bugün

benim genelde derslerden kaçış esnasında kullandığım taktiktir.

tam ders çalışacağım ay dur bi çay yapıp içeyim sonra başlarım diyorum yada çay yapın da içelim adlı sohbet ortamında olunca da mecbur içiliyor.
Çayın ithal çay olması. Tadı bana çok lezzetli geliyor ithal çayın.
kahve ortamı
sabah bi yarım saat kahveye ugradım 4 bardak cay ictim.
pastaneden alınan sıcacık börek.
içerik bulunamadı.
annenin ; 'çay çok bir bardak daha iç' deyip bardağı doldurmasıdır.

zorla içirir size o çayı.
denize karşı oturmak. (fakat deniz görmeyeli aylar oldu.)
sobalı evde bulunmak. (anneannemin evi mesela.)
sabah uykusuzluğu ve dişarı çıkınca donacağını bilmek. (her ne kadar sevsem de kışın sabah arada içtiğim portakal suyu çayın yerini tutmuyor.)
bir de eve geldiğimde ayılmak için bir kahve içmediysem özellikle akşam saatlerinde deli gibi çaya sarılıyorum. (biraz da olsa dinlendiriyor, açıyor insanı.) ama tabi gece uykunuzdan etmesi gibi bir durum var.
(bkz: kısır döngü)
akşamları veda ettim o yüzden.
edit : bir de taze demlenmiş bergamot aromalı çay kokusu.
simit ve yerine geçen diğer yiyecek çeşitleri.
tatlı yemek. tatlı yiyince çayla cila yapasım gelir.
çayır- çimen- ağaç altı.
üşümektir.
1,5 - 2 saat boyunca çay içmemek.
Öğlen yemeği.
tabiki kahveye oyun oynamaya gidildiğinde.

(bkz: yunus abi çek bi 52)
(bkz: 2 çay 1 oralet 1 kakao)
sabah doğan güneş ve paketten kafayı çıkaran sigara.
yorgun argın eve döndüğünüz bir akşam, dinlenmek için koltuğunuza oturduğunuz an.
sigara yakıldıysa yanına şart olan tek unsur.
havada hafif bir esinti olması en klasik durumlardandır. böyle yumuşak yumuşak eserken ne de güzeldir çay içmek. yanında bir de duman oldu mu değmeğin keyfe.
(bkz: çorba icmeyi tetikleyen durumlar)
muhabbet ve sigara.
uykunun gelmesi durumudur.
baş ağrısı.
(bkz: usta çayla masayı)
(bkz: yorgunluk)
sicak ramazan pidesi ama mutlaka karafirin olmalidir.
beynini uyuşturma ihtiyacı hissedilen anlar.*