bugün

karikatürlerinden etkilenilmesi tehlikeli insandır. Öyle ki iş başvuruma cevap vermeyen işverenleri "Beni neden aramadınız? Başınıza bir şey geldi diye çok endişelendim" diye aramayı zaman zaman gerçekten düşünüyorum.
(img:#55099)
türkiyenin en iyi cizerlerindendir , uykusuz da yazmaktadır .
(img:#55431)
http://galeri.uludagsozlu...it-%c3%b6zg%c3%bcr-56701/
(img:#58660)
(bkz: #9639292)
karikatür kültürü olmayan ve karikatüre gülmekte çok zorlanan benim gibi birisini bile güldüren karikatürist.bazen uykusuzda sadece onun bölümünü okuyorum.hacettepe güzel sanatlar mezunuymuş ayrıca.
--spoiler--
sabah saat sekizde uyanıyorum. oğlum keremsu'yu okuluna götürüyorum, ama bırakmıyorum. çünkü okulu çok pis.özel hocası var, onu alıp eve geçiyoruz. ne olur ne olmaz, dersten önce hocayı güzelce yıkıyorum. kirini bokunu iyice akıtıyorum.

onlar derse başlayınca ben de gazetelere göz gezdiriyorum. siyasetle yakından ilgiliyim. ak partisi, chpc-e, mhkp-c, hepsini biliyorum. terör örgütü kktc'den nefret ediyorum. ülkemizi bölmek isteyenler defolup gidebilirler mi lütfen?...teşekkürleeeer.

ülkemizde yaşayan insanların aç ve işsiz olmaları, pis kokmaları beni çok üzüyor. dört kişilik bir ailenin mutfak masası çok küçük bence. orada yiyemezler. dolayısıyla aç kalıp pis kokarlar. kişi başına düşen gayrı sufi filli hafıza da çok düşük. arttırılabilir mi lütfen?

ve laiklik... yani din ve devlet bahçeli'nin birbirinden ayrılması. bunu yapmak bu kadar zor olmamalı. artık benim halkımın din istismarıyla kandırılmasını istemiyorum. bu ülkede yaşayanların çoğu insandır bunu unutmayalım. zaten %98'i müslüman bir ülkede yaşıyoruz. kalan %2 de aptaldır aziz nezin'in dediği gibi.

kimse kimsenin dini inançlarına saygısızlık etmesin. kimse allah'la arama girmesin. ayrıca ezanla da arama girmesinler. eskiden ne güzel ezan türkçe okunuyormuş... camii falan da türkçeymiş. haa, yine türkçe olsa namaza gider misin derseniz gitmem ama italyanca olursa belki iki rekatto kılarım. hah hah haay, selam sana cehennem!!! şaka şaka tövbe.askerlerimizi çok seviyorum. onlar olmasa rahat uyuyamazdık. şimdi uyuyoruz. bence daha çok silah, uçak ve albay satın almalıyız. güzel bir şarkımız var bununla ilgili: erler erbaşa, erbaşlar fidana, fidanlar ağaca çıkmalı yurdumda. bedelli askerlik bekleyen gençlerimize de buradan seslenmek istiyorum: inşallah çıkmaz.polislerimize tavsiyem biber gazı kullanmasınlar lütfen. rezalet bir kokusu var ve haftalarca insanın üstünden çıkmıyor. ben de biber gazı taşıyordum oradan biliyorum. bir gün fakir bir adamcağıza çok acıdım. ölsün diye sıktım.
sigara içtiği için alev aldı, yandı öldü. ne demişler: biber gazı yanmasın. anlamı: fakirler yanmasın, şeker de yerken ölebilsinler... elbette kesme şekerden bahsediyorum. yutella yiyen bir fakir düşünemiyorum. keza hariboru.üçüncü sayfa haberlerini hemen geçiyorum çünkü genelde kokan insanlarla ilgili haberler oluyor. pis pis ölüyorlar. asansöre falan sıkışıyorlar, hemen bi tarafları kopuyor. motosiklete biniyolar, hoop kafaları kopuyor...hiç sevmem kafası kopan insanı. zorla değil ya? ayrıca ölüp gitseler neyse leş gibi de kokuyorlar. bari ölünce kokmasınlar. tarım ve köy yumurtası bakanlığı'nın bu konuda yapacak bir şeyleri olmalı. ayrıca enerji ve tabii ki de kaynaklar bakanlığı... ya ne olacaktı?elbette ülkemizde güzel şeyler de oluyor. mesela biz yardım baloları düzenliyoruz. oradan topladığımız paralarla daha büyük yardım baloları yapmaya çalışıyoruz. balodan aldığımızı yine baloya yatırıyoruz yani, cebimize atmıyoruz.bazen de defileler düzenleyip kendi tasarımlarız olan kıyafetleri sergiliyoruz. satılan kıyafet olursa gelirini kimsesiz ve beyinsiz çocuklara gönderiyoruz. ama maalesef pek satış olmuyor. o zaman da kıyafetleri yolluyoruz çocuklara. yazık o kadar seviniyorlar ki, hemen kokuyorlar.biraz da spor: dünya kupasını takip etmeye çalışıyorum ama bu konuda çok bilgili değilim. paraguay ile uruguay'ın farkı nedir deseniz bilmem. ama ortak noktaları nedir, iyi bilirim. kokuyorlar...ayrıca ne zaman kamera onları çekse çimlere kusuyorlar. öbürküler de bazen tükürüyor ama temiz temiz. tuf! diye minik top kağıt mendil gibi bişey çıkarıyorlar. pele yaşasaydı bence o da kusardı.
--spoiler--
çok gülmüştüm buna.
"gerizekalı" başlıklı yazısı ile çok güldürmüş çizer-yazar.
+hanım, ingilizce sözlüğüm nerde? bulamıyorum!
-well i don't know.
+vayy şerefsiz!!
(img:#67641)
gazetedeki vefat ilanlarına da el atmış;

vefat
biricik eşim,

(foto)

sema ayküner'i
elim bir trafik kazası sonucu kaybettim. fotograftaki benim. yarın şişli camii'nde kılınacak öğle namazından sonra boşum. eve falan giderim bilmiyorum. çelenk göndermeyin. takdir edersiniz ki g.tüme mi sokayım naaapayım çelengi.

ailesi (ben)

http://galeri.uludagsozlu...it-%C3%B6zg%C3%BCr-70012/

edit: görseli de ekledim. teşekkürler Hypercube.
(img:#70908)
çizdiği ''bilocan'' karikatürü ile çağrışıma dayalı zekasının zirvelerinde dolanmış olan herif. kariyerini şu noktada bitirse jordan olur.

(img:#71865)
(img:#76674)
penguenden uykusuza geçen, hayatımda en fazla ona güldüğüm karikatürist. genellikle çizimleri tek renktir. her karikatürünün renkleri farklı sadece ton değiştirir.
pazar pazar çalışan adamlara ilaç gibi gelen insan. herzamanki gibi gülmekten altıma sıçızladım.
esprilerinden anlamayanların; anlayanların entelektüel düzeyine bakarak "ulan bu ibneler anlıyorsa kesin gülünecek bi b.k vardır" diyerek güldüğü, muhteşem karikatüristtir. sezgileri ve zekası (bekası değil tabii) kıvamında insanların çizeridir aslen.
gerizekalı

sabah saat sekizde uyanıyorum. oğlum keremsu'yu okuluna götürüyorum, ama bırakmı...yorum. çünkü okulu çok pis.özel hocası var, onu alıp eve geçiyoruz. ne olur ne olmaz, dersten önce hocayı güzelce yıkıyorum. kirini bokunu iyice akıtıyorum.

onlar derse başlayınca ben de gazetelere göz gezdiriyorum. siyasetle yakından ilgiliyim. ak partisi, chpc-e, mhkp-c, hepsini biliyorum. terör örgütü kktc'den nefret ediyorum. ülkemizi bölmek isteyenler defolup gidebilirler mi lütfen?...teşekkürleeeer.

ülkemizde yaşayan insanların aç ve işsiz olmaları, pis kokmaları beni çok üzüyor. dört kişilik bir ailenin mutfak masası çok küçük bence. orada yiyemezler. dolayısıyla aç kalıp pis kokarlar. kişi başına düşen gayrı sufi filli hafıza da çok düşük. arttırılabilir mi lütfen?

ve laiklik... yani din ve devlet bahçeli'nin birbirinden ayrılması. bunu yapmak bu kadar zor olmamalı. artık benim halkımın din istismarıyla kandırılmasını istemiyorum. bu ülkede yaşayanların çoğu insandır bunu unutmayalım. zaten %98'i müslüman bir ülkede yaşıyoruz. kalan %2 de aptaldır aziz nezin'in dediği gibi.

kimse kimsenin dini inançlarına saygısızlık etmesin. kimse allah'la arama girmesin. ayrıca ezanla da arama girmesinler. eskiden ne güzel ezan türkçe okunuyormuş... camii falan da türkçeymiş. haa, yine türkçe olsa namaza gider misin derseniz gitmem ama italyanca olursa belki iki rekatto kılarım. hah hah haay, selam sana cehennem!!! şaka şaka tövbe.askerlerimizi çok seviyorum. onlar olmasa rahat uyuyamazdık. şimdi uyuyoruz. bence daha çok silah, uçak ve albay satın almalıyız. güzel bir şarkımız var bununla ilgili: erler erbaşa, erbaşlar fidana, fidanlar ağaca çıkmalı yurdumda. bedelli askerlik bekleyen gençlerimize de buradan seslenmek istiyorum: inşallah çıkmaz.polislerimize tavsiyem biber gazı kullanmasınlar lütfen. rezalet bir kokusu var ve haftalarca insanın üstünden çıkmıyor. ben de biber gazı taşıyordum oradan biliyorum. bir gün fakir bir adamcağıza çok acıdım. ölsün diye sıktım.sigara içtiği için alev aldı, yandı öldü. ne demişler: biber gazı yanmasın. anlamı: fakirler yanmasın, şeker de yerken ölebilsinler... elbette kesme şekerden bahsediyorum. yutella yiyen bir fakir düşünemiyorum. keza hariboru.üçüncü sayfa haberlerini hemen geçiyorum çünkü genelde kokan insanlarla ilgili haberler oluyor. pis pis ölüyorlar. asansöre falan sıkışıyorlar, hemen bi tarafları kopuyor. motosiklete biniyolar, hoop kafaları kopuyor...hiç sevmem kafası kopan insanı. zorla değil ya? ayrıca ölüp gitseler neyse leş gibi de kokuyorlar. bari ölünce kokmasınlar. tarım ve köy yumurtası bakanlığı'nın bu konuda yapacak bir şeyleri olmalı. ayrıca enerji ve tabii ki de kaynaklar bakanlığı... ya ne olacaktı?elbette ülkemizde güzel şeyler de oluyor. mesela biz yardım baloları düzenliyoruz. oradan topladığımız paralarla daha büyük yardım baloları yapmaya çalışıyoruz. balodan aldığımızı yine baloya yatırıyoruz yani, cebimize atmıyoruz.bazen de defileler düzenleyip kendi tasarımlarız olan kıyafetleri sergiliyoruz. satılan kıyafet olursa gelirini kimsesiz ve beyinsiz çocuklara gönderiyoruz. ama maalesef pek satış olmuyor. o zaman da kıyafetleri yolluyoruz çocuklara. yazık o kadar seviniyorlar ki, hemen kokuyorlar.biraz da spor: dünya kupasını takip etmeye çalışıyorum ama bu konuda çok bilgili değilim. paraguay ile uruguay'ın farkı nedir deseniz bilmem. ama ortak noktaları nedir, iyi bilirim. kokuyorlar...ayrıca ne zaman kamera onları çekse çimlere kusuyorlar. öbürküler de bazen tükürüyor ama temiz temiz. tuf! diye minik top kağıt mendil gibi bişey çıkarıyorlar. pele yaşasaydı bence o da kusardı.
hayatımda okuduğum ve en çok beğendiğim, hastası olduğum tek karikatürist. bu adamın espri anlayışı aşmış gitmiştir efendim. laz doktor ise favorilerdendir.
kendisi için yapılan belgeselimsiyi buradan : http://www.facebook.com/uykusuzdergicom takip edebiliyoruz. güzel söyleşiler var.
çok baba karikatüristtir, en baba karikatüristtir.
kelime oyunlarını okuyucuya çok güzel ve yerinde sunan golcü karikatürist.
13 ocak 2011 tarihli uykusuz'da, uzun zaman sonra kahkaha attıracak derecede güldürmüştür. aniden çevremde sandalye aradım, güldükten sonra sandalyeden düştüm diyeyim diye ama yoktu ben de liseli gibi zaaaaaa demekle yetindim.
(img:#110394)