bugün

su böreğinin tulum peynirinin tişört üstünde bıraktığı etkiye kurban olayım.
uludağlılar için resmi adı 93 tür. valizler otobüsün orta kapısından üst üste itina ile dizilir, daha doğrusu arka taraftan bakıldığında ön tarafla arasında valiz duvarı örülmüş gibidir.
bavulun normal kullanım amacının dışında ayrılık, hüzün, özle gibi duyguları kapsamasına sebebiyet veren çile. zaten içinde bir şey olmaz bu valizin. en azından benim valizim hep boştur.
Müfettişin valiz çilesinin yanında, küçük ve sevimli bir kedi gibi kalır.
ızdırabına sövdüren çiledir. yeminlen kas yaptım bu valizler yüzünden. hele toplu taşıma araçlarında, o sıkışıklıkta taşımak adama okulu bıraktırır. üniversite terk olan çok arkadaşım oldu benim bu valizler yüzünden.
özellikle kızların kendinden büyük valizleri taşıdığını gördüğümde halime şükrettiğimdir.
aştide iki valiz bi sırt çantası bi bilgisayar çantasıyla çekilendir.

birde tuvaletiniz geldiyse tamam artık. otur ağla.
valizlerin her birinin üstüne teker teker oturmak suretiyle fermuarları kapatılır... bu çilenin o anlık küçük bir kısmının bittiğidir. onu otobüse taşıyacan, hadi taşırken iyi aile var yanında.. okunan şehre varıldığında tamamen tek başınasın, survivor gibi hissedersin kendini. o kadar valizi, laptop çantasını, elektro gitarı, amfiyi, sırt çantasını yurda kadar tek başına götüreceksin.

bi halk otobüsü çevirirsin, millet seferber olur yardım ederler. elden ele mallar taşınır felan, rezalet amk. çile levelli rezalet hemde.
15 kg kabusu yanı sıra her şeyi mümkün olduğunca az bavula sığdırma telaşı da vardır. Burada devreye vakumlu torbalar giriyor. (bkz: vakumlu torba)
insanlık dışı bir yaşamdır bayram dönüşleri 93'e binmek. *
her üniversite öğrencisi için çiledir. bir akşamınızı alır.
eğer hacettepe gibi bir üniversitede okuyorsanız ve beytepe kampüsünde kalıyorsanız gerçekten çile olabilecek bir durumdur. yeri gelir o egoya bir kendinizi sığdıramazsınız kaldı ki o koca valizlerinizi sığdırabilesiniz. taksiyle gidiyim derseniz memlekete gittiğiniz otobüs bileti parasına okulunuza gidebilirsiniz evet.
En büyük boy valize bile sığamazsınız. otogara gelince merdivenden çıkma, dolmuşa binme gibi işkenceleri vardır ki düşman başına...
bir allah'ın kulu da yardım etmez ki arkadaş! dolmuştan inip biniyorsun bir el atıver abicim kolun mu kopcak yaa! *
nefret edilesi işkencedir. hele ki konyadaysan. tramvaya binme anı işkenceye dönüşür. herkes saldırır arkadan bir kişi çıkıp da şu kıza yardım edelim valizle rezil oluyor demez. bir daha o kadar eşya götürmemeye yemin edilir. ki yanında hep sırt çantasıyla gelip giden insanlar görülüp özenilir yapamıyorum elzem ihtiyaçları koysam valizi ancak kapatıyorum. çok dertliyim sözlük çok
uçakla gidince 15 kilodan fazlasına ekstra para verirsin.* en çok da bu koyar adama.

e anne o bavulda domates-salatalığın ne işi var allah aşkına?
sırf valiz çilesi yüzünden evine gitmeyen, okulu uzatan var mı merak ederim. çünkü ben bazen düşünüyorum. çünkü bu yıl başlasam, mezun olana kadar bitmez eşyalarım. her gidişimde bir valiz olmak ve yılda en az üç kez olmak şartıyla, tamamen eve taşınmam takribi beş yılımı alır. *
uludağ üniversitesinde okuyup görüklede kalanlar için çile değil işkencedir. belediyenin ne halt yemeye otogardan köye direkt gelen bir otobüs koymadığı düşünülerek her seferinde küfürler sıralanır. binlerce öğrenci burada yaşarken otogar köy arası çalışan otobüsün olmaması gerçekten düşündürücü. bu köyde öğrenci sikyorlar.
hele ki o şehirden gitmek istenmiyorsa valiz hazırlamak ayrı bi çiledir.
Body-building yapmakla eşdeğerdir o valizleri taşımak. Hele de bir taksi tutmaya üşenmişseniz...
üniversite bittikten yıllar sonra özlenen durumdur. ah o yıllara geri dönseydik dedirtir insana.
memleketinden, üniversiteye dönerken 30 kilouyu bulan valiz çilesidir.
anne:oglum, istanbullarda sefil olma diye koyuyorum.
evlat:anne istanbulda domateste, ekmek, salatalık var annem var.
anne: olmaz, bunlar başka, sana 4 kiloda seversin turşu koydum,
evlat:anne vallahi fıtık olucam.
anne:aslan gibi benim oglum, bişey olmaz bak 4 kiloda yoğurtta koyuyorum.
evlat :tamam güzel annem tamam. istersen bahçedeki elma agacınıda koyalım bavula.
anne (terlik, vın diye uçarak gelir), eşsek sıpası birde dalga geciyor.
Son sene elimde valizlerim,bilgisayarım ayrıca annemin sıkışmasın diye poşetleyip elime verdiği yiyeceklerle insan değilde, panda gibi görüntümle yeni evimin yolunu tutmuş;yavaş yavaş ilerlerken,yolda beni gören yaşlı amca imdadıma yetişti.Saolsun evime kadar yardım etti.Sonra iyi mi oldu peki? 10 dakikalık yol için yardım eden amcaya hergün iki defa selam vermek zorunda kaldım.Bi gün de evinde olmaz mısın be adam? Velhasılıkelam minnet altında kalmak kötü birşey.
daha da acı verici olanı için:
(bkz: bir erasmus öğrencisinin valiz çilesi)
kas yapmaya sebeptir kendileri okul hayatı boyunca hiç ama hiç bitmez bu valiz olayları
ama okul bittikten sonrada ya bi çekçekli olsada şöyle bi çeksem der durulur.