bugün

okuduğum ve şu an şuradaki yorumlar sebebiyle şoka girdiğim kitap. Felaket postmodern bir eser. O kadar postmodern ki acaba yazar kendisi bir şey anladı mı? 'ilim bir nokta idi, onu cahiller çoğalttılar' diyen ne kadarda doğru demiş ; Yetiş Ya Ali, neredesin !!!
dante'nin kitabıdır *.Meşhur Beatrice'yi ve ona olan aşkını anlatır.Ayrıca Orhan Pamuk da yeni hayat adlı kitabından dante'den bazı alıntılar yapmıştır.Yani aslındabu iki kitap arasında güzel bir bağ vardır farkedilmesi gereken.
orhan pamuk' un 'bir kitap okudum ve hayatım değişti' diyen insanlarla inceden inceye alay ettiğini düşündüğüm zor okunan ama sürükleyici bir kitap. daha önce hiç orhan pamuk kitabı okumadıysanız benim gibi başlangıç için pek uygun bir seçim değil aslında. okurla oynamayı çok seven bir yazar olan orhan pamuk' un daha önceki kitaplarına yaptığı göndermeleri fark edemiyorsunuz haliyle.
alışılmış kentin , işin , havanın , rutin yaşam tarzının , evin , yemeklerin ,değişmesi ya da terkedilmesi gibi bir şey yeni hayat... vay be! kimbilir yarın akşam saat 6'da yeni bir hayat var ufukta...
hakkında bir adet inceleme kitabı yazılan orhan pamuk kitabı. aslında o inceleme kitabı yeni hayat romanı üzerine değil, orhan pamuk üzerinedir fakat yeni hayat romanı baz alınarak hazırlanmış, tüm örnekler yeni hayat' tan verilmiştir.

orhan pamuk' u okumak - yıldız ecevit
orhan pamuk' un bir kitabı olmakla birlikte kitabın başında geçen ''bir kitap okudum ve tüm hayatım değişti'' cümlesiyle bir kitap okuyup hayatını dğeişmiş sayan kişilere bir göndermede bulunmaktadır, onlarla alay etmektedir orhan pamuk.

--spoiler--
bu kitapta bir fabrikanın önünde cinayet işlenir. o fabrika, orhan pamuk' un ilk kitabı olan cevdet bey ve oğulları isimli romanda yer alan fabrikadır.
--spoiler--
otobüs kazaları kısımlarında psikolojik travma etkisi yaratabilecek olan kitap.
yıldız ecevit' in, orhan pamuk' u okumak isimli kitabı okunmadan tam olarak anlaşılması mümkün olmayan eserdir.

ben dünyada bu kadar ince düşünülerek yazılmış çok az kitap olabileceği düşüncesindeyim. kitapta geçen her sayı, her renk, her isim bir göndermedir aslında, bir şeyleri simgeler. burada özetlemem mümkün değil elbette sonuçta kitap yazılmış bu eser üzerine *

yine de genel bir şeyi belirteyim.

tasavvufta bir inanç vardır. 4 aşamada insanın tanrıya ulaşacağını, hakikati bulacağını savunan bir görüş vardır:

1- halktan hakk' a
2- hakk ile hakk' ta
3- hakk' tan halka
4- hakk ile halkta

işte yeni hayat romanı bu kurguya göre yazılmıştır.

--spoiler--
1-) ana karakter önce halktan kopar ve ayrı bir dünyaya dalar, canan' ın peşinden gider, canan' ı arar.

2-)canan' ı bulur onunla birlikte yaşamaya başlar

3-)sonra tekrar kendi dünyasına, hayatına geri döner

4-)ve son olarak gerçek huzuru bulur, yolculuk tamamlanmıştır.
--spoiler--
bir ara star tv'de böyle bir dizi vardı. nebahat çehre, hakan ural falan oynuyordu.
bir kitap okudum hayatım değişti diye başlayan, her zamanki gibi bol betimlemeli,orhan pamuk kitabi. baska bir hayata giden canan'a aşık bir gencin hikayesi.
"gönüllerin birleştiği bu anı her iki tarafta çok anlayamamıştı. aslında hermos daha çok şaşırmıştı. şaşırması doğaldı. tadı, rengi ve varlıklarıyla, kumuyla taşıyla çok farklı bir ortamdaydı. şaşırmasından dolayı kendisinde çok farklı bir varlık olduğunu anlamıştı. bu durumdan çok hoşnut olmuştu. bir kez daha yaşayan bir varlık olmasından dolayı mutlu olduğunu fark etmişti. bu yeni dünyayı anlamak ve kavramak için uzunca yıllara ihtiyacı olduğunun farkındaydı. tek istediği kendisinin bu dünyada kabul görmesi ve sevilmesiydi. büyük emeklerle ve büyük mücadelelerle, her türlü engelleri aşarak bu dünyaya ulaşmasından dolayı sevinçliydi, yaradanına dua etmişti. farklılıklarla birlikte yaşamayı öğrenecekti. farklılıkları anlayacaktı. çok yükseklerden inip gelmişti, çok şeyleri arkasında bırakmıştı, uzanıverdi, dinlenmek istercesine tuzlu ve mavi suların kollarına kendini bırakıverdi. mavi ve tuzlu su içinde yaşayan varlıklar bu yeni katılan varlığı keşfetme ve anlama çabasındaydılar. hermos derinlere doğru ince kahverengi kum tanelerini bırakıyordu. kumların ulaştığı yerlerdeki varlıklar huzursuz oldular yerlerini değiştirdiler. derinliklerden ve uzaklardan gelen varlıklar bu tatlı ılık akıntının getirdiği küçük parçaları yakalamak için yarıştılar. bu kavuşmanın yaşandığı yerde bir varlık kümesi oluştu. hermos buraya da bereket getirmişti. bu kavuşmanın olduğu yer varlıkların beslenme yeri olmuştu. burası ne tam tuzlu ne de tam tatlıydı. burada tadı hoş bir ortam olmuştu. deniz ve içindeki varlıklarda bu farklı varlıkla birlikte yaşamayı kabulleneceklerdi ve birlikte yaşamayı başaracaklardı."
hermos vadisi.
nebahat çehrenin oynadığı bir diziydi.
yazıldıktan 20 yıl sonra bu gün itibarı ile okumaya başladığım kitap.
Orhan pamuk ile masumiyet muzesi ile tanisan, edebiyat konusunda pek yetkin olmayan bir okur olarak diyebilirim ki; cok farkli bir kitap miydi? Aslinda hayir. Tanidik hayatlar, bildik hikayeler belki.

O ünlü ilk cumlenin hakkini verecek kadar iddiali miydi ya da o beklentiyi karsiladi mi? Aslinda tam olarak da o cumleden beklenen muhtesemlik yoktu. Ancak o cumlenin aciklamasini gayet guzel yapmis yazar. Ve evet, sevdim kitabi. Hem de cok.

Ancak bana her nedense, vladimir nabokov'un lolita'sini animsatti. Üsluplarindaki benzerlik bakimindan ozellikle. Ya da bana oyle geldi, bilmiyorum. Belki de yolculuklardi bana lolita'yi animsatan.

Gayet gecerli tespitler vardi hayata dair. Askin insana neler yaptirabilecegini gayet carpici bir bicimde gozler onune seren "yeni hayat", kapilip gittigimiz ucu bucagi belli olmayan yollari ve temelinde yatan duygulari hos bir bicimde ifade etmistir.
Eşittir mükemmel tombikto memiktolardir ayol!!!!!!
Okuduktan sonra çok etkilendiğim ve gerçekten beni bunalıma sokan kitap. Özellikle aşk tasvirleri yalnızlıktan kustuğum bu günlerde çok etkileyiciydi.
okuduğum dönem, gideceğim yerde kimsem olmamasına rağmen uzak bir şehre seyahat etmek ve biraz kentin kimliğine, kültürel dokusuna aşinalık kazandıktan ve kendimle baş başa zamanı erittikten sonra gerisingeri yine bir otobüsle gece yolculuğu yaparak dönmek gibi marazi bir düşünceye sahip olmamdan ötürü beni tesiri altına almış orhan pamuk kitabıdır. bana göre bilhassa gece yapılan otobüs yolculuklarının kendinizi bu dünyaya ait değilmişçesine izole hissettirme gibi bir tılsımı var. ahmet hamdi tanpınar'ın "ne içindeyim zamanın/ ne de büsbütün dışında/ yekpare, geniş bir anın/ parçalanmaz akışında" dizeleri öylesine yerliyerinde sözcüklerle tanımlıyor ki bu durumu buraya aktarmayı bir görev sayıyorum. kitabın içeriği hakkında spoiler yollu yorumumsa şöyle: varmayı arzu ettiğiniz ve bunu saplantı haline getirdiğiniz noktanın, mevcut gerçeğinizden daha iyi, daha doyum verici ve refah vaat edici olduğuna nasıl hüküm verebilyorsunuz. esasen gündeliğin zevkini almak diye bir durum da mevcut, demem o ki yaşam bir yolculuksa da her daim hareket halinde olmak ve bir devinime tabi olmak gerekmiyor. duraklarda vakit geçirmeli ve bundan keyif almalı yahut alışılmış bir düzenin gölgesinde soluklanıp kendini rutine bırakmanın hazzını alabilmeli ve aynı zamanda yeni bir sayfa açmak gereken zamanı da iyi tayin etmeli insan. yoksa sayrılaşan bir tutkuyla bağlandığı sayfanın pek de okunaklı sayılmayacak harflerinde, o dört köşe arasında boğulması, tükenmesi işten bile değil. hakikaten ufuk açıcı nitelikte bir romandır özetle.
orhan pamuk'un romanı olan yeni hayat'ı okuyup birden bire olmadı ben gideyim madem diyen( ki bu kitabı okuyan ve hatırlayanlar katılacaktır ) insanın yaptığıdır.
bir kitap okudum hayatım değişti diye başlayan müstesna kitap. üniversitenin ilk yılında okuduğumda kantin sırasında kızlara bakar romanla çağrışımlar yapardım.güzel okunası kitap.
bir kitap okudum hayatım değişti diye başlayan müstesna kitap. üniversitenin ilk yılında okuduğumda kantin sırasında kızlara bakar romanla çağrışımlar yapardım.güzel okunası kitap.
Orhan pamuğun tartışmasız en iyi eseri... kara Kitapında hakkını yemeyim.

Ayrıca ömrü hayatımda bu kadar sikici bir son görmedim...

Nediyordu kitap ;Canansız Can gerekmez...
orhan pamuk'un arayis cabasindaki en guzel romanlarindan birisi. romani okuduktan sonra uzun yolu sevmeyen biri olarak uzun yola ciktim ve romanin bazi bolumlerini otobuste tekrar okudum. her ne kadar otobuste sigara icemesem de roman karakterini kismen de olsa anlayabildim. evet itiraf ediyorum ben de ariyorum ama olumu degil olumden once beraber yolculuk yapmak istedigim birisi var.
romanda rainer rilke ve dante'ye selam cakmayi da unutmamis. tekrar tekrar okulasi yeni hayat.
(bkz: yeni hayat gazetesi)
Yeni hayat

akan zaman değil mesafelerdir
Biz yeni bir hayatın acemileriyiz
Bütün bildiklerimiz yeniden biçimleniyor
Şiirimiz aşkımız yeniden
son kötü günleri yaşıyoruz belki
ilk güzel günleri de yaşarız belki
kekre bir şey var bu havada
geçmişle gelecek arasında
acıyla sevinç arasında
öfkeyle bağış arasında
…Biz kırıldık daha da kırılırız.
-Cemal Süreya

(Bugün yeni hayata başlamışlar için bu buraya yazalım,teşekkürler)
Dün sabah yeni bir hayata başlıyorum diye uyandım, bakalım artık.