanılan yöntemler topluluğuna verilen isim.