bugün
- güzel kızımın ilk regl partisinden10
- acun ılıcalı10
- nervionun vedası9
- avrupa'nın çok sıkıcı olması8
- londra'ya adam dövmeye gitmek11
- suriyeliler türkiye'yi ne zaman terk edecek13
- suriye iç savaşı20
- rey manaj12
- merve taşkın11
- ideal göt seviyesi14
- çaresizlik8
- arkadaşlar kombinim nasıl37
- insan olduğunuz doğrulanıyor13
- beşar esad17
- albay kemal9
- gece kahve içmek8
- 8 aralık 2024 sivasspor galatasaray maçı26
- günahların takımı galatasaray8
- boşanmış kadın hiç evlenmemiş erkek ilişkisi8
- sevgili olmadığı herife aşkım diye hitap eden kız16
- said nursi neden evlenmedi15
- jose mourinho11
- her sabah ceviz muz bal yemek9
- karınıza range rover alır mısınız14
- 7 aralık 2024 beşiktaş fenerbahçe maçı40
- sözlük erkekeleri kahvaltı hazırlayın15
- kadınsızlık14
- muhaliflerin yeni hedefinin ypg olma ihtimali10
- suriye'nin türkiye'nin kontroüne gireceği gerçeği20
- metro ve toplu taşımada kitap okumak16
- türk milletinin suskunluğunun sebebi30
- kadınların kibar ve fedakar erkek sevmeme nedeni14
- iremga21
- okumalık kitap önerisi9
- alexander djiku9
- ben bu yazıyı sana yazdım9
- sevgili bulamayan erkeklere tavsiyeler15
- 1 senede ne değişebilir12
- yetkililer maaş alıyor mu9
- true'nun yetkili olması12
- sözlüğe yön veren 3 yazar16
- alkol23
- evli barklı erkeklerin sözlükte çapkınlık yapması9
- 6 aralık dünya özür dilerim günü33
- sahte alkolden ölenlerin vebali ahirette sorulur16
- 0070 cabbar baba9
- yılbaşı gecesi yapılacaklar18
- yıllar sonra sözlüğe dönen yazar14
- dursun özbek ibrahim hacıosmanoğlu kavgası18
- yaşım 14 ve hepinizden akıllıyım13
entry'ler (3932)
Ya biz bu adamı gerçekten seçecektik. Allah herhalde "En azından bu Tayyip'in ne olduğunu, ne işler çevirdiğini biliyorsunuz" dedi. Düşünsenize bir de bu adamın gerçekten seçildiğini... Kıyıdan dönmüşüz gerçekten. Bunu söyleyeceğim hiç aklıma gelmezdi ama iyi ki seçilmemiş. ikinci bir aç Tayyip vakasını kaldıramazdım ben.
https://chat.whatsapp.com/CTXpHJEJ5FAJd7XCKdQS2l
Hukuk Alemi Platformu deprem bölgesindeki birçok AFAD il müdürüne ulaşmış.
Göçük altında yakını tanıdığı olan yardıma ihtiyacı olan herkes bağlantıya tıklayıp yöneticiler aracılığıyla gruba destek talebinde bulunabilir.
Lütfen bu linki paylaşın, ihtiyacı olan herkes katılsın.
Hukuk Alemi Platformu deprem bölgesindeki birçok AFAD il müdürüne ulaşmış.
Göçük altında yakını tanıdığı olan yardıma ihtiyacı olan herkes bağlantıya tıklayıp yöneticiler aracılığıyla gruba destek talebinde bulunabilir.
Lütfen bu linki paylaşın, ihtiyacı olan herkes katılsın.
Başka bir sözlükte kime nasıl yardım edebiliriz diye göbeğimiz çatladı. Burada az önce dünyanın en saçma başlıklarını gördüm. Gerçekten mahalle yanarken birileri saç tarıyor.
Sarılalım sıkı sıkı! *
Bunu söylediğim için sağlam bir linç yiyeceğimin farkındayım ancak fırsatım olsaydı ben de yapardım bunu. inanın bana kaç kez direkten döndüğümü de hatırlamıyorum. Pek çoğunuzun o "ana avrat düz gidip yoluna baktığı" durumlar azınlıkta kalan bazılarımız için öyle değil. Bazılarımız ana avrat düz gitmek yerine, fiziki ya da psikolojik şiddet gösteren kişinin bir daha aynı şeyi kesinlikle yapmayacak hale gelmesini sağlamak istiyoruz. Görmeyelim, konuşmayalım, karşılaşmayalım, semtimize bile uğramasın...
Şimdi diyeceksiniz ki "öğretmene söyleseydi, ailesine söyleseydi" vs. Olmuyor arkadaşlar, olmuyor. Söylemek hiçbir işe yaramıyor bazen. Aynı şeyi yaşamamış olsam ben de benzer şeyleri söylerdim. Hani derler ya bekara karı boşamak kolay, aynen öyle. Bazen kesin olarak sesini kesmesini sağlamaktan başka hiçbir çözüm, çözüm olmuyor.
Eminim ki bu, ikili arasında geçen ilk mevzu da değildir. Öncesinde yaşanan pek çok şey vardır. Hatta bu sürtüşmelerin ailelerin ve öğretmenlerin de bildiğini düşünüyorum. Sorun şu ki tartışanlar çocuk olunca "aman canım çocuk onlar, iki güne barışırlar" oluyor. Yapmayın, bu alay etme konusunu hafife almayın.
Burada yapılması gereken şey, iki kızı bir şekilde ayırmaktı. Sınıflarını değiştirmek, okullarını değiştirmek vs. Öldüren çocuk da psikolojik açıdan normal değil, onu da söyleyeyim. Çünkü onun da yaşadığı ve artık taştığı bir süreç var. Çocuklar, sırf çocuk olduğu için güçsüz ya da pasif değillerdir.
Evet, o bir çocuk ve evet, sınıf arkadaşını öldüren bir katil ve ceza almalı. Fakat aynı zamanda çok iyi bir psikiyatrik desteğe de ihtiyacı var. Ayrıca artık çocuklara kimseyle hiçbir konuda dalga geçilmeyeceğini de öğretmemiz gerekiyor. Biri bir zarar verir korkusuna değil, dalga geçmenin son derece kaba ve erdemsiz bir davranış olduğunu öğretmeniz gerek. Okulda değil, çocuk evde ailesinden öğrenmeli bunu.
Şimdi diyeceksiniz ki "öğretmene söyleseydi, ailesine söyleseydi" vs. Olmuyor arkadaşlar, olmuyor. Söylemek hiçbir işe yaramıyor bazen. Aynı şeyi yaşamamış olsam ben de benzer şeyleri söylerdim. Hani derler ya bekara karı boşamak kolay, aynen öyle. Bazen kesin olarak sesini kesmesini sağlamaktan başka hiçbir çözüm, çözüm olmuyor.
Eminim ki bu, ikili arasında geçen ilk mevzu da değildir. Öncesinde yaşanan pek çok şey vardır. Hatta bu sürtüşmelerin ailelerin ve öğretmenlerin de bildiğini düşünüyorum. Sorun şu ki tartışanlar çocuk olunca "aman canım çocuk onlar, iki güne barışırlar" oluyor. Yapmayın, bu alay etme konusunu hafife almayın.
Burada yapılması gereken şey, iki kızı bir şekilde ayırmaktı. Sınıflarını değiştirmek, okullarını değiştirmek vs. Öldüren çocuk da psikolojik açıdan normal değil, onu da söyleyeyim. Çünkü onun da yaşadığı ve artık taştığı bir süreç var. Çocuklar, sırf çocuk olduğu için güçsüz ya da pasif değillerdir.
Evet, o bir çocuk ve evet, sınıf arkadaşını öldüren bir katil ve ceza almalı. Fakat aynı zamanda çok iyi bir psikiyatrik desteğe de ihtiyacı var. Ayrıca artık çocuklara kimseyle hiçbir konuda dalga geçilmeyeceğini de öğretmemiz gerekiyor. Biri bir zarar verir korkusuna değil, dalga geçmenin son derece kaba ve erdemsiz bir davranış olduğunu öğretmeniz gerek. Okulda değil, çocuk evde ailesinden öğrenmeli bunu.
Şahsen şaşıramadığımdır. Nesi ilginç yahu? Baş parmağınızın boyu, burnunuzun ve kulağınızın boyuna eşit. Ayrıca Boynunuzun çevresi de bel çevrenizin yarısına eşit. Bu nedenle pantolon alacağınız zaman deneme kabini aramak yerine bel kısmını boynunuza sarıp ölçebilirsiniz.
Bazı yazarlar kaçtığımızı yazmış. Biz kaçmadık, sürüldük. Kaçacak kadar fiziki yeterliliğimiz olsaydı da kaçsaydık keşke. En azından "kaçtık canımızı kurtardık" derdik. Kaçamayalım diye ayağımızın altındaki deriler yüzüldü soykırımımızda. Sandala atılanlar nelere şahit olup atıldı Karadeniz'e. Karadeniz'e kıyısı olup mutfağında balık olmayan milletiz. Çünkü o balıklar bizim atalarımızın etiyle beslendi, büyüdü. O hamsileri bunu bilerek yesenize bir de.
Sakarya'daki şu olayda ne Özbek kadın, ne de oğlan katil çıkmadı ya... Çok sevindim. Buradakilerin aksine Özbek kadının 'kötü kadın' olduğunu düşünmüyorum. Kadının yanlış yaptığı tek şey, evli ve çocuklu bir adama aşık oluşu. Başına da ne geldiyse bundan gelmiş. Bunun dışında kadının yaptığı şeyler çok doğru ve olması gereken şeyler. Hangimiz sevdiğimiz adam ya da kadın için fedakarlıklar yapmadık ki...
Oğlu da bence son derece beyefendi. Öyle bir babaya sahip olup sakin kalmak, babanın sevgilisiyle yüzleşip onu suçlamadan, yargılamadan gerçeği öğrenmek istemek her genç erkeğin yapabileceği şey değil. Çocuk kalkıp bir "sen benden babamı çaldın" bile demedi. Ben olsam o kadını orada yerin dibine sokar sokar çıkarır, yine de hırsımı alamazdım.
iki kadının birbiriyle hiç muhatap olmayışı da çok hoş. Özellikle nikahlı kadının tavrına hayran kaldım. "Gidip getirsem ne olacaktı? Yine gidecekti. Ben de gitsin ne yaparsa yapsın dedim. Benim önceliğim çocuklarım oldu. Ben kendi ayaklarımın üzerinde durabilecek olsaydım nikahı da verirdim ama öyle bir şansım yoktu. Ben de çocuklarımı büyüttüm" dedi, helal olsun gerçekten. Çok akıllı, mantıklı tutuma sahip.
Şereften eksik olan, kesinlikle ölen adam. A ölümü hak eder mi, bilemem.
Oğlu da bence son derece beyefendi. Öyle bir babaya sahip olup sakin kalmak, babanın sevgilisiyle yüzleşip onu suçlamadan, yargılamadan gerçeği öğrenmek istemek her genç erkeğin yapabileceği şey değil. Çocuk kalkıp bir "sen benden babamı çaldın" bile demedi. Ben olsam o kadını orada yerin dibine sokar sokar çıkarır, yine de hırsımı alamazdım.
iki kadının birbiriyle hiç muhatap olmayışı da çok hoş. Özellikle nikahlı kadının tavrına hayran kaldım. "Gidip getirsem ne olacaktı? Yine gidecekti. Ben de gitsin ne yaparsa yapsın dedim. Benim önceliğim çocuklarım oldu. Ben kendi ayaklarımın üzerinde durabilecek olsaydım nikahı da verirdim ama öyle bir şansım yoktu. Ben de çocuklarımı büyüttüm" dedi, helal olsun gerçekten. Çok akıllı, mantıklı tutuma sahip.
Şereften eksik olan, kesinlikle ölen adam. A ölümü hak eder mi, bilemem.
Durduk yere aklıma nasıl giyildiğini bilmediğim geldi. Nereden olduğunu hatırlamadığım bir şekilde de içinde iplerin olduğunu öğrendiğimi fark ettim. Şimdi özellikle yakınlarında çarşaf giyen insanlar olan yazarlara sormak istiyorum. Bu kocaman örtü nasıl bir şey ve nasıl giyiliyor?
Haydi bakalım, biriniz şu deist arkadaşınıza açıklasın.
Haydi bakalım, biriniz şu deist arkadaşınıza açıklasın.
Yıllardır Müge Anlı izlerim. Bu konu açık ara apayrı bir hikaye. Konuyu her izlediğimde farklı bir şey öğreniyorum. Ulaşabildiğim en net sonuç, Allah Derya ve Derya gibi insanlardan herkesi korusun.
Mikrop kapıp iltihaplanmış dikişin alınması ve kemiğe gömülü dişin operasyonla çıkarılıp yerine yerleştirilmesi işlemi.
Mehmet ismiyle bağdaştı kafamda. Her Mehmet Kastamonulu gibi geliyor artık. Gerçekten Mehmet ismi Kastamonu'da diğer illere oranla çok daha fazla mı acaba?
Bazı insanlara söylemek istiyorum gerçekten. Ki birkaçına söylediğim de oldu ama kendilerine hiç vasat demedim.
Vasat kelime anlamı olarak ortalama demek ve onların herhangi bir ortalamaya sahip olduğunu da sanmıyorum.
Vasat kelime anlamı olarak ortalama demek ve onların herhangi bir ortalamaya sahip olduğunu da sanmıyorum.
Kesinlikle çok saçma bir şey. Hani geline bağlanan kırmızı kurdele bile (alkarası mantığıyla) çok daha mantıklı. Hâlâ uygulanıyor mu? Maalesef evet.
Vakti zamanında teyzem bana iki parmağıyla tık yapmıştı ve ben "ne yapmak istiyor acaba" diye şaşkın şaşkın bakmıştım. Sonra söylediler tabi... "Böyle böyle bir gelenek var, aslında tokat atmak gelenek ama biz çok saçma olduğuna inandığımız için gelenekle dalga geçmek için yaptık" diye. Aradan geçen 13 yılın ardından ben de teyzemin torununa tek parmağımla tık yapıp güldüm. Sonra da böyle bir gelenek olduğunu anlattım. Birlikte saçmalığı üzerine konuşup güldük.
Bence artık sonuna kadar dalga geçilip gülünmesi gereken, inanılmaz saçma bir gelenektir. Geleceğin ataları olarak bazı geleneklerin güncellenmesi gerektiğini, bundaki en büyük sorumluluğun da günümüz gençlerinde olduğunu düşünüyorum. Reglden utanmak, "aman Allah" diyip ayıplamak çok eskilerde kalması gereken şeyler. Okumuş insan sayısı her geçen gün artıyor, artık kurtuluyoruz kör cehaletten. Bir zahmet kör cahil geleneklerden de kurtulalım artık, n'olur...
Vakti zamanında teyzem bana iki parmağıyla tık yapmıştı ve ben "ne yapmak istiyor acaba" diye şaşkın şaşkın bakmıştım. Sonra söylediler tabi... "Böyle böyle bir gelenek var, aslında tokat atmak gelenek ama biz çok saçma olduğuna inandığımız için gelenekle dalga geçmek için yaptık" diye. Aradan geçen 13 yılın ardından ben de teyzemin torununa tek parmağımla tık yapıp güldüm. Sonra da böyle bir gelenek olduğunu anlattım. Birlikte saçmalığı üzerine konuşup güldük.
Bence artık sonuna kadar dalga geçilip gülünmesi gereken, inanılmaz saçma bir gelenektir. Geleceğin ataları olarak bazı geleneklerin güncellenmesi gerektiğini, bundaki en büyük sorumluluğun da günümüz gençlerinde olduğunu düşünüyorum. Reglden utanmak, "aman Allah" diyip ayıplamak çok eskilerde kalması gereken şeyler. Okumuş insan sayısı her geçen gün artıyor, artık kurtuluyoruz kör cehaletten. Bir zahmet kör cahil geleneklerden de kurtulalım artık, n'olur...
Ben 1 yıl içinde düzenli kullanımda 1.25'ten 0.75'e düşürdüm göz numaramı. Ancak 0.50 numaranın nereye düşeceği konusunda hiçbir fikrim yok açıkçası. Zaten olabilecek en düşük numara 0.50, daha düşük ne olabilir ki?
Sezen Aksu'nun kardelen şarkısında dediği gibi; ne senden fazlayım ne senden az, aynı macerada ayrı biraz
https://youtu.be/cxDIlqQWPQA
https://youtu.be/cxDIlqQWPQA
Neredeyse izlediğim her filmi tekrar tekrar izleyebilme becerisine sahibim. Asla sıkılmam izlemekten çoğu sevdiğim filmi... ilk üç şöyle;
Gora
PK
Aşk Tesadüfleri Sever
Gora
PK
Aşk Tesadüfleri Sever
Katı sabun güzel şey de her yerde bulunmuyor maalesef. Bir de sıvı sabun alerji yapıyor.
Kadınların tamamı vegan & vejetaryen değil ki, erkekleri vegan & vejetaryen yapsınlar. Ayrıca köpek terbiye eder gibi erkekleri terbiye etmeye çalışmak çok saçma. Bu sorumluluğu kadına yüklemek de apayrı bir saçmalık.
Düşününce Tuğçe Kazaz bizim ülkeye özgü bir tip değil, gerçekten.
Düşününce Tuğçe Kazaz bizim ülkeye özgü bir tip değil, gerçekten.