bugün

tecavüzün yok denecek kadar az yaşandığı iskandinav ülkeleri en fazla ateis-deist-agnostik nüfusa sahip. ne garip di mi?

(bkz: anlayan anladı)
adaletini sikiyim halk sözünü akla getiren baslık.
hırsızları 1 ay bile içeride bekletmeyen bir ülkede çok bile cevaz vermişler. yazıklar olsun desek de az kalır.
5 yıl içinde hadım edilmesi, kısırlaştırılması gereken yaratıktır.
sapıktır.
ne yazsak tck'ya girer.

adli tıpta o raporu veren doktor'a seslenmek istiyorum gene de; umarım cehennemde yanarsın.
bir de madalya taksalardı.
(bkz: hüseyin üzmez)
bir ülkede idam olmassa bunlar daha çok olur caydırıca sebebler lazım bazı seyler için ama insan hakları. 12 yasında ki kıza bunu yapana insan diyeni asmak lazım aslında ama ..
erkek hegamonyası. hakimlerin çoğunluğunun, kanun koyucuların çoğunluğunun erkek olduğu bir hukuk sisteminde ne bekleniyorduki zaten? tecavüze uğradığını ispat edemeyen insanların bile var olduğu bir ülkede başka ne olabilirdiki? bacağı yere değiyorsa büyümüştür diyen bir zihniyet, 9 yaşında evlendirilen kız çocukları varken, 10 yaşındaki bir kızın çocuk olduğunu anlayamazlarki... belki de kızımız adamı tahrik etmiştir ha? kısadır belki okul eteği... dondurma yemiştir karşısında? külodunu çamaşırlığa bırakmış, adam da görmüştür? bunların hepsi birer davetiye niteliğinde bazı zihinlerde... bir erkekle bir kadın * aynı çatı altında sevişmeden duramaz zihniyetindeki bu iğrenç toplumda daha çok böyle olaylar yaşanır. önce adamların kafatasının içinden cinsel organını alıp olması gerektiği yere, beynini de bacak arasından kafatasına bi nakletmek lazım... bir bayanın sesinden, saçından tahrik olacak kadar abazan erkeklerimizi bi adam etmek lazım. sonra kanunları değiştirmek lazım... gerçek bir demokrasi lazım... bunları da biz göremeyiz de umarım torunlarımız daha iyi bir ülkede yaşarlar...
şükür ki 12 yaşındaymış, ya 10 yaşında olsaydı. nasıl da etkilenirdi.
ne de üzülürdü. 12 yaşında olduğu için artık yetişkin bir kadın o. kendi ayakları üzerinde de durabilir nasılsa.
2 yaş.
koskoca 2 yaş.
Bize neler oluyor demekten sıkıldık sanırım artık.
o halde
2012'de Marduk bu mahlukatları tecavüz ettikleri yerlerinden vursun inşallah!! *
her gördüğüne duyduğuna inanma, aslını astarını araştır denen cinsten bir haber.
5 yıl bile çok... yeter artık bu tecavüzcülerin çektiği ; artık serbest bıraksınlar şu tecavüzü, çocuk istismarını... yazık değil mi onca sapığa.. hatta kızını serbest bırakan babaların kızı da davulcuya zurnacıya varmasın. kafaları kesilip bir çöplükte bulunsun. müstehaktır bize bunlar...
bu tür durumlarda içeriye girenler yani yüz kızartıcı ki bu * adamın yaptığına söylenecek söz yok. gerekli ilgi ve alakayı göstereceklerini umuyorum. gerek şiş olsun gerek sallama, satır allah ne verdiyse girilmek suretiyle hak ettiği cezayı dahi çekmeden ölecektir. ki zaten demokratik bir devlette olduğumuz için* bunlar son derece normal karşılanıyor.*
öz kızına tecavüz eden baba, üvey çocuğuna tecavüz eden baba, çocuğa tecavüz eden sapık vs vs hepsine öfke, nefret duymak hatta bu kişileri ellerimizle cazalandırmayı isteyecek kadar bilenmek.. evet bunların hepsi doğru ve yerinde tepkiler, ancak basında mazagizinsel bir boyutta verilen bu tip haber ve olayları derinlemesine bilmeden ve daha önemlisi hukuk bilmeden öfkeyle irdelersek biz de bir hata yapmış oluruz.

işini gereği gibi yapan tanımadığımız bir adama ve kızına kadar uzanabilir dilimiz.

(bkz: #2295492)entryde gerekenler söylendiği için çok detaya girmeden, sadece şunu hatırlatmak istiyorum. hakimler kanunları uygular, bu yüzden kanun uygulayıcı da denilebilir. olayı tüm yönleri ile araştırır, içine insan olmanın doğal sonucu olan vicdanlarınıda katarak, yasada yazılı olan cezayı verirler.
hakimlerin insiyatifleri yasada yazılan alt ve üst süre arasındadır. aslolan alt sınırdan ceza vermektir, eğer üst sınırdan ceza vermişlerse bunu sağlam bir dayanak ile kararda açıkça ifade etmek zorundadırlar.

hukuk keyfilik ürünü değildir. yasa koyucular öngörebildikleri tüm olasılıklar ile ülkesel özelliklerimizi de dikkate alarak yasalar hazırlar ve hakimler de onları uygular. bazen içlerine çok sinmez ama görevleri budur. herkese adil olmak ve yasayı uygulamaktır görevleri.

bir de şöyle düşünün, kızı olan bir babadır hakim. tecavüzcü sanık olayı tüm çıplaklığı ve arsızca anlatmaktadır mahkeme huzurunda, hakim dişlerini sıkar yutkunur yutkunur ve sadece yutkunur.
siz, ben elimize geçirsek, en azından suratına tükürürdük dediğimiz adama adam gibi soru sormak zorundadır hakim, ve onu dinleyip beyanlarını zapta geçirmek zorundadır.

özetle adam muamelesi yapmak zorundadır. bu nasıl?
yargıtay'ın kararını ve mahkemenin kararını okumadan kesin bir şekilde karar vermemek lazımdır. evet üvey kızına tecavüz eden onu hamile bırakan hatta döve döve öldürenleri gördük. Fakat şurada unutulmaması gereken birşey var ki o da ne kadar canavar olursa da olsun ne kadar aşağılık olursa olsun afedersiniz onu adil bir şekilde yargılamak onun iyiliği için değil bizim iyiliğimiz içindir. Bir canavarı, bir katili, insanlıktan çıkmış(!) birini adil yargılamak.

Şimdi duruma şu şekilde bakmak gerekirse. Yargıtay kararı ana bir nedenden bozmuş (haberlerden anladığımız kadarı ile): Karar verildiğinde 2005 yılı imiş ve o sırada yeni TCK yürürlükte olmasına rağmen yerel mahkeme eski TCK üzerinden karar vermiş. Burada şöyle evrensel bir ceza hukuku ilkesi vardır, sanığın suçu işlediği zamanla yargılandığı zaman arasında tek suça ilişkin iki farklı hukuk kuralı varsa bunlardan sanığın yararına olan geçerlidir. Kabul etseniz de etmeseniz de bu kural adil yargılamanın bir gereği olarak ne yazıkki genel bir ilke olarak dünya çapında kabul edilmiştir. Binlerce yıllık ceza felsefemiz cezada ayırmayı ama uygulamada birliği işaret ettiği için bu ilkeden vazgeçemiyoruz.

Şimdi yerel mahkeme hakimine buradan yapılan "evde nasır bir baba" olduğuna dair ince suçlamaları dikkate alarsak, yerel mahkeme nasıl bir karar vermiş bakmak lazım. Üvey babaya 19 yıl ceza verilmiş. Bu arada babanın 2005'ten beri yani 2 yıldır da içeride olduğunu unutmamak lazım. TCK'nın 103/2 maddesi babaya en fazla 15 yıl ceza verilmesini öngörüyor. (8-15). 103/3'e göre babanın cezası yarısı oranında arttırılmalı. Yani 22 yıla çıkarılmalı. Çocuğun beden ve ruh sağlığının bozulması 103/6'dır ve ne yazıkki bu madde bir arttımı değil, ceza alt sınırını belirler. Verilcek ceza 15'yıldan az olamaz. Olayımızda anladığımız kadarı ile hakimin kararı gelen adli tıp raporundan etkilenmemiştir. Zira zaten daha baştan hakim üst sınıra çıkmıştır. Şimdi babaya verilebilecek maksimum ceza 22 yıl. Babanın içeride olacağı süre 19+2= 21. Tam gün hesabı ve ara hesabı da katarsanız aslında baba hakim tarafından zaten en üst seviyede cezalandırılmış.

Şimdi görevini yapan bir hakimin babalığı sorgulanacaksa sırf kanunun verebileceği en yüksek cezayı vermesinden ötürü o zaman kalkıp o kanunu onun önüne koyan, 15 yaşında kızı koynuna alan parlementerlerin de sorgulanması gerekir.

ilgili tck maddesi:

Çocukların cinsel istismarı
Madde 103- (1) Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, üç yıldan sekiz yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismar deyiminden;
a) Onbeş yaşını tamamlamamış veya tamamlamış olmakla birlikte fiilin hukuki anlam ve sonuçlarını algılama yeteneği gelişmemiş olan çocuklara karşı gerçekleştirilen her türlü cinsel davranış,
b) Diğer çocuklara karşı sadece cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilen cinsel davranışlar,
Anlaşılır.
(2) Cinsel istismarın vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, sekiz yıldan onbeş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.
(3) (Değişik: 29/6/2005 – 5377/12 md.) Cinsel istismarın üstsoy, ikinci veya üçüncü derecede kan hısmı, üvey baba, evlat edinen, vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, sağlık hizmeti veren veya koruma ve gözetim yükümlülüğü bulunan diğer kişiler tarafından ya da hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle veya birden fazla kişi tarafından birlikte gerçekleştirilmesi hâlinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(4) Cinsel istismarın, birinci fıkranın (a) bendindeki çocuklara karşı cebir veya tehdit kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi halinde, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.
(5) Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması halinde, ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.
(6) Suçun sonucunda mağdurun beden veya ruh sağlığının bozulması halinde, onbeş yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur.
(7) Suçun mağdurun bitkisel hayata girmesine veya ölümüne neden olması durumunda, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.
(bkz: idam geri gelsin kampanyası)
şaşırmamak gerekir. bu abuk kararların bininden biri bize yansıyor..

"yanlışlıkla kaçmış" diye salıverilmemesine şaşılmalı esas. hayret..
bu ülkede yakında herkes kendi adaletini kendi sağlamaya başlayacak. böyle iğrenç bir suçun cezası 5 yıla inmiş. bide adama madalya taksınlar tam olsun. oturup ab ye gircez die reform üstüne reform yaparken toplumumuzun ahlakını, güvenliğini kaybediyoruz. önce bu işi yapan babayı sonra suçu 5 yıla çeken hakimi en sonunda da bu ülkeyi bu hale getirenleri alacaksın...
suçlunun yakında salıverilmesine dahi şaşılmayacak karardır.

bu tür iğrençliklere bu kadar alışmış olmak ne kadar iğrenç.
adalet kavramını yeniden tanımlamamız gerekebilir.
ne kadar iğrenç bir hikayesi olsa da sözlükte bu şekilde tartışılması gereksiz konu. adama sorarlar, 'tanım nerde yraam' diye * . ispiyoncu arkadaşlar anketlerde dolaşıyorlar sanırım. hmm.
zamanında "tecavüz edenleri değili tecavüz eden öldürenleri affeden" bir af yasası çıkmıştı. ona benzer bir uygulama olduğunu düşündüren karar.
o hakim ve o adli tip raporunu yazan kisinin o kiz cocugunun cektigi acinin bin beterini allahin onlara yasatmasini diliyorum. tecavuzu edenin sucu gunahi ayri
ama o cezanin inmesi icin rapor veren adli tipci ile o indirimi uygun goren hakimde o fiili yapan kadar tecavuzcudur. (bkz: erkeklerin dünyası)
ustune alinan erkekler kotulesin dedim 1 kisi kotulemis acaba hakim beyin bir yakını mı yoksa tecavuzcu baba mi.
(bkz: türkiye yi sevmek)

baba ya..
o kızın herbir şeyi..
süper kahramanı.. gözünde yücesi..
öz veya üvey..

bazen hiç anne-baba olmaması gereken insanlar anne-baba oluyor ya.. içim acıyor..

bazen * ülkemizde bazı şeyler yanlış gidiyor ya..

içim acıyor..
ındırım yapan hakımınde, üvey kızı olabılırmı?
yada o kız hakımın kızı olsaydı sonuç ne olurdu? soru tüm sözlük yazarlarına.
saygılar efendım.