bugün

yemeğin içeriği ve baharatlar ile doğrudan alakalı olan, yemek zevkinin içine eden, adamı rejime sokan hadise.
(bkz: kusma nedenleri)
(bkz: silent but violent)
içindeki kötülüğün içeride kalmasından rahatsız ve kaygılı olan insan modelinin yaptıgı zamanlama hatası.
(bkz: ağzıma sıçsaydın)
yemek sofrasında yaşanmaması gereken şeylerin başında gelen durumdur.
"geçen yemek yerken hasan bi osurdu...."diye konuşulduğunda bile insanı kırıp geçiren durum
-zooorrrttttt
+noluyo lan?
-hiiççç hurşit abi yenge kuru fasulyeyi çok iyi yapmışta...
+?'!!?
(bkz: yumurtadır)
(bkz: iyi insanın içinde kötü şey durmaz)
yaşlı insanların ya da hamilelerin ellerinde olmaksızın yapabildikleri,aile içindeyse hoş görülen eylem
(bkz: hepimiz osuran insanlarız)
en muhteşem bişeydir.
yemeğin havasını bozacak saygısızlık.
Hemen aspiratörler devreye sokulur ki daha feci şeyler olmasın.
bir poposuna hakim olamayan, görgüsüz insan modeli.
birde şöyle bir şehir efsanesi vardır.
almanlarda gaz çıkarmak ayıp değilmiş .oysa geğirmek çok ayıp...
Fransa'da doğaldır, hiç bir şey olmamış gibi devam edilir.. Geğirmek ayıptır.
ardından "sıç hayvan" lafı esirgenmeyecek, kıçına mantar sokmak farz olmu$ modeldir.
sofra başında koku gidene kadar ya da biri yüzünü eliyle kapatana kadar insanların ne kadar iğrenç olduğunu sorgulatan, "önce yemen bitseydi, yemeden sıçma hazmediver şurada bari", "bu kadar acelen ne koçum?" tarzında insanda ayar verme isteği uyandıran veya daha realist bir yaklaşımla "oha rıza abi oha! hayvansın! sofradayız be deyyuz" şeklinde tepki verdirecek vak'adır. koku gidene kadar boğazınız düğümlenir, terlemeler başlar, kendinizden şüphe dersiniz siz yapmasanız bile... sofrada tansiyon yükselmiştir. kişi yapmadığı helde "ben yaptım" lafı ağzından çıkacak diye korkar, itiraf edesi gelir. kontrüpiyede kalmış olan mağdurlar aralarında "bu mu yaptı? yok lan bu mel mel bakıyo.. yok kesin bu! baksana boncuk boncuk terlemiş hayvan! ahmet zaten geçenlerde de osurmuştu..." bakışlarını çekinmeden bütün içtenlikleriye atıverirler.
(bkz: cart osuruk canım osuruk fıs osuruk pis osuruk)
(bkz: günah)
türk örf ve adetlerinde ve sofra adabı içerisinde amerikan özentisi olmayan anadolu insanının sofrasında asla gerçekleşmeyecek olay.
eğer masadaki insanlar sevdikdiklerimizse "ne güzel demek ki evimde kendini rahat hissediyor" diye de düşünülebilir, binaenaleyn masadaki insan sevdicekse "ne güzel metabolizması sağlıklı, ne de güzel osuruyor, pek de güzel osuruyor" diye de düşünülebilir. kokarsa da doğal karşılanır, gülünür şakalar komiklikler yapılır, geçilir.
adrenalin dolu 20 saniye.
zamanın durduğu andır bu.oluşan derin sessizlikle birlikte,şimdiye kadar hiç farketmediğiniz, umursamadığınız salise biriminin aslında ne kadar uzun bir zaman olduğunu farkına varırsınız.
izlediğiniz o kadar filme rağmen 0 rol yapma yeteneğine sahip olduğunuzu anlar,hiç bozuntuya vermeden -kızarmadan- "hahaha, osurmadım merak etme; sandalyeden geldi o ses" diyemezsiniz bir türlü.beceremezsiniz.yıllarca emek verdiğimiz bu okulların aslında bize hiçbir şey öğretmediği düşüncesi,osuruğun türevini alamayacağınızı farkettiğiniz an beyninizi meşgul etmeye başlar.
içinizdeki yerin dibine girme isteğinin doruk noktasına ulaştığını hissedersiniz.
"bari kokusuz olsun...lütfen kokusuz olsun; belki o zaman bir şansım olabilir" diye dua edersiniz.

osurmamaya yemin edersiniz: bunun imkansız olduğu bilseniz de.

(bkz: yok ben degil)
(bkz: bizim bir arkadas)