bugün

yanıyom çok sıcak durumudur.
sivrisinekler, sivrisinekler, sivrisinekler.
böcekler. sırf bu yüzden bitmesini istiyorum yaz ayının.
Sicaklik ve sinekler.
metro. resmen insan teri soluyoruz.
Dörtyol'un nemidir. gölgedeyken bile terlersiniz ve yapış yapış olursunuz. Öyle ki terinizden yeni bir uhu üretmek gelir içinizden. serinlemek için denize girersiniz, çıkıp duş alıp rahatladınız sanarsınız ama omuzlarınızdaki alevleri hissedince bir gün boyunca yüzünüzü ve kollarınızı hareket ettirmeden uzanır kalırsınız bir köşede. Zira güneş kreminizi sürmeyi unutmuşsunuzdur. Seneye gireceğiniz bir sınava tabisinizdir ve hayatınızı buna bağlayan bir sistem vardır. Bilgisayar veya ps oynamak varken sınava çalışmak zorundasınızdır. Fenalaşıyorum galiba sözlük...
istanbuldur.
(bkz: güneş)
uzun sürmesidir.

böcekler ortaya çıkıyor, gece sıcak uyutmuyor, sivrisinekler rahat vermiyor. kışın soğuğunda kimse mağdur olmasa fakat şu yazlarda kısa sürse keşke.
serinlemek için çare bulamamak.
Aşırı sıcak nem ve bundan dolayı uyuyamamak.(bursa çok fena oluyo)
Yaz okulu hiç çekilmiyor.
Sivrisinekler.
Evde soğuk su olmaması.
Aldığın kavun ve karpuzun tatsız ve kelek çıkması.
Giydiğin elbisenin terden üstüne yapışması.
Bursada 47,48,51,e12,e13 denilen otobüslere binmek.
Ege Üniversitesi 525 hattı.
sivrisinek , aşırı sıcak ve vücudun yağlanması.
otobüs yahut metroda ayakta kalanların arasında kalmak. zira yukarı tutunmak için kalkan kolların ne müthiş bir altları olur ya rabbi. kokudan gözler döner, tansiyon düşer.
toplu taşşıma araçlarında deodorant kullanmayan biriyle yan yana yolculuk yapmak ve regl olmak.
baharı düşünüp dertlenmek.
Sıcaktan bunalmış sözlük yazarlarının, klimalı odalarda anket başlıkları açmaları.
sıcak havalar.
sevdicekten ayrı düşmek.

eğer yaz gelince görüşemiyorsanız; kışın soğuktan donmayı ve onun sıcağına sokulmayı özlersiniz.
metrobüsteki ter kokusu.
antalya'da yaşamak, sadece yaşamak yetiyo.
kışın tekrar geleceğini bilmek.
yaz okulu ve şort bile giyememe sebep olan saçlarımdan uzun bacak kıllarım. *
izmir'in yakan sıcağında uyuyamamak, ya da dışarı çıkmak zorunda kalmak. ( kendi adıma, tansiyonum zaten çok düşük olduğundan, güneşte biraz fazla dolaşınca kaldırım, sandalye, yol hiç önemsemeden yere yapıştığım ve insanların başıma toplandığı çok olmuştur. bir de esnaf yardım etmek adına iyi niyetle o çok kısa küçük taburelerden verir hemen ki onlara oturmak başınızı daha beter döndürür. o anda istediğiniz tek şey yere yapışmak ve üstünüze bir kova su dökülmesidir.)
yaz okulu gayet cekilmez kılar.