bugün

öncelikle ;

http://www.milliyet.com.t...07/09/10/son/sontur40.asp

sen küçücük bir kızsın , babana bir şey oluyor annen yeniden evleniyor.. sen küçücük bir kızsın , ağaç dallarından kopardığın yaprakları , yoldan aldığın taşı , topraktan aldığın kumu karıştırıp yemek yapıyorsun , evcilik oynuyorsun..

ağzından bu zamana kadar çıkan en kötü laf belki sadece ''lan'' , belki ''kaka'' , belki ''pis''.. aşka dair bildiğin tek şey arka sıranda oturan çocuğun saçını çekmesi.. belki masumiyetini kaybetmemişsin , çıkan bir filmde hayvani arzulara kapılmadan ''belki öpüşürler'' diye bekliyorsun.. daha fazlasını hayal edemiyorsun ki zaten , küçücük kızsın..

bir gün baban olacak hayvanat gelip sana tecavüz ediyor , pollyanna değilsin hakkında bir taraflarından salyalar akarak ''ahaha zevk alsın lan o zaman'' diye yazanlardan haberdar değilsin , ne olduğunu şaşırıyorsun üstünde debinen o ayıya bakıp..

10 yaşındasın sadece.. 10.. yaşın kaç? diye sorduklarında parmaklarınla gösterdiğin yaşlardan en fazla 2 , bilemedin 3 yaş büyüksün.. ama küçücük kızsın yine.. küçücük..

dolabı açıp ilacı şeker niyetine yiyip yiyip bitirdiğimiz ve karnımızın ağrıdığı o tekerlemeye konu olacak kadar minik.. gündeliğe giden annenin , o ağrılara dayanamadığını görünce doktora götüreceği kadar minik , çaresiz.. ve bir doktorun ''hamile'' cevabını duyup anlayamayacak kadar cahil..

17 yaşındayken yaşı büyültülüp öldürülen çocuklar gördü bu ülke.. katilleri hala sapasağlam poz verirken objektiflere hem de.. şimdi de sırada bu kız.. ''yok canım , ne 10 yaşı 12 yaşında!'' kararı çıkaran bir mahkeme , ''ahaha üstüme iyilik sağlık ayol , gayet sıradan bir olay pisikolocisi neyin bozulmamıştır'' diyen bir hastahane.. '' aaa ama üvey babasıymış , öz babası olsa kanbağı derdik kınardık'' diyip cezayı indirebileceğini düşünen bir adalet..

noluyoruz ya ?

nerde yaşıyoruz be biz ?

hayır daha önce pek çok kez kanıtladık pamuk ipliğinde kısır döngü yaşadığımızı. pek çok kızımızı kurban verdik törelere. binbir yarayla , ama sadece tek bir kurşunla giden güldünya'yı unutmadık diğ mi ?

ama bu..

bak hakim amca , ben kendimi bildim bileli hukuk okumak istiyorum.. öbür taraftaki adaleti bekleyemeyecek kadar değer veriyorum burdaki işlere.. deli gönül istiyor biliyor musun arada , bekledikleri olsun. ama olmuyor burda.. aradığımız kişiye hiç ulaşılamıyor.. ya da o sayfa , hiç görüntülenemedi.

bak hakim amca , anlıyorsundur beni.. olmaz böyle..

sen , bu yasaları savunabilir misin ?

ben yapamam..

yapma.
(bkz: buna cehennem yetmez)
5 dakikadır klavyenin başında ne yazsam diye düşünüyorum ama toparlayamıyorum... keşke hep bir rüyada olsak da bunları göremesek. hani redd diyo ya "gerçek can sıkar, uyandırma"
sırf rastlamamak için gazetelerin ilk sayfalarına bakmadığım ya da televizyonda izlemek istemediğim haberlerden sadece biri. ama bunları görmemeye çalışmam veya bunları görmezden gelmem olanları değiştirmiyor. ben görmeyince rahatlamıyorum. böyle birşeyi bilmek istemiyorum aklım almıyor, beynim kabul etmiyor , mantığıma sığdıramıyorum. belki de vicdanım el vermiyor akılla ilgili birşey değil bu. zannımca anne, baba ve kardeşlerin değerini ve yerini kavradığım düzeyde olanları midem almıyor. bunlar hep var mıydı? her zaman böyle felakatler oluyor muydu bilmiyorum ama duydukça kulaklarım, kavradıkça zihnim bozuntuya uğruyor. keşke bunlara verilecek bir ceza olsa. ama bunların hakettiği cezanın ne olması gerektiğine de bir cevap bulamıyorum. bildiğim hiç bir işkence yöntemini bunların cezalandırılmasına yeterli bulmuyorum.
- bu konu hakkında ki düşüncelerini bize küfürlü cümle kullanmadan anlatırmısın fhrmrt ?
-...
şahin k izleyerek zevk alan bir milletiz. bizden daha ne beklenebilir ki?
adaleti siz sağlamazsanız başkalarına sağlama fırsatı verirsiniz diyesi geliyor insanın. daha neler diyesi geliyor bir bilseniz...
hoş adaletin yanlış işlemesi bir tarafa en azından işlemiş diyesi geliyor insanın... gün yüzüne çıkmamış bu tarz olayların sayılmayacak derecede olduğunu düşününce...
e o zaman bizde var bir sorun diyesi geliyor insanın sonra. biz değil miyiz sonuçta o yasaları yazan çıkaran o cezaları veren mağduru korumayan. biz değil miyiz mağdur olanı toplumdan -belki bilinçli belki bilinçsiz- tecrit eden. biz değil miyiz cinsel dürtülerini en yakınındakine yöneltmekte bir sakınca görmeyen "bireyleri" yetiştiren. biz değil miyiz ... diyesi geliyor demek istemiyor. istese de istemese de içinde kırılan bir şeylerin varlığını hissediyor.
biz değil miyiz diyor tekrar belki biziz hatta belkisi fazla evet biziz diye haykırıyor kendinden nefret ediyor yaşamdan nefret ediyor. sonra farkediyor herşeyin sorumlusunun nefret olduğunu... farkettiğinde bir şeyler daha kırılıp gidiyor... derinlerde ufak bir sızı bırakarak...
sevgiden nasibini alamamışlara allah yardım etsin diyor. elleriyle yüzünü kapıyor... utanıyor...
farketmez. nasılsa içeride kaldığı süre ona yetecektir...
*
türkiye'nin acı bir gerçeği...

tv lerde, internet sitelerinde çocuk istismarına artık bir son verin diye bağırıp duralım. kim bilir ülkemizin neresinde yeni ergenliğe girmiş bir çocuk kaç paraya satılıyor müstakbel kocasına... 13 ünde 14 ünde çocuklar evlendiriliyor... yüzlerce tecavüz olayı oluyor ama o çocukların sesleri çıkmıyor, çıkanlar nedense sırlı (!) bir ölüme kurban gidiyor...

geçenlerde girdiğim bir internet kafede google sayfası açacağım. goo yazdım, daha önce geçmişte girilmiş sayfalar çıktı karşıma. efendim benden önce oturan arkadaşın fantazi dünyası bir hayli genişmiş, aranan sonuçlar arasında hayvanlı mı ararsınız, yaşlı kadınları mı ararsınız, ayak fetişi mi ararsınız... ama beni beynimden vuran arama "13 yaşındaki kızların ilişkiye girmesi" * oldu...

cahil insanlar diyemeyeceğim, interneti kullanan insanların bile bu pisliğe meraklı olması derinden yaralıyor.

ne diyelim, eğitim şart!!
(bkz: sadece turkiye de gorulen olaylar)
burası türkiye ve demokraside çareler tükenmez. sakın unutmayın ve ümidinizi kesmeyin. 5 değil 10 yıl insede o hayvanın cezası kesilmiş kalemi kırılmış ve büyük ihtimalle infazını gerçekleştirecek olanlar sabırsızlıkla bekliyordur. asla ümidinizi kesmeyin: adalet topaldır ama kör değildir
ındırım yapan hakımınde, üvey kızı olabılırmı?
yada o kız hakımın kızı olsaydı sonuç ne olurdu? soru tüm sözlük yazarlarına.
saygılar efendım.
(bkz: türkiye yi sevmek)

baba ya..
o kızın herbir şeyi..
süper kahramanı.. gözünde yücesi..
öz veya üvey..

bazen hiç anne-baba olmaması gereken insanlar anne-baba oluyor ya.. içim acıyor..

bazen * ülkemizde bazı şeyler yanlış gidiyor ya..

içim acıyor..
o hakim ve o adli tip raporunu yazan kisinin o kiz cocugunun cektigi acinin bin beterini allahin onlara yasatmasini diliyorum. tecavuzu edenin sucu gunahi ayri
ama o cezanin inmesi icin rapor veren adli tipci ile o indirimi uygun goren hakimde o fiili yapan kadar tecavuzcudur. (bkz: erkeklerin dünyası)
ustune alinan erkekler kotulesin dedim 1 kisi kotulemis acaba hakim beyin bir yakını mı yoksa tecavuzcu baba mi.
zamanında "tecavüz edenleri değili tecavüz eden öldürenleri affeden" bir af yasası çıkmıştı. ona benzer bir uygulama olduğunu düşündüren karar.
ne kadar iğrenç bir hikayesi olsa da sözlükte bu şekilde tartışılması gereksiz konu. adama sorarlar, 'tanım nerde yraam' diye * . ispiyoncu arkadaşlar anketlerde dolaşıyorlar sanırım. hmm.
suçlunun yakında salıverilmesine dahi şaşılmayacak karardır.

bu tür iğrençliklere bu kadar alışmış olmak ne kadar iğrenç.
adalet kavramını yeniden tanımlamamız gerekebilir.
bu ülkede yakında herkes kendi adaletini kendi sağlamaya başlayacak. böyle iğrenç bir suçun cezası 5 yıla inmiş. bide adama madalya taksınlar tam olsun. oturup ab ye gircez die reform üstüne reform yaparken toplumumuzun ahlakını, güvenliğini kaybediyoruz. önce bu işi yapan babayı sonra suçu 5 yıla çeken hakimi en sonunda da bu ülkeyi bu hale getirenleri alacaksın...
şaşırmamak gerekir. bu abuk kararların bininden biri bize yansıyor..

"yanlışlıkla kaçmış" diye salıverilmemesine şaşılmalı esas. hayret..
(bkz: idam geri gelsin kampanyası)
yargıtay'ın kararını ve mahkemenin kararını okumadan kesin bir şekilde karar vermemek lazımdır. evet üvey kızına tecavüz eden onu hamile bırakan hatta döve döve öldürenleri gördük. Fakat şurada unutulmaması gereken birşey var ki o da ne kadar canavar olursa da olsun ne kadar aşağılık olursa olsun afedersiniz onu adil bir şekilde yargılamak onun iyiliği için değil bizim iyiliğimiz içindir. Bir canavarı, bir katili, insanlıktan çıkmış(!) birini adil yargılamak.

Şimdi duruma şu şekilde bakmak gerekirse. Yargıtay kararı ana bir nedenden bozmuş (haberlerden anladığımız kadarı ile): Karar verildiğinde 2005 yılı imiş ve o sırada yeni TCK yürürlükte olmasına rağmen yerel mahkeme eski TCK üzerinden karar vermiş. Burada şöyle evrensel bir ceza hukuku ilkesi vardır, sanığın suçu işlediği zamanla yargılandığı zaman arasında tek suça ilişkin iki farklı hukuk kuralı varsa bunlardan sanığın yararına olan geçerlidir. Kabul etseniz de etmeseniz de bu kural adil yargılamanın bir gereği olarak ne yazıkki genel bir ilke olarak dünya çapında kabul edilmiştir. Binlerce yıllık ceza felsefemiz cezada ayırmayı ama uygulamada birliği işaret ettiği için bu ilkeden vazgeçemiyoruz.

Şimdi yerel mahkeme hakimine buradan yapılan "evde nasır bir baba" olduğuna dair ince suçlamaları dikkate alarsak, yerel mahkeme nasıl bir karar vermiş bakmak lazım. Üvey babaya 19 yıl ceza verilmiş. Bu arada babanın 2005'ten beri yani 2 yıldır da içeride olduğunu unutmamak lazım. TCK'nın 103/2 maddesi babaya en fazla 15 yıl ceza verilmesini öngörüyor. (8-15). 103/3'e göre babanın cezası yarısı oranında arttırılmalı. Yani 22 yıla çıkarılmalı. Çocuğun beden ve ruh sağlığının bozulması 103/6'dır ve ne yazıkki bu madde bir arttımı değil, ceza alt sınırını belirler. Verilcek ceza 15'yıldan az olamaz. Olayımızda anladığımız kadarı ile hakimin kararı gelen adli tıp raporundan etkilenmemiştir. Zira zaten daha baştan hakim üst sınıra çıkmıştır. Şimdi babaya verilebilecek maksimum ceza 22 yıl. Babanın içeride olacağı süre 19+2= 21. Tam gün hesabı ve ara hesabı da katarsanız aslında baba hakim tarafından zaten en üst seviyede cezalandırılmış.

Şimdi görevini yapan bir hakimin babalığı sorgulanacaksa sırf kanunun verebileceği en yüksek cezayı vermesinden ötürü o zaman kalkıp o kanunu onun önüne koyan, 15 yaşında kızı koynuna alan parlementerlerin de sorgulanması gerekir.

ilgili tck maddesi:

Çocukların cinsel istismarı
Madde 103- (1) Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismar deyiminden;
a) Onbeş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,
b) Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar,
Anlaşılır.
(2) Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(3) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/12 md.) Cinsel istismarın üstsoy, ikinci veya üçüncü derecede kan hısmı, üvey baba, evlat edinen, vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, sağlık hizmeti veren veya koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunan diğer kişiler tarafından ya da hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle veya birden fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(4) Cinsel istismarın, birinci fıkranın (a) bendindeki çocuklara karşı cebir veya tehdit kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(5) Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması halinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
(6) Suçun sonucunda mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması halinde, onbeş yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur.
(7) Suçun mağdurun bitkisel hayata girmesine veya ölümüne neden olması durumunda, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.
öz kızına tecavüz eden baba, üvey çocuğuna tecavüz eden baba, çocuğa tecavüz eden sapık vs vs hepsine öfke, nefret duymak hatta bu kişileri ellerimizle cazalandırmayı isteyecek kadar bilenmek.. evet bunların hepsi doğru ve yerinde tepkiler, ancak basında mazagizinsel bir boyutta verilen bu tip haber ve olayları derinlemesine bilmeden ve daha önemlisi hukuk bilmeden öfkeyle irdelersek biz de bir hata yapmış oluruz.

işini gereği gibi yapan tanımadığımız bir adama ve kızına kadar uzanabilir dilimiz.

(bkz: #2295492)entryde gerekenler söylendiği için çok detaya girmeden, sadece şunu hatırlatmak istiyorum. hakimler kanunları uygular, bu yüzden kanun uygulayıcı da denilebilir. olayı tüm yönleri ile araştırır, içine insan olmanın doğal sonucu olan vicdanlarınıda katarak, yasada yazılı olan cezayı verirler.
hakimlerin insiyatifleri yasada yazılan alt ve üst süre arasındadır. aslolan alt sınırdan ceza vermektir, eğer üst sınırdan ceza vermişlerse bunu sağlam bir dayanak ile kararda açıkça ifade etmek zorundadırlar.

hukuk keyfilik ürünü değildir. yasa koyucular öngörebildikleri tüm olasılıklar ile ülkesel özelliklerimizi de dikkate alarak yasalar hazırlar ve hakimler de onları uygular. bazen içlerine çok sinmez ama görevleri budur. herkese adil olmak ve yasayı uygulamaktır görevleri.

bir de şöyle düşünün, kızı olan bir babadır hakim. tecavüzcü sanık olayı tüm çıplaklığı ve arsızca anlatmaktadır mahkeme huzurunda, hakim dişlerini sıkar yutkunur yutkunur ve sadece yutkunur.
siz, ben elimize geçirsek, en azından suratına tükürürdük dediğimiz adama adam gibi soru sormak zorundadır hakim, ve onu dinleyip beyanlarını zapta geçirmek zorundadır.

özetle adam muamelesi yapmak zorundadır. bu nasıl?
bu tür durumlarda içeriye girenler yani yüz kızartıcı ki bu * adamın yaptığına söylenecek söz yok. gerekli ilgi ve alakayı göstereceklerini umuyorum. gerek şiş olsun gerek sallama, satır allah ne verdiyse girilmek suretiyle hak ettiği cezayı dahi çekmeden ölecektir. ki zaten demokratik bir devlette olduğumuz için* bunlar son derece normal karşılanıyor.*
5 yıl bile çok... yeter artık bu tecavüzcülerin çektiği ; artık serbest bıraksınlar şu tecavüzü, çocuk istismarını... yazık değil mi onca sapığa.. hatta kızını serbest bırakan babaların kızı da davulcuya zurnacıya varmasın. kafaları kesilip bir çöplükte bulunsun. müstehaktır bize bunlar...
her gördüğüne duyduğuna inanma, aslını astarını araştır denen cinsten bir haber.